Nasrettin Hocanın Bütün Fıkraları

Nasrettin Hoca Fıkraları,



En Komik Nasrettin Hoca Fıkraları,


Kuşa benzedin
Öğretmen yolda bir leylek bulmuş Almış onu evine götürmüş Daha önce hiç leylek görmemiş Leyleğin uzun gagası ve bacakları fazla tuhafına gitmiş Tutup bir
güzel kesivermiş onları Sonradan da yüksekçe bir yere koymuş Karşısına geçmiş Yaptığı işten memnun, seslenmiş:
Bak hemen kuşa benzedin



Göle Yoğurt Çalmak
Kimi millet olmayacak hevesler ardındaki koşup durur Nasreddin Öğretmen böylelerine ders saptamak istemiş bir gün Elinde koca bir bakraç yoğurt mayasıyla gölün kenarına gelmiş Başlamış kaşık, kaşık dökmeye :
Ne yapıyorsun Hoca ? demişler
Göle yoğurt mayası çalıyorum, demiş kıs, kıs gülerek
Olur mu demişler, göl yoğurt mayası miktar mı hiç ? Hoca cevabı yapıştırmış natürel
Ya tutarsa



Hindi
Nasreddin Hoca Aksehir pazarinda bir adamin basina toplanmis olan kalabaliga yaklasirSatici elindeki kusu satmaya calismakta ve fiyati ise cok yuksek 50 Akce, yan taraftaki tavuklar ise 5 Akce Öğretmen bir turlu fiyattaki asiri farki anlayamaz ve sorar
Hemserim bu nasil kus 50 Akce istersin?
Öğretmen efendi bu bildigin kus degildir bunun ozelligi var
Neymis ozelligi?
Hocam bu kusa papagan derler ve konusur
Öğretmen aniden hemen eve kosar, kumesten hindisini kaptigi gibi pazara doner Papagan satmakta olan adamin yanina durur ve yuksek sesle;
Bu gordugunuz kus sadece 100 Akceye, gel, gelll!
Herkesten cok papagan satan sasar bu ise ve sorar
Hocam 100 Akce cok degil mi bir hindi icin?
Sen 50 ye satiyorsun ama
Dedim ya hocam benim kus konusur fakat
Oyleyse, benimki de dusunur!




Eşeğe Ters Binmek
Nasreddin Hoca bir gün yabancı bir köyde misafir olur Cuma günü O'nu kürsüye çıkartırlar Güzel bir vaaz verir Herkez öyle memnun kalır Camiden çıkınca Hoca'nın eşeğini getirirler Köylülerin tümü ona hizmet vermek için yaklaşık olarak yarışırlar Öğretmen eşeğine binerken biraz düşünür Sonra eşeğin üstüne ters oturur Cümbür Cemaat şaşkınlık eder Köylülerden biri dayanamayıp sorar :
Hocam der Kusura bakma fakat eşeğe niçin zıt bindiğini sorabilirmiyim?
Öğretmen tebesüm ederek cevap verir :
Eğer düz binip önünüze geçseydim siz arkada kalacaktınız Siz öne geçseydiniz, bu kere ben arkada kalmış olacaktım Böyle ters binince size arkamı dönmemiş oluyorum Sebebi bu




Ben Olsaydım
Akşam geç saatte eve gelen Hoca pencerede bir karaltı görür Hanımına sus işareti yaparak tüfeğini doğrulttuğu gibi ateşler Eve girerler, diğer taraftan bakarlar ama ateş ettikleri Hocanın cüppesi Bayan ucuz kurtulduk Ya içinde ben olsaydım!der




Kulağını Çek
Nasreddin Öğretmen`yı bir arkadaşı yarmış: Hocam bak senin karın hiç evde durmuyor, tüm gün komşu komşu geziyor Bence sen onun kulağını bir çekiverCilalıdemiş hoca, görürsem söylerim!



Mum Ateşiyle Pişen Yemek Yemek
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar Eğer Öğretmen karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha değin köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona hoş bir misafir etme çekecekmiş Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına davet çekecek Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha dek tir, tir titreyerek beklemiş Daha Sonra yanına gelenlere :
Cilalı demiş İddiayı kazandım
Ne oldu ne yaptın demişler
Bekledim sabaha kadar demiş
Hayır demişler Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla Hoca biçare kabul etmiş Eğlence vakti kocaman bir kazanın altına küçücük bir mum koymuş Iddiaya Göre yemek pişirecek
Ne yapıyorsun? demişler Kıs, kıs gülerek yanıt vermiş :
Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek yemek de pek pişecek!



