Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Karadeniz Bölgesi

Karadeniz Bölgesi
0
118

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
<div> <p>Ağaçlar çok uzun yıllar yaşayabilir. Ama yine de hiçbir ağaç ölümsüz değildir ve bazıları tamamen büyümeden fazla önce ölürler. Arkeofili’nin araştırmaları sonucunda yaptığı bir listeye kadar, dünya genelinde yer alan ve şu lahza hâlâ yaşamlarını sürdüren en yaşlı 12 ağaçlar şunlardır:<br> •<strong>Sri Lanka-Kutsal Hint İnciri (Jaya Sri Maha Bodhi):<strong> Buda’nın aydınlanmaya eriştiği ağaç olarak aşina ağaç 2305 yaşındadır. MÖ 288 yılında dikildiği aşina dünyanın en eski yaşayan ağacıdır.<br> •<strong>California, ABD-Başkan (President):<strong> 3200 yaşındaki ağaç, ceset hacminin ölçüsüne göre dünyada 3. büyük ağaçtır ve ayrıca 5. en eski klonal olmayan ağaçtır. 2012 yılında yapılan ölçümde gövdesi 1.300 metreküp olarak ölçülmüştür.<br> •<strong>Portekiz-Oliveira do Mouchão:<strong> 3350 yaşında, Portekiz’de bir zeytin ağacıdır ve keza Avrupa’nın en yaşlı ağaçlarından biridir. Binlerce takvim yaşamına karşın hâlâ zeytin üretmektedir.<br> <strong>•Şili-El Gran Abuelo:<strong> Güney Amerika’nın en eski ağacıdır ve 3622 yaşındadır. Charles Darwin’in gemisi’nin kaptanı Robert FitzRoy’a onuruna, Fitzroya cupressoides olarak adlandırılmıştır.<p> <p><strong>•Britanya – Llangernyw porsuk Ağacı:<strong> Llangernyw köyünde oysa Saint Digain Kilise’nin bahçesinde dikili olan eski erkek porsuk ağaçlarından bir tanesidir. Porsuk ağaçlarının yaş tespiti çok zorlama olsa da 2002 yılında yapılan bir araştırmaya tarafından 4 bin ila 5 bin yaşında olduğu düşünülüyor.<br> <strong>•İran – Sarv-e Abarkuh:<strong> Tahminler sonucunda en az 4000 yaşında olduğu biliniyor ve İran’ın bir anıtı olarak kabul ediliyor. bununla beraber 25 metre yüksekliği ve 18 metrelik çapa sahiptir. Önemli bir turizm merkezidir<br> <strong>•Türkiye Zonguldak-Porsuk Ağacı:<strong> 2016 yılında bulunan ağaç, bütün 4112 yaşında ve dünyanın bilinen en yaşlı Porsuk ağacıdır. Yapılan incelemeler sonucunda ortaya meydana çıkan sevindirici haberlerden biri de ağacın hala epeyce sağlıklı olması ve halk kadar hasar verilmediği sürece minimum 4 bin yıl daha yaşayabileceğidir.<br> <strong>•Methuselah–California’daki White Mountains:<strong> 4845 yaşındadır. Dünyada yaşayan en yaşlı ağaçlara ev sahipliği yapan ve bu bölgedeki bilinen en yaşlı 2. ağaçtır.<br> <strong>•California, ABD-Old Hara:<strong> 5067 yaşında olduğu saptama edilen ve 2012 yılında Tom Harlan göre tarihlendirilmiştir. Ağacın olduğu yeri, gözetmek için bakımlı tutuluyor ve ne eyvah fakat internette ağacın hiçbir fotoğrafı bulunmamaktadır.<br> <strong>•İsveç-Old Tjikko Ağacı:<strong> En Düşük 9.558 yaşında olduğu varsayım ediliyor ve klonal bir ağaçtır, bin yıllar baştan başa yeni dallarını, gövdesini ve köklerini yenilediği anlamına gelir.<br> <strong>•California, ABD-Jurupa Meşesi:<strong> Kaliforniya’nın en eski bitkisi ve dünyanın ikinci en eski klonal bitkisi olduğu varsayım edilmektedir. Çalı yangınlarından ve 13 bin yıllık yıkımdan kurtularak günümüze dek hayatta kalmıştır.