Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Meme Başı Akıntısı

Meme Başı Akıntısı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Meme başı akıntısı , memede kitle ve ağrı şikayetinden sonra karşımıza meydana çıkan bir sorundurMeme ile ilgili nedenlerle polikliniğe başvuran hastalarda bu oran %35 olup, bu sebeple meme ameliyatı geçirenlerin oranı ise %78'i oluşturmaktadırYaş olarak da en sık 2545 yaşları aralarında görülür

Meme başı akıntısı daha çok iyi huylu hastalıklarla birlikte olmasına rağmen akıntının bir memeden ya da her iki memeden olması, kendiliğinden veya uyarımla olması, aralıksız ya da gidip gelen olması, tek bir kanaldan ya da birçok kanaldan akıntının gelmesi, akıntının kanlı ya da anemik olması altta yatan muhtemel kötü hastalığı ortaya çıkarmak açısından kayda değer noktalardır

Adet döneminin başlamasından itibaren gebelikte,laktasyonda(süt verme dönemi) ve menopoz sonrası dönemde memelerde işlevsel(beklenen) ve patolojik(normalin dışında) şansın dönmesi olur Bu patolojik değişikliklerden birisi de meme başı akıntısıdır, gebelik ve laktasyon dışarıya ortaya çıktığında patolojik olarak kabul edilir

Meme başı akıntıları genel olarak üç grup aşağı incelenebilir;

# Galaktore
# Beti Benzi Kaçmış akıntı
# Kanlı akış


GALAKTORE
Her iki memeden, spontan (kendiliğinden) olarak, tüm kanallardan sütlü akıntı gelmesi galaktore olarak adlandırılır Memelerden sütlü akış gelmesi gebelik sırasında veya gebelik bittiğinde görülebilirBu yaklaşık iki yıl dek sürebilir ve emzirme bittiğinde kesilir Hamilelik veya emzirme olmaksızın memelerden sütlü akıntı gelmesi fizyolojik, farmakolojik (ilaçlara tabi) veya endokrinolojik (hormonal) nedenlere tabi olabilir

Fizyolojik olarak;aşırı meme manüplasyonu (elle uyarılması), meme başlarının emilme biçiminde uyarılması buna yol açabilir Tanı ve tedavi için uyarı kesilerek akıntının devam edip etmediğine bakılır

Farmakolojik nedenler ise diğer problemler sebebiyle kullanılan ilaçların galaktoreye sebep olmasıdır Bu ilaçlar aralarında en sık ülser ilaçları, doğum denetim ilaçları, antiemetikler (bulantı giderici ilaçların bir kısmı) ve antidepresanlar sayılabilir Keza kronik morfin kullananlarda da görülebilir

Endokrinolojik sebeplere gelince bir grup kadında galaktorenin sebebi zahmetsizce açıklanamaz Böyle durumlarda serum prolaktin seviyesi epeyce yardımcıdır Prolaktin, hipofiz ön lobundan salgılanan bir hormondur Görevi memeden süt salınımını karşılamak, öteki hormonlarla birlikte memenin gelişimine katkıda bulunmaktır

Gebelik sırasında prolaktin seviyesi yükselerek doğumdan hemencecik daha sonra 200 ngml ye ulaşır Gebelik ve doğum olmaksızın prolaktin seviyesindeki yükselme hipofize ait tümoral bir kitleyi düşündürmelidir Hastalarda kitleye alt baş ağrısı ve görme bozukluğu vardır Tanı için görme alanı muayenesi yapılırKafa grafisi ile büyük bir hipofizer kitle ortaya çıkarılabilir Daha ufak kitleler için bilgisayarlı tomografi ya da magnetik rezonans çekilebilir Kitlenin boyutuna ve medikal(ilaç) tedavisinin sonucuna tarafından cerrahi eksizyon ve radyoterapi(ışın tedavisi) planlanabilir

Bunların dışarıda hipotalamik kitleler, enfeksiyonlar, vasküler (damarsal) veya dejeneratif hasarlar, ektopik (adi yeri dışında) prolaktin salgılayan bronkojenik karsinoma, göğüs duvarına ait lezyonlar; herpes zoster, cerrahi skarlar da galaktoreye sebep olabilir

Eğer galaktore teftiş altına alınamıyor, hastanın sosyal ve seksüel yaşamını etkiliyorsa hem gelecekte hamilelik planı yoksa cerrahi ile bütün kanallar çıkarılabilir

KANSIZ AKINTILAR
Pürülan Akıntılar: Sıklıkla çocuk emzirme döneminde görülmekle beraber postmenapozal kadınlarda da görülebilir Memede ağrı, tedirginlik ve bir fazla kanaldan kaynaklanan, spontan, tek taraflı sızıntı enfeksiyon (cerahat) belirtileri ile birlikte mevcuttur Enflamasyona ait klinik ve laboratuar bulguları ile tanı koyulabilir

