iltasyazilim
FD Üye
Özgüveni yüksek çocuklar,
ÖZGÜVENİ YÜKSEK ÇOCUKLAR YETIŞTIRMEK
Özgüven; bir tavır,bir duygu, bir inaçtır ve davranışlarla sergilenir Kişinin kendi değerini bilme, kendisine sevgiyle, saygıyla ve içten bir şekilde davranabilme yeteneğidir Özdeğer duygusu öylesine esas bir duygudur ki, nasıl bir birey olduğumuzu, diğer insanlarla kurduğumuz iletişim biçimini, yaşamdaki yerimizi ve ondan neler beklediğimizi belirler bu nedenle; anne ve babaların ve eğitimcilerin en önemli amaçları kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüven duygusu gelişmiş bireyler yetiştirmektir
ÖZGÜVENİ YÜKSEK KIŞILERIN ÖZELLİKLERİ
Özgüveni yüksek olan kişilerde dürüstlük, yükümlülük, kendine ve öteki canlılara şevkat ve sevgi, tatminkarlık en keskin özelliklerdir Bu kişiler, manâlı olduklarını, onlar var olduğu için dünyanın daha iyi bir yer olduğunu hissederler Başkalarından çekinmeden yardım isteyebilir, gerçi kendi kararlarını kendilerinin verebileceğini ve kendilerinin en iyi kaynak olduğunu bilir ve hissederler Kendi değerlerinin farkında olan oldukları için, öteki insanların da varlıklarını ve değerlerini kolaylıkla kabul ederler Herşeyi çok iyi yapamayacaklarını , eksikliklerinin,zayıflıklarının insanca özellikler olduklarını bilirler
ÖZGÜVEN DUYGUSUNUN GELİŞİMİ
Dünyaya yeni gelen bir bebeğin hiçbir geçmişi, kendinle ilgili algısı, özdeğeri ile ilgili herhangi bir fikri yoktur Bebek çevresindeki diğer insanların kendisine davranışları ve hareketleri ile verdikleri mesaja göre, özdeğer duygusunu edinmeye başlar
Özgüven duygusunun birincil temelleri annebebek arasındaki iletişim sırasında atılmaya başlar Özellikle annenin bebeğini beslediği işlem, bu anlamda önemlidir Bebekler, annelerinin kendileri ile birlikte iken yansıttıkları esas duyguları (şevkat, sevgi, endişe, acele, hiddet, üzüntü gibi) algılarlar Bebeğin dış dünya ile ilgili birincil izlenimleri annenin yansıttığı duygular kanalı ile oluşur Anne bebek için dış dünyaya açılan bir penceredir, bebek dış dünyayı bu pencereden annenin yansıttığı biçimde izler Bebeğin dış dünyayı güvenilir, istikrarlı, sıcak veya güvenilmez, aykırı, soğuk bir yer olarak algılaması, annesi ile olan birincil duygu alışverişine bağlıdır
Daha sonraki 56 yıl içerisinde ; aile ortamı, özgüvenin şekillendiği yerdir Aile içinde kullanılan her kelime, mesaj, yüz ifadesi ,mimik çocuğa özdeğeri hakkında bir ileti gönderir
Çocuk okula başladıktan sonra ise, diğer etkiler ortaya çıkar lakin aile de kayda değer kalmaya dcvam eder Dış dünya çocuğun ailede edindiği bedel yada önemsizlik duygusunu destekler Örneğin aile ortamında önemsizlik duygusu edinmiş bir çocuk, okulda herhangi bir konuda başarısızlıkla karşılaştığında bu başarısızlığını gözünde büyütür ve kendisi ile ilgili önemsizlik duygusu pekişir Buna karşılık aile içinde kendini değerli hisseden bir çocuk, karşılaştığı başarısızlıkları görmezlikten kazanç, kendi özdeğeri hakkında karar verirken başarılı olduğu durumları değerlendirir
Aile ortamında yapılacak bazı temel değişiklikler, çocukların kendilerini kıymetli bir kişi olarak hissetmelerine katkıda bulunur İletişimin net ve açık olduğu, duyguların dürüstçe ve korkmadan ifade edilebildiği , sorumluluğun gelişim düzeyi ve bireysel özelliklere kadar dağıtıldığı aile ortamlarında çocuklar fazla daha kolaylıkla özgüven duygusu geliştirirler Böyle sağlıklı bir etraf yaratabilmek için, bazı fiziki öneriler işe yarayabilir İşte bu önerilerden bazıları
ANNE BABALARA ÖNERİLER
