Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Hz.Bediüzzaman Said Nursi'yi engellemek isteyenler

Hz.Bediüzzaman Said Nursi'yi engellemek isteyenler
0
120

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
ediüzzaman Said Nursi, 20 yüzyılda yetişmiş en büyük İslam alimlerinden biridir 87 yıl süren hayatı boyunca İslam'ı savunmuş, materyalist felsefeye, din ve mukaddesat düşmanlarına karşı büyük bir mücadele vermiştir 6000 sayfalık dev eseri Risalei Nur, hem çok derin bir Kuran tefsiri, hem de materyalist felsefeyi çürüten ve iman hakikatlerini en iyi şekilde ortaya koyan bir eserdir Bediüzzaman Said Nursi, mütevazi üslubuyla ahiret, kader, iman gibi birçok konuyu o güne kadar hiç açıklanmamış bir şekilde anlatmış, ortaya koymuştur
İnsanları Kuran ahlakına, hak dine davet etmek için verdiği bu fikri mücadelede Bediüzzaman Said Nursi'nin karşısına çıkan en büyük engel ise, materyalist felsefeyi ve din düşmanlığını kendisine temel prensip olarak kabul eden bazı çevreler olmuştur
Bu çevreler, tüm dünyada devreye soktukları ''din ahlakından uzak bir toplum oluşturmak'' hedeflerini gerçekleştirmek için büyük çaba sarf etmişlerdir Nitekim bu inkarcı çevrelerin yaptıkları yoğun telkin, propaganda ve baskı yüzünden din; toplumun bazı kesimlerince, gericilik ve yobazlık olarak algılanmaya başlamış, ülkenin ilerlemesi için bu sözde ''batıl inançlardan'' kurtulmak gerektiği düşüncesi yaygınlaşmıştır
Bediüzzaman Said Nursi de bu gibi asılsız felsefeleri çürüten, dinin akıl ve ilimle çatışmadığını, tam tersine aynı noktada birleştiğini ortaya koyan ve toplumda büyük bir manevi uyanış başlatan bir İslam alimidir O dönemde bu büyük İslam alimini engellemek için de klasik iftira atma yöntemleri bir kez daha uygulanmıştır
Geçmişte yaşamış olan peygamberlerin, elçilerin ve salih müminlerin başlarına gelenler, onların yaşadıkları tecrübeler müminler için her zaman yol göstericidir Bu açıdan Bediüzzaman'ın yakın geçmişimizde yaşadığı olayların, karşılaştığı zorlukların öğrenilmesi de günümüz Müslümanları için faydalı olacaktır Unutulmamalıdır ki, Allah bir ayetinde ''Yoksa sizden önce gelip geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız'' (Bakara Suresi, 214) diyerek, müminlerin geçmişte yaşanmış olaylara hazırlıklı olmaları gerektiğini bildirmiştir Bediüzzaman'a atılan iftiraların bazılarına ve bu iftiraların Kuran'da bildirilen iftiralarla benzerliklerine bakmak, Allah'ın kanununda bir değişme olmadığının görülmesi açısından da son derece önemlidir

