iltasyazilim
FD Üye
Uzmanlardan Kilo Vermeye Karşın Öneriler ;
Çoğu Kez beslenmek, daha az yemek yenilmesini beraberinde getirir Gün içerisinde insanlar 2, 3 bilemediniz 4 öğün şeklinde beslenmektedir öte taraftan kişi, bu sayıyı 5 hatta 6 öğüne kadar çıkartabilirse fazla kısa bir sürede metabolizması bu değişikliğe uygunluk olarak daha eksik beslenmeye başlar Dolayısıyla sindirim sıkıntısı çekiliyorsa, o da hafifler Buna karşılık kişiler genelde öğün atlar ve bunun zayıflatacağına inanır Halbuki aç kalmak, öğün sıçramak, gazete dergi internet gibi kitle iletişim araçlarından temin edilen şok diyetleri göstermek zayıflatmaz, aksine kilo aldırır! kişiye özel hazırlanmayan düşük kalorili diyetler, vücudu açlıktan ölme paniğine sürükler ve kıtlıkmoduna geçen metabolizma yavaşlar, yağ tutuşmak yerine tüketilen her besini yağ şeklinde depolama yoluna gider Tıpkı, su kesildiğinde bidonlarda depo edilen suyu kullanıp; suyun eksik da olsa akmasıyla birlikte yeniden depolama işlemine açılmak gibi
ÖĞÜN ATLAMAYIN
Öğün sıçramak bir sonraki öğünde daha artı yenilmesinin yanında haberdar olunmadan yağ miktarının artmasına, adale ve su kaybının olmasına niçin olmaktadır Aç kalmak, öğün sıçramak kan şekerinin düşmesine, dolayısıyla şekerli besinlerin fazla tüketilmesine neden olmaktadır Ilk Kez kahvaltı almak üzere katiyen öğün atlanmamalıdır Akşam en son saat 20:00'de bir şeyler yenildiğini ve kahvaltının ihmalkârlık edildiğini düşünelim Öğlen saat 12:00'ye değin açlık laf konusu 16 saatlik bir özlem sonucu ister istemez daha fazla ve daha hızlı yemek yenilir Buna karşılık sabahtan kahvaltı edilse, hatta 10:30 gibi ufak bir ara öğün tüketilse, bu şart kişiyi öğlen yemeğinde frenlerdi Çok süratli yemek yemek yenilmezdi Fakat birey bir lokma ağzında iken öteki bir lokmayı hazırlar Ağzımdaki bitse de, ikinci lokmayı da anında mideye indirsemder gibi Besinlerin ağızda tamamen çiğnenmesi gereklidir Tükürükte yer alan bir enzim karbonhidratların sindirimini besin henüz ağızda iken başlatmaktadır bununla beraber en ince ayrıntısına kadar çiğnemek mekanik olarak besinlerin sindirilmesini sağlamaktadır Midede bir köfte düşünün, dahası benzer miktarda kıyma Alt fakat kıymayı benzetmek ve emilmesini karşılamak fazla daha kolaydır Unutulmamalıdır ancak sindirim ağızda başlar damak zevki duyusu midede değildir, dildedir Tokluk merkezi 20 dakikada uyarılır Yavaş yenildiği taktirde, daha eksik yemiş olunur
SIVI TÜKETİMİNİZİ ARTTIRIN
Jurnal su tüketimi de azalırsa vücutta depolanan yağ miktarı artar Sonuçta böbrekler fonksiyonlarını tamamen yerine getiremediği için yağları enerjiye çeviren karaciğer böbreklerin işini üstlenir ve yağlar vücutta toplanır Dere, kahve, kola, çorba, sebze, meyve tüketilmesi de değişken ihtiyacını karşılar Oysa en iyi çözücü su olduğu için, ihtiyacın 34'ü sudan gelmelidir O nedenle günde 10 14 bardak su içilmelidir Akarsu, kahve ve kola diüretik özellikte olduğu için hemen vücuttan atılırlar Suyun ayrıcalığı burada saklıdır Günlük tuz alımını da azaltmakta avantaj vardır Sonuçta yemeklere tuzlu konulmakta Keza ekmeklerde de tuz bulunmaktadır O nedende ekstradan sofraya tuzluk getirilmemelidir En azından yemeğin tadına bakmadan tuzlu kullanılmamalıdır