<br> <strong>•ABD Utah–Pando Trembling Devi:<strong> Tek bir organizma olduğu tespit edilen ağaç, erkek titrek kavağın dev bir klonal kolonisidir. Pando, 80 bin yıldan artı yaşındadır, dünyadaki en eski klonal ağaç kolonisidir. aynı zamanda ağırlığı 6 milyon kilogram olarak varsayım ediliyor ve dünyanın tanıdık en ağır canlı organizmasıdır.<br> Bir ağacın hayatta kalması için mücadelede, sorunların biyoloji ile ilgili açıdan ele alınması azıcık yardımcı olabilir. İşinde iyi bir bahçıvan ve ağaç sağlığıyla ilgilenen herkes, kurtarma tekniklerden yararlanabilir! Yaygın problemleri belirlemek ve çözmek için pratik ipuçları vardır.<p> <h3>Bir ağacı Hasta Yapan Nedenler Nelerdir?<h3> <h3><strong>Ağaçların Düşmanları<strong><h3> <p>• Çevresel faktörler (mesela su sıkıntısı, çelimsiz toprak, aşırı rüzgar, fazla pozitif ya da yeterince güneş ışığın olmaması)<br> • Dokuları yiyen ya da zarar veren böcek zararlıları<br> • Akarlar, özellikle örümcek akarları<br> • Canlı ağaçlara saldırgan mantarlar<br> • Bakteriler<br> • Virüsler<br> • İstilacı türler ve egzotik hastalıklar<br> • Bir Takım büyük memeliler, ayılar ve geyikler gibi<br> • Ahali<p> <h3>Çevresel Gerilmeler<h3> <p>Bir ağacın gelişmesi için gerekli olan kaynaklar; güneş ışık, su, gıda maddeleri ve sığınak vb. durumlardır. Bunların fazla fazlası ya da fazla azı ağaçlara zarar verebilir. Güneş ışığı kuvvetli ve güvenli olmayan bir zorlama kaynağıdır. Ağaçlar pozitif güneş ışığına maruz kaldıklarında yaprakları çabuk kurur. bununla beraber UV ışığı plastikten insan derisine kadar birçok organik maddeye de zarar verir.<br> Bir Takım ağaçlar, bütün bir orman kanopisi (örtüsü) içinde büyümeye adapte edilmiştir. Ağaç bakımıyla uğraşanlar UV ışınlarından koruması ve bereketli su düzenlemesi için yüksek maliyetli yatırımlar yapıyorlar ancak yüksek gıda üretiminden faydalanıyorlar. Bir Takım ağaçlar ise en büyük olmayı ve tüm güneşi edinmek için savaşmayı bırakırlar. Gölgede iyi filiz çıkartırlar, daha eksik enerji harcarlar ve daha eksik gıda üretmeye ihtiyaç duyarlar. Gölgeye dirençli türler, gölgede ve diğer bitkiler tarafından doğal rekabetin varlığında gelişebilen türlerdir. Gölgeye toleranssız türler, tam güneş ışığı gerektirir ve fazla az ya da hiç rekabet gerektirmez. Fazla fazla güneş olmadan büyüyen bazı ağaçlar (gölge toleransı) akça ağaç, selvi, sedir, kayın, kestane ve meşe odunu ağacı vb.<p> <h3>Zemin Sıkıştırma Köklerin Boğulması<h3> <p>Yüksek oranda sıkıştırılmış toprak ayrıca oksijenin hem de suyun ağaç köklerine ulaşmasını önler. Oksijen olmadan, kökler suyu yapraklara taşımakta fazla daha eksik etkilidir. Kökleri koruyucu antibakteriyel ve antifungal kimyasalları ve ayrıca yardımsever mikroorganizmaları teşvik eden kimyasalları içeren eksüdayları salgılar. Yardımsever organizmalar, kök işlevi gibi, cılız toprak koşullarından hasar görürler.<p> <h3><img src="URLhttp:bilgilihocam.cominternal_dataattachmentskaradeniz-bolgesi-5c9aa98f49a44.jpgURL" " width="300" height="484">Toprak Sıkışması Nasıl Anlaşılması Mümkün?