hipertansiyon nedir
Hipertansiyonun Goz Bulguları
HİPERTANSİF RETİNOPATİ NEDİR?
Hipertansif Retinopati, gozun ic ve arkasında yer alan ve gorme işlevini oluşturarak goruntu uyaranlarını beyne ileten retinada (ağ tabaka ya da sinir tabakası), hipertansiyon ve arterioskleroz nedeniyle hasara yol acan damarsal bir hastalıktır
HİPERTANSİYON NEDİR?
Hipertansiyon, kan basıncının patolojik yukselmesi olarak tanımlanabilir Sınırı Dunya Sağlık Orgutunun tanımına gore sistolik (maksimal veya buyuk tansiyon) 140 mmHg, diastolik (minimal veya kucuk tansiyon) 95 mmHg dırToplumun yaklaşık yarısını etkiler Tekrarlanan kan basıncı olcumleri, benzer ırk ve cevresel alt yapıdan gelen insanlarla karşılaştırıldığında anormal bulunursa hipertansiyon olarak kabul edilir Tanı ve tedavideki gelişmelerle hipertansiyona bağlı hastalık ve olum hızı oranlarındaki azalmaya rağmen hastalığın komplikasyonlarının tedavisi hekimler icin problem olmaya devam etmektedir
Damarsal hastalığın ilerlemesinde kan basıncı yuksekliğinin rolu tartışmalıdır Hipertansiyon kan basıncının yukseldiği donem olarak kabul edilir Daha farklı bir durum olan hipertansif hastalıkta ise beyin, kalb, bobrek ve gozlerdeki damarsal lezyonlarla birlikte atardamar basıncında devamlı patolojik yukselme ve cevresel damar direncinde artış vardır Hipertansif hastalık toplumun yaklaşık %5 inde ortaya cıkar Sistolik basıncın yukselmesi primer olarak kalbin dışa atımına bağlı olmasına rağmen diastolik basıncın yukselmesi sistolden sonra artan cevresel damar direncine, dolayısıyla hipertansif hastalığa ait klinik anomalilerin gostergesidir
‘Esansiyel Hipertansiyon' hastaların yaklaşık % 90 ını oluşturur ve ozgun bir nedeni yoktur Iyi huylu tipi yaygındır, sinsi başlar, kadınlarda erkeklerden daha fazladır, guclu ailesel yatkınlık ve dominant geciş gosterir ve komplikasyonları hastalığın ortaya cıkmasından 1015 yıl sonra gelişebilir Kotu huylu tipi ise genellikle genc yetişkinlerde, sıklıkla 30'lu yaşlarda gorulur, doğrudan veya hipertansif hastalıklarda hızlı kan basıncı yukselmesine bağlı olarak ortaya cıkabilir Daha cok bobrek kaynaklıdır ve diastolik basıncın 120 mmHg'nın uzerine cıkması ile kendini gosterir Baş ağrısı, kusma, kovulsiyonlar ve koma ile beraber ensefalopati sık gorulur Goz bulguları da ciddidir
ARTERİOSKLEROZ NEDİR?
Arterioskleroz atardamarlarda sertleşme ve kalınlaşmayı ifade eden genel bir terimdir Arteriosklerozda hipertansiyon daha cok sistolik basıncın yukselmesine bağlıdır ‘Ateroskleroz' (intima katında değişiklikler), ‘Medial skleroz' (media katında değişiklikler) ve ‘Arterioloskleroz' (intima ve mediada değişiklikler) olarak sınıflanabilir Ateroskleroz ve arterioloskleroz retina damarlarını etkileyen en sık arterioskleroz tipleridir Cok karıştırılır ve birbirlerinin yerine kullanılırlar
*Aterosklerozun karakteristik lezyonu olan aterom plağı, daha cok buyuk atardamar duvarlarının katmanları arasında birikmiş lipid (yağlı madde) yuklu hucrelerden gelişmiştir Genellikle kalsifikasyon (kirecleşme) ve fibrozis (lifli bağ doku oluşumu) ile birlikte olur ve lumeni tıkayarak damar tıkanıklığına yol acabilir
*Arteriolosklerozda ise atardamar dalcıklarının duvarları, katmanlarındaki ilerleyici değişiklik ve kalınlaşmalar sonucu ‘soğan kabuğu' gorunumu almasıyla karakterizedir
Arterioskleroz, atardamar ve dallarını etkileyen bir yaşlanma surecidir Yuksek kan basıncına bağlı değildir fakat bundan etkilenebilir 60'lı yaşlardan sonra ve oncelikli olarak buyuk damarları etkiler Gozdibi muayenesinde gorece olarak duzgun ve yaygın daralmış atardamar dalları, keskin koşeli dallanmalar ve damar duvarının saydamlığı değişmeksizin kan sutunundaki renk değişikliği gorulur
HİPERTANSİYONDA RETİNAGOZDİBİ DEĞİŞİKLİKLERİ NELERDİR?