*Ilk Olarak; çocuklar aralarında kişisel farklılıklar olduğunu unutmayın Hiçbir çocuk özellikleri açısından bir öteki çocuğa farklı Her çocuk kendine özgüdür, bu özellikleri ile eşsiz ve değerlidir Eğer siz çocuğunuzun bireysel özelliklerini takdir eder ve bedel verirseniz o da kendi varlığına ve özelliklerine değer verir Bunun en fiziksel göstergesi çocuğunuzu bir diğer çocukla katiyen kıyaslamamaktır Eğer çocuğunuzu desteklemek istiyorsanız başka bir çocuğu örnek kullanmak yerine, kendisinin daha önce yapmış olduğu birşeyi örnek gösterin, yani kendi kendisi ile kıyaslayın Örneğin; Piyano konseri öncesi fazla kaygılı olan kızınıza Bak Ayşe ne hoş hiç heyecanlanmadan çaldı sen ne diye heyecanlanıyorsun demek yerine Zeynep'ciğim, kaygılandığını görüyorum Hatırlıyormusun geçen sene tüm sınıfın önünde şiir okuman gerekiyordu, o zaman da tıpkı şimdiki gibi tez canlı idin lakin çok güzel şiir okumuştun ve seni çok alkışlamışlardı Sen de kendini fazla beğenmiştin Derhal de bu işin üstesinden gelebilirsin,sana inanıyorum diyebilirsiniz
*Çocuğunuzu iyi tanıyın Onun hangi alanlarda iyi olduğunu, hangi alanlarda desteğe ihtiyacı olduğunu realist bir biçimde değerlendirin Güçsüz oldukları alanlarda onları cesaretlendirmek için, iyi oldukları alanları örnek olarak kullanın İyi oldukları alanlarda kendilerini gösterebilmeleri, cılız oldukları alanlarda ise kendilerini denemeleri için tehlikesiz ortamlar yaratın Eleştirmek, yüzüne vurmak yerine, yapabildiğini değerlendirin ve onunda görmesini sağlayın Unutmayın eğer siz yapabildiği kadarını görmez ve ona inanmazsanız o da yapabildiklerini görmez ve kendi gücüne inanmaz
Çocuğunuzun iyi yapabildiği şeyler, ya da ilgi duyduğu alanlar mutlaka vardır Bunların neler olduğunu tesbit edin ve bu alanlarda daha iyi olabilmesi için gerekli koşulları sağlamaya çalışın Çocuklar genelde alaka duydukları alanlarda daha iyi performans sergilerler bu nedenle, ilgilerinin ne olduğunu tahsis etmek fazla önemlidir
*Çocuğunuzun geliştirilmesi gereken alanları için birlikte bir plan yapın Planınızda minik hedefler belirleyin Bu hedeflere ulaşmasında ona takviye verin Mesela herhangi bir derste başarısız ise ve bu durum onu etkiliyorsa, bu konuda neler yapabileceğinize birlikte karar verin ve ufak adımlar belirleyin (önce öğretmenle mülâkat, çalışılacak konuları tespit, alıştırma programı düzenleme, ekstra takviye ihtiyacının olup olmadığını tespit vb) Sizin problemlerin üstüne sırası gelmişken çözüm odaklı yaklaşımınız, hedef belirlemeniz ve bu konuda ona yardım vermeniz, onda problemin çözülemez olduğu inancını yıkacak ve uğraş harcama isteği doğuracaktır
Çocuğunuza mutlaka dağıtılmış alanlarda sorumluluklar verin Bu sorumlulukların onun yaşına ve gelişimine yerinde olmasına uyarı edin Sorumluluklarını yerine getirirken onu izleyin, takdir edin, gerekli yerlerde destekleyin Sorumluluk duygusunun gelişimi, çocuğun kendisini tatmin edici hissetmesi ve özdeğer duygusunun gelişimi ile yakından ilgilidir
Çocuğunuzun; ev ve okulun dışarıya bambaşka sosyal aktiviteler, sosyal gruplar gibi değişik ortamlara girmesi ve bu ortamlarda kendini gösterebilmesi için fırsatlar yaratın Bu Nedenle, çocuğunuzun alışkın olmadığı yeni ortamlara uyum sağlama becerisini geliştirmesine katkıda bulunmuş olursunuz Yeni, öbür ortamlarda başarılı olma duygusu, çocuklarda kendilerine güven duygusunu arttırır Mesela; çocuğunuzun bir yaz kampına katılması veya daha önce hiç denemediği bir sosyal aktiviteye başlaması ona çok şey kazandırabilir *
