nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Kanda Trombosit Yüksekliği neden olur
Trombosit Yüksekliği nedir
Trombosit Yüksekliği tedavisi
Kanda trombositlerin referans aralığı üstünde yer almasına trombosit yüksekliği denilir Tahlillerde yer alan (PLT değeri) veya Trombosit sayısı kandaki trombosit miktarını ifade eden değerdir
Trombosit(kan pulcukları) kanın en küçük elemanlarıdır Kemik iliğinde üretilirler Kanamanın durdurulmasında rol oynarlar Kanama bölgelerinde birbirlerine yapışarak bir tıkaç oluştururlar
Normalde kanın 1 mm3 ’ünde 150000400000 adet trombosit vardır Trombosit miktarının yüksek olması kanın daha ivedi pıhtılaşmasına neden olur
Trombosit miktarının yüksekliğinden ziyade düşük olması tehlikelidir Esasen yüksek trombosit sayısını düşürmekte zorlama bir işlemdir
Trombositler Bunlar akyuvarlardan çok daha minik ve kanın pıhtılaşmasında manâlı rol oynayan parçacıklardır Sayıları bir milimetre küp kanda aşağı yukarı 300000 kadardır Şartlara kadar azalabildiği gibi çoğalabilirler
Bunların görevi kılcal damarların duvarlarının sağlamlığını gözetmek ve bununla birlikte kanın pıhtılaşmasını sağlamaktır Trombositler bulunmadığı taktirde kılcal damarlardan alyuvarlar dışarı fırlarlar ve lüzum deri altında ve gerekse mukozada kanamalar görülür Ayrıca bunların azlığında kanda pıhtılaşma olmaz ve kanama devam eder Ciltte bir kesilme veya yaralanma olduğunda kanamanın uzun sürmesi ve durmaması gibi Alışılagelmiş kadınların âdet günlerinde bu trombositierin sayısında bir azalma görülür Bu Nedenle o günlerde kadınlarda kanamayan bir eğilim vardır Bu ndenle, biz fazla gerekli bir durum olmadıkça âdet günlerinde kadınlara herhangi bir ameliyat yapmayız
bir de trombositlerin fazlalaşması pıhtılaşmayı ve çok arttığı süre pıhtı parçalarının meydana gelmesine sebep olur Bunun da en sakıncalı tarafı bu pıntıların küçük kandamarlarının tıkanmalarına yol açar Bu tıkanmalar kalbi besleyen koroner dediğimiz damarlarda olursa enfaktüs gibi hastalıklara neden olur Sen yıllarda bu pıhtılaşmayı çözen ve pıhtılaşmayı önleyen ilâçlar bulunmuş ve kullanılmaktadır
Bu elemanlar kan sıvısı içinde erimeden yüzerler demiştik Kanın kırmızı rengini alyuvarlar verir Bunların sayısı veya bunlarda bulunan hamoglobin miktarlarında azlık veya çokluk kanın renginin açık ya da koyu olmasına sebep olur
Bu üç müşteri elemanlar kandan süzülürse sıvısı kalır Bu sıvıya PLAZMA denir Plazma sarı bir saman rengindedir Plazma içinre kan proteinler kan şekeri, yağlar, tuzlar, mineraller, vitaminler, hormonlar, alınan ilâçlar gibi vücut ve yaşam için zorunlu yer alan tüm maddeler bulunur
Şu halde, alyuvarlar demir oksijen ve hemoglobin bakımından, akyuvarlar hastalıklar ve iltihaplar bakımından, trombcsitier kanama ve pıhtılaşma bakımından, plazma ise gıda ve vücudun ihtiyaçları bakımından önemlidirler
Kandaki bu üç tip hücreler sürekli o!arak yıkılırlar, ölürler ve yerine yenileri yapılır Dinç bir yaşamda bu facia iie yapım aralarında pek bir denge vardır ama, her değişiklik hücrenin sayısı fizyolojik inip çıkmaların dışarıya değişmez kalır Erişkinlerde bu kan hücrelerinin yapıldığı iki başlıca yer vardır Kemik iliği ve lenf bezleri Bir Takım koşullar aşağıda dalak ve karaciğer de bu yapımda rol alırlar
