Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

İnsan Vücudu Hakkında Yanlış Bilinen 10 Bilgi

İnsan Vücudu Hakkında Yanlış Bilinen 10 Bilgi
0
61

morfeus

FD Üye
Katılım
Kas 12, 2021
Mesajlar
2
Etkileşim
4
Puan
38
Yaş
46
Konum
Rusya
F-D Coin
106
insan-vucudu-hakkinda-yanlis-bilinen-10-bilgi-1624985161.jpg

İnsanlık olarak bilgi paylaşma meylimiz zaman zaman yanlış bilgi paylaşmaya ve dezenformasyona sebep olabiliyor ne yazık ki. İnsan vücudu da bu durumdan nasibini alıyor elbette. Eğer alkolün vücudun ısınmasını sağladığına inanıyorsanız ya da yeni doğan bebeklerin acı hissedemediğini düşünüyorsanız siz de en az birkaç kez insan vücudu hakkında yanlış bilinen bilgilerle karşılaşmışsınız demektir. Bu yanlış bilgilerin en azından bir kısmını eleyebilmek adına bu haberimizde insan vücudu hakkında yanlış bilinen bilgilerin en yaygın olanlarına odaklanacağız.

İnsan vücudu hakkındaki 10 yanlış kanı:

  • Herkesin parmak izi farklıdır
  • Dil yuvarlama genetiktir
  • Beş duyumuz vardır
  • Saç ve tırnaklar öldükten sonra uzamaya devam eder
  • Uyurgezerleri uyandırmak çok tehlikelidir
  • Sakız yutunca sindirmek yedi yıl sürüyor
  • Beynimizin sadece yüzde 10’unu kullanabiliyoruz
  • Parmak kıtlatmak kireçlenmeye sebep olur
  • Tıraşı olursanız kıllar daha siyah ve gür çıkar
  • En çok ısıyı başımızdan kaybederiz
Herkesin parmak izi farklıdır

a911da5e797c843a439051e277a7b8fe1432b986.jpeg

Biliyorsunuz parmak izi adli soruşturmalarda büyük rol oynuyor. Her şey İskoçyalı bilimci Henry Faulds’un 1888 yılında her insanın parmak izinin farklı olduğuna dair yazdığı bir makaleyle başladı. Ancak bunu kanıtlamanın bir yolu yok. Çünkü dünyadan gelmiş geçmiş ya da halihazırda yaşayan herkesin parmak izini kontrol etmenin olanağı yok. Parmak izi analizinin asla şaşmaz olduğunu düşünmek ciddi sonuçlar doğurabilir. Mesela 2005 yılında bir üniversitede çalışan suçbilimci Simon Cole, Amerikan hukuk sistemi tarihinde yapılan 22 parmak izi hatasını detaylandırdığı bir makale yayımlamıştı. Cole, masum insanların işlemedikleri suçlarla yargılandığı olayları gözler önüne sermişti.

Dil yuvarlama genetiktir

5522fb134f21603bde042a145da21bd1c82af077.jpeg

Genetisyen Alfred Sturtevant 1940 yılında yayımladığı bir makalede dil yuvarlayabilmenin genetiğe bağlı olduğunu yazmıştı. Makaleye göre eğer anne baba dil yuvarlayabiliyorsa dil yuvarlayabilen çocukları olma ihtimali yüksek oluyordu. Ancak bundan 12 yıl sonra genetisyen Philip Matlock yaptığı çalışmayla bu fikri çürüttü. 33 tek yumurta ikiziyle yaptığı çalışmada dil yuvarlama kabiliyetini belirleyen şeyin genetik olmadığını ortaya koydu.

Ancak ne hikmetse bu fikir hâlâ kabul görüyor. Bu doğru sanılan yanlış bilgi çok önemli gibi görünmese de gereksiz bir kaygıya sebep olabiliyor. Mesela bazı bilimciler, anne/babası dil yuvarlayabilen ama kendisi yapamayan çocuklardan “acaba evlatlık mıyım?” endişesi taşıyan e-postalar aldıklarını söylüyor.

Beş duyumuz vardır

5c479453aafe8aa30caed85ada48771c7c141d69.jpeg

Genelde okullarda beş duyumuz olduğu öğretilir: görme, işitme, tatma, dokunma ve koklama. Bu düşünce M.Ö 350 yılı civarında Yunan filozof Aristo tarafından yazılan bir eserde belirtilmiş. Ancak bugün biliyoruz ki insanların beşten fazla duyusu var. Bilim insanları tam sayı veremese de 22 ila 33 arasında duyumuz olduğunu söylüyorlar. Mesela denge duyusu, ısı duyusu, acı duyusu ya da hareket duyusu bunlardan sadece birkaçı.

