iltasyazilim
FD Üye
Sütun Kanseri Belirtileri
Kalın Bağırsak ve Kolon Kanseri Nedir
Rektum Kanserinin Belirtileri
Kalınbağırsak tümörleri iyi ya da fena huylu olabilir insancıl tümörler oldukça seyrek, kötü huylular ise fazla daha yaygındır Kötü huylu bağırsak tümörleri sindirim kanalında görülen tümörler aralarında, mide ve düz bağırsak (rektum) kanserlerinden anında sonradan üçüncü sırada gelir Yemek borusu kanseri ve sindirim kanalının öteki bölümlerinde rastlanan kanserlerden ise daha yaygındırlar Bu kanser türü çoğunlukla erişkinlik ve ihtiyarlık döneminde görülür
Klinik açıdan kayda değer bir nokta, sağ kalınbağırsak çapının sol bağırsağınkine oranla daha büyük olmasıdır bu nedenle bağırsaktaki geçiş ile ilgili yakınmalar sol yanda sağa göre daha erken görülür; diğer bir deyişle sol kalınbağırsak kanserlerinin hastalık belirtileri sağ kalınbağırsaktan daha ivedi ortaya çıkar
Belirtileri
Kalınbağırsak kanseri belirtileri ilerleyicidir ve birbirini izleyen üç safha gözlenir Bu evreler daralma öncesi safha, daralma evresi ve tıkanma evresi olarak adlandırılabilir
Bunların en önemlisi birincil evredir Bu aşamada kanser henüz bağırsak kanalını daraltacak büyüklüğe ulaşamamıştır, yani daha gelişiminin açılış evresindedir Açılış döneminde hastalar tamamiyle tanımlayamadıkları farklı alanlara yönlendirilmiş yakınmalar belirtir Kanserin geliştiği yere uyan karnın belirli bir bölgesinde geçici dolgunluk duyusu, çekilme tanımlarlar Bu yakınma gerçek bir sancı değildir sonradan böylece açıklanamayan iştah azalması, hafif kilo yitimi ve ivedi yorulma görülür Ara Sıra birkaç gün süren ve geldiği gibi birden kesilen ishal de görülebilir
Ara Sıra de ishal yerine dışkıyı yumuşatıcı ilaçlara (müshiller) karşın geçmeyen inatçı kabızlık vardır Bu açılış belirtileri göz ardı edilmemelidir Gerçekte belirtilerden hiçbiri kalınbağırsak kanserine özgü olmasa da, bağırsakta tuhaf birtakım olayları düşündüren belirtilerin biri bile hastayı kuşkulandırmalı ve sorununu açıklığa kavuşturmak için bir radyolojik analiz yaptırmalıdır Analiz sonucu olumluysa, hasta kafasındaki sorunu çözerek rahatlayacaktır Ama kanser tipinde organik bir lezyon bulunursa hiç vakit yitirmeden cerrahi tedaviye başvurulmalıdır Erken yakalanan tümörün cerrahi teşebbüs ile tamamen gücenme olasılığı vardır ve hasta bütünüyle iyileşeceğini ümit edebilir
Süre yitirdikçe daralma öncesi evreden, daralma evresine girilir Bu evrede kanser daha da büyüyerek bağırsak kanalını daraltır Bu Nedenle daralmanın olduğu yerde bağırsak geçişi zorlaşır, daralma yerinin önünde bağırsak içeriği birikir ve kokuşma başlar Örselenen bağırsak bölümünde salgı ve bilhassa kasılmaların artmasıyla biriken bağırsak içeriği, kanser kitlesinin oluşturduğu engelin ötesine içten geçmeye zorlanır Klinik olarak, bu olaylar bağırsak kasılmalarına ast ağrı nöbetleri, dönüşümlü ishal ve kabızlık dönemleriyle ortaya çıkar Bilhassa bu belirtilerin zamanlaması çok önemlidir Önce kabızlık dönemi, peşinde da sancı nöbetleri görülür Bağırsak kasılmaları sonucunda engel aşılıp dışkı çıkarılabilir Kalınbağırsak kanseri düşünülerek tanıya ulaşmanın epeyce kolay olduğu bu dönemde bile radyolojik inceleme gerekir ve kuşkulu bir kütle saptandığında cerrahi tedaviye geçilmesi gerekir Kökten ve çözümleyici bir cerrahi teşebbüs olasılığı bu dönemde hala çok güçlüdür
