Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Nebiler Nebisi (sav),boş bulduğu yere otururdu...

Nebiler Nebisi (sav),boş bulduğu yere otururdu...
0
107

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Nebiler Nebisi (sav),boş bulduğu yere otururdu


Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) otururken, kalkarken daima Allah’ı anardı

Oturmak için muayyen bir yeri yoktu

Halkı da böyle bir yer edinmekten men ederdi Bir topluluğun yanına vardığında boş bulduğu yere oturur ve bunu emrederdi

Huzurunda oturan herkesle ilgilenirdi Öyle ki hiçbir fert başkasına kendisinden daha çok iltifatta bulunduğu zehabına kapılmazdı Herhangi bir ihtiyacı için birlikte oturduğu veya ayakta dikildiği kimse kendiliğinden ayrılmadıkça onu bırakıp gitmezdi İhtiyaçlarını iletenlerin ya isteklerini kabul edip yerine getirir yahut tatlı sözlerle yol gösterirdi

Müsamahasına ve güzel huylarına güvenen halk O’na sığınmıştı, onların babası olmuştu Herkes, hak konusunda huzurunda eşitti

Meclisi hilim, haya, sabır meclisi idi O’nun bulunduğu yerde sesler yükselmez, kimsenin şerefiyle oynanmaz, kimsenin ayıbından söz edilmezdi

Halk eşitti, aralarındaki üstünlük takva ile idi

Ashabı alçakgönüllü idi

Yaşlıya hürmet, küçüğe sevgi gösterirlerdi


İhtiyaç sahiplerini nefislerine tercih eder, yabancıyı korurlardı

SÖZ SULTANI, MÜNAKAŞA, MÜBALAĞA VE GEREKSİZ KONUŞMALARDAN KAÇINIRDI

“Nebi aleyhisselam, daima güleryüzlü, iyi ve yumuşak huylu idi Kaba ve katı yürekli değildi Bağırıp çağırmaz, kötü laf etmez, başkalarını ayıplamazdı Şakacı değildi Hoşlanmadığı şeyleri görmezlikten gelirdi Ondan bir şey uman meyus olmaz, hayal kırıklığına uğramazdı Nefsini üç şeyden men etmişti: Münakaşa, mübalağa ve gereksiz konuşmalardan Şu üç hususta da halk ile münasebeti kesmişti: Kimseyi ayıplamaz, başkasının kusurlarını araştırmaz, sevap ümit ettiği mevzuun dışında konuşmazdı

Konuştuğunda hemdemleri sanki başları üzerinde kuş varmış gibi başlarını eğerek ve dikkatle O’nu dinlerlerdi O konuştuğunda meclistekiler susar, O sustuğunda da halk konuşurdu Rasulullah'ın huzurunda çekişilmezdi Ashabının güldüğüne güler, hayret ettiğine de hayret ederdi

Yabancı birisi konuşma ve isteğinde kaba davrandığında sabır gösterirdi Arkadaşları böyle bir yabancıya çıkıştıklarında kendilerine: “İhtiyaç sahibini gördüğünüz vakit ona yardım ediniz buyururdu Haktan meyletmedikçe konuşanın sözünü kesmezdi Övgüde aşırılığa kaçmayanların medihlerini kabul ederdi Konuşan haktan saptığında ya sözünü keser yahut kalkıp giderdi

Allah Rasulü'nün suskunluğu hilim, ihtiyat, takdir ve tefekkür olmak üzere dört esasa dayanırdı

Takdirî suskunluğu, insanlar arasında vuku bulan davalara bakmak ve onları dinlemek şeklinde idi Tefekkürî suskunluğu ise ebedi ve geçici hususlarda idi Hilm ile sabır Allah Rasulü’nde birleşmişti

Hiçbir şey O’nu öfkelendirmez ve korkutmazdı Dört hususta ihtiyatlı davranmayı zatında cem etmişti: Kendisine uyulması için en güzeli almak, vazgeçilmesi için kötüyü bırakmak, ümmetinin menfaatine olan hususlarda görüşünü bildirmek, dünya ve ahiret ile alakalı ümmeti lehine birleştirilmesi mümkün olan mevzularda onlar lehine hareket etmek
 
858,506Konular
983,085Mesajlar
33,115Kullanıcılar
smrnr16Son üye
Üst Alt