iltasyazilim
FD Üye
Maddenin yedi tabakalı olarak yaratılmış olması
Sema gibi arzın da benzer bir şekilde yaratılmış olduğundan bahseden ayet (6512), “arz kelimesini “madde olarak aldığımızda maddenin de yedi tabakalı bir yapıda olması gerektiğini düşündürüyor:
Allah O’dur ki, yedi göğü ve arzdan da onların mislini benzerini yarattı ( allahüllezi haleka seb’a semavatin ve minel ardi mislehünne); emr bunlar arasından iner ki Allah’ın her şeye gücü yeter olduğunu ve Allahın, herşeyi bir bilgi ile kuşatmış olduğunu bilesiniz ( yetenezzelül emrü beynehünne li ta’lemu ennallahe ‘ala külli şey’in kadiyr ve ennallahe kad ehata bi külli şey’in ilma) (6512)
Bu ayetteki “arzdan da onların mislini ifadesinden maddenin de semavat gibi yedi tabakalı bir yapıda olması gerektiğini anlarsak, bunu iki şekilde açıklayabiliriz: Birincisi, ayetin maddenin en basit yapı taşlarından en karmaşık yapılarına geçiş tabakalarına işaret ettiğini düşünebiliriz İkincisi ise ayetin, maddeyi meydana getiren atomların yedi tabakalı oluşlarına işaret ettiğini düşünebiliriz Şimdi bu iki ihtimali sırasıyla açıklayalım
Birinci ihtimale göre ayette işaret edilen maddenin tabakaları maddenin en basit yapı taşlarından bileşik yapılara geçiş tabakaları olabilir demiştik Buna göre maddenin yedi tabakasını şöyle sıralayabiliriz: Elementer parçacıklar (e, p, n, nu), atomlar, moleküller, makro moleküller ve proteinler, virüsler ve DNA, tek hücreli canlılar (prokaryot bakteriler), çok hücreli canlılar (hayvanlar ve insan) Daha önce bu tabakalardan her birinin bütün özelliklerinin bir alt tabakadaki bileşenlerin özellikleri cinsinden belirleneceği zannediliyordu Geçtiğimiz yüzyılda Pozitivistlerin “Teori İndirgeme projesi bunu hedefliyordu Fakat artık bunun mümkün olmadığı ortaya çıkmaktadır
Ayetin bu şekilde anlaşılması maddi varlığın tabakalı bir yapıda ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğini düşündürecektir Gerçekten de, bir hidrojen atomunun taşıdığı bilgi miktarı, bunu meydana getiren proton ve elektronun taşıdığı bilgi miktarindan çok fazladır Diğer bir ifadeyle, hidrojen atomunun bütün özelliklerini proton ve elektronun özellikleri cinsinden tarif etmek mümkün değildir Aynı şekilde, bir su molekülünün H2O, taşıdığı bilgi miktarı, bunu meydana getiren iki hidrojen (H) ve bir oksijen (O) atomunun taşıdığı bilgi miktarından kat kat fazladır Böylece madde birbirine indirgenemeyen yedi tabalı bir yapı içinde görülebilir Buradan çok önemli felsefi sonuçlar ortaya çıkmaktadır Bunlardan biri, kimya ve biyoloji gibi bilimlerin fiziğe indirgenemeyeceği, hatta atom fiziğinin bile parçacık fiziğine indirgenemeyeceğidir (Hidrojen atomunun yapısı üzerinde çalışırken Heisenberg’in Bohr’la bu konuyu müzakere ettikleri biliniyor Ayrıca, Nobel ödüllü fizikçi Anderson da atomların ve moleküllerin özelliklerinin elementer parçacıkların özelliklerine indirgenemeyeceğini söylemektedir1
İkinci ihtimale gelince: Ayet gene “yedi sema ve maddeden de onların mislini yarattı şeklinde anlaşıldığında bunun, maddeyi meydana getiren atomların yedi tabakalı oluşuna işaret ettiğini düşünebiliriz Bu günkü fizik bilgilerimiz, hidrojenden radyoaktif elementlere kadar atomların 1’den 7’ye kadar elektron tabakalarına sahip olduğunu gösteriyor Periyodik Cetvelde birinci periyottaki hidrojen ve helyum atomları tek tabakalı, ikinci periyottakiler (Li, Be, B, C, N, O, F, Ne) iki tabakalı, …, yedinci periyottakiler de yedi tabakalı bir yapıya sahiptir Atomların bu elektron tabakalarına atom (ve kuantum) fiziğinde “shell (kabuk) denilmekte ve bunlar K, L, M, …, gibi harflerle veya 1, 2, …, 7 gibi rakamlarla gösterilmektedir Periyodik Cetvelde sıralanan atomlara baktığımızda bunlar sekiz sütun (grup) ve yedi sıra (periyot) içinde gösterilmektedir Periyotlar yukarıda da belirttiğimiz gibi tabaka sayısına göre düzenlenmiş oluyor (Periyodik Cetvel, Mendeleev tarafından atomların kimyasal özellikleri esas alınarak düzenlenmiş olduğu halde periyotların bu tabakalı yapıyı gösterdiği çok sonradan – en az 50 sene sonra – anlaşılmıştır)