Süre geçtikçe hastanın genel durumu bozulur; kilo yitimi ve halsizlik artar, iştah azalır Hasta bütün çabalarına karşın yemeklere karşısında tiksinti ve bulantı duyar Artan Bir Şekilde çoğalan kansızlık gelişir Yüz rengi mum beyazıdır Tıkanma evresi bu belirtilerle kesinleşir Bağırsak içeriği bundan böyle ilerleyeme~, bağırsak kanalı tam olarak kapanmıştır Tıkanmanın bazı özellikleri vardır Bağırsak kanalı birkaç gün bütün olarak kapalı kalır Bu zaman içinde kanser kütlesindeki doku ölümü ve biçim bozuklukları sonucu tıkanıklık bölgesinde bir bölüm açılarak geçişe olasılık sağlar Lakin bu açılıpkapanma olayları ikiüç defa yinelendikten sonradan bağırsak bir daha açılmamak üzere kapanır Hastanın genel durumu şipşak bozulur, değişken yitimi artar ve zehirli maddeler kan dolaşımına geçer Bir Takım durumlarda hasta ne yazık ki, ama bu aşamada hastaneye başvurur Tıkanıklık yerini tahsis etmek amacıyla kontrast madde verilmeden yapılan radyolojik karın incelemesinden sonra, hastanın karı açılarak tümörün çıkartılıp, çıkartılamayacağına karar verilir
Bu evrede radikal teşebbüs olasılığı büyük ölçüde azalmıştır
Kalınbağırsak ve düzbağırsak kanserinin kayda değer bir belirtisi makattan dışkıyla birlikte kan gelmesidir Bu durumda anında endoskopik analiz yaptırılmalıdır Bilhassa düzbağırsak tümörlerinin saptanmasında radyolojik tahlil kimsesiz tatmin edici değildir
KANSER ÖNCESİNDE GÖRÜLEN LEZYONLAR
Polipler Sindirim kanalında boşluğa dürüst çıkıntı yapmış, saplı veya sapsız oluşumlara polip denir Yalnız adenometöz polipler kanser öncesi görülen lezyonlardandır
Polipkanser ilişkisi aşağıdaki özellikleri gösterir:
kanseradenom birlikteliği oldukça sıktır;
adenomlar ile kalınbağırsak ve düzbağırsak kanserlerinin vücutta dağılımı birbirine aynı;
adenom ve karsinomların yaşa yan olarak çizdiği eğriler yaklaşık 10 yıllık bir farkla koşut gider;
adenomların aralıklı görüldüğü ülkelerde kanserin görülme oranı düşüktür;
kalınbağırsak baştan başa saptanan poliplerin yaygın biçimde kesilip alındığı toplumlarda kanser görülme sıklığı daha azdır
Günümüzde adenomların kanser yapıcı lezyonlar olduğu genelde kabul edilmiştir Adenomlardan kanser gelişme tehlikesi polipin büyüklüğüyle, hücresel tipiyle, doku yapımındaki değiştirme derecesiyle (displazi) ve poliplerin sayısıyla ilişkilidir
Düzbağırsak ve kalınbağırsağın ülserli iltihabı Düz bağırsak ve kalınbağırsakta iltihabi hastalığı (Crohn hastalığı ve ülserli kolit) olan kişilerde, hastalığın ileri yıllarında kalınbağırsak kanseri oluşma tehlikesinin genel nüfusa oranla 10 kat daha fazla olduğu kabul edilir Bu hastalarda kanser sıradan kişilerden 20 yıl kadar daha önce, 3040 yaşlarında görülür
Çocukluk çağında başlayan düzbağırsak ve kalınbağırsak iltihabı olgulannda, hastalık süresi 10 yılı bulduğunda büyük olasılıkla hastalığın uzamasına da ast olarak kanser tehlikesi artar Düzbağırsak ve kalınbağırsaklarında ülserli irin olan hastalarda, hastalık süresi 30 yılı geçtiğinde ve olay kalınbağırsağın tümüne yayıldığında kansere yakalanma oranı yüzde 56 ya çıkar
Bu hastalarda erken kanser tanısı epeyce zordur Belirtiler her iki hastalıkta da birbirine çok aynı Keza radyolojik bulguların yorumlanmasında güçlükler görülebilir Emin teşhis, kalınbağırsağın bir cihaz yardımıyla doğrudan gözlemlenip (kolonoskopi) öbür bölgelerinden çoğu örnek alınarak (biyopsi) bunların incelenmesiyle konulur
