Nedir bu duygusal açlık?

Duygusal açlık, mide hacmi dolu olmasına rağmen öfke, üzüntü, sevinç, gerilim, depresyon üzere sebeplerle doğal olmayan bir acıkma hissi ve çok yemek yeme durumudur. Kilo dertlerinin en kıymetli sebeplerinden biridir. Daha çok hatunlarda görülmektedir. Duygusal açlık, psikiyatri biliminde bir rahatsızlık olarak geçmektedir; tıpkı bulimina nevroza (yediklerini çıkarma hastalığı) ve anoreksiya nevroza (yememe hastalığı) üzere.

Zayıflama diyeti uygulanmadan evvel kesinlikle tespit edilmelidir. Duygusal açlık ve fizikî açlığı ayırt etmek gerekir. Duygusal açlık bir anda başlar, fizikî açlık ise yavaş yavaş başlar ve kademeli olarak artar. Gerçek açlık durumunda bir şeyler yemek herkese “mutluluk” verirken, duygusal açlıklarda “yemek yeme fikri” suçluluk, utanç ve pişmanlığa yol açar.

Umumî olarak duygusal açlık çekenler münhasıran pazartesi diyete başlayıp, çarşamba bozar, hafta sonunu getiremeden tatlı bunalımları ile başa çıkamaz, yemek yedikten sonra bile kısa müddette midesinde açlık hissedebilirler. Şayet sizde bu insanlardansanız sizde de duygusal açlık baş göstermiş olabilir.

Duygusal açlığı tetikleyen sebepler çok çeşitli olabilmektedir. Örneğin; iş değiştirme, finansal sebepler, çeşitli sıhhat meseleleri, işten atılmak, tükenmişlik sendromu, ikili münasebetler, aşk acısı, işteki farklı sorunlar kimseyi duygusal açlığa itebilmektedir. Duygusal açlık çekenler neyi hangi ölçüde yediklerine dikkat etmezler. Otomatik olarak tüketirler. Yediklerinin ne olduğu kıymetli değildir. Yemek yemede hudut yoktur. Çokça geldiği ve midede ağrı hissedilse bile yemeye devam ederler. Kişi ruhsal açlığını yiyerek gidermeye çalışır. Gelgelelim alışılmış ki karın doyurmakla ruhu doyurmak birebir şey değildir.

Evet duygusal açlık ile nasıl başa çıkabiliriz. Bunun için farkındalık çok kıymetlidir. Yani hangi durumlarda ne yemekler tercih ediliyor, hangi duygusal durum kimseyi yemek yemeye teşvik ediyorsa bu tespit edilmelidir. Çevresel faktörlere de dikkat edilmelidir. Örneğin, gerilimli bir durumda tatlı tercih ediliyorsa dolapta hiçbir formda tatlı bulundurulmamalıdır. Bol bol nizamlı egzersiz yapılması da bilhassa memnunluk hormonu salgılanmasına yardımcı olacağından duygusal açlık ile savaşta çok yararlı olacaktır.

Şişmanlığın tedavi edilebilmesi için öncelikle bunun duygusal açlık sebebiyle olup olmadığı araştırılmalı ve ona nazaran tedavi uygulanmalıdır. Şayet duygusal açlığa bağlı bir kilo alımı laf mevzusuysa kesinlikle diyetisyen ve psikiyatri kompetanı bir arada tedavi planlamalıdır. Aksi taktirde kimseye verilecek diyetin başarılı olma mümkünlüğü yoktur.

SIHHATLE KALIN…….