Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Paleontoloji nedir

Paleontoloji nedir
0
78

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,754
Etkileşim
88
Puan
48
F-D Coin
0
Paleontoloji nedir paleontoloji nedir paleontoloji bilimi bilimi nedir ve paleontologların alıştırma yöntemleri paleontolog paleontoloji nedir, ne demektir, bilimi 1549354552 1549354552 paleontolojinedir5c59463d6401apaleontolojinedir5c59463d6401apaleontolojinedir5c59463d6401a Paleontoloji ya da taşıl bilim veya fosil bilim, fosilleri data olarak kullanarak dünyada yaşamın tarihini yazmak amacını içeren b ilim dalı Paleontolojinin çalışma sahası toprak altında kalan hayvan ve bitki fosilleridir Fosilin orijinal manası kazılarda çıkarılan şey olmakla beraber şu anda, şu andaki jeolojik devrin başlangıcından önce yaşayıp da kayaların arasında kalan bütün hayvan ve bitki izleri ve kalıntılarıfosil sayılmakta ve bu ilmin konusu olmaktadır En geniş anlamda paleontoloji, sade hayvan ve bitki kalıntılarının kendilerini değ il, onların tesirlerini ve izlerini de incelemektedir Hatta, en eski kayaların içinden çıkarılan grafit ve kireçtaşı gibi hayatın bulunduğuna dair dolambaçlı delillerle de ilgilenmektedir Çünkü kireçtaşı ve karbonun organik bir vasıta olmadan kayaların içine yerleştirilebileceği bilinmemektedir Ayrı bir ilim branşı olarak Paleontolojinin, başlangıcı, 19 yüz yılın başlarına değin gitmektedir 1834’te bu ilim dalına Ducrotay de Blainville ve Fischer Von Waldheim tarafından “Paleontoloji adı verilmiştir Önceleri fosillerin açıklanma gayretleri fazla derecede tahmine dayanıyordu fosilleri, allah tarafından veya şeytanlar göre insanın îmanını sınamak için dünyaya yerleştirilen nesneler olarak kabul eden Johannes Beringer (1726) hakiki fosilleri olduğu gibi, öğrencileri göre şakadan onun bulabileceği yerlere gömülen pişirilmiş kil nümuneleri de eski kalıntı olarak anlatmıştır Bunlardan önce 1500 yıllarında Leonardo da Vinci, italya’da bir kanaldan kazılarak çıkarılan ve bir zamanlar yaşamış olan canlıların kabuk kalıntıları olan fosilleri farketmişti; ama bu düşünceye yaklaşık iki yüz sene her tarafında îti Bar edilmedi birincil çalışmalarda fosiller, başlıca olarak nadir bulunan ve merak uyandıran şeyler olarak ele alındı Sonunda, fosillerin yaşayan hayvanlara uygun biçimde tasnif edilebileceği anlaşıldı Bu gelişme, isveçli Carl Von Linne’nin çalışması sonucu meydana geldi Onun Sys tema Naturale adlı eseri hayvanların tasnifini ele alan birincil denemeydi O kitabında birçok eski kalıntı şeklini tanımlamakta; biyoloji ve paleontolojideki çağdaş tasnif ve terminolojinin temelini teşkil etmektedir Egzersiz sahası toprak altı olan paleontoloji, 20 yüz yılda ilim dalları arasına girebilmiştir iki sahada inceleme ve araştırma yapmaktadır: botanik Paleontoloji (Paleofitoloji) Ot Gibi Yaşama aleminin fosillerini inceleyerek eski çağlarda yetişen bitkiler hakkında bilgi verir Paleobotanik olarak da bilinir Zoolojik Paleontoloji (Paleozooloji) Hayvan dünyasının fosillerini ele alır Geçmişle gelecek aralarında tahvil kurmaya ve data vermeye çalışır Paleontoloji bu şekilde araştırmalarıyla yer ilmi olan jeolojiye de muavin olmaktadır