<h3> <p>• Yağıştan daha sonra su, bir ağacın yakınında birikiyorsa bu fena bir dikkat çekici olabilir. Çünkü dinç kökler suyu süratli kullanır ve havalandırılmış toprak çabuk terhis olur.<br> • Fideler kök salamaz ve alan çıplaktır.<br> • Toprağı karıştırmak için basit bir çubuk kullanılabilir. Genellikle sıkıştırma, yaya veya araç trafiğinin neden olduğu yerlerde meydana gelir. Bazen, üstteki toprağın iyi olduğu görülür, fakat daha aşağı zemin neredeyse kullanışsızdır.<br> Zemin sertlik ölçüm cihazı olan penetrometresiyle toprak ölçülebilir. Bu şekilde değerlendirmede daha sağlıklı ve doğru bir data elde edilebilir.<p> <h3>Ağacın Çevresindeki Toprak Nasıl Havalandırılır?<h3> <p>Resmileşmiş ağaçların etrafındaki toprak sıkışmasının işlenmesi basit değildir, böylece ağaç dikerken toprağın iyi ve açık bir yapıya sahip olduğundan belli elde etmek gerekir. Yerleşmiş ağaçların etrafına sıkıştırılmış toprağın, oluşumunu önlemek için daha eski teknikler şunlardır:<br> • Toprağın nemini korumak, araç ve yayalara ait trafiğinin etkisini azaltmak için gövdenin civarda bir bariyer oluşturmak.<br> • Ağacın etrafına minik delikler açılmak ve onları turba (çürüyen bitkilerin kömürleşmesi ile oluşan katman) ya da gözenekli seramik gibi hava ve suyun nüfuz etmesini sağlayan malzemeler ile doldurmak.<br> • Ağaçların etrafına bir hendek kazmayı ve nitelikli bir toprakla geri doldurmayı içeren radyal hendek işlemleri. Bu iyi bir çalışmadır ama vakit bölge bir çalışmadır.<br> • Yeni ve daha hızlı tedaviler arasında hava küresi vardır. Bu işlem de toprağa hava enjekte ederek toprağın yayılması ve gevşetilmesi sağlanır.<p> <h3>Islak Topraklar<h3> <p>Kökler için birikmiş su, sıkıştırılmış topraklardan daha kötüdür. Oksijenin köklere ulaşmasını önler, potansiyel olarak tehlikeli mantarların üremesine sebep olur ve anaerobik bakteriler kadar toksik kimyasallar üretebilir. Dikmeler veya dikimler için bölge kazılır ve suyla doldururlarsa, bahçenin bir tedarik drenaja ihtiyacı olduğunun bir işareti olabilir. Alternatif olarak, su ile dolu toprakları tolere eden birçok ağaç çeşidi vardır. Bunların arasında söğüt, kül, sedir, huş ve akçaağaç çeşitleri alır.<p> <h3>Rüzgâr Hasarı<img src="URLhttp:bilgilihocam.cominternal_dataattachmentskaradeniz-bolgesi-5c9aa98fb520e.jpgURL" " width="259" height="194"><h3> <p>Çoğu manâlı ağaç, enerjik ışık ve kuvvetli rüzgarlardan korunan en az orman seviyelerinde yetişmeye adapte olmuştur. Genellikle açık ya da yalıtılmış durumlarda hayatta kalamazlar. Buna misal verilirse, özellikle sıcak bölgelerde yaşamış palmiye ağacı, manolya ve ormangülü gibi türler de dahildir. Rüzgâr hasarını saptamak kolaydır. Fidanlar veya daha kırılgan ağaçların, eğer hayatta kalacaklarsa, gül gibi daha güçlü ağaçlara, ya da tepelere veya duvarlara tutunmaları gerekir. Yapılacak destek mahiyetinde yapılar hasarın önlenmesinde muavin olabilir.