iltasyazilim
FD Üye
Psikosomatik Bozukluluk Nedir?
Sindirim sistemini ilgilendiren hastalıkların gerginlik ve psikiyatrik şart ile bağlantısı:
a Irritabl bağırsak sendromu ( spastik kolit, membranoz kolit):
Yurtdışında yapılan çalışmalara kadar nüfusun ortalama olarak % 15 inde görülmektedir Kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha pozitif görülmektedir Daha çok 4564 yasları arasında görülmekteyse de yakınmalar erişkinliğe geçiş ya da erken erişkinlik döneminde başlamaktadır
Belirtiler:
1Disk ilama ile rahatlayan karın ağrıları veya dışkının kıvam ve miktarında değişiklikler
2 Aşağıdakilerden asgari 2 sinin varlığı ile birlikte olan dışkıda bozulma
a Dışkılama aralıklarında değiştirme ( haftada üçten eksik ya da günde üçten çok)
b Dışkı seklinde değişiklik ( gecen zamanın % 25 inden fazlasında ya çok sulu ya da fazla katı yoğunlukta diski olması)
c Dışkının bağırsaktan geçişinde değiştirme (Gecen surenin % 25 inde varolan acele disk ilama ricası veya iyice dışkılama ihtiyacını giderememe duygusal)
d Dışkı ile birlikte mukus ( sümüksü değişken) gelmesi
3 Fazla bir gaz hissi veya karında stres hissinin olması
Rahatsızlık fazla miktarda işgünü kayıplarına yol açmaktadırHastalarda ayrıca baş, sırt, kas, alt karın ağrıları ve boğazda yanma, cilt döküntüleri, fazla adet sancıları, çarpıntılar,derin nefes alıp verme, kaygılar, sersemlik hissi, idrar yaparken ağrı, halsizlik, terleme, yineleyen idrar yapma ihtiyacı ,avuç terlemeleri hissedebilmektedirler
Rahatsızlıkta bağırsağın hareket sistemine ait işlev bozukluğu on planda düşünülmektedir Bu durumda normalde dakikada 6 olan bağırsak ritmi 3 e inmiştir
Vakaların yarısından çoğunda çevresel gerginlik etkenlerinin mide bağırsak belirtilerini tetiklediği bildirilmiştir
Bu stres etkenlerinin de erkeklerde mesleki ; kadınlarda ailesel kökenli olduğu belirlenmiştir Bu kişilerde küçük yasta annebaba kaybı, cinselmaddi taciz gibi travma tik olaylara daha çok rastlanmıştır Bu kişilere verilen değerleme ölçeklerine kadar buhran, kaygı, kisilerarasi duyarlılık, somatizasyon ve düşmanlık puanları yüksek çıkmış, diğer bir ölçekte de histeri, hipokondriazis ve bunalım puanları yüksek çıkmıştır
Araştırma sonuçlarına tarafından rahatsızlıktan etkilenen bireylerin % 22 sinde hayatları baştan başa bir duygukoşul bozukluğuna (depresif bozukluklar , mani gibi) rastlanmıştır Hastalığın aktif döneminde % 15 oranında majör buhran saptanmıştır
Rahatsızlığın seyri:
58 yıl sure aralığı ile yapılan bir değerlendirmede hastaların % 85 inin kısa surede keskin olarak daha iyileştiği, % 67 sinin ise uzun bir sure şikayetsiz kaldığı gösterilmiştir Tedavide iyi gidisi bildiren işaretler aralarında erkek cinsiyet, hastalığın başlangıç suresinin fazla uzun olmaması, kabızlığın önde gelen sızlanma olması, şikayetlerin ani bir midebağırsak düzensizliği ile başlaması sayılabilir
Tedavi:
Bu rahatsızlıkta psikiyatrik sorunların da ( depresif bozukluklar gibi) daha fazla görülmesi nedeniyle uygulanan tedaviler yalnızca hissi duruma değil, sindirim yakınmalarına da olumlu tesir yapmaktadır Gevşeme eğitiminin verilmesi ve bilişsel tedaviler ile genel gerilim düzeyinin azaltılması da sindirim sistemine ait yakınmaların tedavisine muavin olmaktadır Stresle uygun bahsetme yollarının sağlanması esas hedeflerdendir
b Pektik ülser:
Mide ve on iki parmak bağırsağının besinlerle bağlantı eden, iç yüzlerinde meydana gelen harabiyetlerdir Bu zedelenmelerin boyutları genellikle 1 cmden ufaktır
Rahatsızlığın sosyoekonomik düzeyin düşük olduğu kesimlerde daha çok gözlendiği saptanmıştır Erkeklerde kadınlara kadar 3 kat daha artı ve kentsel mesken alanlarında daha çok görüldüğü gözlenmiştir Orta inleme üstünde (45 yas sonrası) daha çok görülmektedir
Oluş sebepleri:
Mide asidi ve sindirim enzimlerinin zararlı etkilerinden, mide duvarının korunmasını karşılayan sistemin bozulması, bikarbonat ve mu kus denen koruyucu sıvıların azalması ya da ölen mide iç yüzeyi hücrelerinin sürekli yenilenmesine dayanan sistemin eksik çalışması gibi vücudun kendine ait sebepler rahatsızlığa yol açan etkenlerdir Olaydan sorumluluk sahibi diş etkenler arasında ise Helicobacter pylori denen bir mikroorganizma, hem değişik analjezikromatizma ilaçları gibi mideye zararlı ilaçlar, büyük yanıklar ve gerginlik on planda gelmektedir
Mide ülserinde midenin salgıladığı asit miktarı normalden az iken; on iki parmak bağırsağı ülserlerinde asit üretimi artmıştır
Stresli hayat koşulları ile peptik ülser aralarında yakın ilişki saptanmıştır Bu şart keza hastalığın erken , keza tekrarlayarak uzamış evrelerinde ve karin boşluğuna yırtılıp açılım hallerinde görülmektedir Savaşlar ve çatışmalar sırasında askerlerde aşırılık kazanmaktadır
Yapılan araştırmalara tarafından stresler ile mide asit salgılanması ve mide hareketleri artmakta,bikarbonat salgısı ise azalmakta, hastalığa zemin hazırlamaktadır Kişinin hedeflerini yapmak konusunda uzun sureli olarak yasadığı düş kırıklıkları yine de ülser başlangıcı ve tekrarlamasında etkin olduğu görülmüştür
Peptik ülser yakınmaları:
Karin bölgesinde yanma seklinde keskin sızı, genelde yemeklerden 13 saat sonradan başlamaktadır Ağrı gıda veya antiasit denilen ilaçlarla azalmaktadır Bu yakınmalar sebebiyle uykusuzluk , zayıflama, bulantı, dispepsi, şişlik görülebilmektedir Ara Sıra kanama görülebilmekte, bu dışkıda belirlenebilmekte, ileri dönemlerde kansızlığa yol açabilmektedir Tanı endoskopi ve rontgen tahlilleri ile konabilmektedir Tedavi edilmeyen vakalarda mide oniki parmak bağırsağı delinmeleri oluşup, ivedi cerrahi teşebbüs gerekmekte, bu evrede de ameliyat edilmezse peritonit (karin zari iltihabi) ile olum görülebilmektedir
Çare:
Mide ic yuzune zararli etkenlerin kesilmesi ( ağrı kesiciromatizma ilaçları,sigara gibi) ,psikososyal sorunlarin giderilmesi, varsa baska vucutsal hastaliklarin tedavisi ve H pylori adli mikroorganizmaya karsı çare uygulanmaktadırPsikoterapi ile hastanın kendini, çevresini ve hayatı algılayışı olumlu bir yöne çevrilmekte, streslere karsı savunmaları güçlendirilmekte ve dengelenmiş ortamı oluşturulması hedeflenmektedir
c İltihabı bağırsak hastalıkları:
Bu gruba Crohn hastalığı ve ulseratif kolit girmektedir Amerika'da yapılan araştırmalara göre Crohn hastalığı yüz bin kişide 37; ulseratif kolit ise yüz bin kişide 315 aralarında görülmektedir Rahatsızlıklar kadınlarda ve genç erişkinlerde daha çok görülmektedir
Crohn hastalığı ağızdan anüse değin sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü tutabilmekte , iç yüzeyde ülserler, diş yüzeyden Apseler , delinmeler, diğer organlara yapışmalar yapabilmektedir Ulserztif kolit ise bağırsağın iç yüzeyinde görülmektedir Her iki rahatsızlık ta da ishal, karnin sağ daha alçak kısmında kramp seklinde sızı, kilo kaybı ile seyretmektedir Ulseratif kolitte makattan kanama görülebilmektedir