Richard Bright bobrek hastalıklarıyla gorme bozuklukları arasındaki ilişkiyi tanımlayan ilk kişi olmasına rağmen, von Helmholtz 1851 de oftalmoskopu bulana kadar retina damarları incelenememiştir Bu alandaki en saygın oftalmolog ise retina damarlarındaki sklerotik değişiklikler ve retina, merkezi sinir sistemi ve boşaltım sistemindeki damar değişikliklerinin ilişkileri hakkındaki gozlemleri hala klasik kabul edilen Marcus Gunn'dır
Sistemik kan basıncının yukselmesi, otoregulasyon yoluyla retina atardamar dallarının lokal ve genel olarak daralmasına neden olur Damarlarda ceper, yansıma ve caprazlaşma değişiklikleri meydana gelir Yuksek basıncın suresindeki uzama nedeniyle ‘ic kanretina bariyerinin yıkılması' sonucu plazma ve kırmızı kan hucreleri damar dışına sızar Retinanın oftalmoskola muayenesinde retina kanamaları, atılmış pamuk tarzında eksudalar (retinanın ic tabakalarındaki sinir lifi aksonlarının dejeneratif değişikliklerinin yol actığı bir grup hucresel cisimcik), retina ici lipid ( yağlı madde), ciddi hipertansiyonda yağlı maddelerin makula yıldızı şeklinde yerleşmesi ve retina damar ucdalcıklarının tıkanması gorulebilir
Retina kanamaları coğunlukla yuzeyel sinir lifi katına uyan mum alevi şeklinde olurlar Daha derin katlardaki sık yerleşimli yuvarlak ve murekkep lekesi şeklinde kanamalar ve bunlara eşlik eden sarıbeyaz renkli retina ici yağlı maddelerin varlığı hipertansiyonun ciddiyetini gosterir Atılmış pamuk tarzı eksudalar, gribeyaz renkte tuysu gorunumdedirler ve daha cok arka kutupta yerleşirler, birkac haftada kaybolurlar, cevrelerine sacılmış kucuk damar baloncukları gorulebilir
Herhangi bir nedenle olan akut hipertansiyon, gorme siniri başında odemle kendini gosteren hızlanmış veya malin bir evreye girebilir Retinadaki ic kanretina bariyerinin yıkılması mikrokistik tipte bir retina odemine yol acabilir Akut hipertansiyondaki yuksek kan basıncı esas olarak retina pigment epitelini ve koroidi yani retinanın altındaki damar katını etkiler Koroid damarlarının etkilenmesi ile dış kanretina bariyeri de yıkılır ve koridin uc dalcıklarında tıkanma meydana gelebilir Retinadaki damar değişiklikleri, iskemik değişiklikler ve retina pigment epiteli değişiklikleri fundus floresein anjiogreafisi (FFA) yapılarak izlenebilir
Hızlanmış veya akut bir hipertansiyonda optik sinir başının şişmesi ve optik sinir damar dalcıklarının genişlemesi tartışmalı bir konu olmakla birlikte, bunun nedeni muhtemelen atar damar dallarındaki tıkanıklığa bağlı iskemi ve genişlemiş uc dalcıklardan serum sızmasıdır Bazı olgularda muhtemelen iskemik ve mekanik faktolere bağlı artmış kafa ici basıncının eşlik ettiği hipertansif ensefalopatinin rolu de olabilir
Kronik hipertansiyonda koroid atardamarları uzerinde gelişen koyu pigmentli cizgi (Siegrist cizgileri) nadir bir bulgu olup, sklerotik koroid damarları uzerinde uzanan retina pigment epitelinin hiperplazisi ve bu bolgedeki koroid uc dalcıklarının incelmesine bağlıdır
Hipertansiyonun Goz Bulguları
HİPERTANSİF RETİNOPATİ NEDİR?