ŞEKERDEN UZAK DURUN
Şeker ve şekerli bütün besinlerden uzaktan durulmalıdır (Çay şekeri, bal, reçel, pekmez, çikolata, pasta, hazır meyve suları, meşrubatlar, kolalı içecekler, tatlılar) Bu besinler kan şekerinde ani bir dalgalanmaya sebep olur, kan şekerini kısa sürede artırır ve düşürürler böylece tatlı yedikten sonra kişinin canı yeniden tatlı çeker Şekerin fazlası da vücutta yağ olarak depolandığı için mümkün olduğunca eksik tüketilmesi uygun görülmektedir
BATMIŞ YAĞLARDAN UZAK DURUN
Margarin, tereyağı gibi katı yağlar yerine bitkisel değişken yağları tercih edin Süt, yoğurt ve peynirde de batmiş (fena) yağlar bulunduğu için yarım yağlı veya yağsız (light) olanlarının tüketilmesi önerilmektedir En azından süt ve yoğurdun kaymağını ayırın Kırmızı et yerine beyaz ete daha fazla önem verin Fakat beyaz et de olsa aşırıya kaçmayın öte taraftan etin görünen yağını ve tavuğun derisini mutlaka ayırın Tekrar enerji değeri yüksek, gıda değeri düşük; kaymak, krema, mayonez, cipsler, soslar, kuruyemişler gibi aşırı yağlı yiyeceklerden de kaçınılmalıdır
KIZARTMALARDAN UZAKTA DURUN
Yiyecekleri kızartmak, kavurmak yerine; haşlama, ızgara yapma, buğulama ya da fırında pişirme yöntemlerini kullanarak hazırlayın Çünkü besinler kızartıldığı ya da kavrulduğu esnada % 10 15 oranında yağ çekerler Yine De fazladan alınan kalori spor yapılarak veya bir sonraki öğünü hafif şeylerle geçiştirerek regüle edilebilir Yalnız burada tek sorun kalori içeriğinin artması değildir
bununla birlikte besinler bu işlemler sonucunda kanser yapıcı bir takım öğeler içermektedir İşte karoser bu öğeleri dışarı atamaz ve zamanla birikim söz
konusu olur Başlıca mantı, iskender, plato çorbası gibi yiyeceklerin üstüne bambaşka bir kapta kızdırılan yağı ilave edilir Bu durumda yağlar yine okside olur, yani yanar Tekrar kanserojen bazı öğeler içerir O nedenle yemek yaparken kızartma ve kavurma işlemlerinden kaçınmakta üstünlük vardır
YEMEĞİN SUYUNU TÜKETMEYİN
Toplumda büyük bir kesimde tabak sıyırmak gibi bir alışkanlık da bulunmaktadır Bir bezelye ya da nohut tanesini düşünecek olursak; besinin üzerinde çeper biçiminde fazla ince bir katman halinde yağ bulunmaktadır öte yandan yemeğin bütün yağı dibe çökmekte ve yemeğin suyu ile karışmaktadır Sonuçta yemeğin suyunu kaşıkla tüketiliyorsa, pilavın üzerine dökülüyorsa veya ekmek banarak tabağı sıyrılıyorsa yemeğin bütün yağını da tüketilmekte Hatta 2 dilim ekmek yemek yemek varken, bu 3 4 dilime çıkıyor
DAHA EKSIK YAĞ TÜKETİN
Yağ alımını eksilmek adına etle pişen yemeklere yağ koymayın Sonuçta etler takriben %20 oranında yağ içermektedir Tereyağı, margarin gibi katı yağlar yerine; zeytinyağı, mısırözü yağı, soya yağı, kanola yağı, fındık yağı veya bitkisel karışım yağları kullanın Hem kullanılan yağ zeytinyağı bile olsa mucize bir yağ değildir, ekmeği bandırarak tüketmeyin Istikrarsız yağları daima için kötünün iyisi olarak görün Sonuçta 1 gram yağ 9 kkal enerji içermektedir İlle de katı yağ kullanmak istenirse yumuşak margarinleri seçim edin