Menfaat Peşinde Koşmakİftirası
Bediüzzaman'ın Allah'ın varlığını, milli ve manevi değerlerin önemini anlatan çalışmalarından rahatsız olan çevreler, ellerinde bulunan bazı basın organlarını da kullanarak, Bediüzzaman'a karşı en olmadık iftiraları atmışlardır Dönemin gazetelerinden birinde Bediüzzaman için şöyle denmektedir:Saidi Kürdi, dini siyasete alet yaparak irticai propagandalara girişmiş ve birtakım adamları kandırarak doğru yoldan şaşırtmaya çalıştığı anlaşılmıştır Otuz senelik mayalı bir mürteci olup ifsad edecek saf vatandaş aramaktadır Şeyhin (Bediüzzaman'ın) bu meseledeki rolünün bazı safdilleri kandırarak kendilerinden para çekmek olduğu anlaşılmıştır(Cumhuriyet, 10 Mayıs 1935)
Aynı gazetenin farklı tarihlerdeki haberlerinde ise, ''Dini istismar eden Said Nursi hakkında takibat başladı'', ''Saidi Nursi mühimsenecek bir kimse değildir Maddi ve manevi menfaatler sağlamak amacında olan bir kimsedir'' diye tamamen iftiraya dayalı haberler yayınlanmıştır
Dünyadan hiçbir beklentisi olmayan, hiçbir malı mülkü bulunmayan, kendi deyimiyle ''kendisini beğenmemeyi kendisine meslek edinen'' ve son derece mütevazi bir hayat yaşayan Bediüzzaman'a talebelerinden para elde etmeye çalışmak, liderlik hırsını tatmin etmek gibi asılsız, mantıksız, manasız iftiralar atılmış olmasının tek amacı, bu iftiralarla Bediüzzaman'ı etkisiz ve sözü dinlenmez hale getirmektir
Bu iftira, geçmişte peygamberlere atılan iftiraların da bir benzeridir Peygamberler de kavimleri tarafından dini kullanarak menfaat elde etme suçlamasıyla karşı karşıya kalmışlardır Örneğin Hz Nuh'a şöyle iftira edilmiştir: Bu sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir Size karşı üstünlük elde etmek istiyor (Müminun Suresi, 24)
Hz Musa ve Hz Harun'a Firavun kavminin yaptığı suçlama ise şöyledir:Siz ikiniz, bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)dan çevirmek ve yeryüzünde büyüklük sizin olsun diye mi bize geldiniz? Biz, sizin ikinize inanacak değiliz (Yunus Suresi, 78)
Bediüzzaman bu iftiraların sonucunda hapis cezası almış ve Eskişehir hapishanesine gönderilmiştir Eskişehir hapishanesinden tahliye olan Bediüzzaman, Kastamonu'da karakol karşısında bir evde oda hapsine alınmıştır 8 sene sonra gelen Denizli Mahkemesi 20 ay hapis cezası vermiş, daha sonra Bediüzzaman Emirdağ'a ''mecburi ikamet''e yollanmıştır
Bütün bu olaylar sırasında sayısız işkence ve eziyete maruz kalmış, defalarca zehirlenmiştir Yaşı ilerlemesine ve hasta olmasına rağmen Bediüzzaman, özellikle soğuk, nemli ve havasız hücrelerde tutulmuştur Ancak, kendisine yapılan tüm bu eziyetlere sabır ve tevekkülle karşılık vermiş, imanının ve Allah'a bağlılığının ne kadar güçlü olduğunu tüm insanlara göstermiştir Bediüzzaman, bu üstün ahlakıyla herkes tarafından örnek alınması gereken değerli bir İslam büyüğümüzdür

Delilik İftirası
Geçmişte yaşamış olan müminlere en çok atılan iftiralardan biri deliliktir Bediüzzaman Said Nursi de aynı iftira ile karşılaşmıştır
1908 yılında, yine suni olarak oluşturulan sebeplerle, mahkemeye sevk edilmiş ve mahkemenin görevlendirdiği doktor heyeti kendisine ''akli dengesi bozuk'' raporu vermiştir Daha sonra sevk edildiği akıl hastanesindeki doktor, Bediüzzaman'ın kendisiyle konuşması sonucunda ''bu adamda delilik varsa, dünyada akıllı yoktur'' diyerek, raporun asılsızlığını vurgulamıştır
Bediüzzaman bundan sonra da söz konusu çevrelere ait basında sık sık delilik suçlamasıyla karşılaşmıştır Din ahlakına düşman bazı çevrelere ait yayınlarda ''Said Nursi tımarhaneye de girip çıkmıştır'' gibi aldatıcı yorumlarla, bu büyük İslam alimi halkın gözünde küçültülmeye çalışılmıştır