Divertiküller Tümörün bulunduğu kalınbağırsak bölümünün dışa içten cepleşmesi 60 yaşın üzerindeki şahısların yüzde 4050 sinde görülür böylece sık görülen bir belirtidir Fazla sayıda ertikül oluşumu (ertiküloz) kanser yapıcı bir hastalık değildir
Safrakesesinin çıkartılması (kolesistektomi) Safrakesesi arzu durumunda önemli miktarda safra tuzu içerir Safrakesesi ameliyatla alınınca bu birikim gerçekleşemediğinden, safra tuzları olanca hızıyla dolaşır Bu Nedenle bağırsak bakterilerinde safra tuzlan daha çok görülür ve safra asitleri artar Bunların metabolizmasından kalınbağırsak ve düzbağırsak mukozası için kanser yapıcı kabul edilen birtakım maddeler türer böylece geçmiş yıllarda safrakesesinin alınmasının kalınbağırsak kanserinin oluşmasında bir risk etkeni olabileceği tartışılmıştı Son yıllardaki klinik çalışmalarda ise, safrakesesi alınan kişilerde kalınbağırsak kanserine yakalanma oranının daha yüksek olduğuna ilişkin keskin bir sonuç alınamamıştır
OT GIBI YAŞAMA TİPLERİ
BAŞLANGIÇTA kanserin tek başına görüldüğünü ayrıntıları ile belirtmek gerekir, yani hastalık bağırsağın yalnızca bir bölümünde yerleşir Bazı olgularda bağırsağın birden çok yerinde ur kütlesine rastlanabilir Başlıca üç tipi vardır: Ülserli herif, vejetan müşteri ve skiröz tip
Ülserli kanserin özelliği, bitkiler içindeki damarların yıkımı sonucunda tümör kütlesi üzerinde geniş yaraların (ülserlerin) bulunmasıdır Ülserleşme ilerleyicidir; bağırsak duvarını derinliğine yıpratma eğilimini gösterir Sonraki aşamada karın zarına ya da daha önce büyüyen yapışıklıklar sonucunda kanserli bölgeye yaklaşmış öbür organlara içten aşınma sürebilir Vejetan müşteri kanser, öncelikle bağırsak kanalına içten gelişen, önce daralma sonra da tamamiyle tıkanmaya neden olan et yığını görünümünde bir kütleyle belirlenir Bu kütle çevresinde genelde doku ölümlerine tabi gelişmeler, kütlenin kendisinde de bir takım biçim bozuklukları ve kanamalar görülebilir Skiröz kanser tipinde ise ur bağırsak kanalının içine sarkmadan bağırsak duvarında ortaya çıkar Her kanser tipinde netice öyle ya da böyle aynıdır Kanser hücrelerinin yerleştiği bölgede bağırsak duvarı kalınlaşır Bu da bağırsak kanalının daralmasına yol açar
TÜMÖRÜN YAYILIMI
Uzun veya kısa süren birinci dönemden daha sonra, kanser ilk mesken alanından organizmanın diğer bölgelerine dürüst bölüştürme eğilimine girerek metastaz adı verilen ikindi odaklar yapar
Kötü huylu kalınbağırsak tümörlerinin yayılımı değişik yollar izler Kanser hücreleri kapı toplardamarı aracılığıyla karaciğere kazanç ve burada birçok yayılma odakları oluşturur Bu odaklar beyazlaşan, sert, karaciğer yüzeyinden kabarık, dairesel oluşumlardır Kanser hücreleri daha sonra kan aracılığıyla akciğere ulaşır Kalınbağırsağın zengin lenf ağı, lenfler yoluyla yayılmayı kolaylaştırır Kanser hücreleri üst ve daha alçak bağırsak askısı (mezenter) damarlarıyla birlikte dışarı giden lenf damarları yoluyla önce kalınbağırsağın yanındaki ve üstündeki lenf düğümlerini, daha sonra orta bölümdeki lenf düğümlerini, son aşamada ise merkezi bağırsak askısı lenf düğümlerini miktar Tutulan lenf bezleri büyür ama en belirgin metamorfoz, sertliklerindeki artıştır