İlk bakışta bu duyular çok önemli gibi gelmeyebilir ama mesela susama duyusu vücudumuzu gereken hidrasyon seviyesinde tutmayı sağlıyor. Bu duyusu olmayan kişiler, adipsi denen nadir bir hastalığa sahip oluyor. Bu kişiler susadıklarını duyumsayamadıkları için ciddi şekilde susuz kalabiliyor ve hayatta ölebiliyor.

Saç ve tırnaklar öldükten sonra uzamaya devam eder

a965bef5c104e79fbdab1c3e2c5b8617b25b0861.jpeg

Evet insan vücudu ölümden sonra garip şeyler yapabiliyor ancak bu ilginç şeyler arasında tırnakların ya da saçların uzaması yok. Saç ve tırnakların uzaması için vücudun yeni hücreler üretmesi gerekiyor. Ancak öldükten sonra bu mümkün olmuyor. İnsan vücudu hakkında bilinen bu yanlış inanış, yazar Erich Remarque’ın 1929 yılında yazdığı romanında bile geçiyor. Aslında bu betimleme bir tür optik illüzyondan kaynaklanıyor. Öldükten sonra saçlarımız ve tırnaklarımız uzamıyor ama derimiz susuz kaldıkça büzülüyor. Deri büzülünce de saç ve tırnaklar daha fazla ortaya çıktığı için uzuyormuş gibi görünüyor.

Uyurgezerleri uyandırmak çok tehlikelidir

6db675cc208908abf7681695bf50fe47b6d77e59.jpeg

İnsanların yüzde 7’si hayatlarının bir noktasında uyurgezer olsa da bu duruma sebep olan şeyin tam nedenini bilmiyoruz. İnsan vücudu hakkında bilinen bir diğer yanlış da uyurgezer biriyle karşılaşınca uyandırmamanız gerektiği yönünde. Bu inanış taa antik zamanlara dayanıyor. Çünkü antik çağlarda insanlar uyurken ruhlarının bedenlerini terk ettiğine inanıyordu. Bu yüzden uyurgezer birini uyandırınca o kişinin ruhsuz kalacağını düşünüyorlardı. Bu yanlış inanış zamanla farklı boyutlara evrildi. Mesela “uyurgezer birini uyandırınca kalp krizi geçirmesine sebep olursun” ya da “delirmesine sebep olursun” vb.

Genel inanışın aksine uyurgezer birini uyandırmamak daha tehlikeli olabilir. Düşünsenize, zombi gibi ortalıkta dolaşan biri… Ne yazık ki tarihte uyurgezerlik sebebiyle farkında olmadan bir yerlerden düşen ya da bir şekilde kendine zarar veren çok insan örneği var. Eğer uyurgezer biriyle karşılaşırsanız yapılabilecek en mantıklı şey sakin bir şekilde yatağa dönmesini sağlamak.

Sakız yutunca sindirmek yedi yıl sürüyor

05dfec61b76f111653666b73c97857d872e123ff.jpeg

Sakıza çiğnenebilen yapısını veren şey sentetik kauçuk. Evet sentetik kauçuk sindirilebilen bir şey değil ama bu yuttuğunuz sakızın sindirim sisteminden geçemeyeceği anlamına gelmiyor. Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden gastroenterolog Rodger Liddle, vücudun madeni para büyüklüğündeki nesneleri vücuttan atabildiğini söylüyor. Bu durumda bir parça sakız vücut için sorun yaratamaz. Ancak kısa bir süre zarfında birden fazla sakız yuttuysanız bir doktora gitmekte fayda var.

Beynimizin sadece yüzde 10’unu kullanabiliyoruz

2d06fd18868d4a07d0bc667190d01097714f55b2.jpeg

Çoğu insan beynimizin sadece yüzde 10’unu kullanabildiğimizi sanıyor. Ancak bu da insan vücudu hakkında yanlış bilinen bilgilerden bir diğeri. Scientific American’a açıklama yapan nörolog Barry Gordon, insan beyninin büyük kısmının neredeyse sürekli olarak aktif olduğunu açıkladı. Uyuduğumuz ya da dinlendiğimiz sırada bile beynimiz çoğunlukla aktif oluyor. Belirli bir anda beynin yüzde kaçının kullanıldığı kişiden kişiye göre değişiyor. Bu yüzde kişinin ne yapıyor ya da ne düşünüyor olduğuna bağlı da değişiyor.

Parmak kıtlatmak kireçlenmeye sebep olur

48f3fa8b76851f15a0c1e8eef9ab8a1dab561dfd.jpeg

Çıkan sesten rahatsız oldukları için midir bilinmez, bazı insanlar etraflarında parmak kıtlatıldığını duyunca fenalık geçirip kireçlenmeye sebep olacağını öne sürer. Ancak bu da insan vücudu hakkında yanlış bilinen bilgilerden biri. Bilim insanları, bugüne dek parmak kıtlatmanın kireçlenmeye neden olduğuna dair bir bulguya rastlamadı. Kireçlenme değil de endişe edilmesi gereken başka bir ciddi konu var. Parmakları sürekli olarak kıtlatmak parmakların kavrama gücünü zayıflatıyor.

