Kendilerini Yanlışlıkla Rusya'daki Bir Askeri Üste Bulan Türk Ailenin Yaşadıklarına İnanamayacaksınız!

26 ülkeyi bisikletle gezen İnci ve Soner Sarıhan çifti, kendilerini Rusya'daki bir askeri üste kazara buldu. Pekala o anlarda neler yaşandı? Tüm ayrıntılar içeriğimizde...????

Kaynak: Milliyet


Sizleri İnci ve Soner Sarıhan çifti ile tanıştıralım. Kendileri oğullarıyla birlikte şimdiye dek 26 ülkeyi bisikletle gezmiş.



Ancak Sarıhan ailesinin başına Rusya’da o denli bir şey gelmiş ki sinemalara husus olacak cinsten desek yeridir.



Doğa sporlarıyla ilgilenen ve kente dönmeyi bir ‘sürgün’ olarak tanımayan Sarıhan çiftinin, aslında her daim kalabalıklardan uzaklaşmak üzere bir hayali varmış.

Kendileri bisikletin bu hayat biçimini benimseyebilmelerindeki hem en ekonomik hem de en etrafa hassas yolu olduğunu düşünüyormuş.

"Bisiklet, çok ekonomik bir araç. Birinci ödemesinden sonra bakım masrafları çok az. Bir bisiklet çok cüzi bir bakımla bile en az 10 yıl kullanılabilir."



“Hafif, kolay taşınabilir ve park kaygısı yok. Sıhhat açısından yararları saymakla bitmiyor. Bunu özetleyen çarpıcı ve hoş bir slogan var: 'Arabalar paranızı yakar, yağlarınızı korur. Bisiklet yağlarınızı yakar paranızı korur.’”

“Bu durum seyahatlerimizin mümkün olduğunca ekonomik olmasını sağlıyor.”



“Kendi yemeğimizi yapıyor ve dışarıdan çok fazla hazır yiyecek almamaya çalışıyoruz. Bulunduğumuz ülkenin meşhur bir yemeği varsa onu da cins sonunda kutlama olarak aldığımız oluyor. Tıp yapacağımız ülkeye gidiş geliş masrafları ve yıpranan materyallerin yenilenmesi elbette büyük masraflar tutuyor. Bunları da günlük hayatımızda tavırlı kalarak karşılamaya çalışıyoruz.”

Milliyet’ten Betül Topraklı’nın haberine nazaran, ikili 2005 yılında Akdeniz kıyısını bisikletle gezmişler. 2006’da ise Karadeniz’i turlamışlar.

Akabinde çiftimiz dünyayı gezmeye karar vermişler. Bisikletle 26 ülkeyi gezen ikili, evvel İran, Pakistan ve Hindistan’ı gezmişler.



Akabinde bu rotayı Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan, Bulgaristan, Danimarka, İsveç, Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, İtalya ve İspanya takip etmiş.

“İran, Pakistan ve Hindistan çeşidimiz ruhumuza dokunan bir seyahatti. Bu seyahatte yaşadığımız maceralar 'Pedalımda 5 Ülke' ismiyle yayımlandı. Akabinde oğlumuzla birlikte daha çok Avrupa ülkelerinde tipler yaptık. Bu seyahatlerimizi da 'Minik Gezgin Yolda Büyümek' ismiyle kitaplaştırdık.”

Oğulları Tibet Çınar ise şimdi iki yaşındayken, pedalsız alıştırma bisikletine başlamış. Üç yaşındayken ise pedal çevirmeye başlamış.



“Oğlumuz büyüdükçe seyahatimiz onun tercihlerine nazaran şekillendi.  Bu da onun çok güzeline gitti.”

“Bisiklete dünyanın her yerinde beşerler sempati duyuyor. Bu açıdan bisikletli bir seyyah neredeyse her yerde olumlu karşılanıyor. Biz, yanımızda Tibet Çınar da olduğu için beşerlerle irtibat konusunda hiç eza çekmiyoruz. Bisikletlilerin bisikletlileri ağırladığı 'warmshowers' isminde bir oluşum var. Biz bugüne kadar Türkiye’deki konutumuzda yüze yakın bisikletçi ağırladık. Biz de onlarca ülkede çok sayıda kişinin konutuna konuk olduk. Bir otelde kalmak yerine lokal kültüre de şahit olabileceğimiz halde konuk olmak değişik bir bakış açısı kazandırıyor.”

Tabii bu seyahatte kaçınılmaz olarak başlarına birbirinden farklı şeyler de gelmiş. İkili bir seferinde Pakistan’da bir canlı bomba saldırısının ortasında kalmış!



“Günlerin, anların, anıların oluşturduğu bu kolajın içinde olumsuz ve hatta müthiş olaylar da yaşandı lakin bu bizi yeni bir çeşit planlamaktan hiç alıkoymadı. Pakistan’da Soner’in alışveriş için çıktığı pazar yerinde ardında, canlı bomba saldırısı oldu ve 14 kişi öldü. İran ve Rusya’da önemli yaralandığımız kazalar yaptık. Ancak bunlar geniş fotoğrafın içinde unutuluyor. Cins deyince bu yüzden her vakit bizlerin gözleri parlıyor”

Ancak ikilinin yaşadığı en değişik olay, 2014 yılında Rusya’da meydana gelmiş. Çiftimiz ezkaza bir Rus askeri üstünde bulmuş kendilerini…



“Rusya’da Türkiye’deki üzere çok trafik var. Biz de orman yollarını tercih ettik. GPS kullanıyordum.”



“Oradan bakınca ileride kocaman bir bölge gördüm. Buranın kent olabileceğini, kalıp konaklayabileceğimizi düşündüm. Lakin oraya vardığımızda tel örgü ve kalaşnikoflu askerlerle karşılaştık. Yani trafikten kaçmak için girdiğimiz bir rotada GPS üzerinde gördüğümüz ve büyük bir kent sandığımız yer Saint Petersburg ile Finlandiya sonu ortasında askeri bir üs çıktı.”

“Rütbeli bir bayan vazifeli bizi üsse soktu. Kalmak istediğimizi söyleyince lojmanda çok yaşlı bir hanımefendiye konuk olduk. Bir gece orada konakladık.”



“Sabah uyandığımızda biraz endişelendik. Çıkarken bize sorun çıkarabileceklerini düşündük. Lakin bariyeri kaldırdılar ve oradan çıkış yaptık.”

Peki siz bu türlü bir durumla karşı karşıya gelseydiniz, ne yapardınız? 

Haydi yorumlara!