Aklın Varsa Göle Koş
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundururAralarında kuruları da bulunan çalı çırpı derhal ateş alırEşekte bir nefret edilen şey, bir acele, huzursuzluktur başlarAnıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlarHoca da ardındaki olanca gücüyle bağırır :
Aklın varsa göle koş!



Kibir Yok
Nasreddin Hoca'ya yapılan şakalar tükenip bitmezdi Akşehir'liler bir gün Öğretmen'ya takılır ve sorarlar
Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi oldugun söylenir Aslı var mıdır?
Hocanın böyle bir iddiası şüphesiz yoktur ama bir defa soruldu ya cevaplar :
Herhalde o kadar olmalı
Bunu duyan bir kisi hemen söylenmeye baslar :
Böyle kisiler ara sıra mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar Hocam madem kabullendin, göster bir mucize görelim Öğretmen :
Pekala size şimdi bir numara yapalım, der Karsisinda duran ulu çınara :
Ey ulu çınar tez yanima gel, der
Tabii ne gelen agaç var ne de dışarı giden Öğretmen yürümeye baslar ve agacin yanında varır Aksehir'liler ne oldu hocam agacı getiremedin kendin yanina gittin diyerek gülünce Öğretmen :
Bizde gurur yoktur Dag yürümezse Abdal yürür, der



Cennet Fıkrası
Bir gün padişah Nasreddin Öğretmen' ya sormuş
Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yahut cehenneme mi, söyle bakayım? demiş
Öğretmen padişahtan korkmadan :
Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş
Padişahın sinirden sakalları titremiş
Bu durumu görebilen Hoca :
Kızmayın padişahım ben sahiden size cennete gidersiniz diyecektim lakin sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen masum kişilerden cennet dolup taşmışBu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş



Dünya Kaç Metre?
Arkadaşlarından biri Hocaya sorar:
Öğretmen, Dünya kaç metre?
Bütün o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından Hoca onu göstererek:
Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!



Ecel Korkusu
Öğretmen, Timur Han'ın askerlerinin yanından geçerken askerlerin nişancı komutanı tarafından çagrılır
Hocam şu agaca yaslanın da askerlerimin hünerlerini size gösteriyim
Askerlere dikte verir:
Bakımlı,
Hazırlanmış oll,
Alev,
kelimesi ile hocanın kavuguna bütün 10 ok gelmiş kavuk delik deşik olmuştur
Komutan:
Hocam askerlere söyleyim de size yeni bir kavuk getirsinler
Komutanın müsade verin bir adet de salvar alsınlar
Hocam biz sizin salvarınıza birşey yapmadık ancak, ne oldu hayırdır
Değil canım ben biliyorum, onun da kavuk gibi giyilecek hali kalmadı



Katır Nereye Giderse
Nasrettin Hoca bir gün katıra binmiş Hayvan epeyce süratli gidiyormuş Hoca da onu tutamıyor, durduramıyormuş Bu gören bir tanışı:
Hocam, demiş, böyle ivedi ivedi ne yanlamasına?
Katır nereye giderse o yana



Bu Dek Tavuğa Bir Horoz Lüzumlu
Sivrihisardaki çocuklar nasreddinden bıkmışlardı aralarında karar verdiler Nasreddine bir oyun oynuyacaklardı Nasreddini hamama çağırdılar ve hamamda her zaman beraber anlaştılar Herkez soyundu yıkanıyo biri çıktı :
Arkadaşlar hadi yumurtlayalım , yumurtlamayan hamam parasını ödesin Olurmu olur herkez yanın da getirdikleri yumurtaları bıraktılar Nasreddin ne yapsın başladı horoz gibi ötmeye arkadaşları :
Nasreddin ne yapıyon dediler ve nasreddin hoca lafı yapıştırır :
eeeee bu kadar tavuğa bir horoz lüzumlu yahut nasıl yumurtlardınız



