iltasyazilim
FD Üye
Kolon Kanseri nedir?
Sindirim sisteminde ince bağırsaklardan daha sonra gelen yaklaşık 1,5 2 metre uzunluğundaki kısım sütun yani kalın bağırsaktır; bunun son 15 cm'lik bölümüne rektum adı verilir
Kalın bağırsak veya kolon ve rektum kanserleri, bilhassa gelişmiş batı ülkelerinin kayda değer bir afiyet sorunudur; ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya vb ülkelerde toplumda görülme sıklığı yüz binde 4060 aralarında değişmektedir ABD'de yılda az kalsın 150,000, Avrupa'da 170,000 bütün dünyada ise yaklaşık olarak yılda bir milyon yeni olgu görülmektedir Yaşam süresi boyunca toplumda her 50 kişiden birinde kolorektal kanser oluşmaktadır ABD'de tüm yeni kanser vakaları içinde görülme sıklığı erkekte ve kadında % 11 oranı ile üçüncü sırayı almaktadır
Risk faktörleri nelerdir?
Kalın bağırsak kanserlerinin oluşumunda bilinen asıl tehlike faktörleri şunlardır:
* 50 yaş ve üzerinde edinmek,
* Ailede kalın bağırsak kanseri bulunması,
* Kişinin daha önce kalın bağırsak, meme, yumurtalık ya da rahim kanseri geçirmiş olması,
* Kolonda poliplerin varlığı,
* Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı gibi kronik iltihabi bir barsak hastalığının bulunması,
* Çevresel faktörler: Hayvansal yağ ve kırmızı etin (bilhassa sığır, domuz ve kuzu eti) sık tüketimi, lif (fiber)'den fakir gıdalarla besin, obezite, fazla kalori alımı ve düşük maddesel aktivite, aşırı sigara ve içki tüketimi
Tanı nasıl konur, hangi tetkikler yapılır?
# Ilk Kez hastanın doktora başvurması ve mükemmel bir fizik tetkik yapılması gereklidir daha sonra sırasıyla aşağıdaki testler yapılır;
# Dışkıda kuytu kan incelenmesi Son derece kolay bir testtir, hastanın özel kartlar üzerine alacağı küçük miktarda dışkı örnekleri laboratuarda incelenir
# Radyolojik tetkikler (çift kontrastlı sütun grafisi, bilgisayarlı tomografi vb)
# Laboratuar tetkikleri (tam kan sayımı, biyokimyasal tetkikler) Bunların arasında CEA (karsinoembriyonik antijen) tetkiki kalın bağırsak kanserlerinde kanda yükselebilen ve tanıya tezgâhtar olan testlerden birisidir
# Emin tanı için endoskopik tetkikler (rektoskopi, sigmoidoskopi, kolonoskopi) ve biyopsi (görülen lezyondan parça alınması ve patolog kadar incelenmesi)
Tedavisi nasıldır?
Kalın bağırsak kanserlerinin standart tedavisi cerrahidir, yani tümörlü alan çevreden bir arz sağlam doku ve lenf düğümleriyle birlikte çıkarılır Bu konu fazla manâlı olup yaşamsal önemi vardır Yapılan incelemeler, onkoloji prensiplerine uygun şekilde ve deneyimli cerrahlar göre yapılan ameliyatların hastanın geleceği açısından en manâlı etken olduğunu göstermiştir
Sütun kanserinde ameliyattan daha sonra hastalığın evresine göre ilave, koruyucu kemoterapi uygulanır Örneğin, tümörün bağırsağa komşu lenf düğümlerine sıçradığı safha III vakalarda adjuvan kemoterapi artık tüm dünyada standarttır
Rektum kanserlerinde, anüse fazla yakın tümörlerde anüsü iptal etmek ve karından dışkılamaya geçmek (kolostomi torbaları ile) ara sıra kaçınılmazdır Ama son yıllarda ameliyat öncesi radyoterapi ile birlikte kemoterapi uygulanması anüsün korunmasını kayda değer ölçüde sağlayabilmektedir
Öteki organlara yayılmış (metastatik) hastalarda, hastanın genel durumuna, yaşına, hastalığın yaygınlık derecesine tabi olarak her üç çare yöntemi (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi) devreye girebilmekte ve hastaların yaşam süresi uzatılmaktadır Son birkaç yılda yer alan hedefe yönelik yeni biyoloji ile ilgili ilaçlar (bevacizumab, cetuximab) baştan sona tedavide galibiyet oranı artmıştır
Hastalıktan nasıl korunulur?
