Mevlid Okuma Mevlid Okutma
Mevlidi şerif HzMuhammed (sav) efendimize hurmeten yazılmış bir noktada peygamberimizi bize en guzel yonleriyle tanıtmaya calışan bir şiirdir Suleyman Celebi'ye kadar bir cok mevlid eserleri yazılmıştır Fakat hic biri onunki kadar meşhur olmamıştır
Mevlid merasimi ilk defa Gulatı Şianın hakim olduğu Fatımı devletinde gorulmuştur Fatımiler Resuli Ekremin doğum gecesi dışında HzAli'nin ve ehli Beytin doğum gunlerinde de merasim yapmayı ihdar edinmişlerdir
Ehli Sunnetin muctehid imamları mevlidin bidat olduğu hususunda fikir birliğindedirler Ibni Abidin, mevlit, muzik ve eğlenceden başka bir şey değildir diyor
Mevlid, olulerin arkasından bir ibadet maksadıyla veya onu kurtarıcı bir recete olarak sunulmaktadır Bir kere mevlid ne Kur'anda, ne de sunnettte mevcuttur Peygamberimizden yıllarca sonra yazılmış bir eserdir Peygamberimizi methetmek gayesiyle yazılmıştır Kişi elbette mevlit okutabilir, okuyabilir Ancak kişi bunu bir din olarak gormemelidir
Gunumuzde mevlidin nasıl okutulduğu veya nicin okutulduğu ortadadır Tek gaye vardır o da mevlit okutmakla geşmiş olulerin ruhlarını yad etmek onları kabir azabından kurtarabilmek onlara karşı gorevlerini yerine getirdiklerini zannetmek Halbu ki işte burada doğru duşunmemiz lazım
Bu konuda,
İmam Şerani, Son zamanlarda zuhur eden buyuk bidatlardan biri de, ibadet diye uzerine duştukleri mevlit cemiyetleridir
Ibni Abiidn,Oluleri hayırla yad etmek vaciptir Ama onların arkasından 7, 40 ve 52 geceler bidattır Muayyen gun ve gecelerde evlerde mevlit okutmak o mumin oluye işkence etmek hukmundedir
Sonuc olarak, mevlid, Peygamber Efendimiz'in halini ve kemalini dile getiren bir manzume olarak, orada Kur'anı Kerim okunmaya ve salevatı şerife getirmeye vesile olabilmektedir Ama mevlidi bir ibadet gibi yapmak hoş bir şey değildir Hele bugunku okunuş şekliyle mevlid, kazanc vesilesi ve meslek haline getirilmiş ve pazarlıkla okunur olmuştur Omrunde bir defacık olsun namaz kılmamış, islam diniyle uzaktan yuakından ilgisi bulunmayan bir insana bile mevlut okutulmakta ve bu manzumeyi okuyacak olanlar, cok kere, bu teklife razı olmaktadırlar Allah bize basiret versin biz uyansak, mesele kokunden hal olacaktır Sarmaşık, sırık bulmazsa boy gosteremez İslam'a aykırı olan davranışlara sırıklık yapmamalı ki bu gibi işler boy vermesin
İmansız Olenler İcin Mevlit Okutulabilinir mi, Dua Edilir mi?