Emr kelimesinin geçtiği yukarıdaki ayette yetenezzelül emru beynehünne (emr bunlar arasından indirilir) ifadesi geçiyor Bunu şu farklı şekillerde anlayabiliriz: 1) “yedi sema arasından iner, 2) “madde ve uzay arasından iner, 3) “bunlar arasındaki başka bir boyuttan iner, 4) yedi semanın tabakaları ve maddenin yedi tabakası arasından iner (1) ve (2)’deki gibi düşünürsek, o takdirde, neden “bunlar içinden (fihinne) değil de “bunlar arasından (beynehünne) ifadesi kullanıldığını sormamız gerekiyor Bunun cevabı (3)’deki durum olabilir: Emr semavatın bu gün bildiğimiz boyutlarından farklı bir boyutta indiriliyor Veya (4)’teki durum: Emr yedi semanın ve maddenin tabakalarının arasından indiriliyor
Ayette ayrıca, Allah’ın (cc) herşeyi bir bilgi ile kuşatmış olduğu açıkça bildiriliyor Bu da demektir ki, her şey bir bilgi ile birlikte vardır Bu bilgi, o şeyin özelliklerini tayin eden emrler cümlesi olarak düşünülebilir Enformasyon fiziği çerçevesinde düşünecek olursak, en basit bir elementer parçacık – mesela elektron – bir dizi kuantum özelliği ile – elektrik yükü, spin sayısı, lepton sayısı, kütlesi, baryon sayısı, vs ile tarif edilir Böylece bir elektronun etkileşimleri de bu kuantum özellikleriyle açıklanabilmektedir İşte bu kuantum özelliklerinin toplamı bir bilgi olarak kabul edilebilir Fakat elementer parçacıklardan atomlara geçildiğinde bilgi miktarının birden arttığını görüyoruz Aynı şekilde atomlardan moleküllere, moleküllerden makro moleküllere, …, tek hücreli canlılardan çok hücreli canlılara (organizmalara) geçilince bilgi miktarı kategorik olarak artmaktadır
1 Bakınız: Kragh, H (1999) Quantum Generations, s 407
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Sema gibi arzın da benzer bir şekilde yaratılmış olduğundan bahseden ayet (6512), “arz kelimesini “madde olarak aldığımızda maddenin de yedi tabakalı bir yapıda olması gerektiğini düşündürüyor:
Allah O’dur ki, yedi göğü ve arzdan da onların mislini benzerini yarattı ( allahüllezi haleka seb’a semavatin ve minel ardi mislehünne); emr bunlar arasından iner ki Allah’ın her şeye gücü yeter olduğunu ve Allahın, herşeyi bir bilgi ile kuşatmış olduğunu bilesiniz ( yetenezzelül emrü beynehünne li ta’lemu ennallahe ‘ala külli şey’in kadiyr ve ennallahe kad ehata bi külli şey’in ilma) (6512)
Bu ayetteki “arzdan da onların mislini ifadesinden maddenin de semavat gibi yedi tabakalı bir yapıda olması gerektiğini anlarsak, bunu iki şekilde açıklayabiliriz: Birincisi, ayetin maddenin en basit yapı taşlarından en karmaşık yapılarına geçiş tabakalarına işaret ettiğini düşünebiliriz İkincisi ise ayetin, maddeyi meydana getiren atomların yedi tabakalı oluşlarına işaret ettiğini düşünebiliriz Şimdi bu iki ihtimali sırasıyla açıklayalım
Birinci ihtimale göre ayette işaret edilen maddenin tabakaları maddenin en basit yapı taşlarından bileşik yapılara geçiş tabakaları olabilir demiştik Buna göre maddenin yedi tabakasını şöyle sıralayabiliriz: Elementer parçacıklar (e, p, n, nu), atomlar, moleküller, makro moleküller ve proteinler, virüsler ve DNA, tek hücreli canlılar (prokaryot bakteriler), çok hücreli canlılar (hayvanlar ve insan) Daha önce bu tabakalardan her birinin bütün özelliklerinin bir alt tabakadaki bileşenlerin özellikleri cinsinden belirleneceği zannediliyordu Geçtiğimiz yüzyılda Pozitivistlerin “Teori İndirgeme projesi bunu hedefliyordu Fakat artık bunun mümkün olmadığı ortaya çıkmaktadır