Çevresindekileri Kandırarak Saptırdığı İddiası
Bediüzzaman ve talebeleri için öne sürülen iftiralardan biri de İnanç Sömürücüleribaşlıklı yazı dizisi ile dönemin gazetelerinden birinde yer almıştır Bu yazı dizisinde Said Nursi'nin talebeleri hakkında da Kuran'daki inkarcıların ''büyülenmişler'' iftirası tekrarlanmış ve ''bunlar sadece ve sadece dini bir taassupla ona bağlanmışlar, gözleri kafaları başka bir şeyi görmez, anlamaz olmuştu'' diye yazılmıştır Görüldüğü gibi bunların tamamı geçmişte yaşayan müminlere yöneltilen iftiraların tamamen aynısıdır Kuran'da geçmişte yaşamış ve Allah'ın gönderdiği elçilere tabi olmuş müminlerin de düşük akıllılık, sığ görüşlülükgibi sözlerle itham edildikleri haber verilmiştir:Ve (yine) kendilerine: İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edindenildiğinde: Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?derler Bilin ki, gerçekten asıl düşükakıllılar kendileridir; ama bilmezler (Bakara Suresi, 13)
Kavminden, ileri gelen inkarcılar: Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruzdedi (Hud Suresi, 27)
Bu iftiralarla, Bediüzzaman'ın, çevresindeki gençlerin beyinlerini yıkadığı, bu gençlerin de, beyinleri yıkanacak kadar akıldan ve mantıktan yoksun insanlar oldukları havası oluşturulmaya çalışılmıştır Yani Bediüzzaman tıpkı geçmişteki Müslümanların karşılaştıkları gibi bir nevi büyücülükle itham edilmiştir
Oysa, Bediüzzaman ve yanındaki müminler, akılları, vicdanları, Kuran'ın ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetinin rehberliği ile hareket eden aklı selim sahibi insanlardı Ve bu iftiraları atanlar da aslında bunun böyle olduğunu çok iyi biliyorlardı Nitekim bu iftiraların hiçbiri Bediüzzaman'a ve yanındaki Müslümanlara bir zarar verememiş; aksine baştan beri üzerinde durduğumuz gibi bu olaylar karşısında gösterdikleri sabır ve tevekkül onların manevi olgunluğunun, ahiretteki derecelerinin artmasına vesile olmuştur

Dini Sapkınlık İftirası
Bediüzzaman'a karşı yapılan suçlamalardan birisi de onun İslami hükümleri saptırarak, kendine göre bir din anlayışı savunduğu ve çevresindeki kişilere de sözde bu sapkın dini telkin ettiği yönündedir Bediüzzaman'ın, Kuran ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnete uymadığı, kendine göre bir din uydurduğu şeklindeki provokasyonların amacı, halkı ve konuyu ayrıntısıyla bilmeyen bazı dindar çevreleri kışkırtarak Bediüzzaman'ı onlara yanlış tanıtmaya çalışmak olmuştur
Ancak inkarcı kesimin bu iftirası da bir işe yaramamıştır Çünkü Bediüzzaman'a karşı ortaya atılan bu ''sapkınlık'' iddiasının, Hz Nuh'a '' gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz'' (Araf Suresi, 60) diyen inkarcıların iftiralarının bir benzeri olduğunu akıl ve vicdan sahibi Müslümanlar açıkça görmüşlerdir