Hastaların % 10 kadarında ayrıca bağırsak dişi organlarda da belirtiler ( alev, kansızlık, eklem sertlikleri arterit,karaciğer hastalıkları, deride iltihabı döküntüler) gelişebilmektedirUlseratif kolitlilerde ileri donemde bağırsak kanseri gelişebilmektedir
Hastaların daha çok obsesif kompulsif , bağımlı, narsistik tipte şahsiyet yapıları vardır Kişiler şehvetli acıdan olgun olmayıpayrılmalara fazla duyarlı ve belirgin tiryakilik gereksinimleri olan , sürekli çevreden istekleri olan,çevrelerinden gelen mesajları reddedilme olarak algılayıp, duyarlılık bildiren kişilerdir Bu kişilerdeki manâlı ayrılıklar hastalığın şiddetini arttırabilir
Hastalıkta buhran ve endişe artmıştırBu artış hastalığın şiddeti ile içten orantılı olarak artmaktadır
Hastaların 23 ünde en düşük bir defa işlem gerekmektedirUlseratif kolitlilerin 15 inde tüm kalın bağırsağın çıkarılması ameliyatına gidildiği gözlenmiştir
Tedavi:
Hastada zorunlu cerrahi girişimlerin yapılması, damardan gıda, iltihabı durumla çaba için uygun ilaç tedavileri yanında psikiyatrik tedavi ( gelişebilecek bunalım , psikoz ve suyüz denge bozuklukları nedeniyle delirium denen durum nedeniyle) uygulamak gerekmektedir
özel baskı *
Sindirim sistemini ilgilendiren hastalıkların gerginlik ve psikiyatrik şart ile bağlantısı:
a Irritabl bağırsak sendromu ( spastik kolit, membranoz kolit):
Yurtdışında yapılan çalışmalara kadar nüfusun ortalama olarak % 15 inde görülmektedir Kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha pozitif görülmektedir Daha çok 4564 yasları arasında görülmekteyse de yakınmalar erişkinliğe geçiş ya da erken erişkinlik döneminde başlamaktadır
Belirtiler:
1Disk ilama ile rahatlayan karın ağrıları veya dışkının kıvam ve miktarında değişiklikler
2 Aşağıdakilerden asgari 2 sinin varlığı ile birlikte olan dışkıda bozulma
a Dışkılama aralıklarında değiştirme ( haftada üçten eksik ya da günde üçten çok)
b Dışkı seklinde değişiklik ( gecen zamanın % 25 inden fazlasında ya çok sulu ya da fazla katı yoğunlukta diski olması)
c Dışkının bağırsaktan geçişinde değiştirme (Gecen surenin % 25 inde varolan acele disk ilama ricası veya iyice dışkılama ihtiyacını giderememe duygusal)
d Dışkı ile birlikte mukus ( sümüksü değişken) gelmesi
3 Fazla bir gaz hissi veya karında stres hissinin olması
Rahatsızlık fazla miktarda işgünü kayıplarına yol açmaktadırHastalarda ayrıca baş, sırt, kas, alt karın ağrıları ve boğazda yanma, cilt döküntüleri, fazla adet sancıları, çarpıntılar,derin nefes alıp verme, kaygılar, sersemlik hissi, idrar yaparken ağrı, halsizlik, terleme, yineleyen idrar yapma ihtiyacı ,avuç terlemeleri hissedebilmektedirler
Rahatsızlıkta bağırsağın hareket sistemine ait işlev bozukluğu on planda düşünülmektedir Bu durumda normalde dakikada 6 olan bağırsak ritmi 3 e inmiştir
Vakaların yarısından çoğunda çevresel gerginlik etkenlerinin mide bağırsak belirtilerini tetiklediği bildirilmiştir
Bu stres etkenlerinin de erkeklerde mesleki ; kadınlarda ailesel kökenli olduğu belirlenmiştir Bu kişilerde küçük yasta annebaba kaybı, cinselmaddi taciz gibi travma tik olaylara daha çok rastlanmıştır Bu kişilere verilen değerleme ölçeklerine kadar buhran, kaygı, kisilerarasi duyarlılık, somatizasyon ve düşmanlık puanları yüksek çıkmış, diğer bir ölçekte de histeri, hipokondriazis ve bunalım puanları yüksek çıkmıştır
