Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Mahdumzade Ebü'l Kasım

Mahdumzade Ebü'l Kasım
0
150

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Mahdumzade Ebü'l Kasım

Hindistan'da yetişen büyük velîlerdendir İmâmı Rabbânî hazretlerinin torunu olan Kayyûmi zamân Muhammed Sibgatullah hazretlerinin ilk oğlu, Urvetülvüskâ Muhammed Ma'sûmi Fârûkî'nin de torunudur 1645 (H1055) senesinde doğdu 1671 (H1082) senesinde vefât etti Dedesi Muhammed Ma'sûmi Fârûkî Serhendî'nin yanına medfûndur

Muhammed Ma'sûmi Fârûkî hazretleri, bu torununu kendi oğullarından saymıştır Hattâ kitaplarını ve öteki eşyâlarını oğullarına taksim ettiği süre, kendi oğullarına verdiği değin bu torununa da pay verdi Bu torununa olan şefkât ve muhabbeti yazıya ve söze sığmaz Ebü'lKâsım da yüksek dedesini o kadar sever, onu böylece arardı ki bundan fazlası tasavvur olunamazdı Seven, sevdiğinin her kemâlinden pay aldığına ve mahbûba, sevdiğine uymağı kendine mutlak zorunlu bildiğine ve ona uymakta elinden geldiği değin kusur etmediğine tarafından onun kemâlâtına, yüksekliklerine bürünmüş olur Bunun böyle olduğu öyle açıktır Çünkü, uyanın, uyduğu zâtın kemâlâtından, üstünlüklerinden kısa zamanda büyük pay alması böylece kolaydır

İşte Şeyh Ebü'lKâsım da yüksek dedesine uymakla, ona kasten olan Ma'sûmî kemâlâtına kavuştu O büyük zâtın üstünlüklerinden, yüksek derecelerinden pay alarak, ulu makamlara kavuştu Sâhib olduğu bu yüksek kemâlât ile insanlara işe yaramak, onların bu yolda ilerlemelerine yol göstermek üzere, icâzet (diploma) ve hilafet aldı En yüksek mânevî derecelere çıkmak ve insanları bu derecelere kavuşturmak bahtiyarlığına ulaştı İmâmı Muhammed Ma'sûm tarafından yüksek işâretlere, üstün müjdelere kavuştu Bu müjde ve işâretler İmâmı Muhammed Ma'sûm'un Mektûbât'ında yer alan ve bu değerli torununa yazılan mektuplardan anlaşılmaktadır

Ebü'lKâsım, yüksek dereceler sâhibi olan amcası Muhammed Ubeydüllahı Serhendî'den de okuyup ilim öğrenmişti Muhammed Ubeydüllah buyurdu ancak: İnsanlara kadar, Ebü'lKâsım bu fakîrden ders alıyor, ilim öğreniyor Lakin müdrike kuvveti yâni anlayış kâbiliyeti ve yaradılışındaki istidât sebebiyle pek incelikler buluyor, öyle derin mânâlara kavuşuyor fakat, sanki o ders okutuyor gibi oluyor

Bu amcasından ve yüksek dedesinden başka, zamânında yer alan başka büyük zâtlardan da okuyup ilim öğrenen Şeyh Ebü'lKâsım, maddî ve mânevî fazîlet ve kemâlâtı kendinde topladı İnce mânâlı çok hoş şiirleri de mevcud olup, bir beyti şöyledir:

Güzelliğini görmeyen gözü söküp atarım,
Kaş mihrâbının aşağı nasıl hissiz yatarım

Şeyh Ebü'lKâsım, yüksek dedesi Muhammed Ma'sûm hazretlerinin vefâtından üç sene sonra, Ekberâbâd beldesine gitmişti Orada vefât etti Cenâzesini Serhend'e getirip yüksek dedesinin yakınında defnettiler

MERT İSEN, KÖTÜLÜK YAPANA İYİLİK YAP

Urvetülvüskâ Muhammed Ma'sûmi Fârûkî hazretlerinin üç cildlik Mektûbât kitabında bu torununa yazılı mektuplar vardır İkinci cild, 123'üncü mektup, bu mektuplardan biridir Burada buyruluyor ki:

Allahü teâlâya hamd olsun! O'nun sevdiği, seçtiği kullarına selâm olsun! Değerli mektubunuz geldi Bizi fazla sevindirdiniz Kolaylık ve safâ hâsıl olduğunu yazıyorsunuz Ne iyi bir haber! Fitne ateşi ne dek söndürülür, bastırılırsa, o kadar iyidir Dostlardan, sevdiklerinden insanlık îcâbı bir hata, sevgiye uymayan, ters düşen bir şey meydana gelirse, bağışlamalı, iyiliklerini, iyi taraflarını görmelidir

Mısra':

Mert isen, kötülük yapana, iyilik yap

Derler fakat, bir kimse, bir kimsenin yanına, bir kimsenin bir kötülüğünden bahsetmiş O da; Biz, bize iyiliğine bakarız İyiliği kötülüğünden pozitif ise, iyiliklerini alır, kötülüklerini geçeriz Nitekim efendi de kölesine böyledir O hâlde kulun, kula aleyhinde nasıl olması îcâbettiğini bundan karşılaştırma etmelidirdemiştir

Yazıyorsunuz ki, bâzı sâlihler, bâzı haberler getirdi Hüsni zan gereği, sözlerine inandım Bu yüzden kalbim ağırlandı Deriz oysa: İlim sâhibinin böyle söylemesi, şaşırma vericidir Onların sözlerini, hüsni zanla kabûl etmişsiniz ve hüsni zan etmeğe lâyık olan öteki tarafa da hüsni zan etmemişsiniz Söylenti yapanın sözü kabûl edilmez, red edilir