Tıraş olursanız kıllar daha siyah ve gür çıkar

d4dc89726c11af0790ec1e763f797fb0c6093f8c.jpeg

Bunu duymayan kalmamıştır herhalde. Hatta tıraş olunca kılların daha hızlı ve gür çıkacağı söylenir. Bunun doğru olmadığı 1928 yılında yapılan çalışmalarla kanıtlanmış olsa da insan vücudu hakkında en yaygın bilinen yanlışlardan biri de bu. 1928’de yapılan çalışmada, bir grup erkek aynı markanın tıraş köpüğüyle aynı şekilde tıraş oldu. Daha sonra çıkan kıllar uzama oranlarının artması bakımından incelendi. Herhangi bir değişim kaydedilmedi. Bu yanlış algının sebebi şu olabilir: tıraş olduğunuzda tıraş bıçağı/makinesi kılı cildin yüzeyinden keser ancak kılı tamamen ortadan kaldırmaz; bir kısmını keser. Geri kalan kısmı cildin altındadır. Kıllar uzamaya başladığında küt şekilde uzadığı için daha sert görünebilir ya da hissettirebilir. Yani vücudun herhangi bir yerindeki kılları tıraş etmek daha siyah ya da gür çıkmasına sebep olmuyor.

En çok ısıyı başımızdan kaybederiz

88dd8e29d77d9e114289563d0c3239cf0c8303aa.jpeg

Soğuk havalarda şapka takmamız gerektiğini, çünkü ısıyı en çok başımızdan kaybettiğimizi söylerler. Ancak bu da haberimizdeki diğer bilgiler gibi şehir efsanesinden başka bir şey değil. Bilim insanları bunun mümkün olmadığını söylüyor. Peki neden böyle bir şehir efsanesi var? Genelde dışarısı soğuk olduğunda ısıyı başımızdan kaybederiz çünkü üstümüzde kıyafet olduğu için ısının çıkabileceği tek alan başımız oluyor. Eğer hava soğuksa ve şapka/bere takmıyorsanız evet ısı baş kısmından kaybedilir ancak eğer hava soğuksa ve şort giyiyorsanız doğal olarak ısı bacaklarınızdan çıkar.

Kaynak: Listverse, Futurism, Tween Tribune


 

Similar threads

Kahve içmenin sağlıksız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bu ve bunun gibi bir çok efsane, en sevdiğiniz kahveden bir bardak içmenizi engelleyebilir Bu makalede kahve hakkındaki bazı yanlış bilinenleri açığa çıkaracağız! Kahve hiç şüphesiz ki dünyadaki en yaygın tüketilen içecektir Ancak pek çok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
135
ARKA PLANDAKİ UYGULAMALAR TELEFONU YAVAŞLATIR Arka planda çalışan uygulamaları daima kapatmanın telefona hiçbir yararı yok. Zati telefonlar makul sayıda uygulamanın çalışmasına müsaade veriyor. CAM KATI BİR MADDEDİR Cam biçimsiz bir unsurdur. TELEFONU ŞARJDA BIRAKMAK...
Cevaplar
0
Görüntüleme
161
Elbet ki yüzyıllar evvelki atalarımızdan çok daha farklı beden yapılarına sahibiz. Gelişen teknolojiyle birlikte bilim insanları bu bahiste onlarca çalışmaya imza atmış durumdalar. Bedenimizi tanımak için şimdilik kâfi olan teknoloji, bu şaşırtan sistemin içinde yer alan organların da...
Cevaplar
0
Görüntüleme
87
Zatürre, diğer adıyla “pnömoni hastalığının sebepleri ve tedavisi hakkında halk arasında yanlış bilinen pek çok şey vardır Bu makalede bu hastalık ile ilgili mitleri ortadan kaldıracağız Biliyor Muydunuz? İlk 6 ay boyunca anne sütü ile beslenen bebeklerin, çocukluk dönemlerinde zatürreye...
Cevaplar
0
Görüntüleme
139
Kastamonu'da dünyaya gelen Mantar dostu Naim Güleç, mantar severlerin gündelik yaşantı içerisinde dikkat etmesi ve bilmesi gereken aydınlatıcı noktaları sadece Yasemin.com'a aktardı! Mantar tüketimi ile ilgili doğru zannedilen ama yanlış olan bilgiler neler? Evde mantar nasıl temizlenir? Evde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
154
858,500Konular
982,386Mesajlar
32,979Kullanıcılar
kara kartalSon üye
Üst Alt