<p> <h3>Beslenme Eksiklikleri<h3> <p>Besin eksikliği, ağaçların büyümesini yavaşlatır. Ağaçlara makro besinler olarak azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt gibi besinler gerekir. Demir gibi öteki elementlere daha minik miktarlarda gereklilik duyarlar, ama bu çok önemlidir. Mesela, tatlı sakız ağaçları, demir eksikliği önemli yaprak klorozuna (sararmaya) meyillidir. Yaprak kaybına niçin olabilir. Sorunlar bölgeden bölgeye değişmektedir.<p> <h3>Böcek Zararları<h3> <p>Böcekler ve ağaçlar arasındaki savaş çok uzun senelerdir devam etmektedir. Ağaçların, onları yemek yemek ya da dokularında yuva yapmak isteyen böceklere karşısında engebeli savunma mekanizmaları vardır. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:<br> • Sindirilemeyen ve gıda olarak değeri fazla az olan sert bir kabuk<br> • Nikotin, piretrum ve neem özleri gibi zehirli kimyasallar<br> <img src="URLhttp:bilgilihocam.cominternal_dataattachmentskaradeniz-bolgesi-5c9aa99011d3c.jpgURL" " width="300" height="200">• Lignin gibi sindirilemez iç dokular<br> Lakin bazı böcekler savaşmakta ısrarcıdır ve ağacın savunmalarının etrafına ya da bu savunmalara içine dürüst ilerleyen yollar bulurlar. Bu böceklere örnek şunları verebiliriz;<br> • Leaf Miner (yaprak madenci böceği) yaprak kurtları<br> • Gövdelere ya da köklere saldıran sondalar<br> • Aşırı saldırılarda ağaçları ayrıntılarıyla yok edebilen tarayıcılar<br> • Sap emiciler<p> <h3>Kök Delici<h3> <p>Kök yiyicileri bulmak her zaman basit değildir, oysa narenciye kökü bitkisi, meyve ağaçlarının yapraklarından beslenirken yetişkin olarak göze çarpmaktadır. yine de belli başlı zararı veren larvalardır (genç böcekler).Yetişkin bir dişi kurt, geçici bir yuva oluşturmak için dikkatlice katlandığı yapraklara 5000 yumurta koyabilir. Gençler ortaya çıktığında, yere düşer ve ağaç köklerine sığınır. Kazık kök olan Taprootu yerlerse ağaç ölebilir.<p> <h3>Tırtıllar<h3> <p>Tırtıl istilaların birçok zararlı değildir. Fazla sayıda tırtıl istila etse bile artma mevsiminin sonlarında meydana gelse de bir ağaca önemli şekilde hasar veremezler. Çünkü ağaç zaten birçok besini yapraklardan almış olacaktır. İlkbahardaki istilalar daha ciddi olabilir ve meyve ağaçlarına yapılan saldırılar çiftçiler için fena bir haberdir.<p> <h3>Tırtılları Yoklama Etme Yolları<h3> <p>• Etkilenen yaprakları kesilmesi<br> • Tırtılları yapraklardan toplayarak, süpürerek veya yıkama yaparak uzaklaştırılması. Ve daha sonra tırtılların yok edilmesi aracılığıyla<br> • Yukarıdaki uygulamaların pratik olmaması durumunda, kimyasal ve kimyasal olmayan haşere öldürücülerle uğraş edilebilir.<img src="URLhttp:bilgilihocam.cominternal_dataattachmentskaradeniz-bolgesi-5c9aa99066420.jpgURL" " width="295" height="176"><br> • Btk (Bacillus thuringiensis kurstaki) gibi güvenli, mikrobiyal esaslı bir böcek ilacı ile püskürtme yapılabilir. Hem arılar gibi yardımcı böcekleri hariç sadece tırtılları değil edilecektir.<p> <h3>Yaprak Madencisi<h3> <p>Yaprak madenci böcekleri, iç yapıları yiyerek ancak (epiderm) (dış kaplama) sağlam bırakarak bir yaprağın içinde yuvalanır. Genellikle yapraklarda öbür bir desen bırakırlar. Yaprak madencileri ara sıra olsa da önemli zarar verirler fakat meyve ağaçlarından elde edilen verimi de engelleyebilir. Başlıca, bir ağacın güzel görüntüsünün bozulmasını karşılayan bir sıkıntıdır.