Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Nesillerin Maariften Bekledikleri

Nesillerin Maariften Bekledikleri

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Talim ve terbiyeden ne anlamalıyız? Nesiller nasıl ve ne suretle terbiye edilmelidir? Onlara neleri, nasıl ve niçin okutmalıyız? Ve bu kudsî vazifeyi kimler görecektir?

Terbiye ile alâkalı mevzuları ele alırken, kendi kendimize soracağımız bu suallere inandırıcı cevaplar bulma mecburiyetindeyiz

Hedef ve gayesi belirlenememiş bir talim ve terbiye sistemi nesilleri şaşkına çevireceği gibi, nelerin nasıl öğretileceği ve terbiyede takip edilecek usûl ve metodun neler olacağı bilinmeden gençlerin kafa ve ruhlarına yerleştirilen şeyler de onları sadece birer bilgi hamalı yapacaktır

Milletlerin içtimaî yapılarıyla terbiye usul ve esasları arasında açık bir alâka, yakın bir bağ mevcuttur Millet fertlerine nasıl bir terbiye verilirse, toplum da yavaş yavaş giderek o şekli almaya başlar Zira bugün yetiştirilen nesiller, yarının yetiştiricileri olarak vazife başına geçecek ve üstatlarından aldıkları aynışeyleri, çıraklarının gönüllerine boşaltacaklardır Milletlerin cismanî varlıklarını devam ettirmelerinde evlenme ve üreme ne ise, onların ahlâkî ve içtimaî hayatları için terbiye de aynışeydir Evlenme mevzuunu sağlam esaslara bağlayamamış milletler kendilerini inkırazdan kurtaramayacakları gibi, cemiyetin ruhî ve ahlâkî durumuna gereğince ehemmiyet veremeyen milletler de kat'iyen uzun süre varlıklarını sürdüremeyeceklerdir

Bir milleti meydana getiren fertlerden her biri, az çok diğerine tesir eder veya ondan bir şeyler alarak onun tesirinde kalır Bunun gibi anane ve gelenekler, uzakyakın çevrenin tesiri de yetişmede önemli birer yer işgal ederler Bir aile reisi kendi aile fertleri arasında, milleti idare edenler de cemiyetin çeşitli kesimleri ve fertleri arasında kuvvetli tesir ve nüfuza sahiptirler Buna göre, bir milletin, kabiliyeti ölçüsünde yükselmenin en son noktasına ulaşması ve fonksiyonunu tamı tamına eda etmesi, o milleti meydana getiren fertlerin düşünce, tasavvur, kültürüyle ve zimamdarlarının da plân, basiret ve hasbîlikleriyle yakından alâkalıdır İdare edenlerin eğilip fertleri görüp gözetmeleri, fertlerin de birer içtimaî varlık hâline gelme yolundaki gayretleri, bir taraftan Herkes çoban ve herkes güttüğünden mesuldür1 prensibinin, diğer taraftan da yaşama yerine yaşatma zevkinegöre akort olmanın ifadesidir

Nesillerin yetiştirilmesiyle meşgul olanlar, bu vazifeyi hangi nam altında yerine getirirse getirsinler, üzerlerine aldıkları mesuliyetin büyüklük ve ehemmiyetini bir ân bile hatırdan çıkarmamalıdırlar Bizler, çocuklarımızın geleceğini teminat altına alma uğrunda her yolu dener, her ihtimali değerlendirir, onların hiçbir şeye muhtaç olmamaları için her sıkıntıyı göğüsler, her zorluğa katlanır, onlara cennetâsâbir dünya hazırlamaya çalışırız Acaba onları gerçek sermaye olan ahlâk ve fazilete yükseltemediğimiz, idrak ve kültürle istikrara ulaştıramadığımız zaman bütün himmet ve gayretlerimiz boşa gitmeyecek midir?