Bediüzzaman'a Atılan İftiraları Desteklemek İçin Hazırlanan Bazı Komplolar
Allah birçok ayetinde, inkarcıların her dönemde hileli düzenler kurduklarını bildirmektedir Bu ayetlerden biri şöyledir:Onlardan öncekiler de hilelidüzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah'a aittir Her bir nefsin ne kazandığını O bilir Bu yurdun sonu kimindir, inkar edenler pek yakında bileceklerdir (Rad Suresi, 42)
Bediüzzaman için de döneminin din karşıtı çevreleri, iftiralarını destekleyebilmek için benzer hileli düzenler kurmuşlardır Bu düzenlerin örneklerinden biri Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursiadlı eserde anlatılmaktadır Buna göre, bir içki dükkanında ''Said'in hizmetçisi Said'e rakı aldı'' diye yazılı bir kağıdın altına içki dükkanındaki sarhoşlardan imza alınmaya çalışılmıştır Bu şekilde kendisine iftirada bulunulmuştur Bu iftiranın amacı ise, Bediüzzaman'ı halkın gözünde küçük düşürmek, dini yönden samimiyetsiz olduğu imajını vermektir
Kendisine yönelik komploların bir başka örneğini, Bediüzzaman bir mektubunda anlatmaktadır Bu iftirada da, Bediüzzaman'ın sabahlara kadar alem yaptığı ve ''fahişe ve namussuzların Bediüzzaman'ın evine girip çıktığı'' söylenmiştir Bu asılsız söylentiye karşı Bediüzzaman'ın verdiği cevap ise son derece açık ve nettir:Halbuki benim kapım geceleyin dışardan ve içerden kilitliydi ve sabaha kadar bir bekçi o bedbahtın (iftira atan adamın) emriyle kapımı bekliyordu (Tarihçei Hayat, s 451)
Görüldüğü gibi, halkı Bediüzzaman'dan soğutmak için onu fuhuşla, sarhoşlukla suçlayan iftiralar atılmıştır Ancak elbette tüm bu iftiralar boşa çıkmış ve Bediüzzaman yürüttüğü iman hizmetine sabırla devam etmiştir Kuranı Kerim'de, inkarcıların komplo ve tuzaklarının inananlara asla bir zarar veremeyeceği, sonucun mutlaka inananların hayrına olacağı şöyle bildirilmektedir:… Ancak onlara bir uyarıcıkorkutucu geldiğinde (bu,) nefretlerinden başkasını artırmadı (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıpkuşatmaz Artık onlar öncekilerin kanunundan başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın kanununda kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın kanununda kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın (Fatır Suresi, 4243)
Bediüzzaman'ın, Kendisine Atılan İftiralar Karşısındaki Tavrı
Bediüzzaman'ın kendisine atılan iftiralara ve aleyhinde kurulan düzenlere karşı tutumu da, Kuran'da bildirilen peygamberlerin ve salih müminlerin ahlakı ile benzer olmuştur Bu iftiralara karşı son derece sabırlı ve mütevekkil bir tavır göstermiş, çevresindekilere ise şevki, neşesi, kararlılığı ve imanı ile herzaman güzel bir örnek teşkil etmiştir
Bediüzzaman Said Nursi, Risalei Nur'da, kendisine yöneltilen iftiralar sonucunda aldığı hapis cezasını ve kendisine çektirilen sıkıntıların güzel ve hayırlı yönlerini şöyle anlatmıştır:Benim şahsımı çürütmek fikriyle, hiç kimsenin inanmayacağı isnadlarda bulundular Pek acib iftiraları işaaya çalıştılar Fakat kimseyi inandıramadılar Sonra pek âdi bahanelerle, zemheririn en şiddetli soğuk günlerinde beni tevkif ederek, büyük ve gâyet soğuk ve iki gün sobasız bir koğuşta tecridi mutlak içinde hapsettiler Ben küçük odamda günde kaç defa soba yakar ve daima mangalımda ateş varken, zaafiyet ve hastalığımdan zor dayanabilirdim Şimdi, bu vaziyette hem soğuktan bir sıtma, hem dehşetli bir sıkıntı ve hiddet içinde çırpınırken, bir inayeti İlahiye ile bir hakikat kalbimde inkişaf etti Manen: Sen hapse Medresei Yûsufiye namı vermişsin; hem Denizli'de sıkıntınızdan bin derece ziyade hem ferah, hem mânevî kâr, hem oradaki mahpusların Nurlardan istifadeleri, hem büyük dairelerde Nurların fütuhatı gibi neticeler, size şekva yerinde binler şükrettirdi, her bir saat hapsinizi ve sıkıntınızı, on saat ibadet hükmüne getirdi; o fâni saatleri bâkileştirdi (Lemalar, s 244)
Bediüzzaman bir sözünde ise, çevresinde kendisiyle birlikte aynı iftira ve zulümlere maruz kalan müminlerin de, bu olaylardan dolayı ümitsizliğe kapılıp üzülmediklerini şöyle anlatmıştır:On aydan beri, münafıkların bir resmî memuru elde edip bütün desiseleriyle yaptıkları hücum en küçük bir şakirdi sarsmadı O iftiraları hiç hükmündedir… böylelerden böyle iftiralar, binden bir tesiri bize olmadığı gibi, inşâallah dairei Nur'a da zararı olmayacak (Şualar s 410)
Bediüzzaman'ın ve çevresinde bulunan iman ehlinin zorluklara, iftiralara ve hileli düzenlere karşı gösterdikleri tavır, tüm Müslümanların kendilerine örnek alması gereken salih ve mütevekkil mümin tavrıdır Allah Kuran'da Peygamberimiz (sav)'in şahsında tüm Müslümanlara, inkarcıların düzenleri karşısında nasıl davranmaları gerektiğini şöyle hatırlatmıştır:Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hilelidüzenlerden dolayı sıkıntıya düşme Şüphesiz Allah korkupsakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir (Nahl Suresi, 127128)