<p> <h3>Yaprak Bitleri<h3> <p>Yaprak bitleri, kireç böcekleri ve etli böcekler gibi özümseyen böcekler, birçok ağaç üstünde nispeten zararsızdır. yine de çok çirkin olabilirler ve çok sayıda olması insan içinde zararlı olabilir. Genel Olarak yaprak bitleri için sabunlu suyu püskürtme yaparak ilaçlamak etkin bir çözümdür.<p> <h3>Beden Bıktırıcı Mega Katil Olan Zümrüt Kül Matkap Böceği<h3> <p>Bu haşere, son yıllarda Kuzey Amerika’da on milyonlarca kül ağacını öldürmüş ve neredeyse her çeşit kül ağacını adamakıllı yok olmasıyla tehdit altındadır. Emerald Ash Borer larvaları büyüktür ve ağaçların iç dokularına girerek su ve gıda akışını engellerler ve mantarların yaşamsal köklerini etkilemesine izin verirler. Hasta bölgeleri karantinaya olmak ve hastalığa dayanıklılık sağlamak, saldırıya karşısında koymanın esas stratejileridir.<p> <h3>Virüsler<h3> <p>Virüsler, insani yiyecek mahsulleri için asıl tehditlerden biridir. Yaygın bir viral hücum belirtisi sarı ya da fazla solgun yeşil renktedir. Virüs sorunlarından kaçınmanın en iyi yolu, saygın tedarikçilerden ağaç satın almaktır. Bir diğer çiftçiden bir kesim alınıyorsa, ağacı dikkatlice incelenmesi gerekmektedir. Bir ağaç hasta ise, etkilenen dalları budamak ve tutuşmak en iyi yöntemdir. Bir meyve bahçesinde, ağacın tamamını uyandırmak, hastalığı önlemenin en iyi umudu olabilir. Virüslerin tahribatına misal, İrlanda patates kıtlığına niçin olan patates yemi virüsünü ve meyve ağaçlarına zarar veren kiraz yaprak yuvarlanma virüsünün tahribatı verilebilir.<p> <h3>Bakteriler<h3> <p>Virüs ve mantarlara kıyasla bakteri ağaç bakımı dünyasında ufak kötü yaratıklardır. Erik, vişne, kayısı ve şeftali bakteriyel kanseri, ticari etkisi olan birkaç önemli enfeksiyondan biridir. Kabuk alanları bazen de bütün dalları öldürür ve mantarların oluşmasına müsade verir. Hasta dalların kesilmesi standart tedavidir. Diğer enfeksiyonlar aralarında Taç safrası, hafifçe ütülemek, Sarılar, Alev tutuşmak sayılabilir.<p> <h3>Akarlar<h3> <p>Akarlar örümceklerin yakın akrabalarıdır, lakin öyle küçüktür oysa çıplak gözle bakmak zor olabilir. Örümcek akarları daha pozitif görsel etkiye sahiptir ve bütün ağaçları kaplayabilen özel ağlar oluşturur. Ağaç dokularından özsuyundan beslenen çoğu manâlı haşere türü vardır. Elmalı pas akarları ABD’nin kuzeybatısındaki elma ağaçlarına ve bazen de armut ağaçlarına saldırır. Ladin akarları, ladin ağaçlarının görünümünü yıkım edebilir ve önemli durumlarda onları öldürebilir.<p> <h3>İnsan Kaynaklı Tehditler<h3> <p>Bilinçsiz budama, kök arıtma, araç ve trafiğinden toprak sıkışması, hepsi ağaçları tehdit edebilir. Ara Sıra ağaçların en büyük düşmanı insandır. Zararlı böcekler ve hastalıklar, ağaçların besin bakımından varlıklı iç kısımlarına girmeyi kuvvet bulmaktadır. Özen göstermeden dal budama veya kökleri çıkarmaya kastetmek istilacılara bir kapı açmış olunur. Bunları yerine getirmek için yılın en iyi zamanını ve hasarın nasıl en aza indirileceği gibi her bir cins için yerinde budama tavsiyelerine danışılması gerekir.