Evet, bir milletin en büyük sermayesi, talim ve terbiyenin bağrında gelişen kültür, irade sağlamlığı, ahlâk ve fazilet sermayesidir Bu sermayeyi elde eden milletler, cihanları fethedebilecek bir silâhı yakalamış ve dünya hazinelerini açabilecek sırlı bir anahtara malik olmuş sayılırlar Aksine, bu terbiye ve bu anlayışa yükselememiş yığınlar, ileride verecekleri hayat mücadelesinin daha ilk raundunda nakavt olup eleneceklerdir

Eğer nesillerin dimağlarını yaşadıkları devrin fenleriyle, gönüllerini de ötelerden gelen esintilerle donatarak, ruhlarında birer fener hâline getireceğimiz tarih menşûruyla onları geleceğe baktırabilirsek, inanın bu uğurda sarf ettiğimiz şeylerin en küçük parçası dahi heder olmayacaktır! Heder olmak şöyle dursun, kat kat fazlasını dahi alacağımız söylenebilir Hattâ diyebilirim ki; nesillerin yetiştirilmesi uğrunda harcanan her kuruş, o sağlam gönüllerde, o terbiye görmüş ruhlarda âdeta bir gelir kaynağı hâline gelecek ve milletçe, bitip tükenme bilmeyen bir hazine elde etmiş olacağız

İyi bir terbiye görmüş ve yetiştirilmiş nesiller, hayat mücadelesinde karşılarına çıkan her engeli göğüsleyebilecek, maddîmânevî her çeşit zorluğu yenebilecek ve hiçbir zaman ümitsizliğe düşmeyeceklerdir Böyle bir idrakten mahrum tâli'sizler ise, babalarından intikal eden maddî serveti har vurup harman savurdukları gibi, mânen de hep boşlukta, sallantıda ve karamsar bir hayat geçirecek, sonra da sefaletin kuduz dişleri arasında kahrolup gideceklerdir

Bugün yolların ayrımında, kendi evlâtlarını ya insanlığa yükseltme veya insan azmanı olmaya terk etme mevkiinde bulunan zimamdarlar, nasıl Kafdağı'ndan ağır bir sorumluluk yüklendiklerini düşünerek, yıllar yılı ihmallerin meydana getirdiği ciddî çürümelere karşı daha sağlam, daha tutarlı tedavi yolları bulma mecburiyetindedirler Yoksa bugüne kadarçeşitli erozyonlarla elli bin defa varlığının en kıymetli cevherlerini meçhul denizlere kaptırmış bahtsız nesiller, bütün bütün kuvvei inbâtiyelerini kaybederek tamamen verimsizleşecek ve bir daha da kendi özleriyle varlığa eremeyecek, geçmişteki ihtişamlarına ulaşamayacaklardır
 

Similar threads

Evlenmek; zevk ve haz için değildir; evlenmek, aile teşkîli, milletin bekâ ve devamı, ferdin duygu ve düşüncelerinin dağınıklıktan kurtarılması ve cismâni hazlarının zabt u rapt altına alınması içindir Fıtratın çok meselelerinde olduğu gibi, zevkler, hazlar bir avans ve imrendirmeden ibârettir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
67
Din ve Allah düşüncesi insanda fıtrîdir İnsanla beraber doğmuş ve onunla beraber var olacaktır Bunu yok etmeye, söndürmeye ve devreden çıkarmaya çalışmak mümkün değildir İnsanlık maddi alanda ne kadar gelişirse gelişsin, hiçbir zaman dinsiz yaşaması düşünülemez Din, insanlık için lüzumlu bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
99
İSLÂM’DA CEMİYET VE AİLE MÜNASEBETLERİ Aile cemiyetin temelidir Aile, belli “fonksiyonları yerine getirmekle mükelleftir Esasen, ailenin gücü ve varlığı da bunları yapabilmesine bağlıdır Ancak, aile, içinde yaşadığı zamandan ve zeminden tecrit edilemez Çünkü, cemiyeti alâkadar eden her şey...
Cevaplar
0
Görüntüleme
109
“Bir sultanın sağında lütuf ve merhamet ve solunda kahr ve terbiye lâzımdır Mükâfat, merhametin iktizasıdır Terbiye de mücazatı ister İtaat edenlere mükafat verememek gibi, isyan edenleri cezasız bırakmak da padişahın izzetine yakışmaz; her ikisi de acizlik ve zaaf ifadesidir Cenabı Hak bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
123
Bugünün küçükleri, yarının büyükleri olacaktır Sevgili Peygamberimizin dilinde çocuk, gönül meyvesidir(1) Cennet çiçeğidir (2) Kur’an dilinde Dünya hayatının süsü, Allah’ın lütfu ve imtihan vesilesi (3) olan çocuklarımız, yarınlarımıza yön verecek ciğer parelerimiz değerli varlıklarımızdır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
80
858,498Konular
982,047Mesajlar
30,025Kullanıcılar
emre0544Son üye
Üst Alt