Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Orman Haftası İle İlgili Tiyatro

Hoş geldin! xxork tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Orman Haftası İle İlgili Tiyatro
0
96

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Orman Haftasıyla İlgili Tiyatro,Orman Haftası İle İlgili Tiyatro oyunu

AVCI ORMAN HAFTASI İLE İLGİLİ TİYATRO,PİYES
3 perdelik oyun

Oynayanlar:
Anne
Komşu kadın Avcı Oduncu
Geyik (Geyik maskeli cocuk}
Ormandaki koyunlar
(Maskeli cocuklar)

Sahne: Bir koy odası

Birinci Perde
Anne, komşu kadın, sonra avcı (Anne, kulubenin kapısından dışarıya bakar Komşu kadın sedirde oturmuş, yun eğirmektedir}

ANNE – Ortalık nerede ise kararacak!
KOMŞU – Eh ne yapalım, vakit akıyor Gozumuzu acıp kapayıncaya kadar akşam ofuyor!
ANNE – Aman ne soyluyorsun komşu! Bugun saatler gecmesini bilmiyor!
KOMŞU – Herhalde işin yoktu da sana saatler uzun geldi Yoksa ben, sabahtan beri o kadar calıştım ki bana gun pek kısalmış gibi geldi…
ANNE – Bugun işim yoktu, ama bir iş tutacak gonlum de yoktu!
KOMŞU – Ne vardı komşucuğum? Bir derdin mi vardı yoksa!
ANNE – Bir derdim vardı ya!
KOMŞU – Vah vah… Gecmiş olsun! Ne İdi derdin?
ANNE – Annelerin derdi ne olur ki! Ben avcıyı duşunuyorum?
KOMŞU Avcıyı mı? Anlayamadım! Hangi avcıyı?
ANNE – Bizim cocuğu duşunuyorum! Ona siz koyde avcı demiyor musunuz? Benim de dilim alıştı Cocuğumun adını bile unuttum! Ben de onu “avcı diye cağırıyorum…
KOMŞU – Peki! Senin avcıya ne olmuş ki? Bu kadar uzuluyorsun!
ANNE – Bir şey olmadı! Ama…
KOMŞUAması ne?
ANNE – Aması şu: Bizim cocuğun zihnine koymuşlar! Guya ormanda bir yaban domuzu turemiş Butun ciftliklere, cubuklara, tarlalara, bağlara ziyan yapıyormuş Koylulerin canı İcin de tehlike oluyormuş… Bu koyde ve yakın koylerde, oğlum gibi bir avcı yokmuş Ona, “Bu yerleri olsa olsa sen kurtarırsın! Senden başka kimse onu alt edemez! demişler… O da bu sozlere kapıldı, onceki sabah tufeğini yuklendi, Carıklarını giydi, canavarı avlamaya ormana gitti “Yapma oğlum, etme oğlum… dedim, dinletemedim Dun sabah giderken: “Bu hayvanı vurmadan donmeyeceğim dedi Ama, ne kadar zaman dağda, ormanda kalabilir? Cantasındaki azık da pek azdı Dun gece gelmeyince, cok uzuldum, ama “Belki de ormanda domuzun cıkışını bekliyor! diye kendimi avuttum “Gun ışırsa gelir! dedim… Şimdi gun kavuşuyor, bizimki hâlâ gorunurlerde yok! İşte anun icin durmadan kapıdan bakıyor, yolunu gozluyorum…
KOMŞU – Uzme kendini komşucuğum! Avcı oğlun arslan gibidir Uc koy avcısının olduremediği o koca domuzu senin uşak, Allah bağışlasın; tek başına oldurur!
ANNE – Evet, Allah korusun! Şimdiye kadar başına boyle bir şey gelmemişti! Ama analık dedik ya!
(Onlar boyle konuşurken sahne hafifce kararmaya başlar)
KOMŞU – Evet, akşam kavuşuyor Ben de kalkıp gideyim! Ocağa bir corba koyayım!
ANNE – Ah sen de mi gidiyorsun? Yalnız kalınca daha da guc olacak beklemek!
KOMŞU – Yemekten sonra sana yine uğrarım!
ANNE – Haydi gule gule!
(Anne, arkasını kapıya cevirmiştir, bu sırada ava iceriye girer)
KOMŞUİşte avcı geldi!
(Anne sevincle kapıya koşar)
ANNE – Sen mi geldin yavrum? Oh ne kadar merak ettim!
(Avcının suratı asıktır, omuzundaki torbayı yere bırakır; gelir, annesinin ve komşusunun ellerini oper)
KOMŞU – Cok yaşa yavrum…
AVCI – Siz de cok yaşayın teyze!
ANNE – Nerelerde kaldın dun gece?
AVCIMerak mı ettin?
ANNE – Elbette!
AVCI – Ben sana canavarı yakalamadan donmeyeceğim dememiş miydim?