ÖZGÜVENİ YÜKSEK ÇOCUKLAR YETIŞTIRMEK
Özgüven; bir tavır,bir duygu, bir inaçtır ve davranışlarla sergilenir Kişinin kendi değerini bilme, kendisine sevgiyle, saygıyla ve içten bir şekilde davranabilme yeteneğidir Özdeğer duygusu öylesine esas bir duygudur ki, nasıl bir birey olduğumuzu, diğer insanlarla kurduğumuz iletişim biçimini, yaşamdaki yerimizi ve ondan neler beklediğimizi belirler bu nedenle; anne ve babaların ve eğitimcilerin en önemli amaçları kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüven duygusu gelişmiş bireyler yetiştirmektir
ÖZGÜVENİ YÜKSEK KIŞILERIN ÖZELLİKLERİ
Özgüveni yüksek olan kişilerde dürüstlük, yükümlülük, kendine ve öteki canlılara şevkat ve sevgi, tatminkarlık en keskin özelliklerdir Bu kişiler, manâlı olduklarını, onlar var olduğu için dünyanın daha iyi bir yer olduğunu hissederler Başkalarından çekinmeden yardım isteyebilir, gerçi kendi kararlarını kendilerinin verebileceğini ve kendilerinin en iyi kaynak olduğunu bilir ve hissederler Kendi değerlerinin farkında olan oldukları için, öteki insanların da varlıklarını ve değerlerini kolaylıkla kabul ederler Herşeyi çok iyi yapamayacaklarını , eksikliklerinin,zayıflıklarının insanca özellikler olduklarını bilirler
ÖZGÜVEN DUYGUSUNUN GELİŞİMİ
Dünyaya yeni gelen bir bebeğin hiçbir geçmişi, kendinle ilgili algısı, özdeğeri ile ilgili herhangi bir fikri yoktur Bebek çevresindeki diğer insanların kendisine davranışları ve hareketleri ile verdikleri mesaja göre, özdeğer duygusunu edinmeye başlar
Özgüven duygusunun birincil temelleri annebebek arasındaki iletişim sırasında atılmaya başlar Özellikle annenin bebeğini beslediği işlem, bu anlamda önemlidir Bebekler, annelerinin kendileri ile birlikte iken yansıttıkları esas duyguları (şevkat, sevgi, endişe, acele, hiddet, üzüntü gibi) algılarlar Bebeğin dış dünya ile ilgili birincil izlenimleri annenin yansıttığı duygular kanalı ile oluşur Anne bebek için dış dünyaya açılan bir penceredir, bebek dış dünyayı bu pencereden annenin yansıttığı biçimde izler Bebeğin dış dünyayı güvenilir, istikrarlı, sıcak veya güvenilmez, aykırı, soğuk bir yer olarak algılaması, annesi ile olan birincil duygu alışverişine bağlıdır
Daha sonraki 56 yıl içerisinde ; aile ortamı, özgüvenin şekillendiği yerdir Aile içinde kullanılan her kelime, mesaj, yüz ifadesi ,mimik çocuğa özdeğeri hakkında bir ileti gönderir
Çocuk okula başladıktan sonra ise, diğer etkiler ortaya çıkar lakin aile de kayda değer kalmaya dcvam eder Dış dünya çocuğun ailede edindiği bedel yada önemsizlik duygusunu destekler Örneğin aile ortamında önemsizlik duygusu edinmiş bir çocuk, okulda herhangi bir konuda başarısızlıkla karşılaştığında bu başarısızlığını gözünde büyütür ve kendisi ile ilgili önemsizlik duygusu pekişir Buna karşılık aile içinde kendini değerli hisseden bir çocuk, karşılaştığı başarısızlıkları görmezlikten kazanç, kendi özdeğeri hakkında karar verirken başarılı olduğu durumları değerlendirir
Aile ortamında yapılacak bazı temel değişiklikler, çocukların kendilerini kıymetli bir kişi olarak hissetmelerine katkıda bulunur İletişimin net ve açık olduğu, duyguların dürüstçe ve korkmadan ifade edilebildiği , sorumluluğun gelişim düzeyi ve bireysel özelliklere kadar dağıtıldığı aile ortamlarında çocuklar fazla daha kolaylıkla özgüven duygusu geliştirirler Böyle sağlıklı bir etraf yaratabilmek için, bazı fiziki öneriler işe yarayabilir İşte bu önerilerden bazıları
ANNE BABALARA ÖNERİLER