Hipertansif Retinopati, gozun ic ve arkasında yer alan ve gorme işlevini oluşturarak goruntu uyaranlarını beyne ileten retinada (ağ tabaka ya da sinir tabakası), hipertansiyon ve arterioskleroz nedeniyle hasara yol acan damarsal bir hastalıktır
HİPERTANSİYON NEDİR?
Hipertansiyon, kan basıncının patolojik yukselmesi olarak tanımlanabilir Sınırı Dunya Sağlık Orgutunun tanımına gore sistolik (maksimal veya buyuk tansiyon) 140 mmHg, diastolik (minimal veya kucuk tansiyon) 95 mmHg dırToplumun yaklaşık yarısını etkiler Tekrarlanan kan basıncı olcumleri, benzer ırk ve cevresel alt yapıdan gelen insanlarla karşılaştırıldığında anormal bulunursa hipertansiyon olarak kabul edilir Tanı ve tedavideki gelişmelerle hipertansiyona bağlı hastalık ve olum hızı oranlarındaki azalmaya rağmen hastalığın komplikasyonlarının tedavisi hekimler icin problem olmaya devam etmektedir
Damarsal hastalığın ilerlemesinde kan basıncı yuksekliğinin rolu tartışmalıdır Hipertansiyon kan basıncının yukseldiği donem olarak kabul edilir Daha farklı bir durum olan hipertansif hastalıkta ise beyin, kalb, bobrek ve gozlerdeki damarsal lezyonlarla birlikte atardamar basıncında devamlı patolojik yukselme ve cevresel damar direncinde artış vardır Hipertansif hastalık toplumun yaklaşık %5 inde ortaya cıkar Sistolik basıncın yukselmesi primer olarak kalbin dışa atımına bağlı olmasına rağmen diastolik basıncın yukselmesi sistolden sonra artan cevresel damar direncine, dolayısıyla hipertansif hastalığa ait klinik anomalilerin gostergesidir
‘Esansiyel Hipertansiyon' hastaların yaklaşık % 90 ını oluşturur ve ozgun bir nedeni yoktur Iyi huylu tipi yaygındır, sinsi başlar, kadınlarda erkeklerden daha fazladır, guclu ailesel yatkınlık ve dominant geciş gosterir ve komplikasyonları hastalığın ortaya cıkmasından 1015 yıl sonra gelişebilir Kotu huylu tipi ise genellikle genc yetişkinlerde, sıklıkla 30'lu yaşlarda gorulur, doğrudan veya hipertansif hastalıklarda hızlı kan basıncı yukselmesine bağlı olarak ortaya cıkabilir Daha cok bobrek kaynaklıdır ve diastolik basıncın 120 mmHg'nın uzerine cıkması ile kendini gosterir Baş ağrısı, kusma, kovulsiyonlar ve koma ile beraber ensefalopati sık gorulur Goz bulguları da ciddidir
ARTERİOSKLEROZ NEDİR?
Arterioskleroz atardamarlarda sertleşme ve kalınlaşmayı ifade eden genel bir terimdir Arteriosklerozda hipertansiyon daha cok sistolik basıncın yukselmesine bağlıdır ‘Ateroskleroz' (intima katında değişiklikler), ‘Medial skleroz' (media katında değişiklikler) ve ‘Arterioloskleroz' (intima ve mediada değişiklikler) olarak sınıflanabilir Ateroskleroz ve arterioloskleroz retina damarlarını etkileyen en sık arterioskleroz tipleridir Cok karıştırılır ve birbirlerinin yerine kullanılırlar
*Aterosklerozun karakteristik lezyonu olan aterom plağı, daha cok buyuk atardamar duvarlarının katmanları arasında birikmiş lipid (yağlı madde) yuklu hucrelerden gelişmiştir Genellikle kalsifikasyon (kirecleşme) ve fibrozis (lifli bağ doku oluşumu) ile birlikte olur ve lumeni tıkayarak damar tıkanıklığına yol acabilir
*Arteriolosklerozda ise atardamar dalcıklarının duvarları, katmanlarındaki ilerleyici değişiklik ve kalınlaşmalar sonucu ‘soğan kabuğu' gorunumu almasıyla karakterizedir
Arterioskleroz, atardamar ve dallarını etkileyen bir yaşlanma surecidir Yuksek kan basıncına bağlı değildir fakat bundan etkilenebilir 60'lı yaşlardan sonra ve oncelikli olarak buyuk damarları etkiler Gozdibi muayenesinde gorece olarak duzgun ve yaygın daralmış atardamar dalları, keskin koşeli dallanmalar ve damar duvarının saydamlığı değişmeksizin kan sutunundaki renk değişikliği gorulur
HİPERTANSİYONDA RETİNAGOZDİBİ DEĞİŞİKLİKLERİ NELERDİR?