ANNE – Dedin, dedin ama, ben canavarla boğuşmaya gittiğini biliyordum, nasıl rahat ederim?
AVCI – Ben sana canavarı vurmadan geri donmeyeceğimi onceden soylemiştim Canavarla da buluşmak icin sozleşmiş değildik ya! Onu, bir gunde yakalayamayacağımı duşunursun ve kendini uzmezsin sanmıştım…
ANNE – Bari canavarı vurdun mu?
AVCI – Ne gezer? Dağda, ormanda dolandım durdum!
KOMŞU – Ben torbayı gorunce canavarı oldurdukten sonra kafasını kesip şu cuvala koydun sanmıştım
AVCIHayır!
KOMŞU – Sonra annen lâmbayı yakınca cuvalda: “Canavarın başı bu kadar kucuk olamaz! dedim
AVCI – Doğru duşundun teyze, bunun icinde canavar değil, minik bir geyik yavrusu var!
ANNE – Ne dedin, ne dedin? Bir geyik yavrusu mu?
(Yere eğilir, cuvalı aralar, hemen kapatır) Sahi ! imiş… Nasıl yaptın avcı bunu? Nasıl kıydın bu yavruya?
(Komşu kadın gelir, cuvalı aralar, bakar)
KOMŞU – Eyvah avcı! Şu yavrucağı nasıl vurdun? Hem kimseyi rahatsız etmeyen, ormanlarımızı susleyen, bu minicik yavruya nasıl kıydın? Senin hic de mi acıman yok?
ANNE – Şimdi onun annesi nasıl yanıyordur? Bilsen, anlasan bunu yapmazdın!
AVCI – Anne ben bunu oldurmek istemedim!
ANNE – O kendi kendini mi oldurdu?
AVCI – Sana nasıl olduğunu hemen anlatayım… Butun gun canavarı aradığım icin başka hayvan vurmamıştım Ertesi gun, yani bugun de boyle oldu… oğleden sonra, koye donmek icin yola duşmeden once, karşıma bir geyik cıktı… Ben de koye boş donmeyeyim diye ona nişan aldım Fakat calıların arasında yavrusu varmış, anasını tehlikede gorunce birden calılar arasından fırladı Anasına koştu, silâh onu vurdu, ben de fena oldum, bir kaza oldu Oldu ama!
ANNE – Sen iyi bir avcı değilsin! İyi bir avcı olsaydın ne yavrulu bir hayvanı vurur, ne yavruyu oksuz bırakırdın! Ne de boyle sucsuz bir yavruyu oldurur, annesinin gonlunu dağlardın… Zaten, avcılık, ancak herkesin tarlasını harman, corman eden muzur hayvanlar icin, insanlara karşı tehlikeli olanları yok etmek İcin yapılmalıdır Keyif cin hic bir can oldurulemez… Ben senin boyle kalpsiz olmanı istemiyorum… Ben sana boyle yabanîler gibi davran diye avcı olmana İzen vermedim…
AVCI – Ben de cok uzgunum anne! Ben bu yavruyu oldurmek istemedim…
ANNE – Ama oldurdun… Ben, sana verdiğim avlanma iznini geri alıyorum… Eğer benim iznim olmadan yine avlanırsan, işte komşumuz da şahit, ben sana analık hakkımı helâl etmem!
AVCIAnneciğim, ben kucukten beri avcılık yaparım, avı cok severim, Fakat mademki benim avcılık yapmama izin vermiyorsun, o hâlde sana soz veriyorum, artık avcılık yapmayacağım…
ANNE – Teşekkur ederim oğlum, ama soz vermek yetmez, bu koyumuzun avcılarının bir toresi vardır Onlar avcılığa tovbe edecekleri zaman koyun etrafını ceviren Yedidağ’ın en tepesine tırmanırlar ve tufeklerini yedi kere havaya boşaltırlar Sonra evlerine gelirler ve tufeği kapının arkasına asarlar… Eğer sen de avcılıktan vazgecmeye karar verdinse, yarından tezi yok tufeğini alırsın, Yedidağ’a tırmanır, tepeye gelince torenin emrettiği gibi havaya yedi el ateş edersin ve gelip kapının ardına tufeğini asarsın, benim gunlum de rahat olur! Beni iyice anla, hic sebepsiz yere seni oldurseler ben ne hâle gelirdim Duşun ki hayvanların da onları da seven anneleri var…
AVCİ – Avcılıktan vazgecmek bana guc gelecek ama mademki sen istiyorsun, yarın vazgeciyorum avalıktan!
ANNE – Haydi gec sini başına, benim sana pişirdiğim corbayı İc… (Avcı sini başına gecerken perde kapanır)
 
858,505Konular
982,979Mesajlar
33,104Kullanıcılar
droleSon üye
Üst Alt