nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,677
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 61
Kaplani Kimdir,Kaplani Hayatı,Kaplani Biyografisi,Kaplani Eserleri
Kaplani, 1958 yılının 2 Nisan'ında Yozgat'ın Sorgun ilçesine yan Tulum köyünde dünyaya gelmiş Ana adı Hasan Kaplan Fakat daha fazla Kaplani mahlasını kullanıyor, bu da soyadından geliyor Bir söyleşide: Ağa çocuğu olmadığıma göre, çocukluğum öteki köy çocuklarının yaşamından ayrı geçmedi Ortaokulu nahiye ve kazada, liseyi Samsun ve Ankara'da bitirdim Lise bitiminde Ankara Iş Yüksek Okulu'na tescil yaptırdımsa da devam etme olanağını bulamadım İki yıl çelik eşya üzerine uğraşan bir atölyede çalıştım 1979'dan beri bir halk kuruluşunda çalışmaktayım''
Kaplani, bu söyleşinin yapıldığı tarihten daha sonra, Üniversite yaşamına dönerek, Üniversiteyi de bitirdi Lakin en güzeli bu vakit içerisinde çoğu şiire ve besteye imzasını attı Bugün kendini kabul ettirmiş birçok sanatçımız göre okunan hoş parçaların aşağıda onun imzasını görüyoruz: Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde, Senin Gibi Sahte Dosta inanmam, ''Ağlayıp Gezerim Yar Senin için, Alıp Yare Götürmüyor Yol Beni, ''Genç Kuşaklara, ''İleriye Yürüyün Ayaklarım'', ''Yüzyıllık çınar'', ''Denizin Yarası'', vb Bu özet bilgiler de göstermektedir ancak, Kaplani, halkın içerisinden çıkmış, kendisini yetiştirmiş birisidir Onun olur ya de en büyük ayrıcalığı, halk müziği şiirini sevmiş olması, bu geleneği yaşatacak, ona saygıyla alt bir aileden gelmesidir
Sorgun yöresi, bugünkü genç ırk şiirimiz için yeni yetenekleri, yeni adları muştulayan bir yöredir Mesela, Öztürk Erkılıç, Gönüllü Coşkun, Durak Şahin, gibi genç isimler de bu yörenin yetiştirdiği, bugün kendilerini belirli ölçüde bir yere taşımış ahali ozanlarıdır Kaplani'nin bir özelliği de köyle bağlantısının, yani kültürel anlamda köy ortamından çok erken yaşlarda uzaklaşmış olmasıdır Ortaöğretimden itibaren başlayan yaşamı durmadan kentlerde geçmiştir Özellikle de metropol kentlerde sürdürdüğü eğitim ve meslek yaşamının ona taşıdığı değerler genel anlamda millet ozanlarının sahip oldukları köylülük değerlerinden onu uzaklaştırmıştır
Bir parantez başlamak gerekecek belki, kentte yaşayıp da, köylülükten kurtulamayan bir istif insanımızın varlığında böyle bir etkenin altını çizmek niçin? Böyle bir etkenin üstünde duruyor olmamın, özellikle de bir ressam kişiliğinde bunu öne çıkarmamın kuşkusuz önemli nedenleri var Bunların birincisi, Kaplani'nin keza yaşam biçimi hem de ürettikleriyle böyle bir çizginin ayrımını erken fark etmesi, geleneksel değerlere eğilirken bunları edinmiş olduğu sınıfsal bilinçle değerlendirmesidir Bir diğer etmen ise, genel olarak hala çoğu ''halk ozanı''nın yeğlediği cemaat toplantıları gibi, yukarıda altını çizdiğim kültürel ortama dayalı, etkinlikleri yeğlememesidir Önemli bir tavır, almadır ondaki bu yaşama anlayışı Geleneksel toplum değerlerini eleştirmesi, bu toplumsal düzenin olumsuz yanlarını idrak bakımından önemlidir Özellikle feodal kültürle örtüşük bu geleneksel değerleri olumsuzlamanın getirdiği hitabe alış da, görüntü açısının netliği manâlı bir işarettir Ayrıca mesleki anlamda da görülse, kültürel derneklerdeki faal yöneticiliği ve örgütlü yaşamı savunmada (Halk ozanları kültür Derneği'nin 1977'den beri üyeliğini ve bir dönem sekreterliğini yapması) gösterdiği çabada, onun bu kentsel yaşam içerisindeki aktivitesini ortaya koymaktadır