Çare için kültür alınarak uygun antibiyotik ve antiinflamatuar (irin giderici) verilir Eğer çıban oluşmuşsa insizyon ve drenaj gereklidir Hem inflamatuar kanser açısından dikkat etmek gerekmektedir

KANLI AKINTILAR
Bu hastalarda sıklıkla

# %481 İntraduktal papillom
# %329 Fibrokistik değişim
# %143 Kanser
# %48 Duktal ektazi

saptanmıştır

Meme duktus ektazisinde (meme kanallarının genişlemesi) bu cins sızıntı görülürBu grupta akıntılar öbür renklerde ,spontan , yapışık ,bilatera l(karşılıklı) ve bir çok kanaldan olur Çocuk doğurmuş, meme başı uyarımı olan, 3753 y aralarında ki kadınlarda daha çoğunlukla görülür Sızıntı çoğunlukla ayrı renklerde karşımıza çıkarken genel olarak yeşil hakimdir Sırasıyla sarı, beyaz ,kahverengigri ve kırmızımsı kahverengi olabilir Bu son renk kanlı sızıntı ile karışabilir

İntraduktal papillomlar da bu tür akıntılara sebep olabilirGenellikle 2040 yaşlarında görülürler Başlıca meme başına yakın bir kist veya genişlemiş bir duktus içinde büyüyen genelde 1 cm den küçük lezyondur Ara Sıra papillomlar çoğu duktusda ve duktusun farklı yerlerinde de olabilir Fizik muayene ile akıntının geldiği duktus saptanmaya çalışılır Tanıda mamografi yalnız başına yetersizdir Duktografi (kanallardan hap verilerek görüntüleme) ve histopatolojik (parçanın alınarak mikroskop aşağı incelenmesi) tanıda önemlidir

Bu akıntılar sıklıkla kanserle veya prekaseröz mastopati ile birliktedir Sızıntı tek yanlı , tek kanaldan kaynaklanıyor, kitle var ise sitolojik ve mamografik bulgular da değerlendirilerek kanser ayırıcı tanısına gidilmelidir

Sızıntı serösanginöz (sulukanlı gibi) ya da kanlı ise 50 yaşın aşağı sevecen olma olasılığı artarken, 50 yaşın üstünde kötü bir rahatsızlık ile birlikteliği sıktır Yaş artışı ve kitle varlığı kanser olasılığını akla getirmelidir

Meme başı akıntısında hastaya yaklaşma ve tanı yöntemleri ne olmalıdır ?
Eğer akıntı çamaşır üzerinde spontan fark edilmişse bu hastanın aktivasyonu mesela jimnastik sonrası ayrım edilenden daha önemlidir Akıntının menstruel siklus (adet kanamaları), ovulasyon ve mevcut hamilelik ile ilişkisinin olması nonkanseröz (kanser dışı) lezyon ayırımında önemlidir Akıntının rengi, travma (hasara maruz kalma), cerrahi, herpes zoster gibi enfeksiyonlarda ayırıcı tanıda önemlidir Hikayede ilaç kullanımı araştırılmalıdır

Hasta yaşı ve ailede kanser hikayesi meme kanseri gelişiminde artmış bir risktir Bütün menapoz sonrası akıntılar önemlidir

Her iki memenin fizik muayenesi nazik ve özenli biçimde yapılmalıdır Akıntının geldiği kadranın demonstrasyonu önemlidir Akıntının rengi ve konsantrasyonu gözlenir Sitoloji yapılabilir fakat palavracı olumsuz netice oranı yüksektir Sitoloji güvenilmez, kitle saptama edilememişse belirlenmiş tanı için akıntının geldiği meme duktusu çıkarılarak tanıya gidilmelidir Bütün palpe edilen (ele gelen) kitlelerde ince iğne aspirasyon biyopsisi gereklidir Histopatolojik teşhis daha değerlidir ve bizi kesin tanıya götürür Mammografi ilk önce yapılmalıdır Duktografi bilhassa intraduktal papillom tanısında tezgâhtar olabilir

sonuç olarak tek yanlı, kendiliğinden olan, kanlı akıntılarda mutlaka tanının konması gerekmektedirKeza unutmamamız gereken önemli bir nokta ise, akıntının gelip gelmediğini kontrol için kuşkusuz meme başını uyarmamalıyız Akıntı var ise zaten gelecektir *
 
858,496Konular
981,686Mesajlar
29,765Kullanıcılar
Üst Alt