<p> <h3>Ağaçlarda Mantar Atakları<h3> <p>Mantarların birçok sadece hasta ağaçların köklerinde veya ölmüş ağaçlarda yetişir. Amarilla türleri gibi (kök çürüklüğü-bal mantarı) canlı ağaçlara da bulaşabilir ve ağaçların köklerinde çürüklüğe neden olarak ölümüne sebep olurlar. Ama Amarilla bile bir şekilde hasar görmediği sürece bir ağaca zahmetsizce saldıramaz. mantarBir ağacın dış savunmasında herhangi bir istala olursa, böceklerin, hayvanların otlamasının, insanların budamasının veya ateşin niçin olabileceği bir giriş noktası sağlayabilir. Bazı mantarlar, özellikle de uzun vakit suya maruz kalarak zayıflamışsa ağaç köklerine saldırabilirler.<br> Ormanlardaki bir takım mantarlar, lignin gibi ahşabın daha sert yapısal bileşenlerini sindirebilen tek canlılardır. Ahşabı çözen enzimler üretir ve sonra kendi gelişimleri için besinleri emer. Mantarlar ve parantez mantarları sıklıkla ciddi şekilde enfekte olmuş ağaçlardan ortaya çıkar. Ağacı içten dışa doğru zayıflatırlar, oysa hasar veren ağacın içindeki tüp sanki mantar büyümelerinin kütlesidir.<p> <h3>Hollanda Elm Hastalığı<h3> <p>Hollanda karaağaç hastalığı, öncelikle 1921’de Hollanda’da saptandı. O zamandan beri Avrupa’da milyonlarca ağacı öldürdü, sadece İngiltere’de 25 milyon ağaç öldü. Kuzey Amerika karaağaçlarının yaklaşık yüzde 75’i de ölmüştür. Kabuk sondaj böcekleri hasta karaçamdan diğer karaçamlara mantar taşır ve bu mantarlar ağaçları öldürür. Önemli karaağaç ağaçlarını kimyasal ve biyolojik etkenlerle korumanın yolları vardır, fakat karaağaç düşüşünü eksilmek için asıl uğraş istila edilmiş ağaçların kesilmesi ve hastalığa dirençli çeşitlerin ıslahına odaklanır.<p> <h3>İstilacı Türler ve Egzotik Hastalıklar<h3> <p>Yukarıda açıklanan Emerald Ash Borer ve Hollanda Elm Hastalığı, egzotik hastalıkların ağaçlara niçin olduğu tehdidin örnekleridir. Doğal dünyada, parazitler ve hastalıklar besledikleri konakçıların savunmasını yenmek için aralıksız bir uğraş içindedirler. Dayanıklılık stratejileri için yollar geliştirir ya da ölürler. Dünyanın bir diğer bölgesinden bir hastalık ya da haşere geldiğinde, ağacın daha önce hiç karşılaşmadığı stratejilerle donanmış bu hastalığa, bir savunma geliştirmek için vakit yoktur.<br> Ayrıca Hollanda karaağaç hastallığı (Dutch Elm Disease) ayrıca deZümrüt kül kurdu (Emerald Ash Borer) Asya kökenli bir hastalıktır ve ticari kereste gönderilerinde ırk göre başka ülkelere taşınmıştır. Diğer bir istilacı olan kestane yanıklığı (Chestnut Blight), çok eskiden Amerikan kestane ağacını büyük alanlarda yaklaşık olarak değil etti. Balkabağı hastalığı (Butternut Canker) ise kuzey ormanlarını hasara uğrattı.<br> Öteki durumlarda, istilacı türler tanıdık olmayan bir yere ulaşan bir ağaç olabilir ve böcekler ya da mantarlar gibi doğal düşmanları olmadığı için, yerli türleri geçemez. Birleşmiş Krallık’ta, orta, doğu ve güney Avrupa’nın yerlisi olan Çınar (Sycamore) geniş bir ormanlık alanı ele geçirmeyi, geniş bir yaşam ağının parçası olan lokal ağaçları bastırmayı, kuş ve memeli çeşitliliğini azaltmayı başardı.