Bir diğer yol, bağırsaklarda oluşan doğrudan yayılmadır Kanserli doku parçacıkları belli başlı kütleden koparak sindirim kanalını izleyip, bağırsağın daha aşağı bölümlerine gider ve orada yerleşirler Burada büyüyüp gelişerek, kaynaklandıkları kanser kütlesinin boyutlarına bile ulaşabilirler
Kanserin son yayılma biçimi bağırsak duvarı içinde gerçekleşir Kanser, duvar içindeki lenf damarlarını izleyerek, bağırsak duvarı her tarafında karın zarına dek gider ve birincil kanser kütlesinin kapladığı alandan daha geniş bir bölgeye yayılır Kanser hücreleri karın zarına ulaşınca çevreye yayılarak kanlı asit (karın boşluğunda kanlı değişken toplanması) yaratıcı yaygın karın zarı kanserine yol açarlar Bu tabloda karın zarı büyük miktarda kanlı akıcı üreterek kanser hücrelerinin saldırısına karşısında koymaya çalışır veya kanser hücreleri Douglas boşluğuna (erkekte düzbağırsak ile idrar torbası arasındaki, kadında ise düzbağırsak ile dölyatağı arasındaki çukur alan) ve kadınlarda her iki yumurtalığa yerleşir Karın zarına ulaşan kanser komşuluk aracılığıyla da yayılabilir Böylece incebağırsağın kıvrımlarında, böbrek ve idrar borularında, omurganın bel ve kuyruksokumu arasındaki bölümü ile mesanede kanser görülebilir
Kanserin geniş yayılımı, köklü bir cerrahi girişimi engeller Hasta bu nedenle ameliyat edilemez Lenf yoluyla yayılan yerel kanserler bu grupta yer almaz
Ameliyat edilemeyen olgularda, bağırsak kanalında geçişin aksamaması için sadece belirtilere karşın cerrahi yöntemlere başvurulur Bu nesil girişimler hastanın hayat süresini uzatmada öyle etkin değildir Tedavinin en manâlı noktası erken tanıdır *
Kalın Bağırsak ve Kolon Kanseri Nedir
Rektum Kanserinin Belirtileri
Kalınbağırsak tümörleri iyi ya da fena huylu olabilir insancıl tümörler oldukça seyrek, kötü huylular ise fazla daha yaygındır Kötü huylu bağırsak tümörleri sindirim kanalında görülen tümörler aralarında, mide ve düz bağırsak (rektum) kanserlerinden anında sonradan üçüncü sırada gelir Yemek borusu kanseri ve sindirim kanalının öteki bölümlerinde rastlanan kanserlerden ise daha yaygındırlar Bu kanser türü çoğunlukla erişkinlik ve ihtiyarlık döneminde görülür
Klinik açıdan kayda değer bir nokta, sağ kalınbağırsak çapının sol bağırsağınkine oranla daha büyük olmasıdır bu nedenle bağırsaktaki geçiş ile ilgili yakınmalar sol yanda sağa göre daha erken görülür; diğer bir deyişle sol kalınbağırsak kanserlerinin hastalık belirtileri sağ kalınbağırsaktan daha ivedi ortaya çıkar
Belirtileri
Kalınbağırsak kanseri belirtileri ilerleyicidir ve birbirini izleyen üç safha gözlenir Bu evreler daralma öncesi safha, daralma evresi ve tıkanma evresi olarak adlandırılabilir
Bunların en önemlisi birincil evredir Bu aşamada kanser henüz bağırsak kanalını daraltacak büyüklüğe ulaşamamıştır, yani daha gelişiminin açılış evresindedir Açılış döneminde hastalar tamamiyle tanımlayamadıkları farklı alanlara yönlendirilmiş yakınmalar belirtir Kanserin geliştiği yere uyan karnın belirli bir bölgesinde geçici dolgunluk duyusu, çekilme tanımlarlar Bu yakınma gerçek bir sancı değildir sonradan böylece açıklanamayan iştah azalması, hafif kilo yitimi ve ivedi yorulma görülür Ara Sıra birkaç gün süren ve geldiği gibi birden kesilen ishal de görülebilir