Ayetin bu şekilde anlaşılması maddi varlığın tabakalı bir yapıda ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğini düşündürecektir Gerçekten de, bir hidrojen atomunun taşıdığı bilgi miktarı, bunu meydana getiren proton ve elektronun taşıdığı bilgi miktarindan çok fazladır Diğer bir ifadeyle, hidrojen atomunun bütün özelliklerini proton ve elektronun özellikleri cinsinden tarif etmek mümkün değildir Aynı şekilde, bir su molekülünün H2O, taşıdığı bilgi miktarı, bunu meydana getiren iki hidrojen (H) ve bir oksijen (O) atomunun taşıdığı bilgi miktarından kat kat fazladır Böylece madde birbirine indirgenemeyen yedi tabalı bir yapı içinde görülebilir Buradan çok önemli felsefi sonuçlar ortaya çıkmaktadır Bunlardan biri, kimya ve biyoloji gibi bilimlerin fiziğe indirgenemeyeceği, hatta atom fiziğinin bile parçacık fiziğine indirgenemeyeceğidir (Hidrojen atomunun yapısı üzerinde çalışırken Heisenberg’in Bohr’la bu konuyu müzakere ettikleri biliniyor Ayrıca, Nobel ödüllü fizikçi Anderson da atomların ve moleküllerin özelliklerinin elementer parçacıkların özelliklerine indirgenemeyeceğini söylemektedir1
İkinci ihtimale gelince: Ayet gene “yedi sema ve maddeden de onların mislini yarattı şeklinde anlaşıldığında bunun, maddeyi meydana getiren atomların yedi tabakalı oluşuna işaret ettiğini düşünebiliriz Bu günkü fizik bilgilerimiz, hidrojenden radyoaktif elementlere kadar atomların 1’den 7’ye kadar elektron tabakalarına sahip olduğunu gösteriyor Periyodik Cetvelde birinci periyottaki hidrojen ve helyum atomları tek tabakalı, ikinci periyottakiler (Li, Be, B, C, N, O, F, Ne) iki tabakalı, …, yedinci periyottakiler de yedi tabakalı bir yapıya sahiptir Atomların bu elektron tabakalarına atom (ve kuantum) fiziğinde “shell (kabuk) denilmekte ve bunlar K, L, M, …, gibi harflerle veya 1, 2, …, 7 gibi rakamlarla gösterilmektedir Periyodik Cetvelde sıralanan atomlara baktığımızda bunlar sekiz sütun (grup) ve yedi sıra (periyot) içinde gösterilmektedir Periyotlar yukarıda da belirttiğimiz gibi tabaka sayısına göre düzenlenmiş oluyor (Periyodik Cetvel, Mendeleev tarafından atomların kimyasal özellikleri esas alınarak düzenlenmiş olduğu halde periyotların bu tabakalı yapıyı gösterdiği çok sonradan – en az 50 sene sonra – anlaşılmıştır)
Emr kelimesinin geçtiği yukarıdaki ayette yetenezzelül emru beynehünne (emr bunlar arasından indirilir) ifadesi geçiyor Bunu şu farklı şekillerde anlayabiliriz: 1) “yedi sema arasından iner, 2) “madde ve uzay arasından iner, 3) “bunlar arasındaki başka bir boyuttan iner, 4) yedi semanın tabakaları ve maddenin yedi tabakası arasından iner (1) ve (2)’deki gibi düşünürsek, o takdirde, neden “bunlar içinden (fihinne) değil de “bunlar arasından (beynehünne) ifadesi kullanıldığını sormamız gerekiyor Bunun cevabı (3)’deki durum olabilir: Emr semavatın bu gün bildiğimiz boyutlarından farklı bir boyutta indiriliyor Veya (4)’teki durum: Emr yedi semanın ve maddenin tabakalarının arasından indiriliyor
Ayette ayrıca, Allah’ın (cc) herşeyi bir bilgi ile kuşatmış olduğu açıkça bildiriliyor Bu da demektir ki, her şey bir bilgi ile birlikte vardır Bu bilgi, o şeyin özelliklerini tayin eden emrler cümlesi olarak düşünülebilir Enformasyon fiziği çerçevesinde düşünecek olursak, en basit bir elementer parçacık – mesela elektron – bir dizi kuantum özelliği ile – elektrik yükü, spin sayısı, lepton sayısı, kütlesi, baryon sayısı, vs ile tarif edilir Böylece bir elektronun etkileşimleri de bu kuantum özellikleriyle açıklanabilmektedir İşte bu kuantum özelliklerinin toplamı bir bilgi olarak kabul edilebilir Fakat elementer parçacıklardan atomlara geçildiğinde bilgi miktarının birden arttığını görüyoruz Aynı şekilde atomlardan moleküllere, moleküllerden makro moleküllere, …, tek hücreli canlılardan çok hücreli canlılara (organizmalara) geçilince bilgi miktarı kategorik olarak artmaktadır
1 Bakınız: Kragh, H (1999) Quantum Generations, s 407
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.