iltasyazilim
FD Üye
Osmanlı Devleti Kültür ve Medeniyeti
Osmanlı Devletinin Medeniyeti konu anlatımı
Osmanlı Devletinde Kültür Medeniyet
OSMANLI KÜLTÜR MEDENİYETİ
A OSMANLILARDA DEVLET ANLAYIŞI
Osmanlı devlet yönetiminde, Orta Asya Türk geleneğinin ve sonraki Türk islâm devletlerinin etkileri olmuştur Osmanlı Devleti, Türk gelenekleri ve islâm dininin kurallarına kadar yönetilmiştir
Padişahlık Kurumu
Osmanlı Devleti'nin başında padişahbulunuyordu Padişahlar yönetim, ordu, maliye ve hukuk konularında geniş yetkilere sahiplerdi Devletin mutlak hakimi durumundaydılar Padişah Osmanlı hanedanına mensuptu Osman Gazi'nin soyundan gelen ailenin erkek bireyleri, saltanat makamına geçiyorlardı Saltanatın Osmanlı ailesine ait olduğu anlayışı, devletin yıkılışına dek devam etmiştir
XVII yüzyıla dek, devletin başına kimin geçeceği konusunda
bir düzenleme yoktu Eski Türk geleneklerinden kaynaklanan
Ailenin bütün erkek bireyleri, taht üzerinde yargı sahibidir
anlayışı geçerliydi
Osmanlı bağımsızlık anlayışında ilk olarak Ülke, hanedan üyelerinin iki taraflı malıdıranlayışı geçerliydi, l Murattan itibaren Ülke, hükümdar ve oğullarının malıdıranlayışı geçerlilik kazandı Osmanlılar çoğu Türk devletinden öbür olaj rak ülkenin ve hakimiyetin bölünmezliği ilkesini bastan itibaren benimsediler
XVII asır başlarında I Ahmet yaptığı düzenlemeyle, tahta Osmanlı ailesinin en ihtiyar ve olgun olanının geçmesi yöntemini getirdi (Ekber ve Erşed sistemi)
Osmanlı Devleti kurulduğunda minik bir beylik olduğundan devletin başında beyya da gazidenilen bir hükümdar vardı Sultanunvanı birincil kez l Murat tarafından kullanıldı diğer taraftan han, hakan, hünkârgibi unvanlar da kullanılıyordu 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması'nda da birincil defa halifeunvanı kullanıldı II Murat'tan itibaren hükümdarlara padişahdenildi
Devlet yönetiminde padişahların fazla geniş yetkileri vardı Devlet adamlarının görüşlerine başvurulsa bile, son karar padişaha aitti Padişahın emirleri kanun sayılırdı Ordulara komuta etmek, büyük devlet adamlarını tayin etmek ve zorunlu durumlarda ana başkanlık gerçekleştirmek padişahın görevleri arasında yer alıyordu
Padişah islâm dininin koyduğu hukuk kurallarıyla çelişmeyecek şekilde, kural atama yetkisine sahipti Padişahın bu yetkisi ve koyduğu kurallar örfe dayanmaktaydı Padişahın koyduğu kurallar, fermandenilen belgelerle ilgililere gönderilirdi Örf kavramı, yasama ve yürütmeyi içine alıyordu
XIX yüzyılda Tanzimat Fermanı ve Meşrutiyetle padişahların yetkileri tekrar düzenlendi Fakat padişahlar, mutlak hakimiyet hakkını kullanmayı sürdürdüler
Şehzadeler
Padişahların erkek çocuklarına şehzadedeniliyordu Şehzadeler ufak yaşlarda sancaklara gönderilir, askerlik ve yönetim alanlarında yetiştirilirlerdi Şehzadelerin yanına Lalaadı bahşedilen tecrübeli bir devlet adamı devir yapardı XVI yüzyılın sonlarında şehzadelerin sancaklara gönderilmesi uygulamasına son verildi Şehzadeler sarayda yetiştirilmeye çalışıldı Bu yeni başvuru formu, şehzadelerin devlet yönetimiyle bağlantılarının kesilmesine ve acemi bir şekilde tahta çıkmalarına yol açtı
B MERKEZ TEŞKiLATI
Osmanlı merkez teşkilatı, padişahın mutlak egemenliğini gerçekleştirmeye yönelik olarak kuruldu Hükümet, eyaletlerin yönetimi ve ordu aracısız olarak padişahın şahsına emrindeki olarak teşkilatlandırılmıştı Osmanlı idare teşkilatının merkezinde padişah ve saray teşkilatı vardı
1 istanbul'un Yönetimi
