Hoşgoru Nedir? Hakkında Bilgi
Kendi duşunce ve inanclarına karşıt bulunan duşunce ve inanclara katlanma, onlara tepki gostermeme Katlanmak anlamındaki La Tolerare deyiminden turetiliştir Bir dinin ceşitli mezhepleri arasında ya da ceşitli dinler arasında cıkan kavgalarda ve daha sonra dinin bilime baskısı karşısında sığınılan bir kavramdır Hoşgoru (La Tolerantia), felsefesel bir kavram olarak 15 yuzyılda Nicolaus Cusanus tarafından de Pace Fidei adlı yapıtında ilerisurulmuştur Daha sonra Bodinus, Spinoza, Locke, Voltaire ve ozellikle 18 yuzyıl bilgin ve duşunurlerince, bilimsel ve felsefesel duşunce ozgurluğu amacıyla savunulmuştur Kavramı unlendiren 16 yuzyılın ilk yıllarında unlu Utopya ’nın yazarı İngiliz duşunuru ve devlet adamı Thomas More ’dur More ’a gore Utopyalılar ceşitli dinlere bağlı olabilirler Birbirlerini hoşgormek, birbirlerine saygı gostermek zorundadırlar Hoşgoru yasasını ciğneyenler surgun cezasıyla cezalandırılırlar Bir dinin oburune ustunluğunu savunmak, herhangi bir dini kucumsemek yasaktır Gerekli olan, sadece bir yaratıcının varlığına inanmaktır Butun utopyalılar, hangi din ya da mezhepten olurlarsa olsunlar, boylesine yuksek bir inancta birleşeceklerdir Utopya vatandaşı bir yaratıcı ’ya inanmak zorundadır, ama bu yaratıcı ’ya dilediği yoldan varabilir, yolların da (dinler) birbirine hicbir ustunluğu yoktur Şu yolla Tanrı ’ya varan, oteki yolla varana sataşmayacaktır; sataşırsa ceza gorur Bu hoşgorurluk anlayışı oylesine geniş tutulmuştur ki, Tanrısızlar bile Utopyada yaşayabilirler, ancak memurluk yapamazlar Dinsizlik suc değildir, herhangi bir dini kucumsemek suctur
Thomas More, kendinden sonrakileri bir hayli etkileyen bu yeni duşunceyle, Ronesans cağının ileri adımlarından birini atmış bulunmaktadır Dinsel hoşgoru, ortacağın koyu karanlığından sıyrılan Avrupa ’nın ilk kez karşılaştığı yepyeni bir duşuncedir Ancak bu duşunce, on altıncı yuzyıl icin ileri bir adım olmakla beraber, insanların hicbir zaman bilimsel bir anlayışta birleşemeyecekleri temeline dayanır Bu, yanlış, bilimdışı ve curuk bir temeldir Hoşgoru ’yu gerektiren durum, bilgi farklarının, daha doğru bir deyimle bilgisizliğin urunudur Oysa insanlar bir gun bilimin aydınlık yolunda birleşecekler ve bilgisizliği asla hoşgormeyeceklerdir İnsanların, bozuk ve carpık yaşama koşullarından yansıdığı icindir ki bozuk ve carpık olan bilgileri bilimselliğe ulaştığı zaman hoşgoru de varlık nedenini yitirecektir
Kendi duşunce ve inanclarına karşıt bulunan duşunce ve inanclara katlanma, onlara tepki gostermeme Katlanmak anlamındaki La Tolerare deyiminden turetiliştir Bir dinin ceşitli mezhepleri arasında ya da ceşitli dinler arasında cıkan kavgalarda ve daha sonra dinin bilime baskısı karşısında sığınılan bir kavramdır Hoşgoru (La Tolerantia), felsefesel bir kavram olarak 15 yuzyılda Nicolaus Cusanus tarafından de Pace Fidei adlı yapıtında ilerisurulmuştur Daha sonra Bodinus, Spinoza, Locke, Voltaire ve ozellikle 18 yuzyıl bilgin ve duşunurlerince, bilimsel ve felsefesel duşunce ozgurluğu amacıyla savunulmuştur Kavramı unlendiren 16 yuzyılın ilk yıllarında unlu Utopya ’nın yazarı İngiliz duşunuru ve devlet adamı Thomas More ’dur More ’a gore Utopyalılar ceşitli dinlere bağlı olabilirler Birbirlerini hoşgormek, birbirlerine saygı gostermek zorundadırlar Hoşgoru yasasını ciğneyenler surgun cezasıyla cezalandırılırlar Bir dinin oburune ustunluğunu savunmak, herhangi bir dini kucumsemek yasaktır Gerekli olan, sadece bir yaratıcının varlığına inanmaktır Butun utopyalılar, hangi din ya da mezhepten olurlarsa olsunlar, boylesine yuksek bir inancta birleşeceklerdir Utopya vatandaşı bir yaratıcı ’ya inanmak zorundadır, ama bu yaratıcı ’ya dilediği yoldan varabilir, yolların da (dinler) birbirine hicbir ustunluğu yoktur Şu yolla Tanrı ’ya varan, oteki yolla varana sataşmayacaktır; sataşırsa ceza gorur Bu hoşgorurluk anlayışı oylesine geniş tutulmuştur ki, Tanrısızlar bile Utopyada yaşayabilirler, ancak memurluk yapamazlar Dinsizlik suc değildir, herhangi bir dini kucumsemek suctur
Thomas More, kendinden sonrakileri bir hayli etkileyen bu yeni duşunceyle, Ronesans cağının ileri adımlarından birini atmış bulunmaktadır Dinsel hoşgoru, ortacağın koyu karanlığından sıyrılan Avrupa ’nın ilk kez karşılaştığı yepyeni bir duşuncedir Ancak bu duşunce, on altıncı yuzyıl icin ileri bir adım olmakla beraber, insanların hicbir zaman bilimsel bir anlayışta birleşemeyecekleri temeline dayanır Bu, yanlış, bilimdışı ve curuk bir temeldir Hoşgoru ’yu gerektiren durum, bilgi farklarının, daha doğru bir deyimle bilgisizliğin urunudur Oysa insanlar bir gun bilimin aydınlık yolunda birleşecekler ve bilgisizliği asla hoşgormeyeceklerdir İnsanların, bozuk ve carpık yaşama koşullarından yansıdığı icindir ki bozuk ve carpık olan bilgileri bilimselliğe ulaştığı zaman hoşgoru de varlık nedenini yitirecektir
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.