iltasyazilim
FD Üye
Depresif ruh halinden kurtulmanız için vazgeçmeniz gereken düşünce alışkanlıklarını biliyor musunuz? Depresif bir ruh halindesiniz ve kurtulmak istiyorsunuz Peki bunu nasıl başaracaksınız? İşte İyi Hissetmekkitabının yazarı psikiyatrist Dr David Burns kadar açıklanan ve kurtulmanız gereken akıl alışkanlıkları
Ya Defalarca Ya Hiç Düşüncesi
İşte sizi için için yiyen mükemmeliyetçilik hastalığının temelinde yatan hafıza İşeriniz iyi gidiyorsa sonuna kadar her zaman o kadar olmasını istersiniz veya mükemmel yaptığınız bir şeyi sonuna kadar böyle devam ettirmeyi Bir defa bile işler yolunda gitmese her şey yıkılmış gibi düşünmeye başlarsınız Realist olan ise hayatta mükemmel diye bir şey olmadığıdır Mükemmele varmak takıntısı size bir şey kazandırmaz
Aşırı Genelleme
Tek bir olumsuzluğu sonu gelmeyecek bir başarısızlıklar zincirinin başlangıcı gibi görürsünüz Alaka duyduğunuz insan tarafından reddedilmenizi bundan sonradan hep reddedileceğinizin işareti olarak algılarsınız ya da meslek yaşamınızın daha başında karşılaştığınız bir olumsuzluk ardına kadar her zaman başarısız olacağınızı düşündürür
Zihinsel Filtreleme
Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur ve onunla uğraşır durursunuz Gerçeklere bakışınız, bir damla mürekkebin tüm şişedeki suyu bulandırması gibi kararır Girdiğiniz bir sınavda 100 sorudan 90'ını doğru cevapladığınızda kafanız hatalı yaptığınız 10 soruya takılı kalır ve sınavdan başarısız olduğunuzu düşünürsünüz, hatta eğitim yaşamınız baştan başa da bunun böyle gideceği gibi gerçekçi olmayan bir inanışa kapılırsınız
Olumluyu Olumsuza Çevirmek
Hayatınızdaki olumlu şeyleri büyük bir ustalıkla olumsuza çevirirsiniz Mesela size övgü eden birinin yalnızca nezaketen böyle bir şey söylediğine, gerçekte önemsiz görülen biri olduğunuza inanırsınız Bu şekilde hayatınızı iyice olumsuzluklara ve acılara odaklanarak geçirirsiniz
Sonuçlara Sıçramak
Besbelli hiçbir şey yokken kendinizi en negatif sonuca ikna edersiniz Gerçekçi bir kanıtı olmamasına karşın insanların sizin hakkınızda kötü düşündüğüne inanırsınız ya da yeni başladığınız bir işin mutlaka olumsuz sonuçlanacağından eminsinizdir Halbuki ne hafıza okumaya yeteneğimiz vardır ne de geleceği görme Bu yaptığımız kendimizi ikna ederek daha başından vazgeçmemize sebep olur, böylece
Hissi Kararlar
Yaşadıklarımız düşüncelerimizi, görüşler de duygularımızı etkiler Olumsuz duygularınızın gerçeği yansıttığına o kadar inanırsınız ki fiilen ne olduğu üstüne düşünmezsiniz bile Kendinizi başarısız hissettiğinizde işlerinizin yolunda gitmediği inancına kapılırsınız fakat gerçek hiç de öyle olmayabilir
Lazımcı fikir tarzı
Kendimize ya da başkalarına meli, malıile biten cümlelerle fiilen realist olmayan standartlar koyarız Bu işi başarmalıyım, beni şüphesiz bekletmemeligibi Durumlar koyduğumuz standardın aşağı gerçekleşince de kızgınlık, hüsran gibi yapıcı olmayan duygulara kapılırız*
Etiketleme
