Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Vücudumuzun en büyük organıdır karaciğer.
Kan dolaşımı, depolanması, zararlı unsurlardan arındırılması, safra oluşumu, safra tuzlarının imalatı, kan glikoz seviyesinin düzenlenmesi, üre prodüksiyonu, aminoasitlerin birbirine çevrilmesi, yağların taşınması, kolesterol imalatı, kanın pıhtılaşmasını sağlayan unsurların prodüksiyonu, demirin depolanması, vitaminin depolanması, yabancı cisimleri kandan çıkararak koruyuculuk yapması üzere birçok vazifesi vardır ve gerçekleştirdiği bütün bu hizmetlerinden ötürü vücudumuzun en büyük ve kompleks organı olmayı hak etmiştir bence.
Karaciğerimizle ilgili birçok illetle tanışabiliriz. Bunlar; viral, toksik bir ajan yahut immünolojik bir atağın oluşturduğu hasar sonucu oluşan bir hastalık olan hepatit, olması gereken yağ içeriğinin artması sonucu oluşan karaciğer yağlanması, gerçekleşen karaciğer marazlarının ilerlemiş durumundaki geri dönüşsüz olan siroz, bunların yanında yan vazifeleri olan safra kesesi ve pankreas illetleri olan safra kesesinin iltihaplanmasıyla meydana gelen kolesistit, safranın çeşitli yollarla kristalleşerek oluşturdu safra taşları, pankreasın iltihaplanmasıyla oluşan panreatit ve bunun gibisi hastalıklardır.
Bu illetlerin içerisinde benim en çok üzerinde durmak istediğim karaciğer yağlanması.
Karaciğerde olması gereken trigliserid (yağ) ölçüsü %5 kadardır. Biriken trigliserid ölçüsünün %5’i aşması halinde konulan tanıdır. Birtakım devranlar tesadüfen konulur bu tanı.
Nedenlerine gelecek olursak;
-Karaciğerdeki yağ deposunu azaltan ve yağın karaciğerden atılmasını çabuklaştıran birtakım faktörlerin eksik olması,
-Emilen ve beslenmeyle alınan yağların karaciğerde çok birikimi,
-Vücudumuzda olması gereken yağ asidi sentezinin artması,
-Tetrasiklin kümesi antibiyotikler, parasetamol, karbontetraklorür üzere ilaçların uzun mühlet tasarrufu,
-Aşırı alkol alımı (yağ asiti sentezinin suratını ve trigliseritlere çevrilmesini arttırır. Alkol, lipoproteinler halinde trigliserit salgılanmasını bozar.)
-Bazı marazlar (protein güç malnütrisyonu (PEM) , malabsorbsiyon sendromu, ülseratif kolit, kronik pankreatit, jejenum by-pass ameliyatları …..)
-Açlık, şişmanlık….
Vücut tartısında azalma, ayaklarda ödem, diyare (ishal), kuru cilt, kan bedellerinin düşmesi (anemi), albümin bedellerinin düşmesi vb. bulgular görülür.
Tanı muayenede ele gelen karaciğer, kanda yükselen karaciğer enzim kıymetleri (AST,ALT), ultrasonografi ile konulur.
Karaciğer yağlanmasının kendisine has bir beslenme hali tedavisi yoktur. Beslenme formunu değiştirerek münhasıran hayvansal yağlardan uzak durulmalıdır. Sakatat, yağlı et, tavuk derisi, yumurta üzere kolesterol içeren yiyecekelrden uzak durulmalıdır. Zerzevat, meyve, lifli azıklar ve beyaz eti tüketmeye ihtimam gösterilmelidir. Şeker vücutta yağa dönüştüğü için mümkün olduğu kadar şeker ve karbonhidrat alımını azaltınız. Nizamlı olarak spor yapın. Kesinlikle kilo verin. Alkol tüketmeyin.
Münhasıran karaciğer yararı olan besinleri tüketin.
Enginar: Bilhassa karaciğerden başta azot olmak üzere toksik hususların atılmasına yardımcı olur. Taze olarak tüketin.
Devedikeni: hem karaciğeri yeniler, hemde enfeksiyonlara düzgün gelir.
Hindiba: karaciğeri zehirli hususlardan arındırır ve hazmı kolaylaştırır. Yaprakları salata olarak, kökleride kaynatılıp tüketilebilir.
Havuç: içerdiği antioksidanlar sayesinde karaciğeri temizler.
