Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Peygamberimizin Tevazuu

Peygamberimizin Tevazuu
0
152

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Kibir ve gururun zıddı olan tevazu ancak bu iki kotu huyun yenilmesi sayesinde kazanılır Herkesi kendi nefsinden ustun gormek, dış gorunuşune bakarak kimseyi kucumsememek, fazla lukse ve gosterişe varmadan kolay ve basit bir yaşayış benimseyip devam ettirmek, yaptığı calışmadan, gorduğu hizmetten dolayı insanların iltifatını beklememek, tevazuun belli başlı kaidelerinden birkacıdır

Sevgili Peygamberimiz (asm) tevazuun her ceşidini ve en idealini hayatında gostermiştir Kimsenin yapamadığı ve istese de ulaşamayacağı bir şekilde, tevazu ve alcakgonulluluğun en makbulunu yaşamıştır Yaratılmışların en ustunu, makam ve mertebece en yucesi olduğu, Kur'anı Kerimde Rabbi tarafından ceşitli defalar ovulduğu halde, hicbir şekilde insanlar arasında Peygamberlik imtiyazını kullanmamış ve kendisini onlardan ustun gostermeye calışmamıştır

Bu ustun ahlaki vasfını kendi aile fertleri arasında gosterdiği gibi, Sahabileri icinde ve henuz İslamiyeti kabul etmemiş kimselere karşı da belli etmekten asla cekinmemiştir Boylece pekcok insanın hidayetine vesile olmuştur

Cenabı Hak kendisini kral bir peygamber olmakla, kul bir peygamber olmak arasında serbest bıraktığında o, kul bir peygamberolmayı tercih edip kabul etmiştir

Bunun uzerine İsrafil Aleyhisselam Peygamberimize, Şuphesiz, Allah, tevazu gosterdiğin icin o hasleti de sana vermiştir Kıyamet gununde insanların efendisisin Yeryuzu yarılıp kabrinden cıkacak ve ilk şefaat edecek olan da sensindemiştir

Bundan sonra Peygamberimiz uzanarak yemek yemedi Ve Bir kole nasıl yemek yerse ben de oyle yemek yerim Kole nasıl oturuyorsa ben de o bicimde otururumdiyordu

Bir defasında asasına dayanarak Sahabilerin yanına geldi Resulullahın geldiğini goren Sahabiler hemen ayağa kalktılar Bu hareketlerini tasvip etmeyen Peygamber Efendimiz onları ikaz etti:

Acemlerin (diğer milletlerin) birbirlerini ta'zim ederek ayağa kalktıkları gibi, siz de benim icin ayağa kalkmayın Cunku ben kulun yediği gibi yiyen, kulun oturduğu gibi oturan bir kulum

Peygamberimiz cok defa elini opmek isteyenleri ve kendisine aşırı derecede hurmette bulunanları da hoş karşılamazdı

Bir alış verişi esnasında Hz EbU Hureyre (ra) de yanındaydı EbU Hureyre'nin (ra) anlattığına gore, Peygamberimiz mal sahibine aldığı elbisenin değerinden fazla bir fiyat oder Daha sonra satıcı hemen Peygamberimizin eline sarılarak opmek ister Peygamberimiz elini cekerek şu ihtarda bulunur:

Bu senin yaptığını Acemler krallarına yaparlar Ben kral değilim Ben sadece icinizden biriyim,

EbU Hureyre anlatmaya devam ediyor Sonra elbiseleri aldı Ben taşımak istedim Fakat bana şoyle hitapta bulundu: 'Kişi, kendi eşyasını taşımaya daha layıktır Ancak taşıyamazsa Musluman kardeşi ona yardım eder

Peygamberimiz kendi işini kendisi yapardı İnsanların kendisine hizmet etmelerini istemezdi

Amir bin Rebia anlatıyor:

Peygamber Efendimiz ile birlikte camiye gidiyordum Yolda Peygamberimizin ayakkabısının bağı cozuldu Ben hemen eğilip bağlamak istedim Fakat Peygamberimiz ayağını onumden cekti ve şoyle buyurdu:

Bu hareketin, başkasına hizmet gordurmek demektir Ben başkasına hizmet gordurmeyi sevmem

Peygamberimizin bu konudaki bir başka ornek davranışını Abdullah bin Abbas anlatıyor:

Peygamber Efendimiz, ne suyunun hazırlanmasını, ne de herhangi bir fakire sadaka vermeyi başkasına bırakmazdı Abdest suyunu kendisi bizzat hazırlar ve bir fakire sadaka vermek istediği zaman bizzat kendi elleriyle verirlerdi

