Hapiste İtiraf Etti: İntihar Ettiği Düşünülen Dilşen'i Kardeşi Öldürmüş

Ankara'da iki yıl evvel doğalgaz borusuna asılı halde cansız vücudu bulunan iki çocuk annesi Dilşen Avcı'nın üvey kardeşi tarafından öldürüldüğü belirlendi. Cezaevinde cürmünü itiraf eden katil, kardeşini öldürüp intihar süsü verdiğini söyledi.




Ankara'da iki yıl evvel meyyit bulunan iki çocuk annesi Dilşen Avcı'nın (30) vefatıyla ilgili bir gelişme yaşandı.

Sabah'ın haberine nazaran, 27 Haziran 2020'de meydana gelen olaydan sonra farklı bir cürümden cezaevine giren üvey kardeş Selim Kantar, 9 ay sonra cezaevinden bir mektup yazdı.

Cezaevinde itiraf etti



Selim Kantar, cezaevi idaresine verdiği mektupla kız kardeşini boğarak öldürdüğünü, sonrasında intihar süsü verdiğini itiraf etti.

İtiraf üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sözü alınan Selim Kantar, kan donduran cinayeti planladığını, kız kardeşi konuta gelmeden evvel bluzunu alarak doğalgaz borusuna astığını söyledi.

Kantar tabirinde, 'Dilşen daima akşamları dışarı çıkıyordu. Bu sebeple kendisiyle tartıştım, çıkmamasını söyledim. Beni dinlemedi, iki küçük çocuğu vardı, ilgilenmiyordu. Olay günü gece 23.00 sıralarında konuttan çıktı. Yeniden bir araç geldi aldı. Saat 02.00-03.00 üzere bıraktılar' dedi.

"Odama geçtim, birisinin görmesini bekledim"





Dilşen gelmeden bluzunu meskenin koridorunda bulunan doğalgaz borusuna bağladığını söyleyen üvey kardeş kelamlarına şu formda devam etti:

'Dilşen içeri girdikten sonra boğazını sıkmaya başladım. Karşılık vermedi, sol elimle uygunca sıktım. Daha sonra kaldırıp doğalgaz borusuna asmış olduğum bluza başını soktum, öylece asılı kaldı. Ayağının altına da intihar etmiş süsü vermek için elektrikli süpürgeyi yerleştirdim, geçip odama uzandım, birisinin görmesini bekledim. Cezaevinde içim rahat değildi, bu sebeple cürmümü itiraf için cezaevi aracılığıyla dilekçe yazdım.'

Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacak





Selim Kantar hakkında 'Kardeşi taammüden öldürme' kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.