HAMUR İŞLERİNDEN UZAK DURUN
Pasta, kek, kurabiye, börek vb hamur işlerinde de bol miktarda yağ, şeker, un, yumurta kullanıldığı için mümkün olduğunca bu besinleri yemekten kaçının Canınız fazla isterse ikram edilenin yarısını yiyin Çünkü hiçbir zaman diğer yarısı annelerin dediği gibi arkamızdan ağlamaz Ardından da spor ile yediklerimizi yanmak veya bir sonraki öğünü hafif şeylerle geçiştirmek şartıyla yan
POSALI (LİFLİ) BESİNLERİ ARTTIRIN
Posalı besinler kan şekerini, kan basıncını (tansiyonu) ve kan kolesterolünü istenilen seviyede tutarlar Midede, hacimlerinin 20 katı kadar şişerler; tokluk, doygunluk sağlarlar ve abur cubur yenilmesine mani olurlar Hem dışkılama sayısını ve miktarını artırırlar Kabızlık şikayeti varsa ortadan kalkar, böylelikle kilo vermeye muavin olur Kalın bağırsak kanserinden koruyucu etkiler de içerirler Bu yüzden sıklıkla kurubaklagil yemeği yenilmelidir Ayrıca buğday ekmeği yerine kepek, çavdar, yulaf ekmeğini; pirinç yerine bulguru seçim etmekte fayda vardır Hatta kepekli un, pirinç, makarna ve erişteyi de denenebilir Sebze meyve tüketimi de artırılmalıdır Ama posa kabuk ve kabuğa yakın yerlerde bulunduğu için, soyulmadan yenilebilenleri (gaz, şişlik yaratmıyorsa) kabuklarıyla birlikte, en azından çok ince soyarak tüketin Mevsiminde en çok bulunanı yeğlemek fiyat, hormon ve besin kaybını durdurmak açısından defalarca için daha avantajlıdır *
Çoğu Kez beslenmek, daha az yemek yenilmesini beraberinde getirir Gün içerisinde insanlar 2, 3 bilemediniz 4 öğün şeklinde beslenmektedir öte taraftan kişi, bu sayıyı 5 hatta 6 öğüne kadar çıkartabilirse fazla kısa bir sürede metabolizması bu değişikliğe uygunluk olarak daha eksik beslenmeye başlar Dolayısıyla sindirim sıkıntısı çekiliyorsa, o da hafifler Buna karşılık kişiler genelde öğün atlar ve bunun zayıflatacağına inanır Halbuki aç kalmak, öğün sıçramak, gazete dergi internet gibi kitle iletişim araçlarından temin edilen şok diyetleri göstermek zayıflatmaz, aksine kilo aldırır! kişiye özel hazırlanmayan düşük kalorili diyetler, vücudu açlıktan ölme paniğine sürükler ve kıtlıkmoduna geçen metabolizma yavaşlar, yağ tutuşmak yerine tüketilen her besini yağ şeklinde depolama yoluna gider Tıpkı, su kesildiğinde bidonlarda depo edilen suyu kullanıp; suyun eksik da olsa akmasıyla birlikte yeniden depolama işlemine açılmak gibi
ÖĞÜN ATLAMAYIN
Öğün sıçramak bir sonraki öğünde daha artı yenilmesinin yanında haberdar olunmadan yağ miktarının artmasına, adale ve su kaybının olmasına niçin olmaktadır Aç kalmak, öğün sıçramak kan şekerinin düşmesine, dolayısıyla şekerli besinlerin fazla tüketilmesine neden olmaktadır Ilk Kez kahvaltı almak üzere katiyen öğün atlanmamalıdır Akşam en son saat 20:00'de bir şeyler yenildiğini ve kahvaltının ihmalkârlık edildiğini düşünelim Öğlen saat 12:00'ye değin açlık laf konusu 16 saatlik bir özlem sonucu ister istemez daha fazla