Kendinizi ve başkalarını yaşanan tek bir koşul yüzünden olumsuz bir şekilde etiketlersiniz Yemeği yaparken tuzu artı kaçırdığınız için yetersizolursunuz veya akşam açık havada çıkma teklifinizi kabul etmeyen arkadaşınızı ahenksizolarak etiketlersiniz Gerçekçi olan ise tek bir durum yüzünden etiketlemenin doğru olmadığıdır
Ya Defalarca Ya Hiç Düşüncesi
İşte sizi için için yiyen mükemmeliyetçilik hastalığının temelinde yatan hafıza İşeriniz iyi gidiyorsa sonuna kadar her zaman o kadar olmasını istersiniz veya mükemmel yaptığınız bir şeyi sonuna kadar böyle devam ettirmeyi Bir defa bile işler yolunda gitmese her şey yıkılmış gibi düşünmeye başlarsınız Realist olan ise hayatta mükemmel diye bir şey olmadığıdır Mükemmele varmak takıntısı size bir şey kazandırmaz
Aşırı Genelleme
Tek bir olumsuzluğu sonu gelmeyecek bir başarısızlıklar zincirinin başlangıcı gibi görürsünüz Alaka duyduğunuz insan tarafından reddedilmenizi bundan sonradan hep reddedileceğinizin işareti olarak algılarsınız ya da meslek yaşamınızın daha başında karşılaştığınız bir olumsuzluk ardına kadar her zaman başarısız olacağınızı düşündürür
Zihinsel Filtreleme
Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur ve onunla uğraşır durursunuz Gerçeklere bakışınız, bir damla mürekkebin tüm şişedeki suyu bulandırması gibi kararır Girdiğiniz bir sınavda 100 sorudan 90'ını doğru cevapladığınızda kafanız hatalı yaptığınız 10 soruya takılı kalır ve sınavdan başarısız olduğunuzu düşünürsünüz, hatta eğitim yaşamınız baştan başa da bunun böyle gideceği gibi gerçekçi olmayan bir inanışa kapılırsınız
Olumluyu Olumsuza Çevirmek
Hayatınızdaki olumlu şeyleri büyük bir ustalıkla olumsuza çevirirsiniz Mesela size övgü eden birinin yalnızca nezaketen böyle bir şey söylediğine, gerçekte önemsiz görülen biri olduğunuza inanırsınız Bu şekilde hayatınızı iyice olumsuzluklara ve acılara odaklanarak geçirirsiniz
Sonuçlara Sıçramak
Besbelli hiçbir şey yokken kendinizi en negatif sonuca ikna edersiniz Gerçekçi bir kanıtı olmamasına karşın insanların sizin hakkınızda kötü düşündüğüne inanırsınız ya da yeni başladığınız bir işin mutlaka olumsuz sonuçlanacağından eminsinizdir Halbuki ne hafıza okumaya yeteneğimiz vardır ne de geleceği görme Bu yaptığımız kendimizi ikna ederek daha başından vazgeçmemize sebep olur, böylece
Hissi Kararlar
Yaşadıklarımız düşüncelerimizi, görüşler de duygularımızı etkiler Olumsuz duygularınızın gerçeği yansıttığına o kadar inanırsınız ki fiilen ne olduğu üstüne düşünmezsiniz bile Kendinizi başarısız hissettiğinizde işlerinizin yolunda gitmediği inancına kapılırsınız fakat gerçek hiç de öyle olmayabilir
Lazımcı fikir tarzı
Kendimize ya da başkalarına meli, malıile biten cümlelerle fiilen realist olmayan standartlar koyarız Bu işi başarmalıyım, beni şüphesiz bekletmemeligibi Durumlar koyduğumuz standardın aşağı gerçekleşince de kızgınlık, hüsran gibi yapıcı olmayan duygulara kapılırız*
Etiketleme
Kendinizi ve başkalarını yaşanan tek bir koşul yüzünden olumsuz bir şekilde etiketlersiniz Yemeği yaparken tuzu artı kaçırdığınız için yetersizolursunuz veya akşam açık havada çıkma teklifinizi kabul etmeyen arkadaşınızı ahenksizolarak etiketlersiniz Gerçekçi olan ise tek bir durum yüzünden etiketlemenin doğru olmadığıdır