Lenf (Akkon) dolaşımına gelince: Tüm hücrelerin, dokuların, kanalların ve bezlerin etrafını saran ve vücutta dolaşan bir akışkan vardır Buna lenf ya da akkan denir Bu kanın plazmasına aynı, ama içinde kırmızı renkli alyuvarlar bulunmaz ve ama akyuvarlar bulunur Daha evvelde söylediğimiz gibi akyuvarlar vücudu savunan askerleridir ve gerektiğinde kam damarlarından çıkarak mikrobun girdiği yerin etrafını çevirirler, işte bu durum hücrelerin etrafını, hücreler arasındaki boşlukları dolduran lenf içinde akıntı eder Lenfler ince kılcal damarlar içinde bu yerlere ulaşırlar ve buradan uzaklaşırlar Bu kılcal damarlar birleşe birleşe daha büyük lenf damarları meydana kazanç Lenflerin dolaşımını yürek sağlamaz Bu dolaşım
adalelerin hareketleri ile sağlanır Vücudun hareketi çağrıda bulunmak adalelerin hareketi demektir
Lenf damarları üstünde alan bölge ufak minik lenf bezleri vardır Bunlar bir yerde karakol vazifesi görürler Mikropların girdiği yere akyuvarlar lenf içinde hücuma geçerler Bu mücadelede ölen mikropların artıkları ile ölmeyen ve aradan kaçan mikroplar lenf dolaşımına karışırlar Fakat büyük dolaşıma karışıp vücuda yayılmasını önlemek için krakol vazifesi görür dediğimiz lenf bezlerinde yakalanırlar ve burada yok edilmeğe çalışırlar Şu halde lenf sistemi (lenf, lenf damarları ve lenf bezleri) hastalıklar mikroplara, iltihaplara aleyhinde bir nevi savunma sistemidir Meselâ, vücudun bir yerinde bir hastaifk veya bir enfeksiyon yer aldığı vakit o Bölgenin lenf bezleri şişerler ve büyürler Rahatsızlık çare edilip adamakıllı geçtikten sonradan bu bezler de yavaş yavaş küçülerek olağan büyüklüklerine dönerler
Lenf damarlarının örgütü vücutta iki tabaka halindedir Biri cilt altmda yüzey diğeri içte ve derin tabakadadır Lenf damarlarının had ve müzmin iltihapları görülmektedir Akut (had) olan iltihabına lenfanjit denir Daha ziyade el ve ayaklarda görülür Lenf bezlerinin de iltihapları, selim ve habis (kanser) urları maalesef görülmektedir
Acilen esas konumuz kansere gelelim Dolaşım sisteminde yer alan kalbin içini kaplayan tabakasının, adalesinin, dış zarının ve bölmeler aralarında bulunan kapakların iltihapları ve hastalıkları görülmektedir Lakin uru, Kanseri yoktur Kan hücrelerinden alyuvarların hastalıkları da görülmektedir Kanseri yoktur Akyuvarların keza hastalıkları ve ayrıca de kanserleri görülmektedir Lenfetik sistemde de söylediğimiz gibi lenf bezlerinin selim ve habis (kanseri) urları nadir değildir
Şu halde, kanser açısından dolaşım sistemin içinde manâlı iki asıl eleman vardır Biri akyuvarlar (lökositler) ancak, lösemi dediğimiz kan kanserinin sorumlusudur, ikincisi ise lenf bezleridir oysa, bazı tür kanserlerin ve sarkomların sorumlusudur Öteki organ ve elemanlardan meydana gelen kan kanserleri nispeten daha nadirdirler Bunlar aralarında, normalde en bol olarak lenf bezleri ( dalak, deri, kemik iliği, bağırsaklar ve kari damarları etrafı gibi yerlerde yer alan ve plazma hücreleri denilen doku hücrelerinin meydana getirdikleri
kanserler yer alır Oysa bunlar lökositlerin ve lenf bezlerinin meydana getirdikleri kanserlere nazaran fazla seyrektir *