Ara Sıra de ishal yerine dışkıyı yumuşatıcı ilaçlara (müshiller) karşın geçmeyen inatçı kabızlık vardır Bu açılış belirtileri göz ardı edilmemelidir Gerçekte belirtilerden hiçbiri kalınbağırsak kanserine özgü olmasa da, bağırsakta tuhaf birtakım olayları düşündüren belirtilerin biri bile hastayı kuşkulandırmalı ve sorununu açıklığa kavuşturmak için bir radyolojik analiz yaptırmalıdır Analiz sonucu olumluysa, hasta kafasındaki sorunu çözerek rahatlayacaktır Ama kanser tipinde organik bir lezyon bulunursa hiç vakit yitirmeden cerrahi tedaviye başvurulmalıdır Erken yakalanan tümörün cerrahi teşebbüs ile tamamen gücenme olasılığı vardır ve hasta bütünüyle iyileşeceğini ümit edebilir
Süre yitirdikçe daralma öncesi evreden, daralma evresine girilir Bu evrede kanser daha da büyüyerek bağırsak kanalını daraltır Bu Nedenle daralmanın olduğu yerde bağırsak geçişi zorlaşır, daralma yerinin önünde bağırsak içeriği birikir ve kokuşma başlar Örselenen bağırsak bölümünde salgı ve bilhassa kasılmaların artmasıyla biriken bağırsak içeriği, kanser kitlesinin oluşturduğu engelin ötesine içten geçmeye zorlanır Klinik olarak, bu olaylar bağırsak kasılmalarına ast ağrı nöbetleri, dönüşümlü ishal ve kabızlık dönemleriyle ortaya çıkar Bilhassa bu belirtilerin zamanlaması çok önemlidir Önce kabızlık dönemi, peşinde da sancı nöbetleri görülür Bağırsak kasılmaları sonucunda engel aşılıp dışkı çıkarılabilir Kalınbağırsak kanseri düşünülerek tanıya ulaşmanın epeyce kolay olduğu bu dönemde bile radyolojik inceleme gerekir ve kuşkulu bir kütle saptandığında cerrahi tedaviye geçilmesi gerekir Kökten ve çözümleyici bir cerrahi teşebbüs olasılığı bu dönemde hala çok güçlüdür
Süre geçtikçe hastanın genel durumu bozulur; kilo yitimi ve halsizlik artar, iştah azalır Hasta bütün çabalarına karşın yemeklere karşısında tiksinti ve bulantı duyar Artan Bir Şekilde çoğalan kansızlık gelişir Yüz rengi mum beyazıdır Tıkanma evresi bu belirtilerle kesinleşir Bağırsak içeriği bundan böyle ilerleyeme~, bağırsak kanalı tam olarak kapanmıştır Tıkanmanın bazı özellikleri vardır Bağırsak kanalı birkaç gün bütün olarak kapalı kalır Bu zaman içinde kanser kütlesindeki doku ölümü ve biçim bozuklukları sonucu tıkanıklık bölgesinde bir bölüm açılarak geçişe olasılık sağlar Lakin bu açılıpkapanma olayları ikiüç defa yinelendikten sonradan bağırsak bir daha açılmamak üzere kapanır Hastanın genel durumu şipşak bozulur, değişken yitimi artar ve zehirli maddeler kan dolaşımına geçer Bir Takım durumlarda hasta ne yazık ki, ama bu aşamada hastaneye başvurur Tıkanıklık yerini tahsis etmek amacıyla kontrast madde verilmeden yapılan radyolojik karın incelemesinden sonra, hastanın karı açılarak tümörün çıkartılıp, çıkartılamayacağına karar verilir
Bu evrede radikal teşebbüs olasılığı büyük ölçüde azalmıştır
Kalınbağırsak ve düzbağırsak kanserinin kayda değer bir belirtisi makattan dışkıyla birlikte kan gelmesidir Bu durumda anında endoskopik analiz yaptırılmalıdır Bilhassa düzbağırsak tümörlerinin saptanmasında radyolojik tahlil kimsesiz tatmin edici değildir
KANSER ÖNCESİNDE GÖRÜLEN LEZYONLAR
Polipler Sindirim kanalında boşluğa dürüst çıkıntı yapmış, saplı veya sapsız oluşumlara polip denir Yalnız adenometöz polipler kanser öncesi görülen lezyonlardandır
Polipkanser ilişkisi aşağıdaki özellikleri gösterir:
kanseradenom birlikteliği oldukça sıktır;
adenomlar ile kalınbağırsak ve düzbağırsak kanserlerinin vücutta dağılımı birbirine aynı;
adenom ve karsinomların yaşa yan olarak çizdiği eğriler yaklaşık 10 yıllık bir farkla koşut gider;
adenomların aralıklı görüldüğü ülkelerde kanserin görülme oranı düşüktür;
kalınbağırsak baştan başa saptanan poliplerin yaygın biçimde kesilip alındığı toplumlarda kanser görülme sıklığı daha azdır
Günümüzde adenomların kanser yapıcı lezyonlar olduğu genelde kabul edilmiştir Adenomlardan kanser gelişme tehlikesi polipin büyüklüğüyle, hücresel tipiyle, doku yapımındaki değiştirme derecesiyle (displazi) ve poliplerin sayısıyla ilişkilidir
Düzbağırsak ve kalınbağırsağın ülserli iltihabı Düz bağırsak ve kalınbağırsakta iltihabi hastalığı (Crohn hastalığı ve ülserli kolit) olan kişilerde, hastalığın ileri yıllarında kalınbağırsak kanseri oluşma tehlikesinin genel nüfusa oranla 10 kat daha fazla olduğu kabul edilir Bu hastalarda kanser sıradan kişilerden 20 yıl kadar daha önce, 3040 yaşlarında görülür
Çocukluk çağında başlayan düzbağırsak ve kalınbağırsak iltihabı olgulannda, hastalık süresi 10 yılı bulduğunda büyük olasılıkla hastalığın uzamasına da ast olarak kanser tehlikesi artar Düzbağırsak ve kalınbağırsaklarında ülserli irin olan hastalarda, hastalık süresi 30 yılı geçtiğinde ve olay kalınbağırsağın tümüne yayıldığında kansere yakalanma oranı yüzde 56 ya çıkar
Bu hastalarda erken kanser tanısı epeyce zordur Belirtiler her iki hastalıkta da birbirine çok aynı Keza radyolojik bulguların yorumlanmasında güçlükler görülebilir Emin teşhis, kalınbağırsağın bir cihaz yardımıyla doğrudan gözlemlenip (kolonoskopi) öbür bölgelerinden çoğu örnek alınarak (biyopsi) bunların incelenmesiyle konulur
Divertiküller Tümörün bulunduğu kalınbağırsak bölümünün dışa içten cepleşmesi 60 yaşın üzerindeki şahısların yüzde 4050 sinde görülür böylece sık görülen bir belirtidir Fazla sayıda ertikül oluşumu (ertiküloz) kanser yapıcı bir hastalık değildir
Safrakesesinin çıkartılması (kolesistektomi) Safrakesesi arzu durumunda önemli miktarda safra tuzu içerir Safrakesesi ameliyatla alınınca bu birikim gerçekleşemediğinden, safra tuzları olanca hızıyla dolaşır Bu Nedenle bağırsak bakterilerinde safra tuzlan daha çok görülür ve safra asitleri artar Bunların metabolizmasından kalınbağırsak ve düzbağırsak mukozası için kanser yapıcı kabul edilen birtakım maddeler türer böylece geçmiş yıllarda safrakesesinin alınmasının kalınbağırsak kanserinin oluşmasında bir risk etkeni olabileceği tartışılmıştı Son yıllardaki klinik çalışmalarda ise, safrakesesi alınan kişilerde kalınbağırsak kanserine yakalanma oranının daha yüksek olduğuna ilişkin keskin bir sonuç alınamamıştır
OT GIBI YAŞAMA TİPLERİ
BAŞLANGIÇTA kanserin tek başına görüldüğünü ayrıntıları ile belirtmek gerekir, yani hastalık bağırsağın yalnızca bir bölümünde yerleşir Bazı olgularda bağırsağın birden çok yerinde ur kütlesine rastlanabilir Başlıca üç tipi vardır: Ülserli herif, vejetan müşteri ve skiröz tip