Abdullah bin Cubeyr'in anlattığına gore, bir gun Peygamberimiz Ashabıyla birlikte yuruyerek bir yere gidiyorlardı Hava cok sıcak olduğundan, Ashabdan birisi, elbisesini Peygamberimizin başının uzerine kaldırarak golgelemek istedi Bunu goren Peygamberimiz, Bundan vazgec Ben ancak bir insanımbuyurdu ve elbiseyi alıp indirdi

Peygamberimiz kendisini gorenlerin bir kral zannıyla cekinip titremelerini uygun bulmaz, onları teskin ederek rahatlatırdı

Bir gun bir zat Peygamberimizin huzuruna gelince, peygamberlik heybetinden titremeye başladı Bu Sahabisinin halini goren Peygamberimiz, Kendine gel, ben bir hukumdar değilim Ben ancak Kureyş kabilesinden kurumuş tuzlu ekmek yiyen bir kadının oğluyumbuyurdu

Gercekten de Peygamberimizi ilk defa goren, heyecanlanırdı Fakat daha sonra ondaki şefkati, yuzundeki tebessumu gorunce rahatlar, goruşup konuşunca icindeki korku sevgiye donuşurdu

Sosyal durumu ne olursa olsun; ister zengin ister fakir, ister dul bir kadın veya bir hizmetci olsun, hangi halde bulunursa bulunsun, Peygamberimiz herkese eşit davranır, basit yaşayışından, fakir ve hizmetci oluşundan dolayı kimseyi aşağı gormezdi Onların da diğerleri gibi ihtiyaclarını gorur, hic gurura kapılmazdı

Peygamberimizdeki ustun tevazuu gordukten sonra Musluman olan Adiy bin Hatim, Peygamberimizle olan ilk anlarını şoyle anlatmaktadır:

Peygamber Aleyhisselamın yanında akraba, kadın ve cocuklarının bulunduğunu gorduğum zaman, anladım ki, onda ne Kisra'nın (İran hukumdarı), ne de Kayser'in (Bizans kralı) saltanatı var

Resulullah benimle birlikte evine giderken yolda zayıf ve yaşlı bir kadına rastladı Kadının yanında da kucuk bir cocuk bulunuyordu Kadın onu karşıladı ve durdurdu O da durup bekledi

Bizim senden bir isteğimiz var' dediler Resulullah onların ihtiyaclarını uzun uzun konuştu Kendileriyle birlikte gidip, işlerini gordukten sonra geldi

İcimden kendi kendime, 'Vallahi, bu zat hukumdar değildir' dedim Sonra beni evine goturdu İci hurma lifi dolu derinden bir minder alarak bana uzattı ve:

Buyur, buna otur' dedi

Ben, 'Hayır, siz oturun' dedim

O, 'Hayır, siz' diye tekrar ettiler Oturdum Kendisi de kuru yere oturdu

Peygamber Efendimiz herkesle ilgilenirdi Hic kimseye ustten bakmazdı Oyle ki coğu insanların donup bakmadığı, yuz vermediği kişilerin dahi isteklerini yerine getirirdi Cunku Peygamberimizin gayesi insanlara faydalı yolları gostermekti

Medine'de ağzı bozuk, şuna buna catarak sovup sayan, ağır ve kaba laflar soyleyen bir kadın vardı Bu kadın bir gun Peygamber Efendimizin yanından gecerken Resulullah bir seki uzerinde oturmuş haşlanmış et yiyordu

Kadın: Şu adama bakın Bir kole gibi yere oturmuş ve kolelerin yemek yiyişi gibi yemek yiyordedi

Peygamber Efendimiz:

Benden daha kole olan bir kole var mı?dedi Kadın: Kendisi yiyor da bana vermiyordedi Peygamber Efendimiz: Gel, sen de yebuyurdu Kadın: Kendi elinle bana vermezsen yememdedi

Bunun uzerine Peygamber Efendimiz kendi eliyle kadına verdiyse de kadın bu sefer:

Ağzındaki lokmayı cıkarıp bana vermezsen yememdiyerek diretti

Peygamber Efendimiz de'ağzındaki lokmayı cıkarıp kadına uzattı Kadın da hemen alıp ağzına attı Kadın bu lokmayı yedikten sonra cok hayalı ve utangac oldu Hic kimseye kotu soz soylemedi Medine'nin en namuslu ve iyi kadınlarından birisi oldu