Bir sanatçının kitlelerle tahvil kurmada izlediği yöntem de bu bakımdan önemlidir Mesela, hala tek bir edebiyat sanat dergisinin adını söyleyemeyen şiir yazıcılarının, ''halk müziği ozanları' bolluğunun gerçekliğinde, bu gerçeklikle hiç bir anlamda karşılaştırılmayacak Kaplani gibi birisinin sanat edebiyat dergilerinde ürünlerini yayımlaması, söyleşilerde bulunması da, bu hayat biçiminin kültürel izlerini algılamak açısından üstünde durulması gereken önemli unsurlarıdır
Memur olmanın getirdiği kimi olumsuzlukları da gözden ırak tutmamak gerekiyor Gündelik yaşam kavgası içerisindeki bir insanın, iğretileşmiş ilişkiler ve sistemin dayattığı edilgenliği de gözden ırak tutmamak gerekiyor Bu Kaplani ve onun gibi millet çalışanı sanatçıların büyük bir kesiminde böyledir Çünkü, sistem azıcık da o kurumlaşmanın kendisidir Edilgenlik ve hayata yansıyan tek düzelik bu ilişkilerin yabana atılamaz bir yanıdır
Evli ve üç çocuk babası olan Kaplani, şiir çalışmaları, yanı sıra kaset hazırlıkları ve genç sanatçıların eğitimiyle bu çizgideki yaşamını sürdürmektedir
Eserlerinden bazıları :
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Karanlık Bir Gece Yol Görünmüyor,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Kara Çalı Bana Aman Vermiyor,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Güneş Erken Doğup Şafak Sökmüyor,
Gökteki Dumanı Silip Atmıyor,
Ay Karardı Yıldız Işık Tutmuyor,
Yürüyorum Dikenlerin Üstünde
Sonlanmadı Menzil İle Durağım,
Olur Ya Çok Yakınım Belki Irağım,
Yaralandı Parça Parça Ayağım,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Yavaşa Yavaş İlerlerken Kaplani,
Benim İle Yola Çıkanlar Hani?
Geri Dönsem Taşa Tutar Arkadaş Beni,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
seçme parça *
Kaplani, 1958 yılının 2 Nisan'ında Yozgat'ın Sorgun ilçesine yan Tulum köyünde dünyaya gelmiş Ana adı Hasan Kaplan Fakat daha fazla Kaplani mahlasını kullanıyor, bu da soyadından geliyor Bir söyleşide: Ağa çocuğu olmadığıma göre, çocukluğum öteki köy çocuklarının yaşamından ayrı geçmedi Ortaokulu nahiye ve kazada, liseyi Samsun ve Ankara'da bitirdim Lise bitiminde Ankara Iş Yüksek Okulu'na tescil yaptırdımsa da devam etme olanağını bulamadım İki yıl çelik eşya üzerine uğraşan bir atölyede çalıştım 1979'dan beri bir halk kuruluşunda çalışmaktayım''
Kaplani, bu söyleşinin yapıldığı tarihten daha sonra, Üniversite yaşamına dönerek, Üniversiteyi de bitirdi Lakin en güzeli bu vakit içerisinde çoğu şiire ve besteye imzasını attı Bugün kendini kabul ettirmiş birçok sanatçımız göre okunan hoş parçaların aşağıda onun imzasını görüyoruz: Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde, Senin Gibi Sahte Dosta inanmam, ''Ağlayıp Gezerim Yar Senin için, Alıp Yare Götürmüyor Yol Beni, ''Genç Kuşaklara, ''İleriye Yürüyün Ayaklarım'', ''Yüzyıllık çınar'', ''Denizin Yarası'', vb Bu özet bilgiler de göstermektedir ancak, Kaplani, halkın içerisinden çıkmış, kendisini yetiştirmiş birisidir Onun olur ya de en büyük ayrıcalığı, halk müziği şiirini sevmiş olması, bu geleneği yaşatacak, ona saygıyla alt bir aileden gelmesidir
