Kış aylarında beslenme ve alternatif içecekler

Kış mevsiminin tesirini düzgünce göstermeye başladığı şu günlerde hava sıcaklığının azalmasıyla birlikte grip, soğuk algınlığı, bronşit üzere pek çok hastalık pusuda beklemektedir. Kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir. Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise ehil ve istikrarlı beslenme konum almaktadır.

Vücut Direnci Nasıl Artırılır?

Antioksidanlar, hücrelerdeki oksitlenmeyi önleyen unsurlar olarak nitelendirilirler. Bunu vücuttaki kimi enzimleri artırıp, savunma mekanizmasını daha da güçlendirerek gerçekleştirmektedir. Sonunda vücut direnci artmakta, enfeksiyonlara yakalanma riski azalmakta, şayet hastalık oluşmuşsa daha kısa müddette atlatılmaktadır.

Yerküre Sıhhat Örgütü bu periyotta vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan tesire sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum üzere minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Tabi bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınması gerekmektedir. Aksi takdirde doktor denetiminde olmadan preparat tasarrufu kansızlık, şiddetli baş ağrısı, böbrek taşı, sonluluk, saç dökülmesi ve bulantı üzere birçok yan tesire yol açabilmektedir.

Kış Mevsiminin Beslenmeye Tesiri Nedir?

Kışın güneş yüzünü daha az gösterdiğinden, D vitamini gereksinmesini karşılamakta ıstıraplar yaşanmaktadır. Bu nedenle havanın güneşli olduğu günlerde 20 dakika kadar güneş ışığından direkt olarak yararlanmaya ve haftada 2 - 3 defa balık yenilmesine itina gösterilmelidir. Kış yaklaştıkça, vücut ısı değişikliğine ahenk sağlayabilmek ismine harcadığı enerjiyi düşürür. Azalan fizikî aktiviteye koşut olarak yağ ve şeker tüketimi de biraz kısıtlanmalıdır.

Gerek günlerin kısalması gerekse havaların soğuması ile birlikte fizikî aktiviteler azalmaktadır. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu kendini göstermektedir. Bu nedenle kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinden kurubaklagillerin, tam tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna / pirinç / erişte / un) ve mahsusen C vitamininden varlıklı zerzevat ve meyvelerin tüketimine yük verilmelidir. Günde 10 - 14 bardak su içilmesi de kabızlığı önlemeye yardımcı olacaktır.

Kış Aylarında Neler İçilebilir?

Çay, kahve, gazlı içecekler diüretik tesirler gösterdiklerinden vücuttaki su istikrarı üzerine olumsuz tesirler yaratırlar. O nedenle suyun noktasını tutmazlar. Su vücuttan toksinleri uzaklaştırmaya yardımcı olur. Gün içerisinde kahve molası mahalline su molası vermek daha sağlıklıdır. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, zencefil, rezene, nar, ekinezya, kekik otu üzere bitki çaylarının da yaygın görünen kış hastalıklarına karşı olumlu tesirleri bulunmaktadır. Bunlarla birlikte maden suları, süt, ayran, salep, taze sıkılmış yahut piyasada artık sıkça karşılaştığımız %100 meyve suları yemeklerle birlikte ve/veya ara öğünlerde rahatlıkla içilebilir.

İşte bu içeceklerden birkaçının içerdiği yararlara örnekler:

Elma suyu: Pektin, potasyum, magnezyum, kalsiyum E ve K vitamini içerir. Elma suyu içinde kuvvetli antioksidan özellikler gösteren farklı fitokimyasallar da içeriyor. Elma suyu %9-34 orantısında (kötü huylu) LDL oksidasyonunu önleyici, kalp illetleri ve birtakım kanser risklerini azaltıcı tesir içermektedir.

Kayısı suyu: Bir bardak kayısı suyu günlük A vitamini gereksiniminin 1/3’ünü karşılamaktadır. Demir, magnezyum, potasyum ve fosfor da içermektedir. Yapılan çalışmalar, karotenoidlerin antioksidan özellikler gösterdiğini ve kansere karşı potansiyel hami tesiri olduğunu ortaya koymaktadır.

Portakal suyu: Kalsiyum, magnezyum ve C vitamini deposudur. Potasyum ve folik asit için uygun kaynaktır. Portakal suyunun oksidatif gerilimi azalttığını, (iyi huylu) HDL-kolesterolü yükselttiği bilinmektedir.

Üzüm suyu: Potasyum, demir, folik asit, A ve C vitamini ile polifenollerden zengindir. Bilhassa mor üzüm ve mor üzüm suyunda bulunan polifenollerin kalp hastalıklarına karşı kollayıcı tesirlerinin olduğu bilirkişiler tarafından onaylanmaktadır. Antioksidan özelliğinden dolayı cildin yaşlanmasını geciktirmektedir.

Meyve-sebze özlü kokteyller: Soğuk ve kirli havaların yol açabileceği aksiliklere karşı güçlü bir sıhhat ve hoşluk iksiridir. Taze zerzevat ve meyvelerin varlıklı içeriği organizmanın günlük gereksinimini karşılarken soğuk ve puslu havalarda muhafazasız kalan cildin de içeriden beslenmesini sağlar. Bu nedenle içinde bulunduğumuz şu günlerde günde en az bir bardak meyve kokteyli içilmesinde yarar vardır.

Ekinezya: Soğuk algınlığı, nezle, boğaz ağrısı ve idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisinde önerilmektedir.

Ihlamur: Yatıştırıcı, idrar söktürücü, dolaşımı düzenleyici, göğsü yumuşatıcı ve balgam söktürücü özellikler içeren ıhlamur mide için de yararlı tesirler göstermektedir.

Kuşburnu: Yüksek nispette C vitamini içeren kuşburnu, yaygın görünen kış illetlerinden kollayıcı tesirler içermesinin yanında kanı temizler, bağırsakları yumuşatır, mide kramplarına yeterli gelir.