Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Sonbaharda mantar zehirlenmelerine dikkat
Mantar Zehirlenmeleri
Mantar Zehirlenmeleri hakkında veri
Mantarlar Hakkında yanlış bilinenler
Selçuk Üniversitesi Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof Dr Celaleddin Öztürk, halkın bilmediği mantar türlerini tüketmemesi veya bu konuda bilirkişi kişilere danışarak tüketme yolunu seçmesi gerektiğini söyledi
KONYA Selçuk Üniversitesi Mantarcılık Kullanım ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof Dr Celaleddin Öztürk, gerek farklı yapıları, gerekse besleyici özellikleri bakımından mantarlara ilginin geçmişten günümüze süregeldiğini belirtti
Bu ilgiye bağlı olarak mantarlar üzerinde anatomik, fizyolojik ve kültür çalışmaları yapılageldiğini, bu incelemeler sonucunda mantarların çok iyi bir besin kaynağı olduğunun tespit edildiğini açıklayan Öztürk, “Özellikle de yağ oranının yok denecek dek az olması, bunun yanında insan vücudu için zorunlu temel maddelerden protein, karbonhidrat, mineral ve vitamin bakımından varlıklı olması, mantarları perhiz ürünü olarak ön plana çıkarmıştır dedi
Bu özelliklerinden nedeniyle mantarın Avrupa pazarında geniş yer bulduğunu dile getiren Prof Dr Öztürk, ülkemizde de son yıllarda çoğalan araştırmalar, yazılmış ve görsel basında konuyla ilgili meydana çıkan haberlerin mantarlara olan ilgiyi artırdığını kaydetti
Prof Dr Öztürk, artan bu merakla birlikte ülkemizde kültür mantarcılığının bir endüstri kolu haline geldiğine göze çarpan ederek, bunun yanında doğal olarak yetişen mantarların da gıda ve ticari mahsul olarak kullanılmaya başlandığını anlattı Doğada yetişen mantarların gerek ihmal gerekse bilinçsiz şekilde toplanıp tüketilmesiyle zehirlenmelerin olduğuna dikkati çeken Prof Dr Öztürk, bu zehirlenmelere emrindeki ölümlerin de ortaya çıktığını vurguladı
Halkı bilmediği mantar türlerini tüketmemeleri veya bu konuda bilirkişi kişilere danışarak tüketme yolunu seçmeleri yönünde uyaran Prof Dr Öztürk, şunları kaydetti:
“İçinde bulunduğumuz mevsimde natürel mantarların oldukça çok toplanıp tüketilmesi zaman zaman zehirlenmelere yol açmaktadır Özellikle ‘dede mantarı ’, ‘öldürücü yeşil şapka, ‘köy göçüren ’ isimleriyle tanıdık mantar türleri, öldürücü etkiye sahiptir böylece belli olunmayan mantarların tüketilmemesi fazla önemlidir
MANTAR HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER
Doğada yetişen 200 değin zehirli mantar türü bulunduğunu, bunlardan 10 kadarının öldürücü etkiye sahip olduğunu anlatan Prof Dr Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılması gereken insanlarımızı yazılı ve görsel medyayla veya eğitim aracılığıyla zehirli mantarlar konusunda bilinçlendirmektir ‘Mantar pişirilirken içine gümüş kaşık veya yüzük sokulur, siyahlaşırsa zehirlidir, mantarın yanına ya da yakınında demir parçası varsa o mantar zehirlidir, ağaç üzerindeki mantarlar yenir, zehirlisi yoktur, böceklerin yediği mantarlar zehirli değildir ’ gibi hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan yanlış inanışlardan ahali kurtarılmalıdır Bu konulara dikkatli olmak şartıyla mantarların beslenmemizde çok kayda değer yeri olduğu ve tüketilmesinde bir sakınca olmadığı bilinmelidir
AA *
Mantar Zehirlenmeleri
Mantar Zehirlenmeleri hakkında veri
Mantarlar Hakkında yanlış bilinenler
Selçuk Üniversitesi Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof Dr Celaleddin Öztürk, halkın bilmediği mantar türlerini tüketmemesi veya bu konuda bilirkişi kişilere danışarak tüketme yolunu seçmesi gerektiğini söyledi
KONYA Selçuk Üniversitesi Mantarcılık Kullanım ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof Dr Celaleddin Öztürk, gerek farklı yapıları, gerekse besleyici özellikleri bakımından mantarlara ilginin geçmişten günümüze süregeldiğini belirtti
Bu ilgiye bağlı olarak mantarlar üzerinde anatomik, fizyolojik ve kültür çalışmaları yapılageldiğini, bu incelemeler sonucunda mantarların çok iyi bir besin kaynağı olduğunun tespit edildiğini açıklayan Öztürk, “Özellikle de yağ oranının yok denecek dek az olması, bunun yanında insan vücudu için zorunlu temel maddelerden protein, karbonhidrat, mineral ve vitamin bakımından varlıklı olması, mantarları perhiz ürünü olarak ön plana çıkarmıştır dedi
Bu özelliklerinden nedeniyle mantarın Avrupa pazarında geniş yer bulduğunu dile getiren Prof Dr Öztürk, ülkemizde de son yıllarda çoğalan araştırmalar, yazılmış ve görsel basında konuyla ilgili meydana çıkan haberlerin mantarlara olan ilgiyi artırdığını kaydetti
Prof Dr Öztürk, artan bu merakla birlikte ülkemizde kültür mantarcılığının bir endüstri kolu haline geldiğine göze çarpan ederek, bunun yanında doğal olarak yetişen mantarların da gıda ve ticari mahsul olarak kullanılmaya başlandığını anlattı Doğada yetişen mantarların gerek ihmal gerekse bilinçsiz şekilde toplanıp tüketilmesiyle zehirlenmelerin olduğuna dikkati çeken Prof Dr Öztürk, bu zehirlenmelere emrindeki ölümlerin de ortaya çıktığını vurguladı
Halkı bilmediği mantar türlerini tüketmemeleri veya bu konuda bilirkişi kişilere danışarak tüketme yolunu seçmeleri yönünde uyaran Prof Dr Öztürk, şunları kaydetti:
“İçinde bulunduğumuz mevsimde natürel mantarların oldukça çok toplanıp tüketilmesi zaman zaman zehirlenmelere yol açmaktadır Özellikle ‘dede mantarı ’, ‘öldürücü yeşil şapka, ‘köy göçüren ’ isimleriyle tanıdık mantar türleri, öldürücü etkiye sahiptir böylece belli olunmayan mantarların tüketilmemesi fazla önemlidir
MANTAR HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER
Doğada yetişen 200 değin zehirli mantar türü bulunduğunu, bunlardan 10 kadarının öldürücü etkiye sahip olduğunu anlatan Prof Dr Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılması gereken insanlarımızı yazılı ve görsel medyayla veya eğitim aracılığıyla zehirli mantarlar konusunda bilinçlendirmektir ‘Mantar pişirilirken içine gümüş kaşık veya yüzük sokulur, siyahlaşırsa zehirlidir, mantarın yanına ya da yakınında demir parçası varsa o mantar zehirlidir, ağaç üzerindeki mantarlar yenir, zehirlisi yoktur, böceklerin yediği mantarlar zehirli değildir ’ gibi hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan yanlış inanışlardan ahali kurtarılmalıdır Bu konulara dikkatli olmak şartıyla mantarların beslenmemizde çok kayda değer yeri olduğu ve tüketilmesinde bir sakınca olmadığı bilinmelidir
AA *