Bu şekilde yapılan araştırmalar neticesinde iyice zamanımıza kadar gelebilmiş eski kalıntı zincirine rastlamak muhtemel değildir Paleontoloji ilminin ve bilginlerinin verdiği bilgilere göre her çeşit canlının kendi türü içinde değişebildiği, lakin bir canlının diğer türe dönüşmediği kabul edilmektedir Canlılarda paleontolojik devirlerde zamanla tekamül görülmekte, ama bu değişmeler her türün kendi içinde olmaktadır Bugün paleontoloji mütehassısları, yani birincil zamanda yaşayan canlıların iskeletlerini ve fosillerini inceleyenler, türlerin, fosillere tarafından, birden yeryüzünde göründüklerini, aralarında geçiş forumlarının bulunmadığını açıklamaktadır Örneğin, Amerikalı Prof T D Gish, bir makalesinde şöyle demektedir: Bütün jeolojik delillerden görünen o ki şudur oysa, yeryüzünde yaşam ansızın ve fazla karışık yapıdaki canlılarla başlamıştır fosillerden elde edilen sonuçlar, Kambriyan devrindeki hayvanların kendilerinden daha alçak yapılı organizmalardan yok, doğrudan kendi yapıları ile yeryüzünde göründüklerini ortaya koymaktadır diğer taraftan, büyük canlı grupları aralarında geçiş formu olarak dikkate alınabilecek tek bir fosil zeka bulunamamıştır Dolayısıyla mercanlar aracısız olarak mercan ve ahtapotlar da ahtapot olarak meydana gelmiştir Fen akademisi asalet nişanı sahibi, Kanadalı meşhur Jeolog Dr W Bell Dawson da, fosillerle alakalı olarak şunları söylemektedir “Her bir canlı, dünyada belirişinden bu yandan, değişmeden devam edip gelmiştir istiridyeler, Yengeçler ve sürüngenler gibi birçok eski tür, şu anda yaşıyanlarla tıpatıp aynıdır ilk devirlerden zamanımıza dek hiç değişiklik göstermeden intikal etmişlerdir… Evrimcilerden Prof Max Westenhofer, bu hakîkatleri kabûllendikten daha sonra, türler aralarında geçiş formlarına rastlanamadığından, Araştırma ve ilerleme adlı eserinde az kalsın yakınarak; balıklar, sürüngenler, memeliler gibi büyük hayvan grupları dünya yüzünde birdenbire şekilleriyle belirivermişlerdir yarı Bir t ürün diğerine dönüştüğüne dair hiçbir yerde hiçbir sinyâl yoktur Metamorfoz oysa türlerin içinde mevcuttur demektedir Her değişiklik canlının kendi türü içinde değişebildiğini, gerek paleontoloji mütehassısları ve gerekse Yaratılış görüşü taraftarları da kabul etmektedir Oysa bu değişmenin, tekamülün cins sınırları içinde kaldığını ve bir canlının başka türlere dönmediğini ifade etmektedirler Örneğin, birinci zamandaki derisi dikenliler ne ise, şimdikiler de aynıdır Derisidikenlilerin değişim ile omurgalı hale döndüğü görünmeyen ve buna ait bir fosil bulunamamıştır Halbuki, canlıların yapısında, en basitinden, en mükemmeli olan insana dürüst, sürükleyici bir tekamül bulunduğunu, daha önce ibrahim Hakkı hazretleri, Marifetname kitabında, misaller vererek yazmış, lakin bunun, türlerin değişmesi çağırmak olmadığını da bildirmiştir Bahşedilen bu bilgilere kadar; Darwinizm ve öteki adıyla evrim teorisine dayanarak, insanların ve maymunların iki taraflı bir kökten geldiğini kabul etmek, insan maymundan türemiştir çağrıda bulunmak yanlıştır ve paleontoloji ilminin araştırmalarını red etmektir (Bkz Darwinizm)  
 
858,542Konular
981,896Mesajlar
32,549Kullanıcılar
ahmet010Son üye
Üst Alt