Richard Bright bobrek hastalıklarıyla gorme bozuklukları arasındaki ilişkiyi tanımlayan ilk kişi olmasına rağmen, von Helmholtz 1851 de oftalmoskopu bulana kadar retina damarları incelenememiştir Bu alandaki en saygın oftalmolog ise retina damarlarındaki sklerotik değişiklikler ve retina, merkezi sinir sistemi ve boşaltım sistemindeki damar değişikliklerinin ilişkileri hakkındaki gozlemleri hala klasik kabul edilen Marcus Gunn'dır
Sistemik kan basıncının yukselmesi, otoregulasyon yoluyla retina atardamar dallarının lokal ve genel olarak daralmasına neden olur Damarlarda ceper, yansıma ve caprazlaşma değişiklikleri meydana gelir Yuksek basıncın suresindeki uzama nedeniyle ‘ic kanretina bariyerinin yıkılması' sonucu plazma ve kırmızı kan hucreleri damar dışına sızar Retinanın oftalmoskola muayenesinde retina kanamaları, atılmış pamuk tarzında eksudalar (retinanın ic tabakalarındaki sinir lifi aksonlarının dejeneratif değişikliklerinin yol actığı bir grup hucresel cisimcik), retina ici lipid ( yağlı madde), ciddi hipertansiyonda yağlı maddelerin makula yıldızı şeklinde yerleşmesi ve retina damar ucdalcıklarının tıkanması gorulebilir
Retina kanamaları coğunlukla yuzeyel sinir lifi katına uyan mum alevi şeklinde olurlar Daha derin katlardaki sık yerleşimli yuvarlak ve murekkep lekesi şeklinde kanamalar ve bunlara eşlik eden sarıbeyaz renkli retina ici yağlı maddelerin varlığı hipertansiyonun ciddiyetini gosterir Atılmış pamuk tarzı eksudalar, gribeyaz renkte tuysu gorunumdedirler ve daha cok arka kutupta yerleşirler, birkac haftada kaybolurlar, cevrelerine sacılmış kucuk damar baloncukları gorulebilir
Herhangi bir nedenle olan akut hipertansiyon, gorme siniri başında odemle kendini gosteren hızlanmış veya malin bir evreye girebilir Retinadaki ic kanretina bariyerinin yıkılması mikrokistik tipte bir retina odemine yol acabilir Akut hipertansiyondaki yuksek kan basıncı esas olarak retina pigment epitelini ve koroidi yani retinanın altındaki damar katını etkiler Koroid damarlarının etkilenmesi ile dış kanretina bariyeri de yıkılır ve koridin uc dalcıklarında tıkanma meydana gelebilir Retinadaki damar değişiklikleri, iskemik değişiklikler ve retina pigment epiteli değişiklikleri fundus floresein anjiogreafisi (FFA) yapılarak izlenebilir
Hızlanmış veya akut bir hipertansiyonda optik sinir başının şişmesi ve optik sinir damar dalcıklarının genişlemesi tartışmalı bir konu olmakla birlikte, bunun nedeni muhtemelen atar damar dallarındaki tıkanıklığa bağlı iskemi ve genişlemiş uc dalcıklardan serum sızmasıdır Bazı olgularda muhtemelen iskemik ve mekanik faktolere bağlı artmış kafa ici basıncının eşlik ettiği hipertansif ensefalopatinin rolu de olabilir
Kronik hipertansiyonda koroid atardamarları uzerinde gelişen koyu pigmentli cizgi (Siegrist cizgileri) nadir bir bulgu olup, sklerotik koroid damarları uzerinde uzanan retina pigment epitelinin hiperplazisi ve bu bolgedeki koroid uc dalcıklarının incelmesine bağlıdır