HİPOFİZ BEZİ hakkında HİPOFİZ BEZİ Hipofiz bezinin hipotalamusa komşu olduğunu belirtmiştik Bu bez beynin diensefalon bölgesinde bulunur, oysa boyutu epeyce küçüktür (bir nohut her birine kadardır) ve bir sap aracılığı ile beyine bağlanmıştır Bu sap İnfundibular sap adını alır Hipofiz bezinin salgıladığı hormonlar oldukça önemli görevleri yerine getirirler Büyümeden üremeye, su emiliminden tansiyon dengesine kadar çoğu organın kontrolünü karşılayan hormonları üretir ve kana verir Hipofiz bezinin Adenohipofiz ve Nörohipofiz olmak üzere iki daha alçak lobu vardır Bu loplardan salınan hormonları ayrı olarak ele alacağız I) Adenohipofiz lobundan salgılanan hormonlar : TSH : TSH hormonu eksik öncede belirttiğimiz gibi hipotalamustan salınan TRH'nın TSH üreten hücrelerini uyarmasıyla senaaa edilmeye başlanır Bu hormonun amaç organı ise benzi atmış borusunun anında önünde yer alan Tiroid bezidir Bu kumaş oldukça önemli 3 başlıca hormon olan Kalsitonin, tiroksin ve triiyodotronin hormonlarının salgılanmasından sorumludur (BkzTiroid bezi) FSH LH : Bu iki hormon, dişi ve erkeklerde eşey hücrelerin gelişiminden sorumludurlar Yani hedef organları eşey organlarıdır FSH erkeklerde sperm üretimini, kadınsı bireylerde ise yumurta üretimini uyarır LH hormonu ise dişilerde korpus luteum adı verilen bir yapının gelişimini uyarır Korpus luteum, dişilerde Progesteron adı bahşedilen bir hormonun üretiminden sorumludur Bu hormon dişilik karakterlerin kazanılması açısından önemlidir ACTH : Tekrar bu sayfada değindiğimiz böbrek üstü bezlerinin çalışması, ACTH hormonunun uyarımı tamamen teftiş edilir Ancak böbreküstü bezleri anatomik olarak iki asıl kısımdan meydana gelir, bu kısımlar Korteks ve Medulla adını alır ACTH yanlızca korteks kısmına tesir etmektedir, medullayı kontrol eden mekanizma hipofizden tamamen bağımsızdır Örneğin kanda aminoasit seviyesi düştüğü takdirde hipofizden ACTH salınır, bu hormon kortekse tesir ederek Kortizol adı verilen bir hormonun salınmasını uyarır Bu hormon ise belirtilen hücrelere etki ederek proteinlerin parçalanmasını sağlar Ama kandaki adrenalin, noradrenalin hormonlarının artışı ya da azalması ise medulla üzerinde uyarıcı etki meydana getirir Yani medulla hipofiz hormonlarına değilde kandaki bir takım moleküllerin seviyesine kadar aktive edilmektedir STH GH : Bu iki hormonun başlıca görevi büyümede rol oynamasıdır Bu hormonlar kemikleri, iç organları, yumuşak dokuları ve kıkırdakları meydana getiren hücrelerde mitoz aktivitesini uyarır Mitoz aktivitesi uyarılınca hücreler bölünürler ve çoğalmaya başlarlar böylelikle iç organlarda ve kemik dokularında miktarca büyüme meydana gelir, birey büyümeye başlar Burada bir noktada durmak gerekir Yükselme hormonu doğrusu farkında olmadığınız olağanüstü bir olayın tetiklenmesine neden olur Bu durum büyümedeki orantı dengesidir Mesela elleriniz en genel şekilde adale, kemik cilt ve yağ dokusundan meydana gelir Büyüme hormonu salındığında herbir öbür hücreye bambaşka şekilde etki eder Adale hücresi 2X sayısı kadar mitoz geçirip çoğalıyorsa kemik hücreleride 2X sayısı kadar bölünürler, aynı şekilde deri hücreleride benzer oranda çoğalırlar Lakin bir takım organlar vardırki artış hormonuna cevap verdiği zaman ani bir mitoz patlaması göstermezler, örneğin göz hücreleriniz STH hormonuna, ellerinizi meydana getiren deri hücreleri gibi bir yanıt verseydi o süre gözleriniz şu lahza göz yuvalarınızın açık havada olacaktı Fakat göz hücreleri (başka organlarda olabilir) STH'ya cevap verdiğinde göz hücrelerindeki genler, gözün büyümesini, beden organları ile orantılı olacak şekilde düzenlerler Diğer bir örnek atamak istersek klavyeyi kullanan ellerimizi verebiliriz Ellerinizin üzerini örten deri, kas ve kemik hücrelerinden daha eksik sayıda mitoz geçirirse, mesela X dek bölünecek olursa cilt kemiklere sıcacık gelecek ve yırtılmaya başlayacaktı Tersine kemik hücreleri çoğaltma oranının aşağıda kalsaydı bu sefer elleriniz birer cilt yumağına dönüşecekti Benzer oran bozukluklarını iç organlara uyarlarsanız, STH GH hormonları ve bu hormonların tesir ettikleri hücreler arasındaki denetim sistemlerinin, sizin hayatınız açısından nekadar doğaüstü bir önemi olduğunu anlayabilirsiniz PRL : Prolaktin dişi bireylerde meme bezlerinden süt salınmasında uyarıcı bir etkiye sahiptir Özellikle doğum sonrasında süt bezleri yüksek aktivite gösterir, bu vesile ile bebeğin ihtiayaç duyduğu süt fazlasıyla üretilmiş olur Oysa süt üretiminde sütün zengin mineral içeriği açısından esas etmen PRL değildir, annenin iyi beslenmesi bebeğin içeceği sütün varlıklı mineral ve protein içeriğe sahip olmasında etkendir MSH : Melanin uyarıcı hormon adını bölge MSH hormonu, hipofizden salındığı vakit hedef hücreleri olan melanin hücrelerinin reseptörlerine bağlanır Bu hücreler melanin adı bahşedilen renk pigmentinin üretimini gerçekleştirirler Bu pigmentlerin üretimindeki çoğaltma, derinin renginin koyulaşmasına neden olur Tersine açık tenli insanlarda melanin hücreleri daha eksik pigment üretirler Bunun yanına melanin pigmentinin üretimi güneş ışınlarıylada doğrudan etkilidir