ve daha hızlı yemek yenilir Buna karşılık sabahtan kahvaltı edilse, hatta 10:30 gibi ufak bir ara öğün tüketilse, bu şart kişiyi öğlen yemeğinde frenlerdi Çok süratli yemek yemek yenilmezdi Fakat birey bir lokma ağzında iken öteki bir lokmayı hazırlar Ağzımdaki bitse de, ikinci lokmayı da anında mideye indirsemder gibi Besinlerin ağızda tamamen çiğnenmesi gereklidir Tükürükte yer alan bir enzim karbonhidratların sindirimini besin henüz ağızda iken başlatmaktadır bununla beraber en ince ayrıntısına kadar çiğnemek mekanik olarak besinlerin sindirilmesini sağlamaktadır Midede bir köfte düşünün, dahası benzer miktarda kıyma Alt fakat kıymayı benzetmek ve emilmesini karşılamak fazla daha kolaydır Unutulmamalıdır ancak sindirim ağızda başlar damak zevki duyusu midede değildir, dildedir Tokluk merkezi 20 dakikada uyarılır Yavaş yenildiği taktirde, daha eksik yemiş olunur
SIVI TÜKETİMİNİZİ ARTTIRIN
Jurnal su tüketimi de azalırsa vücutta depolanan yağ miktarı artar Sonuçta böbrekler fonksiyonlarını tamamen yerine getiremediği için yağları enerjiye çeviren karaciğer böbreklerin işini üstlenir ve yağlar vücutta toplanır Dere, kahve, kola, çorba, sebze, meyve tüketilmesi de değişken ihtiyacını karşılar Oysa en iyi çözücü su olduğu için, ihtiyacın 34'ü sudan gelmelidir O nedenle günde 10 14 bardak su içilmelidir Akarsu, kahve ve kola diüretik özellikte olduğu için hemen vücuttan atılırlar Suyun ayrıcalığı burada saklıdır Günlük tuz alımını da azaltmakta avantaj vardır Sonuçta yemeklere tuzlu konulmakta Keza ekmeklerde de tuz bulunmaktadır O nedende ekstradan sofraya tuzluk getirilmemelidir En azından yemeğin tadına bakmadan tuzlu kullanılmamalıdır
ŞEKERDEN UZAK DURUN
Şeker ve şekerli bütün besinlerden uzaktan durulmalıdır (Çay şekeri, bal, reçel, pekmez, çikolata, pasta, hazır meyve suları, meşrubatlar, kolalı içecekler, tatlılar) Bu besinler kan şekerinde ani bir dalgalanmaya sebep olur, kan şekerini kısa sürede artırır ve düşürürler böylece tatlı yedikten sonra kişinin canı yeniden tatlı çeker Şekerin fazlası da vücutta yağ olarak depolandığı için mümkün olduğunca eksik tüketilmesi uygun görülmektedir
BATMIŞ YAĞLARDAN UZAK DURUN
Margarin, tereyağı gibi katı yağlar yerine bitkisel değişken yağları tercih edin Süt, yoğurt ve peynirde de batmiş (fena) yağlar bulunduğu için yarım yağlı veya yağsız (light) olanlarının tüketilmesi önerilmektedir En azından süt ve yoğurdun kaymağını ayırın Kırmızı et yerine beyaz ete daha fazla önem verin Fakat beyaz et de olsa aşırıya kaçmayın öte taraftan etin görünen yağını ve tavuğun derisini mutlaka ayırın Tekrar enerji değeri yüksek, gıda değeri düşük; kaymak, krema, mayonez, cipsler, soslar, kuruyemişler gibi aşırı yağlı yiyeceklerden de kaçınılmalıdır
KIZARTMALARDAN UZAKTA DURUN
Yiyecekleri kızartmak, kavurmak yerine; haşlama, ızgara yapma, buğulama ya da fırında pişirme yöntemlerini kullanarak hazırlayın Çünkü besinler kızartıldığı ya da kavrulduğu esnada % 10 15 oranında yağ çekerler Yine De fazladan alınan kalori spor yapılarak veya bir sonraki öğünü hafif şeylerle geçiştirerek regüle edilebilir Yalnız burada tek sorun kalori içeriğinin artması değildir