Munafıkların reisi Abdullah b Ubeyy, olum hastalığına yakalandığı zaman cok ihlaslı bir musluman olan oğlu Abdullah, ResUlullah (SAV) Efendimize gelerek babası icin istiğfar etmesini istedi Abdullah halis bir musluman olduğu icin ResUlullah (SAV) Efendimiz O’nun hatırını kırmadı ve babasının affı icin ALLAH’a dua etti Bunun uzerine şu ayeti kerime nazil oldu:
“Sen, onlar icin ister bağışlanma dile, istersen dileme Onlar icin yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle bağışlamaz Bu, gercekten onların Allah'a ve elcisine (karşı) nankorluk etmeleri dolayısıyladır Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez (Tevbe,80)
Ayeti kerimeden acıkca anlaşılan husus: ALLAH ve ResUlunu inkar eden kimselerin affedilme şanslarını tamamen yitirmiş olduklarıdır
Abdullah bUbey bSelul olduğu zaman oğlu Abdullah, ResUlullah (SAV) efendimizin huzuru alilerine cıkıp, mubarek gomleklerini babasına kefen olarak vermesini taleb etti ResUlullah (SAV) efendimiz talebi kabul edip verdi Bunun uzerine, babasının cenaze namazını kıldırıvermesini taleb etti ResUlullah (SAV) efendimiz bu talebi de kabul etti ve namaz kıldırmak uzere kalktı Ancak, Hz Omer (RA) kalkarak ResUlullah (SAV) efendimizin elbisesinden tuttu ve:
Ey ALLAH’ın ResUlu! Rabbin seni, ona namaz kılmaktan men etmişken, sen nasıl ona namaz kılarsın? diye mudahale etti
ResUlullah (SAV) efendimiz:
“ALLAH beni muhayyer bırakmıştır, zira: Onların ister bağışlanmasını dile, ister dileme, birdir Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen de ALLAH onları bağışlamayacaktır, buyurmaktadır Ben yetmişden de fazla bağışlama talebinde bulunacağım, buyurdu
Hz Omer (RA):
Ama, o munafıktır! dedi ResUlullah (SAV) efendimiz buna rağmen onun ardından namaz kıldı
Cenabı Hakk buyurdu:
Onlardan olen birinin namazını hicbir zaman kılma, mezarı başında durma Cunku onlar, Allah'a ve elcisine (karşı) inkara saptılar ve fasık kimseler olarak olduler(Tevbe,84)
Hz Omer (RA) der ki:
Sonra o gun ResUlullah (SAV) efendimize karşı gosterdiğim cur’ete hayret ettim ALLAH ve ResUlu daha iyi bilirler
Yedi, yetmiş ve yediyuz gibi sayılar mutlak olarak bir şeyin cok cok yapılması icin kullanılır Boyle olmakla beraber sayıların herbiri, esas itibariyle daha yukarısının hukmune aykırı bir sınırı belirler Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (sav) bunu dikkate alarak Demek ki, Allah Teala izin verdi ben de yetmişten daha fazla istiğfar ederimdemiştir
Ya'ni,
Ey benim ResUlum! Dua etme ki, eğer dua etsen, icabet etmesem, senin şanına noksanlık olur Eğer icabet etsem benim hikmetime layık olmaz
Zaten bu ayeti kerime nazil olduktan sonra Hz Peygamber (SAV) efendimiz olen ve cenazesini kıldırmakta olduğu her kişi hakkında sorarmış Bu kimdi neyin nesiydi diye sorarmış ve eğer musluman olmadığını bilirse olunuze istediğiniz muameleyi yapın ve defn edin der, cenazeyi, kıldırmazmış