Trombosit Yüksekliği nedir
Trombosit Yüksekliği tedavisi
Kanda trombositlerin referans aralığı üstünde yer almasına trombosit yüksekliği denilir Tahlillerde yer alan (PLT değeri) veya Trombosit sayısı kandaki trombosit miktarını ifade eden değerdir
Trombosit(kan pulcukları) kanın en küçük elemanlarıdır Kemik iliğinde üretilirler Kanamanın durdurulmasında rol oynarlar Kanama bölgelerinde birbirlerine yapışarak bir tıkaç oluştururlar
Normalde kanın 1 mm3 ’ünde 150000400000 adet trombosit vardır Trombosit miktarının yüksek olması kanın daha ivedi pıhtılaşmasına neden olur
Trombosit miktarının yüksekliğinden ziyade düşük olması tehlikelidir Esasen yüksek trombosit sayısını düşürmekte zorlama bir işlemdir
Trombositler Bunlar akyuvarlardan çok daha minik ve kanın pıhtılaşmasında manâlı rol oynayan parçacıklardır Sayıları bir milimetre küp kanda aşağı yukarı 300000 kadardır Şartlara kadar azalabildiği gibi çoğalabilirler
Bunların görevi kılcal damarların duvarlarının sağlamlığını gözetmek ve bununla birlikte kanın pıhtılaşmasını sağlamaktır Trombositler bulunmadığı taktirde kılcal damarlardan alyuvarlar dışarı fırlarlar ve lüzum deri altında ve gerekse mukozada kanamalar görülür Ayrıca bunların azlığında kanda pıhtılaşma olmaz ve kanama devam eder Ciltte bir kesilme veya yaralanma olduğunda kanamanın uzun sürmesi ve durmaması gibi Alışılagelmiş kadınların âdet günlerinde bu trombositierin sayısında bir azalma görülür Bu Nedenle o günlerde kadınlarda kanamayan bir eğilim vardır Bu ndenle, biz fazla gerekli bir durum olmadıkça âdet günlerinde kadınlara herhangi bir ameliyat yapmayız
bir de trombositlerin fazlalaşması pıhtılaşmayı ve çok arttığı süre pıhtı parçalarının meydana gelmesine sebep olur Bunun da en sakıncalı tarafı bu pıntıların küçük kandamarlarının tıkanmalarına yol açar Bu tıkanmalar kalbi besleyen koroner dediğimiz damarlarda olursa enfaktüs gibi hastalıklara neden olur Sen yıllarda bu pıhtılaşmayı çözen ve pıhtılaşmayı önleyen ilâçlar bulunmuş ve kullanılmaktadır
Bu elemanlar kan sıvısı içinde erimeden yüzerler demiştik Kanın kırmızı rengini alyuvarlar verir Bunların sayısı veya bunlarda bulunan hamoglobin miktarlarında azlık veya çokluk kanın renginin açık ya da koyu olmasına sebep olur
Bu üç müşteri elemanlar kandan süzülürse sıvısı kalır Bu sıvıya PLAZMA denir Plazma sarı bir saman rengindedir Plazma içinre kan proteinler kan şekeri, yağlar, tuzlar, mineraller, vitaminler, hormonlar, alınan ilâçlar gibi vücut ve yaşam için zorunlu yer alan tüm maddeler bulunur
Şu halde, alyuvarlar demir oksijen ve hemoglobin bakımından, akyuvarlar hastalıklar ve iltihaplar bakımından, trombcsitier kanama ve pıhtılaşma bakımından, plazma ise gıda ve vücudun ihtiyaçları bakımından önemlidirler
Kandaki bu üç tip hücreler sürekli o!arak yıkılırlar, ölürler ve yerine yenileri yapılır Dinç bir yaşamda bu facia iie yapım aralarında pek bir denge vardır ama, her değişiklik hücrenin sayısı fizyolojik inip çıkmaların dışarıya değişmez kalır Erişkinlerde bu kan hücrelerinin yapıldığı iki başlıca yer vardır Kemik iliği ve lenf bezleri Bir Takım koşullar aşağıda dalak ve karaciğer de bu yapımda rol alırlar
