Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Hayatımızın her alanına katkı sağlayan yaratıcılık, doğuştan geldiği kadar çevresel etmenler başta olmak üzere çeşitli yollar ve formüllerle geliştirilebiliyor. Lakin ABD’nin Ohio Eyalet Üniversitesi’nden araştırmacılar, tam manasıyla herkesin yaratıcı olmasını sağlayacak bir tekniği ortaya koydular. Bu teknik, temelinde herkesin bildiği ancak büyüdükçe unuttuğu bir teknikti.
Çocukların yaratıcılık düzeyinin yetişkinlere nazaran çok daha yüksek olduğu bilinen bir gerçek. İşte yeni tekniğin başındaki isim olan profesör Angus Fletcher da tekniğini tam olarak buna vurgulayacak biçimde geliştirdi. “Yaratıcılığı gerçek bir formda eğitmiyoruz.” diyen Fletcher, Düşünme tekniği üzerinde çalışmak için üniversitede Project Narrative programını kurdu.
İşte o teknik: Küçük yaşlarda düşündüğümüz üzere düşünmek
Söz konusu teknik, insanları zihinlerinde küçük kıssalar yazdıkları yeni dünyalar inşa etmeye itiyor. Örneğin bir çalışandan en sıra dışı müşterilerini düşünmesi isteniyor. Daha sonra tüm müşterilerin bu sıra dışı müşteri üzere olduğu bir dünya hayal etmesi bekleniyor. Bu türlü bir dünya nasıl olurdu? Bu dünyada hayat nasıl ilerlerdi?
Fletcher’ın tekniği, aslında çocukların neden yetişkinlerden daha zeki olduğunun da yanıtını veriyor. Çocuklar, kendi dünyalarını daima öykü anlatımıyla akıllarında canlandırıyorlardı. Ama hayat boyunca gördüğümüz eğitim, daha mantıklı, anlamsal ve hafızaya dayalı bir tabiata bürününce bu yetenek vakitle zayıflıyordu. Fletcher, kelamlarını şu biçimde sonlandırdı:
“Yaratıcılık, geleceği gerçek iddia etmekle ilgili değildir. Bu, kendinizi kökten farklı olasılıkları hayal etmeye açık hale getirmekle ilgili. Bunu yaptığınızda, meydana gelen değişikliklere daha süratli ve çevik cevap verebilirsiniz.”
Fletcher’ın tekniği, şu ana kadar ABD Ordu Komutanlığı ve Genelkurmay Koleji üyelerine, Chicago Booth Üniversitesi’nin işçisine ve öğrencilerine, kendi üniversitesindeki öğrencilere ve Fortune 50 ortasında yer alan şirketlerdeki çalışanlara öğretildi.