Sorgun yöresi, bugünkü genç ırk şiirimiz için yeni yetenekleri, yeni adları muştulayan bir yöredir Mesela, Öztürk Erkılıç, Gönüllü Coşkun, Durak Şahin, gibi genç isimler de bu yörenin yetiştirdiği, bugün kendilerini belirli ölçüde bir yere taşımış ahali ozanlarıdır Kaplani'nin bir özelliği de köyle bağlantısının, yani kültürel anlamda köy ortamından çok erken yaşlarda uzaklaşmış olmasıdır Ortaöğretimden itibaren başlayan yaşamı durmadan kentlerde geçmiştir Özellikle de metropol kentlerde sürdürdüğü eğitim ve meslek yaşamının ona taşıdığı değerler genel anlamda millet ozanlarının sahip oldukları köylülük değerlerinden onu uzaklaştırmıştır
Bir parantez başlamak gerekecek belki, kentte yaşayıp da, köylülükten kurtulamayan bir istif insanımızın varlığında böyle bir etkenin altını çizmek niçin? Böyle bir etkenin üstünde duruyor olmamın, özellikle de bir ressam kişiliğinde bunu öne çıkarmamın kuşkusuz önemli nedenleri var Bunların birincisi, Kaplani'nin keza yaşam biçimi hem de ürettikleriyle böyle bir çizginin ayrımını erken fark etmesi, geleneksel değerlere eğilirken bunları edinmiş olduğu sınıfsal bilinçle değerlendirmesidir Bir diğer etmen ise, genel olarak hala çoğu ''halk ozanı''nın yeğlediği cemaat toplantıları gibi, yukarıda altını çizdiğim kültürel ortama dayalı, etkinlikleri yeğlememesidir Önemli bir tavır, almadır ondaki bu yaşama anlayışı Geleneksel toplum değerlerini eleştirmesi, bu toplumsal düzenin olumsuz yanlarını idrak bakımından önemlidir Özellikle feodal kültürle örtüşük bu geleneksel değerleri olumsuzlamanın getirdiği hitabe alış da, görüntü açısının netliği manâlı bir işarettir Ayrıca mesleki anlamda da görülse, kültürel derneklerdeki faal yöneticiliği ve örgütlü yaşamı savunmada (Halk ozanları kültür Derneği'nin 1977'den beri üyeliğini ve bir dönem sekreterliğini yapması) gösterdiği çabada, onun bu kentsel yaşam içerisindeki aktivitesini ortaya koymaktadır
Bir sanatçının kitlelerle tahvil kurmada izlediği yöntem de bu bakımdan önemlidir Mesela, hala tek bir edebiyat sanat dergisinin adını söyleyemeyen şiir yazıcılarının, ''halk müziği ozanları' bolluğunun gerçekliğinde, bu gerçeklikle hiç bir anlamda karşılaştırılmayacak Kaplani gibi birisinin sanat edebiyat dergilerinde ürünlerini yayımlaması, söyleşilerde bulunması da, bu hayat biçiminin kültürel izlerini algılamak açısından üstünde durulması gereken önemli unsurlarıdır
Memur olmanın getirdiği kimi olumsuzlukları da gözden ırak tutmamak gerekiyor Gündelik yaşam kavgası içerisindeki bir insanın, iğretileşmiş ilişkiler ve sistemin dayattığı edilgenliği de gözden ırak tutmamak gerekiyor Bu Kaplani ve onun gibi millet çalışanı sanatçıların büyük bir kesiminde böyledir Çünkü, sistem azıcık da o kurumlaşmanın kendisidir Edilgenlik ve hayata yansıyan tek düzelik bu ilişkilerin yabana atılamaz bir yanıdır
Evli ve üç çocuk babası olan Kaplani, şiir çalışmaları, yanı sıra kaset hazırlıkları ve genç sanatçıların eğitimiyle bu çizgideki yaşamını sürdürmektedir
Eserlerinden bazıları :
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Karanlık Bir Gece Yol Görünmüyor,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Kara Çalı Bana Aman Vermiyor,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Güneş Erken Doğup Şafak Sökmüyor,
Gökteki Dumanı Silip Atmıyor,
Ay Karardı Yıldız Işık Tutmuyor,
Yürüyorum Dikenlerin Üstünde
Sonlanmadı Menzil İle Durağım,
Olur Ya Çok Yakınım Belki Irağım,
Yaralandı Parça Parça Ayağım,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
Yavaşa Yavaş İlerlerken Kaplani,
Benim İle Yola Çıkanlar Hani?
Geri Dönsem Taşa Tutar Arkadaş Beni,
Yürüyorum Dikenlerin Üzerinde
seçme parça *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.