*Ilk Olarak; çocuklar aralarında kişisel farklılıklar olduğunu unutmayın Hiçbir çocuk özellikleri açısından bir öteki çocuğa farklı Her çocuk kendine özgüdür, bu özellikleri ile eşsiz ve değerlidir Eğer siz çocuğunuzun bireysel özelliklerini takdir eder ve bedel verirseniz o da kendi varlığına ve özelliklerine değer verir Bunun en fiziksel göstergesi çocuğunuzu bir diğer çocukla katiyen kıyaslamamaktır Eğer çocuğunuzu desteklemek istiyorsanız başka bir çocuğu örnek kullanmak yerine, kendisinin daha önce yapmış olduğu birşeyi örnek gösterin, yani kendi kendisi ile kıyaslayın Örneğin; Piyano konseri öncesi fazla kaygılı olan kızınıza Bak Ayşe ne hoş hiç heyecanlanmadan çaldı sen ne diye heyecanlanıyorsun demek yerine Zeynep'ciğim, kaygılandığını görüyorum Hatırlıyormusun geçen sene tüm sınıfın önünde şiir okuman gerekiyordu, o zaman da tıpkı şimdiki gibi tez canlı idin lakin çok güzel şiir okumuştun ve seni çok alkışlamışlardı Sen de kendini fazla beğenmiştin Derhal de bu işin üstesinden gelebilirsin,sana inanıyorum diyebilirsiniz
*Çocuğunuzu iyi tanıyın Onun hangi alanlarda iyi olduğunu, hangi alanlarda desteğe ihtiyacı olduğunu realist bir biçimde değerlendirin Güçsüz oldukları alanlarda onları cesaretlendirmek için, iyi oldukları alanları örnek olarak kullanın İyi oldukları alanlarda kendilerini gösterebilmeleri, cılız oldukları alanlarda ise kendilerini denemeleri için tehlikesiz ortamlar yaratın Eleştirmek, yüzüne vurmak yerine, yapabildiğini değerlendirin ve onunda görmesini sağlayın Unutmayın eğer siz yapabildiği kadarını görmez ve ona inanmazsanız o da yapabildiklerini görmez ve kendi gücüne inanmaz
Çocuğunuzun iyi yapabildiği şeyler, ya da ilgi duyduğu alanlar mutlaka vardır Bunların neler olduğunu tesbit edin ve bu alanlarda daha iyi olabilmesi için gerekli koşulları sağlamaya çalışın Çocuklar genelde alaka duydukları alanlarda daha iyi performans sergilerler bu nedenle, ilgilerinin ne olduğunu tahsis etmek fazla önemlidir
*Çocuğunuzun geliştirilmesi gereken alanları için birlikte bir plan yapın Planınızda minik hedefler belirleyin Bu hedeflere ulaşmasında ona takviye verin Mesela herhangi bir derste başarısız ise ve bu durum onu etkiliyorsa, bu konuda neler yapabileceğinize birlikte karar verin ve ufak adımlar belirleyin (önce öğretmenle mülâkat, çalışılacak konuları tespit, alıştırma programı düzenleme, ekstra takviye ihtiyacının olup olmadığını tespit vb) Sizin problemlerin üstüne sırası gelmişken çözüm odaklı yaklaşımınız, hedef belirlemeniz ve bu konuda ona yardım vermeniz, onda problemin çözülemez olduğu inancını yıkacak ve uğraş harcama isteği doğuracaktır
Çocuğunuza mutlaka dağıtılmış alanlarda sorumluluklar verin Bu sorumlulukların onun yaşına ve gelişimine yerinde olmasına uyarı edin Sorumluluklarını yerine getirirken onu izleyin, takdir edin, gerekli yerlerde destekleyin Sorumluluk duygusunun gelişimi, çocuğun kendisini tatmin edici hissetmesi ve özdeğer duygusunun gelişimi ile yakından ilgilidir
Çocuğunuzun; ev ve okulun dışarıya bambaşka sosyal aktiviteler, sosyal gruplar gibi değişik ortamlara girmesi ve bu ortamlarda kendini gösterebilmesi için fırsatlar yaratın Bu Nedenle, çocuğunuzun alışkın olmadığı yeni ortamlara uyum sağlama becerisini geliştirmesine katkıda bulunmuş olursunuz Yeni, öbür ortamlarda başarılı olma duygusu, çocuklarda kendilerine güven duygusunu arttırır Mesela; çocuğunuzun bir yaz kampına katılması veya daha önce hiç denemediği bir sosyal aktiviteye başlaması ona çok şey kazandırabilir *