bununla birlikte besinler bu işlemler sonucunda kanser yapıcı bir takım öğeler içermektedir İşte karoser bu öğeleri dışarı atamaz ve zamanla birikim söz
konusu olur Başlıca mantı, iskender, plato çorbası gibi yiyeceklerin üstüne bambaşka bir kapta kızdırılan yağı ilave edilir Bu durumda yağlar yine okside olur, yani yanar Tekrar kanserojen bazı öğeler içerir O nedenle yemek yaparken kızartma ve kavurma işlemlerinden kaçınmakta üstünlük vardır
YEMEĞİN SUYUNU TÜKETMEYİN
Toplumda büyük bir kesimde tabak sıyırmak gibi bir alışkanlık da bulunmaktadır Bir bezelye ya da nohut tanesini düşünecek olursak; besinin üzerinde çeper biçiminde fazla ince bir katman halinde yağ bulunmaktadır öte yandan yemeğin bütün yağı dibe çökmekte ve yemeğin suyu ile karışmaktadır Sonuçta yemeğin suyunu kaşıkla tüketiliyorsa, pilavın üzerine dökülüyorsa veya ekmek banarak tabağı sıyrılıyorsa yemeğin bütün yağını da tüketilmekte Hatta 2 dilim ekmek yemek yemek varken, bu 3 4 dilime çıkıyor
DAHA EKSIK YAĞ TÜKETİN
Yağ alımını eksilmek adına etle pişen yemeklere yağ koymayın Sonuçta etler takriben %20 oranında yağ içermektedir Tereyağı, margarin gibi katı yağlar yerine; zeytinyağı, mısırözü yağı, soya yağı, kanola yağı, fındık yağı veya bitkisel karışım yağları kullanın Hem kullanılan yağ zeytinyağı bile olsa mucize bir yağ değildir, ekmeği bandırarak tüketmeyin Istikrarsız yağları daima için kötünün iyisi olarak görün Sonuçta 1 gram yağ 9 kkal enerji içermektedir İlle de katı yağ kullanmak istenirse yumuşak margarinleri seçim edin
HAMUR İŞLERİNDEN UZAK DURUN
Pasta, kek, kurabiye, börek vb hamur işlerinde de bol miktarda yağ, şeker, un, yumurta kullanıldığı için mümkün olduğunca bu besinleri yemekten kaçının Canınız fazla isterse ikram edilenin yarısını yiyin Çünkü hiçbir zaman diğer yarısı annelerin dediği gibi arkamızdan ağlamaz Ardından da spor ile yediklerimizi yanmak veya bir sonraki öğünü hafif şeylerle geçiştirmek şartıyla yan
POSALI (LİFLİ) BESİNLERİ ARTTIRIN
Posalı besinler kan şekerini, kan basıncını (tansiyonu) ve kan kolesterolünü istenilen seviyede tutarlar Midede, hacimlerinin 20 katı kadar şişerler; tokluk, doygunluk sağlarlar ve abur cubur yenilmesine mani olurlar Hem dışkılama sayısını ve miktarını artırırlar Kabızlık şikayeti varsa ortadan kalkar, böylelikle kilo vermeye muavin olur Kalın bağırsak kanserinden koruyucu etkiler de içerirler Bu yüzden sıklıkla kurubaklagil yemeği yenilmelidir Ayrıca buğday ekmeği yerine kepek, çavdar, yulaf ekmeğini; pirinç yerine bulguru seçim etmekte fayda vardır Hatta kepekli un, pirinç, makarna ve erişteyi de denenebilir Sebze meyve tüketimi de artırılmalıdır Ama posa kabuk ve kabuğa yakın yerlerde bulunduğu için, soyulmadan yenilebilenleri (gaz, şişlik yaratmıyorsa) kabuklarıyla birlikte, en azından çok ince soyarak tüketin Mevsiminde en çok bulunanı yeğlemek fiyat, hormon ve besin kaybını durdurmak açısından defalarca için daha avantajlıdır *