iltasyazilim
FD Üye
Pek çok sebze ve meyve, fenolikler, karotenoidler ve tokoferoller bakımından çok zengindir Bu bileşenler de vücutta oksidatif strese karşı kemokoruyucu rol oynamakta ve antioksidanlar ve insan sağlığının iyileştirilmesi için, oksidatif bileşenler ve antioksidan maddeler arasında dengeyi sağlamaktadır Oksidatif strese bağlı hastalıkları potansiyel önleyici ve tedavi edici özelliği oldukları bilinen fenolik bileşenlere karşı ilgi son zamanlarda daha çok artmıştır Meyvelerin içeriğinde bulunan toplam fenolik bileşenler ve antioksidan kapasitesi pek çok çalışma ile belirlenmiştir , ancak insan sistemindeki antioksidan aktivitesi ve toplam fenolik bileşenler dikkate alınmamıştır ve bu konu ile ilgili yeterli düzeyde çalışma mevcut değildir Bu anlamda invitro sindirim modeli uygulanarak antioksidan ve fenolik bileşenlerin stabilitelerinin kırmızı kuru meyvelerde araştıran pek çok çalışma literatürde yerini almaktadır
Günde 1 porsiyondan fazla sebze ve meyve tüketen bireylerde, polifenolik bileşenlerin mutajenesis ve karsinojenesisi engelleyici etkilerinin olduğu bilinmektedir Ayrıca, fenolik bileşenler, lipid peroksidasyonunu önlemeleri sebebiyle gıda endüstrisinde kaliteyi arttırıcı olarak da kullanılmaktadırlar
Polifenollerin biyoyararlılığıyla ilgili invitro çalışmalarda çok farklı yaklaşımlar bulunmaktadır İnvitro deneyler laboratuvar koşullarında gerçekleştiğinden, sindirimin çevresel etmenlere, kişiden kişiye, cinsiyete ve daha pek çok faktörlere göre değişiklik gösterdiği gerçeği elemine edilmiştir Çünkü sindirim sırasında salgılanan enzimler, sindirim sıvıları, mide ve bağırsaktaki pH düzeyi çok farklı faktörlere bağlı değişkenlik gösterebilmekte ve bu durumda da besinlerden sağlanan yararlar ve biyoyararlılık düzeyi de kişiden kişiye pek çok değişim göstermektedir Ancak bu çalışmaların en büyük amacı, farklı yaklaşımlarla çalışmalar yapılarak, biyoyararlılık konusunda gıdaların matrislerinin etkilerini incelemek adına bir trend yakalamaktır
Labotaruvar koşullarında yapılan sindirim deneylerin (invitro koşullar) birebir canlılarla yapılan invivo deneylerle doğrulanması gerekir Ancak invivo deneylerin pratik olmayışı, maliyetli olması ve etik açıdan problemler doğurması sebebiyle invitro çalışmalara ağırlık verilerek her geçen gün geliştirilmeye çalışılmaktadır
Tabiki Invitro modellerin uygulanmasında invivo yöntemlere göre pek çok kısıtlamalar bulunmaktadır, örneğin; invitro modellerde sindirimin yalnızca statik modeli uygulanabilmektedir Buna rağmen invitro yöntemler, polifenollerin midebağırsak koşulları altındaki stabilitelerini belirlemede kullanılan pratik yöntemlerdir
Pek çok üründe yapılan invitro çalışmalarla elde edilen sonuçlar ile insan ve hayvanlar üzerinde yapılan pek çok invivo çalışmalar ile karşılaştırılmış ve yüksek düzeyde korelasyon elde edilmiştir
Yapılan pek çok invitro sindirim çalışmasına göre de küçük kırmızı kuru meyvelerde bulunan polifenolik bileşenlerin biyoyararlılıkları oldukça yüksek düzeyde bulunmuştur Hatta bazı çalışmalarda başlangıç değerinden daha yüksek çıktığı görülmüştür Bunun sebebinin ise, meyvenin kabuk yapısında bulunan bağlı polifenollerin açığa çıkması şeklinde gösterilebilir Bir diğer sebebi de sindirim sırasında enzimlere ve sindirim sıvılarına maruz kalan polifenolik ve antioksidan bileşenler matristen açığa çıkmakta ve zaten var olan bileşen kullanılabilir hale gelmektedir