UYGUN BESLENMELER….
Kan dolaşımı, depolanması, zararlı unsurlardan arındırılması, safra oluşumu, safra tuzlarının imalatı, kan glikoz seviyesinin düzenlenmesi, üre prodüksiyonu, aminoasitlerin birbirine çevrilmesi, yağların taşınması, kolesterol imalatı, kanın pıhtılaşmasını sağlayan unsurların prodüksiyonu, demirin depolanması, vitaminin depolanması, yabancı cisimleri kandan çıkararak koruyuculuk yapması üzere birçok vazifesi vardır ve gerçekleştirdiği bütün bu hizmetlerinden ötürü vücudumuzun en büyük ve kompleks organı olmayı hak etmiştir bence.
Karaciğerimizle ilgili birçok illetle tanışabiliriz. Bunlar; viral, toksik bir ajan yahut immünolojik bir atağın oluşturduğu hasar sonucu oluşan bir hastalık olan hepatit, olması gereken yağ içeriğinin artması sonucu oluşan karaciğer yağlanması, gerçekleşen karaciğer marazlarının ilerlemiş durumundaki geri dönüşsüz olan siroz, bunların yanında yan vazifeleri olan safra kesesi ve pankreas illetleri olan safra kesesinin iltihaplanmasıyla meydana gelen kolesistit, safranın çeşitli yollarla kristalleşerek oluşturdu safra taşları, pankreasın iltihaplanmasıyla oluşan panreatit ve bunun gibisi hastalıklardır.
Bu illetlerin içerisinde benim en çok üzerinde durmak istediğim karaciğer yağlanması.
Karaciğerde olması gereken trigliserid (yağ) ölçüsü %5 kadardır. Biriken trigliserid ölçüsünün %5’i aşması halinde konulan tanıdır. Birtakım devranlar tesadüfen konulur bu tanı.
Nedenlerine gelecek olursak;
-Karaciğerdeki yağ deposunu azaltan ve yağın karaciğerden atılmasını çabuklaştıran birtakım faktörlerin eksik olması,
-Emilen ve beslenmeyle alınan yağların karaciğerde çok birikimi,
-Vücudumuzda olması gereken yağ asidi sentezinin artması,
-Tetrasiklin kümesi antibiyotikler, parasetamol, karbontetraklorür üzere ilaçların uzun mühlet tasarrufu,
-Aşırı alkol alımı (yağ asiti sentezinin suratını ve trigliseritlere çevrilmesini arttırır. Alkol, lipoproteinler halinde trigliserit salgılanmasını bozar.)
-Bazı marazlar (protein güç malnütrisyonu (PEM) , malabsorbsiyon sendromu, ülseratif kolit, kronik pankreatit, jejenum by-pass ameliyatları …..)
-Açlık, şişmanlık….
Vücut tartısında azalma, ayaklarda ödem, diyare (ishal), kuru cilt, kan bedellerinin düşmesi (anemi), albümin bedellerinin düşmesi vb. bulgular görülür.
Tanı muayenede ele gelen karaciğer, kanda yükselen karaciğer enzim kıymetleri (AST,ALT), ultrasonografi ile konulur.
Karaciğer yağlanmasının kendisine has bir beslenme hali tedavisi yoktur. Beslenme formunu değiştirerek münhasıran hayvansal yağlardan uzak durulmalıdır. Sakatat, yağlı et, tavuk derisi, yumurta üzere kolesterol içeren yiyecekelrden uzak durulmalıdır. Zerzevat, meyve, lifli azıklar ve beyaz eti tüketmeye ihtimam gösterilmelidir. Şeker vücutta yağa dönüştüğü için mümkün olduğu kadar şeker ve karbonhidrat alımını azaltınız. Nizamlı olarak spor yapın. Kesinlikle kilo verin. Alkol tüketmeyin.
Münhasıran karaciğer yararı olan besinleri tüketin.
Enginar: Bilhassa karaciğerden başta azot olmak üzere toksik hususların atılmasına yardımcı olur. Taze olarak tüketin.
Devedikeni: hem karaciğeri yeniler, hemde enfeksiyonlara düzgün gelir.
Hindiba: karaciğeri zehirli hususlardan arındırır ve hazmı kolaylaştırır. Yaprakları salata olarak, kökleride kaynatılıp tüketilebilir.
Havuç: içerdiği antioksidanlar sayesinde karaciğeri temizler.
UYGUN BESLENMELER….