Lenf (Akkon) dolaşımına gelince: Tüm hücrelerin, dokuların, kanalların ve bezlerin etrafını saran ve vücutta dolaşan bir akışkan vardır Buna lenf ya da akkan denir Bu kanın plazmasına aynı, ama içinde kırmızı renkli alyuvarlar bulunmaz ve ama akyuvarlar bulunur Daha evvelde söylediğimiz gibi akyuvarlar vücudu savunan askerleridir ve gerektiğinde kam damarlarından çıkarak mikrobun girdiği yerin etrafını çevirirler, işte bu durum hücrelerin etrafını, hücreler arasındaki boşlukları dolduran lenf içinde akıntı eder Lenfler ince kılcal damarlar içinde bu yerlere ulaşırlar ve buradan uzaklaşırlar Bu kılcal damarlar birleşe birleşe daha büyük lenf damarları meydana kazanç Lenflerin dolaşımını yürek sağlamaz Bu dolaşım
adalelerin hareketleri ile sağlanır Vücudun hareketi çağrıda bulunmak adalelerin hareketi demektir
Lenf damarları üstünde alan bölge ufak minik lenf bezleri vardır Bunlar bir yerde karakol vazifesi görürler Mikropların girdiği yere akyuvarlar lenf içinde hücuma geçerler Bu mücadelede ölen mikropların artıkları ile ölmeyen ve aradan kaçan mikroplar lenf dolaşımına karışırlar Fakat büyük dolaşıma karışıp vücuda yayılmasını önlemek için krakol vazifesi görür dediğimiz lenf bezlerinde yakalanırlar ve burada yok edilmeğe çalışırlar Şu halde lenf sistemi (lenf, lenf damarları ve lenf bezleri) hastalıklar mikroplara, iltihaplara aleyhinde bir nevi savunma sistemidir Meselâ, vücudun bir yerinde bir hastaifk veya bir enfeksiyon yer aldığı vakit o Bölgenin lenf bezleri şişerler ve büyürler Rahatsızlık çare edilip adamakıllı geçtikten sonradan bu bezler de yavaş yavaş küçülerek olağan büyüklüklerine dönerler
Lenf damarlarının örgütü vücutta iki tabaka halindedir Biri cilt altmda yüzey diğeri içte ve derin tabakadadır Lenf damarlarının had ve müzmin iltihapları görülmektedir Akut (had) olan iltihabına lenfanjit denir Daha ziyade el ve ayaklarda görülür Lenf bezlerinin de iltihapları, selim ve habis (kanser) urları maalesef görülmektedir
Acilen esas konumuz kansere gelelim Dolaşım sisteminde yer alan kalbin içini kaplayan tabakasının, adalesinin, dış zarının ve bölmeler aralarında bulunan kapakların iltihapları ve hastalıkları görülmektedir Lakin uru, Kanseri yoktur Kan hücrelerinden alyuvarların hastalıkları da görülmektedir Kanseri yoktur Akyuvarların keza hastalıkları ve ayrıca de kanserleri görülmektedir Lenfetik sistemde de söylediğimiz gibi lenf bezlerinin selim ve habis (kanseri) urları nadir değildir
Şu halde, kanser açısından dolaşım sistemin içinde manâlı iki asıl eleman vardır Biri akyuvarlar (lökositler) ancak, lösemi dediğimiz kan kanserinin sorumlusudur, ikincisi ise lenf bezleridir oysa, bazı tür kanserlerin ve sarkomların sorumlusudur Öteki organ ve elemanlardan meydana gelen kan kanserleri nispeten daha nadirdirler Bunlar aralarında, normalde en bol olarak lenf bezleri ( dalak, deri, kemik iliği, bağırsaklar ve kari damarları etrafı gibi yerlerde yer alan ve plazma hücreleri denilen doku hücrelerinin meydana getirdikleri
kanserler yer alır Oysa bunlar lökositlerin ve lenf bezlerinin meydana getirdikleri kanserlere nazaran fazla seyrektir *