<p> <h3>Memeliler<h3> <p>Ağaçların yapraklarını yiyen herhangi bir hayvan, fidanlar için bir sorun olabilir. Yaşlı ağaçlar, yalnızca gövdeden ağaç kabuğu çıkaran hayvanlardan önemli şekilde etkilenir. Bu hayvanlara misal olarak aşağıdakiler verilebilir:<img src="URLhttp:bilgilihocam.cominternal_dataattachmentskaradeniz-bolgesi-5c9aa990b42dc.jpgURL" " width="300" height="199"><br> • Geyikler boynuzlarını ağaçlara sürterler ağaç kabuklarına hasar verirler.<br> • Kara ayılar ağaçlardan ağaç kabuğu soymasıyla ünlüdürler.<br> • Kunduzlar, nehirleri düşürmek, kendileri ve gençleri için evler yapı etmek için keskin köpek dişleriyle ağaçları kesecek.<br> Ormanlık alanlardaki veya yakın alanlardaki karoser hasarının gizemi, çoğunlukla hayvan izleri ve dışkı izlerini teftiş ederek çözülebilir.<br> Güzelliklerin yanında sayısız faydasıyla insanlığa hizmet eden ağaçlar, her geçen gün azalmaktadır. Hayatta kalmak için rahatsızlık ve istilacı haşerelerle uğraş ettikleri dek binalarını inşa etmek isteyenlerin gösterme açısıyla yeşil engel olarak nitelendirilmektedirler. Tüm insanlığın ciğerleri olan ağaçları düşmanlarına karşı koruyabilmek için onlara hasar verenlere karşı bilinçlenmek ve mücadele etmek şarttır.<p> <p><b>Kaynakça:<b><br> owlcation.com<p>
 

Similar threads

<div> <p>Malvaceae familyası üyesi olan ebegümeci (Malva sylvestris) yiyecek olarak kullanılan ve sağlık açıcından faydaları olan bir bitkidir. Ebegümecigiller ya da Malvaceae familyasındaki yaklaşık 1500 türe çoğunlukla ebegümeci denir. Ebegümeci türleri doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika’ya özgüdür...
Cevaplar
0
Görüntüleme
101
<div> <p>Tenisçi dirseği, önkol kaslarını dirseğin dışını birleştiren tendonların iltihaplanmasıdır. Önkol kaslarının, tendonlarının ve dirsek eklemlerinin artı kullanımı sebebiyle oluşur. Tenisçi dirseği, lateral dirsek ağrısı veya lateral epikondilit olarak da bilinir ve mutlaka tenisle ilgili...
Cevaplar
0
Görüntüleme
98
<div> <p><br><p> <p>İnsan beyni iki yarım küreden oluşur. Yarım kürelerin dış kısmı korteks ya da kabuk olarak isimlendirilir. Gri madde olarak da bilinen beyin kabuğunun veya serebral korteksin en gelişmiş olduğu canlı grubu primatlardır. Gri madde nöron denilen sinir hücrelerinin gövde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
169
<div> <p><strong>Yaygın ismi<strong>: Karınca Aslanı<p> <p><strong>Öteki ortak isimler:<strong> Yemin-lion, antlion ve doodlebug<p> <p><strong>Ebat<strong>: Tamamen gelişmiş, iyi beslenmiş larva uzunluğu inç (1,2 cm) büyüyebilir. Erişkin aşaması 1 inç (4 cm) uzunluğundadır.<p>...
Cevaplar
0
Görüntüleme
99
<div> <p>Mıknatıslar bazı nesneleri çeker, bazılarını da çekmez. Hangi malzemeleri çekip hangilerini çekmediğini iyi anlamak için genel olarak mıknatısların çalışma mantığını kavramak gerekir. Birçok insan metallerin mıknatıslardan etkilendiğini bilse de gerçekten, paramanyetik ve ferrimagnetic...
Cevaplar
0
Görüntüleme
161
858,475Konular
981,228Mesajlar
29,547Kullanıcılar
sonertSon üye
Üst Alt