Kolon kanserine yakalanmamış bireylerin korunmasında sebze, meyve ve tahıllar gibi lifli gıdaları artı harcamak, yeterince kalsiyum ve D vitamini elde etmek önerilir Ama bunların yanı sıra ikincil korunma önlemi olarak tarama testleri ile erken tanının ayrı bir önemi vardır
Bunun için, her iki cinste 50 yaşından başlatmak üzere,
# Her yıl dışkıda gizli kan tetkiki, 5 yılda bir rektal muayene ve rektosigmoidoskopi ya da,
# Her 10 yılda bir rektal tetkik ve tam kolonoskopi ya da,
# Her 510 yılda bir çift kontrastlı sütun grafisi ve rektal tetkik önerilmektedir
Ailesinde sütun kanseri olan bireylerde tarama testlerine daha erken yaşta başlanmalıdır
Kaynak: Tıbbi Onkoloji Derneği *
Sindirim sisteminde ince bağırsaklardan daha sonra gelen yaklaşık 1,5 2 metre uzunluğundaki kısım sütun yani kalın bağırsaktır; bunun son 15 cm'lik bölümüne rektum adı verilir
Kalın bağırsak veya kolon ve rektum kanserleri, bilhassa gelişmiş batı ülkelerinin kayda değer bir afiyet sorunudur; ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya vb ülkelerde toplumda görülme sıklığı yüz binde 4060 aralarında değişmektedir ABD'de yılda az kalsın 150,000, Avrupa'da 170,000 bütün dünyada ise yaklaşık olarak yılda bir milyon yeni olgu görülmektedir Yaşam süresi boyunca toplumda her 50 kişiden birinde kolorektal kanser oluşmaktadır ABD'de tüm yeni kanser vakaları içinde görülme sıklığı erkekte ve kadında % 11 oranı ile üçüncü sırayı almaktadır
Risk faktörleri nelerdir?
Kalın bağırsak kanserlerinin oluşumunda bilinen asıl tehlike faktörleri şunlardır:
* 50 yaş ve üzerinde edinmek,
* Ailede kalın bağırsak kanseri bulunması,
* Kişinin daha önce kalın bağırsak, meme, yumurtalık ya da rahim kanseri geçirmiş olması,
* Kolonda poliplerin varlığı,
* Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı gibi kronik iltihabi bir barsak hastalığının bulunması,
* Çevresel faktörler: Hayvansal yağ ve kırmızı etin (bilhassa sığır, domuz ve kuzu eti) sık tüketimi, lif (fiber)'den fakir gıdalarla besin, obezite, fazla kalori alımı ve düşük maddesel aktivite, aşırı sigara ve içki tüketimi
Tanı nasıl konur, hangi tetkikler yapılır?
# Ilk Kez hastanın doktora başvurması ve mükemmel bir fizik tetkik yapılması gereklidir daha sonra sırasıyla aşağıdaki testler yapılır;
# Dışkıda kuytu kan incelenmesi Son derece kolay bir testtir, hastanın özel kartlar üzerine alacağı küçük miktarda dışkı örnekleri laboratuarda incelenir
# Radyolojik tetkikler (çift kontrastlı sütun grafisi, bilgisayarlı tomografi vb)
# Laboratuar tetkikleri (tam kan sayımı, biyokimyasal tetkikler) Bunların arasında CEA (karsinoembriyonik antijen) tetkiki kalın bağırsak kanserlerinde kanda yükselebilen ve tanıya tezgâhtar olan testlerden birisidir
# Emin tanı için endoskopik tetkikler (rektoskopi, sigmoidoskopi, kolonoskopi) ve biyopsi (görülen lezyondan parça alınması ve patolog kadar incelenmesi)
Tedavisi nasıldır?
Kalın bağırsak kanserlerinin standart tedavisi cerrahidir, yani tümörlü alan çevreden bir arz sağlam doku ve lenf düğümleriyle birlikte çıkarılır Bu konu fazla manâlı olup yaşamsal önemi vardır Yapılan incelemeler, onkoloji prensiplerine uygun şekilde ve deneyimli cerrahlar göre yapılan ameliyatların hastanın geleceği açısından en manâlı etken olduğunu göstermiştir
Sütun kanserinde ameliyattan daha sonra hastalığın evresine göre ilave, koruyucu kemoterapi uygulanır Örneğin, tümörün bağırsağa komşu lenf düğümlerine sıçradığı safha III vakalarda adjuvan kemoterapi artık tüm dünyada standarttır
Rektum kanserlerinde, anüse fazla yakın tümörlerde anüsü iptal etmek ve karından dışkılamaya geçmek (kolostomi torbaları ile) ara sıra kaçınılmazdır Ama son yıllarda ameliyat öncesi radyoterapi ile birlikte kemoterapi uygulanması anüsün korunmasını kayda değer ölçüde sağlayabilmektedir
Öteki organlara yayılmış (metastatik) hastalarda, hastanın genel durumuna, yaşına, hastalığın yaygınlık derecesine tabi olarak her üç çare yöntemi (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi) devreye girebilmekte ve hastaların yaşam süresi uzatılmaktadır Son birkaç yılda yer alan hedefe yönelik yeni biyoloji ile ilgili ilaçlar (bevacizumab, cetuximab) baştan sona tedavide galibiyet oranı artmıştır
Hastalıktan nasıl korunulur?
Kolon kanserine yakalanmamış bireylerin korunmasında sebze, meyve ve tahıllar gibi lifli gıdaları artı harcamak, yeterince kalsiyum ve D vitamini elde etmek önerilir Ama bunların yanı sıra ikincil korunma önlemi olarak tarama testleri ile erken tanının ayrı bir önemi vardır
Bunun için, her iki cinste 50 yaşından başlatmak üzere,
# Her yıl dışkıda gizli kan tetkiki, 5 yılda bir rektal muayene ve rektosigmoidoskopi ya da,
# Her 10 yılda bir rektal tetkik ve tam kolonoskopi ya da,
# Her 510 yılda bir çift kontrastlı sütun grafisi ve rektal tetkik önerilmektedir
Ailesinde sütun kanseri olan bireylerde tarama testlerine daha erken yaşta başlanmalıdır
Kaynak: Tıbbi Onkoloji Derneği *