DEHB olan evlatlar umumiyetle asi huzursuz atılgan, sözlerini ve vücutlarını kâfi formda denetim etmeyi beceremeyen ve hasebiyle birebir yaştaki sair evlatlara kıyasla hocaların ve ebeveynlerin daha ziyade gözaltında tutması gereken evlatlar olarak görülmektedir. ‘çocuğum 7 yaşında lakin daha 3 yaşındaki evlat üzere davranıyor’ ‘onunla birlikte dışarı çıkmaya misafirliğe gitmeye korkuyorum’ ‘ödev yapmamız saatler alıyor’ ‘öğretmeni dersi dinlemediğini arkadaşlarını mütemadi rahatsız ettiğini söylüyor’ üzere cümleler DEHBli bir evladın anasından sık duyduğumuz sıkıntılardır.
DEHB tedavisi ile ilgili çalışmalar umumiyetle mektep çağı ve ergenlik devri ilaç tedavilerini davranış usullerini içermektedir. Mektep öncesi periyottaki evlatlarla ilgili tanı zorlukları ve tedavi yaklaşımlarına yönelik kapsamlı çalışmaların az sayıda olması nedeniyle davranışçı tedavilerle mektep çağı devrine kadar takip etmek daha münasip olmaktadır.
DEHB tanısı klinik bir tanıdır. Dikkat eksikliğine sebep olabilecek öteki marazlar da olabileceğinden (vitamin eksikliği ve anemi gibi) kan testleri yardımcı olsa da DEHB tanısı koyduracak kan testi yahut görüntüleme prosedürü yoktur. Klinisyenin gözlemi, aileden ve muallimden alınan haberler neticesinde tanı koyularak gerekli tedaviye başlanır.