Sağlığa sayısız faydaları olduğunu bildiğimiz antioksidan içeren kırmızı kuru meyveleri tükettiğimizde bu bileşenlerden yüksek düzeyde faydalanabiliyoruz Bu durumda bu ürünlerin bizim için önemli birer antioksidan kaynağı olduğunu söyleyebiliriz
Sağlıkla Kalın…
Kaynakça:
(Wolfe ve ark, 2003; Adomand Liu, 2002)
(Kahkonen et al, 2001; Robards et al, 1999)
(Fu ve ark, 2011;Lim ve ark, 2007)
(Sun ve ark, 2011)
(Wodjdylo ve ark, 2007)
(Bouayed ve ark, 2011)
Günde 1 porsiyondan fazla sebze ve meyve tüketen bireylerde, polifenolik bileşenlerin mutajenesis ve karsinojenesisi engelleyici etkilerinin olduğu bilinmektedir Ayrıca, fenolik bileşenler, lipid peroksidasyonunu önlemeleri sebebiyle gıda endüstrisinde kaliteyi arttırıcı olarak da kullanılmaktadırlar
Polifenollerin biyoyararlılığıyla ilgili invitro çalışmalarda çok farklı yaklaşımlar bulunmaktadır İnvitro deneyler laboratuvar koşullarında gerçekleştiğinden, sindirimin çevresel etmenlere, kişiden kişiye, cinsiyete ve daha pek çok faktörlere göre değişiklik gösterdiği gerçeği elemine edilmiştir Çünkü sindirim sırasında salgılanan enzimler, sindirim sıvıları, mide ve bağırsaktaki pH düzeyi çok farklı faktörlere bağlı değişkenlik gösterebilmekte ve bu durumda da besinlerden sağlanan yararlar ve biyoyararlılık düzeyi de kişiden kişiye pek çok değişim göstermektedir Ancak bu çalışmaların en büyük amacı, farklı yaklaşımlarla çalışmalar yapılarak, biyoyararlılık konusunda gıdaların matrislerinin etkilerini incelemek adına bir trend yakalamaktır
Labotaruvar koşullarında yapılan sindirim deneylerin (invitro koşullar) birebir canlılarla yapılan invivo deneylerle doğrulanması gerekir Ancak invivo deneylerin pratik olmayışı, maliyetli olması ve etik açıdan problemler doğurması sebebiyle invitro çalışmalara ağırlık verilerek her geçen gün geliştirilmeye çalışılmaktadır
Tabiki Invitro modellerin uygulanmasında invivo yöntemlere göre pek çok kısıtlamalar bulunmaktadır, örneğin; invitro modellerde sindirimin yalnızca statik modeli uygulanabilmektedir Buna rağmen invitro yöntemler, polifenollerin midebağırsak koşulları altındaki stabilitelerini belirlemede kullanılan pratik yöntemlerdir
Pek çok üründe yapılan invitro çalışmalarla elde edilen sonuçlar ile insan ve hayvanlar üzerinde yapılan pek çok invivo çalışmalar ile karşılaştırılmış ve yüksek düzeyde korelasyon elde edilmiştir
Yapılan pek çok invitro sindirim çalışmasına göre de küçük kırmızı kuru meyvelerde bulunan polifenolik bileşenlerin biyoyararlılıkları oldukça yüksek düzeyde bulunmuştur Hatta bazı çalışmalarda başlangıç değerinden daha yüksek çıktığı görülmüştür Bunun sebebinin ise, meyvenin kabuk yapısında bulunan bağlı polifenollerin açığa çıkması şeklinde gösterilebilir Bir diğer sebebi de sindirim sırasında enzimlere ve sindirim sıvılarına maruz kalan polifenolik ve antioksidan bileşenler matristen açığa çıkmakta ve zaten var olan bileşen kullanılabilir hale gelmektedir
Sağlığa sayısız faydaları olduğunu bildiğimiz antioksidan içeren kırmızı kuru meyveleri tükettiğimizde bu bileşenlerden yüksek düzeyde faydalanabiliyoruz Bu durumda bu ürünlerin bizim için önemli birer antioksidan kaynağı olduğunu söyleyebiliriz
Sağlıkla Kalın…
Kaynakça:
(Wolfe ve ark, 2003; Adomand Liu, 2002)
(Kahkonen et al, 2001; Robards et al, 1999)
(Fu ve ark, 2011;Lim ve ark, 2007)
(Sun ve ark, 2011)
(Wodjdylo ve ark, 2007)
(Bouayed ve ark, 2011)