Mekanda zıtlıklara yer verin zıtlıklarla ilgili yazı Dekoratör ve tasarımcı Halide Didem, dekore ettiği villa, otel ve restoranlar için tasarladığı eşyaları ve süsleyici objeleri satış için açmış Çukurcuma’daki Halide D isimli mağazasını Burada kendi tasarımlarına ek olarak, diğer Türk tasarımcıların işlerine de yer veriyor Halide Didem, dekorasyondaki tarzını süslü ve karmakarışık olarak tanımlıyor Ona göre, trendler fazla çabuk değişse de, evin bir kimliği olmalı ve bu değişmemeli Halide Didem 14 yıldır evleri, tarihi binaları, otel ve lokanta gibi büyük mekanları dekore ediyor Dekorasyonunu yaptığı her mekan için mutlaka özel bir masa, sehpa, yakma gibi bir eşya tasarlıyor Boğaziçi Üniversitesi Meslek İdaresi Bölümü’nü bitiren Didem, acemi olarak başladığı dekoratörlük işlerini, çalışmalarının fazla beğenilmesi üzerine ilerletmiş Dekoratörlüğün yanında tasarımcı kimliğini de kullanmak ve tasarımlarını satmak için beş sene önce Halide D tasarım dükkanını açmış Halide Didem’in ilk önce Nişantaşı’nda bulunan dükkanı, şu anda Çukurcuma’da hizmet veriyor Dükkanda Halide Didem’in kaleminden çıkma sehpa, masa, koltuk gibi konut eşyaları ve çeşitli yerli tasarımcıların dekorasyon objeleri satılıyor Halide Didem’in ışıklandırma, masa, sehpa, vazo, bardak, tepsi gibi farklı alanlara yönlendirilmiş tasarımları yakında yalnızca bu dükkanda yok, ünlü dekorasyon mağazaları ve yurtdışında da satılacak Herzamanki ve moderni birlikte kullanın Çoğunlukla konut dekorasyonu yapan Halide Didem, İstanbul Levent’teki Mövenpick Oteli gibi büyük projeleri de gerçekleştirmiş Fakat onun başlıca favorisi, tarihi köşk ve yalıları dekore etmek İstanbul’daki tarihi binaları dekore etmek beni çok mutlu ediyor Karakteri olan binalar üzerinde oynamak fazla hoş Çünkü bu mekanların geçmişte taşıdığı ruhu bugüne taşıyor ve buna yerinde yeni düzenlemeler yapabiliyorumdiye anlatıyor Fazla eski olmayan, mesela 80’lerde yapılmış bir binada çalışmayı da seviyor Buraya ait orijinal özellikleri temel alıp, şu ana uygun yorumlar katmaktan ve ortaya çıkanı görmekten keyif alıyor Dekore ettiği mekanlarda ağırlıklı olarak eklektik tarzı benimsemiş Öbür tarzları harmanlıyor ve hoş olan her objeyi, her tarzı bir arada kullanabileceğini söylüyor Didem’e kadar, evimize kendi kimliğini kazandırmak için, zıtlıkları harmanlamaktan çekinmemek gerekiyor Çağdaş mimariye sahip bir mekanda, antika ya da olağan mobilyalar, kitsch bir obje, çağdaş bir heykeli bir araya getirerek bir harmoni yakalayabilirsiniz İşe yarasın ama güzelde olsun Halide Didem, herzamanki malzemeleri yeni şekillere sokarak dekorasyon objeleri yaratıyor Bugünlerdeki gözdeleri, eski hamamlarda kullanılan kurnalardan yola çıkarak tasarladığı modern yorumlu misket lavabolar Bilye dışarıya, kompozit reçine denilen malzemeye, öbür şekil ve yüzey dokuları vererek lavabolar da yapıyor Bu ürünler yurtdışında da satılıyor Bakır, minik objelerde kullandığı diğer bir araç gereç Bazı tasarımcılar işlevselliği ön planda miktar, görünüm ikinci plandadır Ben böyle değilim Zaten süslü bir kadın olduğum için tasarımlarımda da estetik önce geliyor Tasarım işlevini yerine getirmeli ama çok da hoş ve bambaşka görünmelidiyor Modayı peşine düşüp takip eden yoldan çıkabilir Halide Didem, minimalizmin geçmişte kaldığını düşünüyor Şu modadır, şu değildir diye konuşmayı sevmiyorum Toplumumuzda, tarzı olmayan halk müziği ve evler var Muhakkak akımlar doğrultusunda bozmak ve ne modaysa onu uygulamak zorunda hissediyoruz Mesela, doksanların başında antika modaydı Bu çok gülünç çünkü antikayı seven her zaman sever ve kullanır O dönemde, İstanbul’da alışılmış İngiliz tarzı evler modaydı Gökdelen gibi apartmanlarda, country tarzı evler görüyorduk Çiçekli perdeler ve ahşap dolaplar, antikalar kullanılıyordu Sonra minimalizm moda oldu O eşyalar atıldı yerine gri duvarlar, camlar, beyaz koltuklar geldi Yurtdışında millet bizim gibi beş yılda bir evlerini değiştirmiyor Bana kadar, evin kendine ait bir çizgisi olmalı Benim için de bu geçerli Ne moda diye peşine düşüp takip edersem, kendi çizgimden sapabilirim Şüphesiz insan evinden sıkılabilir Fakat evin sahip olduğu genel tarza yerinde, minik şartların değişmesi de yapılabilir Bir evin görünümü modern minimalistten, aniden barok’a dönmemeliVarak çılgınlığı yaşanıyor Minimalizmden sıkıldık Böyle olunca da, modern barok denilen tarz yükselişe geçti Süslemeler, oymalar bakmak istiyoruz her yerde hemen bir varak çılgınlığı yaşanıyor örneğin Cümbür Cemaat evine oymalı varak mobilyalar, varak aynalar alıyor Orijinali çok güzeldir lakin ahali moda diye, İtalyan malı plastik varak görünümlü ayna ve aksesuvarlar alıyor Tekrar bu tarza uygun, kristal avizeler de çok popüler Evlerin dışarıda lokanta, kafe ve butiklerde kristal avizeler fazla kullanılıyor Kristal boncuklu perdeler, kristal taşlı objeler çok popüler Türkler zorlanmayı sevmiyor Türkiye’de tasarımın daha pozitif alaka görmesi gerektiğini düşünüyorum Ben dükkanımda yalnızca yerli tasarımlara yer vererek onları desteklemeye çalıştım Halide D’de satılan işler biraz avangart ve sanat yönü ağır parçalar Bu tür tasarımlar bir eve anında uyum sağlamayabilir Kullanmakta zorlanılabilir İşte Türkler bu zorlanmayı sevmiyor Biz çok basit değerlendirilebilecek, çok alışılmış objeleri almayı seviyoruz Türk tasarımında imal anlamında iyiye bir gidiş var fakat tatbik sınırlı Yerli tasarım, yalnızca hilal, püskül ve hattan ibaret olmamalı Osmanlı ve Anadolu medeniyetlerini yansıtan tasarımlar, sahiden doğru bir atak olarak doğdu Beş yıl önce tasarladığım bir tepsi vardı Askı denen alışılmış akarsu tepsilerinin başka bir yorumuydu Bakır gibi otantik malzemelerden de ayrı çağdaş ürünler tasarladım Lakin şu anda durum diğer bir boyuta taşındı, mevcut geleneği değerlendirip, dönüştürmenin dışına çıktı Bir kültür tüketilmeye başlandı
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.