Doğuran Kazan
öğretmen komşusundan ödünç bir kazan alır kazanı verirken içine bir kazan yerleştirir Komşusu sorar:
bu ne
senin kazan doğurdu der öğretmen da
komşu çok sevinir
ardan bir kaç gün geçer Öğretmen yeniden komşusuna gider
1 2 gün uygulamak için kazanı ister
komşusu
Hay hay baş üstüne der kazanı sevinerek hocaya verir
Aradan oldukça uzun bir süre geçer
komşu kazanı geri gelmeyince çediklerini giyer
Hocanın evine gider,sorar:
bizim kazan ne oldu
sizin kazanmı,sizlere ömür,der Hoca
komşu şaşırır
aman hocam kazan bu nasıl ölür
komşum yeniden saçmaladın kazanın doğurduna inanıyorsunda öldüne inanmıyorsun




Sana Ne?
Bir gün Nasreddin Öğretmen eve içten yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş aman hoca gördün mü birazcık önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu Öğretmen istifini bozmadan bana nedemiş Arkadaşı, lakin hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin?demiş; öğretmen yeniden istifini bozmadan o süre sana ne?demiş



Kusur Nerede
Hocannın bir gün kadıya işi düşmüşDemişlerki kadı haraç ve rüşvetyiyen bir adamdırBir çömlek bal götür yoksa işin hallolmaz Hoca sinirlenmiş bir boş kavanoz almış ve içini balçıkla doldurmuş ve üstüne halis oğul bal sıvamışGitmiş kadıya cömleği bir yana koymuş başlamış derdini anlatmaya emrindeki kadının gözü baldaymışHemen ilamı vermiş Ve bal kadının evine gitmiş Kadı sofrada balı açmış ve ne görsün incecik balın altında bi de ne görsün çamur var Kadı mübaşire çobuk o nasreddini buraya çağır ilamda hata olmuş düzelteyim Ertesi gün mübaşir nasreddini bulur ilamda bir hata olmuş vericimişsin kadı söyledi
Nasreddin : git kadıya söyle hata ilamda değil bal çömleğinde




Cenazenin Neresinden
Tekrar bir gün komşudan biri vefat etmiştiHerkes işi bırakıp cenazeye gitmişti
O sırada bir adam Nasreddin Hoca'ya yaklaşarak; Hocam size sorum olacakder ve şöyle devam eder:
Acımız fazla büyük kuşkusuz sabretmeli, cenaze gotürürken neresinde gitmeli? Öğretmen:
Kesinlikle sonu budur her kulun, tabutta yeralma da nerde isterse orda bulun!




Kız İsteme
Nasrettin Öğretmen'nın komşusu, oğlu Mahmut'a kız istemeye gidecekDüşünür taşınır, dünürcübaşı olarak Öğretmen'dan uygun kimse gelmez aklına Sevilen, sanılan, ağzı iyi laf yapan Nasrettin Öğretmen'ya da kızı vermezlerse kime verecekler?der Gider Hoca'ya açar konuyu Hoca da Tamamlanmışder Neyse, bir akşam dünürcü kafilesi Öğretmen'nın arkasında koyulurlar yola Varırlar istenecek kızın evine Güzel, beş, kahve derken kazanç sıra başlıca meseleye Nasrettin Öğretmen biriki öksürdükten sonra girer konuya:Bizim komşunun oğlu Mahmut, sizin kızı öpmek istiyor, onunla aynı yatakta yatmak istiyor, hatta onunla her gece sevişmek istiyor Ne dersiniz?deyince odada buz gibi bir hava eser Komşusu Öğretmen, Öğretmen! Sakalından utan! Bunlar nasıl söz, kız böyle mi istenir?deyince Nasrettin Öğretmen odayı terk eder İçeridekiler özür üzerine özür dilerler kızın babasındanOğlan tarafından biri, kız isteme işini üstlenir, başlar söze: Allah'ın emri, Peygamber'in kavli ile kızınız Ayşe'yi oğlumuz Mahmut'a istiyoruzVermeye dünden razı olacak oysa kızın babası Allah yazdıysa biz ne diyelim? Bahtı Açık olsundeyip verir kızını İçeridekilerin konuşmalarını dışarıdan işiten Nasrettin Hoca, açık olan oda penceresinden içeriye seslenir: Yeniden benim dediğim oldu! Tekrar benim dediğim olacak!*