Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Manik ve Depresyon

Manik ve Depresyon

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
MANİK DEPRESSİF PSİKOZ Manik Depressif Psikoz (MDP) affektif fazlardan (manik, depressif ve karışık) ibaret epizodlarla ve epizodlar arası alışılagelmiş remisyon dönemleri ile seyreden ruhî bir hastalıktır Bu hastalık ara sıra sirküler (devrî) psikoz veya siklofreniya olarak da isimlendirilir Hastalığın esas hususiyetlerinden biri atakların sayı, zorlama derecesi ve devam etme müddetine alt olmayarak remisyon döneminde kişiliğin bozulması ya da hata belirtilerinin görülmesi laf konusu değildir MDP'un fazla eski dönemlerden beri bilindiğini onay eden yazılı kaynaklar vardır Melankoliya, Maniyaadları ile Hipokrat'ın tanımladığı psikozlar çağdaş MDP'a fazla yakındır XIX asır Fransa Psikiyatri Okulu'nun takipçileri Belarjenin (1854) Gaşasifat Delilikve Falren'in (1879) Devrî Delilikpsikozları da bugün tanımlanan MDP'a uygundur
XIX asrın sonu XX asrın başlarında E Krepelin MDP'un ayrıca bir hastalık olduğunu kanıt etti Kliniğine tarafından polimorf karakterli olan bu hastalığın, endojen psikozlar grubuna dahil edilmesi, şimdiye dek tartışmalı bir konu olarak kalmıştır Mono ve bipolar, girift, atipik formlarla birlikte, son yıllarda MDP'un maskelenmiş ya da ağırbaşlı gidişli tiplerine daha sık karşılaşılmaktadır Sıcacık depresyonlar, somatik şikayetlerle akıntı eden tiplerde sıkça rastlanılmaktadır


Toplum içinde görülme oranı, bu hastalığın teşhisi ilgili nedenlerden nedeniyle muhteliftir Bir Takım Batılı araştırmacıların verdiği bilgiye takriben bütün ruh hastalıklarının %04'ten %7'e kadarını MDP'a tutulan hastalar oluşturmaktadır Moskova kenti nüfusunun her yüz bin kişisinden 45'de bu hastalık mevcuttur (E V Paniçeva, 1975)
MDP çoğu durumlarda 2040 yaşlar aralarında ortaya çıkmaktadır Hastalığın nispeten kadınlar aralarında daha fazla görüldüğü, %30'a %70 olduğu bildirilmiştir Gençlere nispeten, yaşlılar bu hastalığı daha ağır geçirirler MDP'un başlıca sendromları olan Manik ve Depressif fazları, affektif yapının tek bir bozukluğu gibi kabul etmek gerekir

DEPRESSİF AŞAMA

Bu depressif epizoda sıkça rast gelinir ve uzun müddet devam eder Depressif fazın başlıca belirtileri (buna triad'da denir) şunlardır;
a Ahvali ruhiyenin kötüleşmesi
b Entellektüel yapının yavaşlaması
c Psikomotor aktivitenin yavaşlaması

Bu belirtilmiş tartı derecesine tarafından muhtelif çeşitte olabilir Depressif fazın açılış aşaması astenik, vejatatif ve somatik belirtilerle dikkati çeker Hastaların uykusu bozulur, yatağa uzandıktan uzun bir müddet sonra uykuya geçebilirler Uyku huzursuz ve ızdıraplı olup, muhtelif içerikli rüyalarla doludur Gün doğmadan önce uyanan hasta kendini ezgin, bezginlik hisseder, iştahı bozulur, konstipasyon ortaya çıkar Hastalar bedenlerinin muhtelif yerlerinde ve iç organlarında hoşagelmez duygulardan, hassasiyetlerden (hiperesteziya) ve ağrılardan şikayet ederler ve aralıksız ağlamak isterler yol almak, iş görmek hevesi o derecede azalır ancak, tekrar tekrar yaptığı kendi mesleğini daha yapamaz duruma kazanç Bazı durumlarda bu belirtiler saf bir buhran tablosu gibi görünmeyebilir Depressif epizod için karakteristik olan keder, ızdırap olmadığında teşhis koymak zorlaşabilir Bazı hastalarda ruh hali eksik bozulabilir Bu alıcı hastalar, sevinebilmediklerini, işe karşısında eğilimlerinin azaldığını, fena hadiselere karşı daha çok alaka ve alaka gösterdiklerini belirtebilirler Akşama doğru hastanın vaziyeti sözde normalleşir

Ağır dereceli buhran döneminde ise ruhî halin şiddetli kötüleşmesi ile birlikte onları keder ve eziyet sarar Hastaların dış görünüşünde yansıyan, düşkünlük, kederlilik (gemginlik), anksiyete, nefret ve rahatsızlık hisleri teşhisi zahmetsizce koydurur Böyle şahıslar epeyce yavaş hareket eder, bitkin ve yorgun görünürler Başlarını her zaman eğerek dururlar ve gözlerini bir noktaya dikerler Derilerinin rengi, hatta saçları bile tabiî rengini yitirmiş gibidir Fizikî ve psişik aktivasyon ileri derecede azalır Sesleri hafif, monoton ve emosyonel vurgularını yitirmiş bir şekildedir Çoğu zamanlar konuşmak dahi istemezler

Bu aşamada vejetatif ve somatik belirtiler ortaya çıkmaya başlar Civardaki adamlara, tabiat manzaralarına, müzik melodilerine, hatta kendi çocuklarına karşı bedbin bir bakışla olumsuz değerlendirir, geleceğe ümitsizlikle bakar Hastalar sıkça Yüreğinde sanki taş bağlı', Kalbim matem içinde, Hiçbirşey beni mutlu etmiyor, Ben bundan böyle hiçbir işe yaramam, Yaşamakta hiçbir mana görmüyorumbiçiminde şikayetlenir, sızlanır

Şizofreniye tutulmuş hastalardan bambaşka olarak bu tip hastalar iş yapabilme kabiliyetini ve maddesel aktivitesini kaybettikleri için eziyet çekmektedirler Gelecek hayatları için nefret ve anksiyete şehvetli onları terketmemektedir Ne çocuklarıma, ne de kendime bakabiliyorum, Iş görmeye gücüm kalmadı, Ben de hiç can kalmadı, Ben de hayır kalmadıdiyen hastaların eziyet geçirdikleri şüphe doğurmamaktadır Depressif hal, bir kaide olarak, günün birinci yarısında güçlü, akşama yakın ise nisbeten zayıflar

*
 
858,475Konular
981,251Mesajlar
29,551Kullanıcılar
Üst Alt