Adiy bin Hatim, comertlikle meşhur Hatimi Tai'nin oğludur Yakınlarının bir kısmı İslam ordusu tarafından esir edilmiş, kendisi de mağlup bir şekilde Peygamberimizin huzuruna gelmişti Peygamberimiz onu mindere oturtuyor, kendisi de yere oturuyordu Ayrıca mağlup da olsa bir duşman kumandanıyla bulunduğu bir zamanda zavallı bir kadının isteğini ihmal etmiyor, onun ihtiyacını gideriyordu

Hak namına, seviyece en basit insanlarla goruştuğu gibi, dostlarıyla, duşmanlarıyla ve herkesle, gosteriş ve merasime ihtiyac duymadan goruşuyor, konuşuyordu Boylece insanların ileriden beri gorup alışageldikleri adet ve gorenekleri fiilen değiştiriyor, yerlerine doğrusunu ve uygun olanını koyuyordu

Arapların, insandan saymayıp hor gordukleri bir grup da kolelerdi Onlarla oturmaz, birlikte yurumez, beraber yemek yemezlerdi Bu kotu alışkanlığı da Peygamberimiz bizzat yıktı

Sahabilerin anlattığına gore, koleler arpa ekmeğine bile davet etseler, Peygamberimiz davetlerine icabet eder, yemeklerini yerdi Cunku onların kole olmaları basit gorulmelerini, horlanmalarını gerektiren bir durum değildi

Peygamberimiz, Sahabileriyle birlikte bulunduğu zamanlarda kendisini onlardan ayırt etmez, farklı gormezdi Onlarla beraber hareket eder, kendisi icin ayrı yer secmez, aralarına oturur, yapacakları işe iştirak eder, onlara yardımcı olur, katkıda bulunurdu

Peygamberimizin amcası Hz Abbas, Sahabileri arasında sıkışık bir vaziyette bulunduğunu, oturduğu zamanlar gelip gecenlerin kendisini rahatsız ettiğini soyleyip, ayrı bir yerde oturmasını teklif ederek şoyle demişti:

Ya Resulallah, sizin icin golgesinde oturacağınız bir cardak yapalım

Boyle bir imtiyazı asla uygun bulmayan Peygamberimiz, Allah'ın ruhumu teslim alacağı vakte kadar ben Sahabilerimin okceme basmalarına da, hırkamı cekiştirmelerine de katlanacağımbuyurarak reddetti
 

Similar threads

Peygamberimizin Tevazusu Peygamberimizin (sav) Tevazusu Peygamber Efendimizin Tevazusu Engin gonullu olmak, hakka boyun eğip kabul etmek gibi manalara gelen tevazuun en makbul olanı, yaltaklanmadan ve zillete duşmeden, olculu ve itidalli bir şekilde bulunmaktır Kibir ve gururun zıddı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
96
Peygamberimizin Peygamberlikten Sonraki Hayatı Hz Muhammed (sas) 40 yaşında Peygamber oldu 23 yıllık Peygamberlik devresinin 13 yılı Mekke'de, 10 yılı Medine'de gecti Bu itibarla Peygamberlik devresinin: a) Nubuvvet'den Hicret'e kadar devam eden 13 yıllık suresine Mekke Devri(610 622)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
198
Vakar; ağırbaşlılık, temkinli davranmak, ciddi, haysiyet sahibi olmak anlamına gelir ki, kibir, gurur ve bencillik gibi kotu huylardan farklıdır Vakar, imandan gelen bir ciddiyet ve ağırbaşlılık iken, gurur, imandaki zaafın bir neticesi olarak gorulur Mesela bir idarecinin makamındaki ciddi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
136
Peygamberimiz, bir peygamber olması dolayısıyla her seviyeden insanla goruşup konuşuyordu Bunlar icinde devlet ve kabile reisleri, zengin ve soylu kimseler olduğu gibi, fakirler, zayıf ve kimsesizler, yetimler, kadınlar ve cocuklar da yer alıyordu Butun bu sosyal yapıları, yaşayış tarzları...
Cevaplar
0
Görüntüleme
94
Hakka yonelmek, hakkı layık olana vermek, haksızlıktan kacınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mukemmel şekilde mevcuttu Peygamberimiz dunya işlerinden elini cekmiş, hayattan uzak duran bir insan değildi O, genclik yıllarında Mekke'de bulunan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
124
858,497Konular
982,551Mesajlar
30,288Kullanıcılar
harun.72Son üye
Üst Alt