Ülserli kanserin özelliği, bitkiler içindeki damarların yıkımı sonucunda tümör kütlesi üzerinde geniş yaraların (ülserlerin) bulunmasıdır Ülserleşme ilerleyicidir; bağırsak duvarını derinliğine yıpratma eğilimini gösterir Sonraki aşamada karın zarına ya da daha önce büyüyen yapışıklıklar sonucunda kanserli bölgeye yaklaşmış öbür organlara içten aşınma sürebilir Vejetan müşteri kanser, öncelikle bağırsak kanalına içten gelişen, önce daralma sonra da tamamiyle tıkanmaya neden olan et yığını görünümünde bir kütleyle belirlenir Bu kütle çevresinde genelde doku ölümlerine tabi gelişmeler, kütlenin kendisinde de bir takım biçim bozuklukları ve kanamalar görülebilir Skiröz kanser tipinde ise ur bağırsak kanalının içine sarkmadan bağırsak duvarında ortaya çıkar Her kanser tipinde netice öyle ya da böyle aynıdır Kanser hücrelerinin yerleştiği bölgede bağırsak duvarı kalınlaşır Bu da bağırsak kanalının daralmasına yol açar
TÜMÖRÜN YAYILIMI
Uzun veya kısa süren birinci dönemden daha sonra, kanser ilk mesken alanından organizmanın diğer bölgelerine dürüst bölüştürme eğilimine girerek metastaz adı verilen ikindi odaklar yapar
Kötü huylu kalınbağırsak tümörlerinin yayılımı değişik yollar izler Kanser hücreleri kapı toplardamarı aracılığıyla karaciğere kazanç ve burada birçok yayılma odakları oluşturur Bu odaklar beyazlaşan, sert, karaciğer yüzeyinden kabarık, dairesel oluşumlardır Kanser hücreleri daha sonra kan aracılığıyla akciğere ulaşır Kalınbağırsağın zengin lenf ağı, lenfler yoluyla yayılmayı kolaylaştırır Kanser hücreleri üst ve daha alçak bağırsak askısı (mezenter) damarlarıyla birlikte dışarı giden lenf damarları yoluyla önce kalınbağırsağın yanındaki ve üstündeki lenf düğümlerini, daha sonra orta bölümdeki lenf düğümlerini, son aşamada ise merkezi bağırsak askısı lenf düğümlerini miktar Tutulan lenf bezleri büyür ama en belirgin metamorfoz, sertliklerindeki artıştır
Bir diğer yol, bağırsaklarda oluşan doğrudan yayılmadır Kanserli doku parçacıkları belli başlı kütleden koparak sindirim kanalını izleyip, bağırsağın daha aşağı bölümlerine gider ve orada yerleşirler Burada büyüyüp gelişerek, kaynaklandıkları kanser kütlesinin boyutlarına bile ulaşabilirler
Kanserin son yayılma biçimi bağırsak duvarı içinde gerçekleşir Kanser, duvar içindeki lenf damarlarını izleyerek, bağırsak duvarı her tarafında karın zarına dek gider ve birincil kanser kütlesinin kapladığı alandan daha geniş bir bölgeye yayılır Kanser hücreleri karın zarına ulaşınca çevreye yayılarak kanlı asit (karın boşluğunda kanlı değişken toplanması) yaratıcı yaygın karın zarı kanserine yol açarlar Bu tabloda karın zarı büyük miktarda kanlı akıcı üreterek kanser hücrelerinin saldırısına karşısında koymaya çalışır veya kanser hücreleri Douglas boşluğuna (erkekte düzbağırsak ile idrar torbası arasındaki, kadında ise düzbağırsak ile dölyatağı arasındaki çukur alan) ve kadınlarda her iki yumurtalığa yerleşir Karın zarına ulaşan kanser komşuluk aracılığıyla da yayılabilir Böylece incebağırsağın kıvrımlarında, böbrek ve idrar borularında, omurganın bel ve kuyruksokumu arasındaki bölümü ile mesanede kanser görülebilir
Kanserin geniş yayılımı, köklü bir cerrahi girişimi engeller Hasta bu nedenle ameliyat edilemez Lenf yoluyla yayılan yerel kanserler bu grupta yer almaz
Ameliyat edilemeyen olgularda, bağırsak kanalında geçişin aksamaması için sadece belirtilere karşın cerrahi yöntemlere başvurulur Bu nesil girişimler hastanın hayat süresini uzatmada öyle etkin değildir Tedavinin en manâlı noktası erken tanıdır *