Kenzül Hafi kitabında diyor oysa: Hâlid bin Sinân; Dedikoduyu kabûl etmek, dedikodudan daha kötüdür Çünkü rivayet; günaha öncülük etmek, onu kabûl, yâni onu dinlemek ise, izin saptamak, onu tasdîk etmektir Bir şeye delâlet eden ile, onu kabûllenip, hükmeden bir değildir O hâlde söylenti yapanın azâbı, sâdece dedikodusudur Eğer içten ise, ayıplamasında, bir kimsenin rahat bir şeyini açığa vurmak, hürmetini gidermek, nâmusuyla oynamak vardır Yalan ise, Allahü teâlâya aykırı olmak, yalan ve iftirâ söz ile şeytana uymaktır Sana bir kimse gelip, filân kimse, senin hakkında şöyle şöyle dedi, senin için şöyle şöyle yaptı dese, bu durumda şu altı şeyi yapman senin üstüne vâcib olur:

1 Onay etmemelisin, yânî laf getiren kimsenin sözlerinin doğruluğuna inanmamalısın Çünkü nemmâm, yâni söylenti yapanın şâhidliği, İslâmda kabûl edilmez Allahü teâlâ, Hucurât sûresi altıncı âyetinde meâlen; Ey îmân edenler, eğer size bir fâsık, bir haber getirse, onu araştırın, (doğruluğunu anlayıncaya kadar tahkîk edin) Değilse, bilmeyerek bir kavme sataşırsınız da, yaptığınıza pişmân olursunuzbuyuruyor

2 Rivayet yapanı men etmelisin Çünkü dedikodu gerçekleştirmek münkerdir Kötü iştir Münkerden nehy ise vâcibdir Allahü teâlâ, Âli İmrân sûresi yüz onuncu âyetinde meâlen; Ey Muhammed aleyhisselâmın ümmeti! Siz beşeriyyet için meydâna çıkarılmış en bahtı açık bir ümmetsiniz, iyiliği emreder, fenâlıktan alıkorsunuz ve Allah'a îmânınızda devâm edersiniz!buyuruyor

3 Rivayet edene, söz taşıyana, getirip götürene, Allah için kızmalısın Çünkü o âsîdir, günahkârdır, fâsıktır Günahkâra buğz ise, vâcibdir

4 Yanına olmayan din kardeşine söylenti yapanın sözü ile, sûi zan etmemelisin Çünkü müslümana sûi zan haramdır Haramdan sakınmak ise şüphesiz lâzımdır

5 Söylenti yapanın sözüne bakıp, tecessüs etmemeli, araştırmamalısın Çünkü Allahü teâlâ tecessüsü nehy ediyor ve Hucurât sûresi on ikinci âyetinde meâlen; Ey müminler! Zannın çoğundan sakınınız Çünkü, zan etmenin bâzısı günah olur Birbirinizin kusurunu araştırmayınbuyuruyor

6 Bu dedikoducunun yaptığını, beğenmediğin şeyi sen yapmamalısın

Âlimlerden biri buyurdu ama: Bu zamanda günahtan kurtulmak ve din kardeşleri ile kardeşliğinin devâmını isteyen, kendini hâkim yapsın, hâkimler gibi hükmetsin Bir kimse hakkında, tek bir kimsenin sözünü kabûl etmeyip, birdenbire fazla şâhid olmayınca ve şâhidler âdil olmayınca, bir kimsenin sözünü tasdîk etmesin*
 

Similar threads

Mahdûmzade Ebü'lKasım Hakkında Bilgi Mahdûmzade Ebü'lKasım Biyografisi Hindistan'da yetişen büyük velîlerden İmâmı Rabbânî hazretlerinin torunu olan Kayyûmi zamân Muhammed Sibgatullah hazretlerinin ilk oğlu, Urvetülvüskâ Muhammed Ma'sûmi Fârûkî'nin de torunudur 1645 (H1055) senesinde doğdu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
145
Mahdumzade Ebu'l Kasım Hindistan'da yetişen buyuk velilerdendir İmamı Rabbani hazretlerinin torunu olan KayyUmi zaman Muhammed Sibgatullah hazretlerinin ilk oğlu, Urvetulvuska Muhammed Ma'sUmi FarUki'nin de torunudur 1645 (H1055) senesinde doğdu 1671 (H1082) senesinde vefat etti Dedesi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
107
ABDÜLEHAD SERHENDÎ Hindistan'da yetişen evliyânın büyüklerinden İmâmı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğlu olan Muhammed Saîd Fârûkî'nin beşinci oğludur Hazreti Vahdetlakabıyla, kardeşleri arasında da Hazreti Meyân Gülismiyle meşhûr olmuştur 1635 (H1045) senesinde Serhend'de doğdu, 1710 (H1122)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
160
EBÛ ALİ FÂRMEDÎ YAŞAMSAL Büyük velîlerden İnsanların îtikâd, amel, ibâdet ve ahlâk husûsunda doğruyu öğrenip yapmaları ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaları için onlara rehberlik edip, buna kavuşturan ve kendilerine tasavvuf yolunda silsilei aliyye denilen meşhûr velîlerden olup, bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
117
EBÛ ABDULLAHI RODBÂRÎ Evliyânın büyüklerinden Onuncu yüzyılda Bağdât ve Şam diyarlarında yaşamıştır İsmi Ahmed bin Atâ'dır Büyük velî Ebû Ali Rodbârî hazretlerinin kız kardeşinin oğludur Ebû Abdullah künyesiyle ve Rodbârî nisbesiyle meşhur olmuştur Bağdât'ta doğdu Doğum târihi bilinmemektedir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
150
858,497Konular
982,018Mesajlar
29,999Kullanıcılar
xreplaSon üye
Üst Alt