Hz Peygamber (SAV) efendimiz vefatına yakın Medine’deki munafıkların isim listesini Huzeyfe (RA)ya bildirmiş Bu cok ince bir siyaset aslında, Hz Peygamber (SAV) efendimizin ince bir siyaseti, diğerlerine bildirmiyor Mesela Hz Ebu Bekir (RA)’e, Hz Omer (RA)’e, Hz Ali (RA)’ye, HzOsman (RA)’a diğer sahabeye bildirmiyor Huzeyfe (RA)’ye bildiriyor Huzeyfe (RA) değerli bir sahabe, oburleri de değerli sahabe fakat ne hikmete binaendir bilmiyoruz, Huzeyfe (RA)’ye bildiriyor O da kimseye bildirmiyor Fakat efendimizin O’na bildirmesinin şu faydası var O, Hz Omer (RA) veya Hz Ebu Bekir (RA) veya Hz Osman (RA) veya Hz Ali (RA) onlardan birini vali, kaymakam olarak tayin edebilir O zaman Huzeyfe (RA) mudahale ediyor Bunu tayin etme diyor Bu kadar Hz Omer (RA) bakarmış, bir adam olmuşse cenazesi getirilmişse Huzeyfe (RA) o cenazeye katılmıyorsa Hz Omer (RA) de cenazesini kıldırmıyormuş Oyle bir durum varmış Peki niye ilan edilmiyor
Hz Peygamber (SAV) efendimiz bunu ilan etseydi ya, ilan etmenin zararı vardır Cunku herkesin bilmesi zaruri değil o insanların hic bilmemesinde fayda var Bilen birinin olması ve onların şerrinden korunulması gerekir Onu da Hz Peygamber (SAV) efendimiz sağlığında, ondan sonra Huzeyfe (RA) onların şerrinden devleti korumuş
Goruluyorki, imansız olarak olenler icin dini bir vecibe ifa etme cihetine gidilmemesi emrolunmaktadır
Ne Kur'an Ne DuaNe Mevlid
Alıntıdır
Mevlidi şerif HzMuhammed (sav) efendimize hurmeten yazılmış bir noktada peygamberimizi bize en guzel yonleriyle tanıtmaya calışan bir şiirdir Suleyman Celebi'ye kadar bir cok mevlid eserleri yazılmıştır Fakat hic biri onunki kadar meşhur olmamıştır
Mevlid merasimi ilk defa Gulatı Şianın hakim olduğu Fatımı devletinde gorulmuştur Fatımiler Resuli Ekremin doğum gecesi dışında HzAli'nin ve ehli Beytin doğum gunlerinde de merasim yapmayı ihdar edinmişlerdir
Ehli Sunnetin muctehid imamları mevlidin bidat olduğu hususunda fikir birliğindedirler Ibni Abidin, mevlit, muzik ve eğlenceden başka bir şey değildir diyor
Mevlid, olulerin arkasından bir ibadet maksadıyla veya onu kurtarıcı bir recete olarak sunulmaktadır Bir kere mevlid ne Kur'anda, ne de sunnettte mevcuttur Peygamberimizden yıllarca sonra yazılmış bir eserdir Peygamberimizi methetmek gayesiyle yazılmıştır Kişi elbette mevlit okutabilir, okuyabilir Ancak kişi bunu bir din olarak gormemelidir
Gunumuzde mevlidin nasıl okutulduğu veya nicin okutulduğu ortadadır Tek gaye vardır o da mevlit okutmakla geşmiş olulerin ruhlarını yad etmek onları kabir azabından kurtarabilmek onlara karşı gorevlerini yerine getirdiklerini zannetmek Halbu ki işte burada doğru duşunmemiz lazım
Bu konuda,
İmam Şerani, Son zamanlarda zuhur eden buyuk bidatlardan biri de, ibadet diye uzerine duştukleri mevlit cemiyetleridir
Ibni Abiidn,Oluleri hayırla yad etmek vaciptir Ama onların arkasından 7, 40 ve 52 geceler bidattır Muayyen gun ve gecelerde evlerde mevlit okutmak o mumin oluye işkence etmek hukmundedir
Sonuc olarak, mevlid, Peygamber Efendimiz'in halini ve kemalini dile getiren bir manzume olarak, orada Kur'anı Kerim okunmaya ve salevatı şerife getirmeye vesile olabilmektedir Ama mevlidi bir ibadet gibi yapmak hoş bir şey değildir Hele bugunku okunuş şekliyle mevlid, kazanc vesilesi ve meslek haline getirilmiş ve pazarlıkla okunur olmuştur Omrunde bir defacık olsun namaz kılmamış, islam diniyle uzaktan yuakından ilgisi bulunmayan bir insana bile mevlut okutulmakta ve bu manzumeyi okuyacak olanlar, cok kere, bu teklife razı olmaktadırlar Allah bize basiret versin biz uyansak, mesele kokunden hal olacaktır Sarmaşık, sırık bulmazsa boy gosteremez İslam'a aykırı olan davranışlara sırıklık yapmamalı ki bu gibi işler boy vermesin
İmansız Olenler İcin Mevlit Okutulabilinir mi, Dua Edilir mi?