Başkent olmasından nedeniyle istanbul'un yönetimi ayrıca düzenlenmişti Şehrin genel uyum ve güvenliği ilk elden sadrazamın sorumluluğundaydı Sadrazam, sefere çıktığında istanbul'la ilgilenmek üzere bir Sadaret Kaymakamı bırakırdı Şehrin güvenliği, yeniçeri ağası, subaşı ve asesbaşı göre sağlanırdı Belediye hizmetlerinden şehremini, yargı işlerinden taht kadısı sorumluydu Sivil kuralları çiğneyen yeniçeriler ve diğer askerler aralarında düzeni Muhzır Ağa sağlardı, istanbul'daki her türlü ticaret faaliyetlerinin denetlenmesi muhtesibin göreviydi
2 Divanı Hümayun
Merkez teşkilatının temeli Divanı Hümayun'du Osmanlılarda birincil Divan, Türkiye Selçukluları örnek alınarak Orhan Bey zamanında oluşturuldu O dönemde hükümdar, vezir ve Bursa kadısı Divan toplantılarına katılıyordu Fatih'e değin, Divan toplantılarına padişah başkanlık etti Fatih'ten itibaren Vezir azamlar bu görevi üstlendiler Padişahlar, Divan toplantılarını kasrı normaldenilen pencereden izlediler
Divan'da siyasi, idari, askeri, örfi, şer'i, adli ve parasal konular ile şikayet ve davalar görüşülerek karara varılırdı Alınan kararlar sadrazam göre padişahın onayına sunulurdu Divan'da, padişahın yetkilerini göstermek üzere görevlendirilmiş olan üç kolun temsilcileri yer alıyordu Bunlar; seytiye, ilmiye ve kalemiyedir
Divan Üyeleri ve Görevleri Veziri Azam (Sadrazam):
Padişahtan daha sonra en yetkili kişidir Padişahın mutlak vekili sayılır ve padişahın mührünü taşırdı Orhan Bey vaktinde ilk kere vezir tahsis edildi Zamanla sayıları artınca, birinci vezire Veziri azamadı verildi Veziri azam, büyük devlet memurlarının tayini ve görevden azlinden sorumluydu Padişah sefere çıkmazsa Serdarı ekremunvanıyla ordunun başında bulunurdu Veziri azamlar önce Paşakapısı, sonradan Babıali'de oturdular
Vezirler:
Değişik devlet işlerinde yetişmiş kişilerdi Devlet işlerinde görüşlerine başvurulur ve veziri azamın verdiği işleri
yaparlardı XVI asır sonlarında sayıları yediye çıkmıştı *
Osmanlı Devletinin Medeniyeti konu anlatımı
Osmanlı Devletinde Kültür Medeniyet
OSMANLI KÜLTÜR MEDENİYETİ
A OSMANLILARDA DEVLET ANLAYIŞI
Osmanlı devlet yönetiminde, Orta Asya Türk geleneğinin ve sonraki Türk islâm devletlerinin etkileri olmuştur Osmanlı Devleti, Türk gelenekleri ve islâm dininin kurallarına kadar yönetilmiştir
Padişahlık Kurumu
Osmanlı Devleti'nin başında padişahbulunuyordu Padişahlar yönetim, ordu, maliye ve hukuk konularında geniş yetkilere sahiplerdi Devletin mutlak hakimi durumundaydılar Padişah Osmanlı hanedanına mensuptu Osman Gazi'nin soyundan gelen ailenin erkek bireyleri, saltanat makamına geçiyorlardı Saltanatın Osmanlı ailesine ait olduğu anlayışı, devletin yıkılışına dek devam etmiştir
XVII yüzyıla dek, devletin başına kimin geçeceği konusunda
bir düzenleme yoktu Eski Türk geleneklerinden kaynaklanan
Ailenin bütün erkek bireyleri, taht üzerinde yargı sahibidir
anlayışı geçerliydi
Osmanlı bağımsızlık anlayışında ilk olarak Ülke, hanedan üyelerinin iki taraflı malıdıranlayışı geçerliydi, l Murattan itibaren Ülke, hükümdar ve oğullarının malıdıranlayışı geçerlilik kazandı Osmanlılar çoğu Türk devletinden öbür olaj rak ülkenin ve hakimiyetin bölünmezliği ilkesini bastan itibaren benimsediler
XVII asır başlarında I Ahmet yaptığı düzenlemeyle, tahta Osmanlı ailesinin en ihtiyar ve olgun olanının geçmesi yöntemini getirdi (Ekber ve Erşed sistemi)
Osmanlı Devleti kurulduğunda minik bir beylik olduğundan devletin başında beyya da gazidenilen bir hükümdar vardı Sultanunvanı birincil kez l Murat tarafından kullanıldı diğer taraftan han, hakan, hünkârgibi unvanlar da kullanılıyordu 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması'nda da birincil defa halifeunvanı kullanıldı II Murat'tan itibaren hükümdarlara padişahdenildi