 

Similar threads

Helikopter kazası ile vefat eden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu Bediüzzaman Vakfı'nın sergisinde Said Nursi'yi anlatmıştı Hakperestliği ve millet iradesini savunmasıyla zihinlerde yer edinen Yazıcıoğlu, 24 Mart 2000 yılında Bediüzzaman Vakfı'nın Şanlıurfa'da düzenlediği Bediüzzaman Haftası...
Cevaplar
0
Görüntüleme
115
Risale Nur'da 1956 Yılına İşaretler Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar Onlara bir yardımcı bulamazsın (Nisa Suresi, 145) Eğer şedde iki nun sayılsa, okunmayan hemzeler ve (ye) de sayılsa 1376 (19561957) ederek, bu zulümatlı nifakın ((dinsizlik ve zulme dayalı, ikiyüzlü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
55
kardesler güncelliğini maalesef hiç yitirmeyen bir konu oldugu için buraya yazıyorum ama uygun görülen bir yere de tasıyabilirsiniz,hakkınızı helal edin Tarih boyunca terörün ve anarşinin şiddetlendiği dönemler olmuş ve tüm insanlığı tehdit eden bu soruna çözüm bulabilmek için çeşitli öneriler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
85
Mehdi'nin çıkış zamanı ile ilgili hadisler şunlardır Bu hadislerden ümmetin ömrünün Hicri 1500'ü geçmeyeceği açıkça görülüyor: Enes b Malik 'den O dedi ki Resulullah (sav) buyurdu: Dünyanın ömrü, ahiret günlerinde yedi gündür Allahu Teala buyurdu ki: Rabbin katında bir gün sizin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
HZ İSA VE HZ MEHDİ KONUSUNDAKİ ŞAHSI MANEVİ YANILGISI Ahir zamanda Hz İsa’nın ikinci kez yeryüzüne gelişi ve Hz Mehdi’nin ortaya çıkışı yüzyıllardır İslam alemi tarafından beklenen çok müjdeli olaylardır Bediüzzaman Said Nursi, Hz İsa ve Hz Mehdi'nin çıkışı hakkında eserlerinde çok detaylı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
96
858,498Konular
982,028Mesajlar
30,009Kullanıcılar
hshahzjxhstzSon üye
Üst Alt