Munafıkların reisi Abdullah b Ubeyy, olum hastalığına yakalandığı zaman cok ihlaslı bir musluman olan oğlu Abdullah, ResUlullah (SAV) Efendimize gelerek babası icin istiğfar etmesini istedi Abdullah halis bir musluman olduğu icin ResUlullah (SAV) Efendimiz O’nun hatırını kırmadı ve babasının affı icin ALLAH’a dua etti Bunun uzerine şu ayeti kerime nazil oldu:
“Sen, onlar icin ister bağışlanma dile, istersen dileme Onlar icin yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle bağışlamaz Bu, gercekten onların Allah'a ve elcisine (karşı) nankorluk etmeleri dolayısıyladır Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez (Tevbe,80)
Ayeti kerimeden acıkca anlaşılan husus: ALLAH ve ResUlunu inkar eden kimselerin affedilme şanslarını tamamen yitirmiş olduklarıdır
Abdullah bUbey bSelul olduğu zaman oğlu Abdullah, ResUlullah (SAV) efendimizin huzuru alilerine cıkıp, mubarek gomleklerini babasına kefen olarak vermesini taleb etti ResUlullah (SAV) efendimiz talebi kabul edip verdi Bunun uzerine, babasının cenaze namazını kıldırıvermesini taleb etti ResUlullah (SAV) efendimiz bu talebi de kabul etti ve namaz kıldırmak uzere kalktı Ancak, Hz Omer (RA) kalkarak ResUlullah (SAV) efendimizin elbisesinden tuttu ve:
Ey ALLAH’ın ResUlu! Rabbin seni, ona namaz kılmaktan men etmişken, sen nasıl ona namaz kılarsın? diye mudahale etti
ResUlullah (SAV) efendimiz:
“ALLAH beni muhayyer bırakmıştır, zira: Onların ister bağışlanmasını dile, ister dileme, birdir Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen de ALLAH onları bağışlamayacaktır, buyurmaktadır Ben yetmişden de fazla bağışlama talebinde bulunacağım, buyurdu
Hz Omer (RA):
Ama, o munafıktır! dedi ResUlullah (SAV) efendimiz buna rağmen onun ardından namaz kıldı
Cenabı Hakk buyurdu:
Onlardan olen birinin namazını hicbir zaman kılma, mezarı başında durma Cunku onlar, Allah'a ve elcisine (karşı) inkara saptılar ve fasık kimseler olarak olduler(Tevbe,84)
Hz Omer (RA) der ki:
Sonra o gun ResUlullah (SAV) efendimize karşı gosterdiğim cur’ete hayret ettim ALLAH ve ResUlu daha iyi bilirler
Yedi, yetmiş ve yediyuz gibi sayılar mutlak olarak bir şeyin cok cok yapılması icin kullanılır Boyle olmakla beraber sayıların herbiri, esas itibariyle daha yukarısının hukmune aykırı bir sınırı belirler Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (sav) bunu dikkate alarak Demek ki, Allah Teala izin verdi ben de yetmişten daha fazla istiğfar ederimdemiştir
Ya'ni,
Ey benim ResUlum! Dua etme ki, eğer dua etsen, icabet etmesem, senin şanına noksanlık olur Eğer icabet etsem benim hikmetime layık olmaz
Zaten bu ayeti kerime nazil olduktan sonra Hz Peygamber (SAV) efendimiz olen ve cenazesini kıldırmakta olduğu her kişi hakkında sorarmış Bu kimdi neyin nesiydi diye sorarmış ve eğer musluman olmadığını bilirse olunuze istediğiniz muameleyi yapın ve defn edin der, cenazeyi, kıldırmazmış
Hz Peygamber (SAV) efendimiz vefatına yakın Medine’deki munafıkların isim listesini Huzeyfe (RA)ya bildirmiş Bu cok ince bir siyaset aslında, Hz Peygamber (SAV) efendimizin ince bir siyaseti, diğerlerine bildirmiyor Mesela Hz Ebu Bekir (RA)’e, Hz Omer (RA)’e, Hz Ali (RA)’ye, HzOsman (RA)’a diğer sahabeye bildirmiyor Huzeyfe (RA)’ye bildiriyor Huzeyfe (RA) değerli bir sahabe, oburleri de değerli sahabe fakat ne hikmete binaendir bilmiyoruz, Huzeyfe (RA)’ye bildiriyor O da kimseye bildirmiyor Fakat efendimizin O’na bildirmesinin şu faydası var O, Hz Omer (RA) veya Hz Ebu Bekir (RA) veya Hz Osman (RA) veya Hz Ali (RA) onlardan birini vali, kaymakam olarak tayin edebilir O zaman Huzeyfe (RA) mudahale ediyor Bunu tayin etme diyor Bu kadar Hz Omer (RA) bakarmış, bir adam olmuşse cenazesi getirilmişse Huzeyfe (RA) o cenazeye katılmıyorsa Hz Omer (RA) de cenazesini kıldırmıyormuş Oyle bir durum varmış Peki niye ilan edilmiyor
Hz Peygamber (SAV) efendimiz bunu ilan etseydi ya, ilan etmenin zararı vardır Cunku herkesin bilmesi zaruri değil o insanların hic bilmemesinde fayda var Bilen birinin olması ve onların şerrinden korunulması gerekir Onu da Hz Peygamber (SAV) efendimiz sağlığında, ondan sonra Huzeyfe (RA) onların şerrinden devleti korumuş
Goruluyorki, imansız olarak olenler icin dini bir vecibe ifa etme cihetine gidilmemesi emrolunmaktadır
Ne Kur'an Ne DuaNe Mevlid
Alıntıdır
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.