Devlet yönetiminde padişahların fazla geniş yetkileri vardı Devlet adamlarının görüşlerine başvurulsa bile, son karar padişaha aitti Padişahın emirleri kanun sayılırdı Ordulara komuta etmek, büyük devlet adamlarını tayin etmek ve zorunlu durumlarda ana başkanlık gerçekleştirmek padişahın görevleri arasında yer alıyordu
Padişah islâm dininin koyduğu hukuk kurallarıyla çelişmeyecek şekilde, kural atama yetkisine sahipti Padişahın bu yetkisi ve koyduğu kurallar örfe dayanmaktaydı Padişahın koyduğu kurallar, fermandenilen belgelerle ilgililere gönderilirdi Örf kavramı, yasama ve yürütmeyi içine alıyordu
XIX yüzyılda Tanzimat Fermanı ve Meşrutiyetle padişahların yetkileri tekrar düzenlendi Fakat padişahlar, mutlak hakimiyet hakkını kullanmayı sürdürdüler
Şehzadeler
Padişahların erkek çocuklarına şehzadedeniliyordu Şehzadeler ufak yaşlarda sancaklara gönderilir, askerlik ve yönetim alanlarında yetiştirilirlerdi Şehzadelerin yanına Lalaadı bahşedilen tecrübeli bir devlet adamı devir yapardı XVI yüzyılın sonlarında şehzadelerin sancaklara gönderilmesi uygulamasına son verildi Şehzadeler sarayda yetiştirilmeye çalışıldı Bu yeni başvuru formu, şehzadelerin devlet yönetimiyle bağlantılarının kesilmesine ve acemi bir şekilde tahta çıkmalarına yol açtı
B MERKEZ TEŞKiLATI
Osmanlı merkez teşkilatı, padişahın mutlak egemenliğini gerçekleştirmeye yönelik olarak kuruldu Hükümet, eyaletlerin yönetimi ve ordu aracısız olarak padişahın şahsına emrindeki olarak teşkilatlandırılmıştı Osmanlı idare teşkilatının merkezinde padişah ve saray teşkilatı vardı
1 istanbul'un Yönetimi
Başkent olmasından nedeniyle istanbul'un yönetimi ayrıca düzenlenmişti Şehrin genel uyum ve güvenliği ilk elden sadrazamın sorumluluğundaydı Sadrazam, sefere çıktığında istanbul'la ilgilenmek üzere bir Sadaret Kaymakamı bırakırdı Şehrin güvenliği, yeniçeri ağası, subaşı ve asesbaşı göre sağlanırdı Belediye hizmetlerinden şehremini, yargı işlerinden taht kadısı sorumluydu Sivil kuralları çiğneyen yeniçeriler ve diğer askerler aralarında düzeni Muhzır Ağa sağlardı, istanbul'daki her türlü ticaret faaliyetlerinin denetlenmesi muhtesibin göreviydi
2 Divanı Hümayun
Merkez teşkilatının temeli Divanı Hümayun'du Osmanlılarda birincil Divan, Türkiye Selçukluları örnek alınarak Orhan Bey zamanında oluşturuldu O dönemde hükümdar, vezir ve Bursa kadısı Divan toplantılarına katılıyordu Fatih'e değin, Divan toplantılarına padişah başkanlık etti Fatih'ten itibaren Vezir azamlar bu görevi üstlendiler Padişahlar, Divan toplantılarını kasrı normaldenilen pencereden izlediler
Divan'da siyasi, idari, askeri, örfi, şer'i, adli ve parasal konular ile şikayet ve davalar görüşülerek karara varılırdı Alınan kararlar sadrazam göre padişahın onayına sunulurdu Divan'da, padişahın yetkilerini göstermek üzere görevlendirilmiş olan üç kolun temsilcileri yer alıyordu Bunlar; seytiye, ilmiye ve kalemiyedir
Divan Üyeleri ve Görevleri Veziri Azam (Sadrazam):
Padişahtan daha sonra en yetkili kişidir Padişahın mutlak vekili sayılır ve padişahın mührünü taşırdı Orhan Bey vaktinde ilk kere vezir tahsis edildi Zamanla sayıları artınca, birinci vezire Veziri azamadı verildi Veziri azam, büyük devlet memurlarının tayini ve görevden azlinden sorumluydu Padişah sefere çıkmazsa Serdarı ekremunvanıyla ordunun başında bulunurdu Veziri azamlar önce Paşakapısı, sonradan Babıali'de oturdular
Vezirler:
Değişik devlet işlerinde yetişmiş kişilerdi Devlet işlerinde görüşlerine başvurulur ve veziri azamın verdiği işleri
yaparlardı XVI asır sonlarında sayıları yediye çıkmıştı *