Araştırma sonuçlarına tarafından rahatsızlıktan etkilenen bireylerin % 22 sinde hayatları baştan başa bir duygukoşul bozukluğuna (depresif bozukluklar , mani gibi) rastlanmıştır Hastalığın aktif döneminde % 15 oranında majör buhran saptanmıştır
Rahatsızlığın seyri:
58 yıl sure aralığı ile yapılan bir değerlendirmede hastaların % 85 inin kısa surede keskin olarak daha iyileştiği, % 67 sinin ise uzun bir sure şikayetsiz kaldığı gösterilmiştir Tedavide iyi gidisi bildiren işaretler aralarında erkek cinsiyet, hastalığın başlangıç suresinin fazla uzun olmaması, kabızlığın önde gelen sızlanma olması, şikayetlerin ani bir midebağırsak düzensizliği ile başlaması sayılabilir
Tedavi:
Bu rahatsızlıkta psikiyatrik sorunların da ( depresif bozukluklar gibi) daha fazla görülmesi nedeniyle uygulanan tedaviler yalnızca hissi duruma değil, sindirim yakınmalarına da olumlu tesir yapmaktadır Gevşeme eğitiminin verilmesi ve bilişsel tedaviler ile genel gerilim düzeyinin azaltılması da sindirim sistemine ait yakınmaların tedavisine muavin olmaktadır Stresle uygun bahsetme yollarının sağlanması esas hedeflerdendir
b Pektik ülser:
Mide ve on iki parmak bağırsağının besinlerle bağlantı eden, iç yüzlerinde meydana gelen harabiyetlerdir Bu zedelenmelerin boyutları genellikle 1 cmden ufaktır
Rahatsızlığın sosyoekonomik düzeyin düşük olduğu kesimlerde daha çok gözlendiği saptanmıştır Erkeklerde kadınlara kadar 3 kat daha artı ve kentsel mesken alanlarında daha çok görüldüğü gözlenmiştir Orta inleme üstünde (45 yas sonrası) daha çok görülmektedir
Oluş sebepleri:
Mide asidi ve sindirim enzimlerinin zararlı etkilerinden, mide duvarının korunmasını karşılayan sistemin bozulması, bikarbonat ve mu kus denen koruyucu sıvıların azalması ya da ölen mide iç yüzeyi hücrelerinin sürekli yenilenmesine dayanan sistemin eksik çalışması gibi vücudun kendine ait sebepler rahatsızlığa yol açan etkenlerdir Olaydan sorumluluk sahibi diş etkenler arasında ise Helicobacter pylori denen bir mikroorganizma, hem değişik analjezikromatizma ilaçları gibi mideye zararlı ilaçlar, büyük yanıklar ve gerginlik on planda gelmektedir
Mide ülserinde midenin salgıladığı asit miktarı normalden az iken; on iki parmak bağırsağı ülserlerinde asit üretimi artmıştır
Stresli hayat koşulları ile peptik ülser aralarında yakın ilişki saptanmıştır Bu şart keza hastalığın erken , keza tekrarlayarak uzamış evrelerinde ve karin boşluğuna yırtılıp açılım hallerinde görülmektedir Savaşlar ve çatışmalar sırasında askerlerde aşırılık kazanmaktadır
Yapılan araştırmalara tarafından stresler ile mide asit salgılanması ve mide hareketleri artmakta,bikarbonat salgısı ise azalmakta, hastalığa zemin hazırlamaktadır Kişinin hedeflerini yapmak konusunda uzun sureli olarak yasadığı düş kırıklıkları yine de ülser başlangıcı ve tekrarlamasında etkin olduğu görülmüştür
Peptik ülser yakınmaları:
Karin bölgesinde yanma seklinde keskin sızı, genelde yemeklerden 13 saat sonradan başlamaktadır Ağrı gıda veya antiasit denilen ilaçlarla azalmaktadır Bu yakınmalar sebebiyle uykusuzluk , zayıflama, bulantı, dispepsi, şişlik görülebilmektedir Ara Sıra kanama görülebilmekte, bu dışkıda belirlenebilmekte, ileri dönemlerde kansızlığa yol açabilmektedir Tanı endoskopi ve rontgen tahlilleri ile konabilmektedir Tedavi edilmeyen vakalarda mide oniki parmak bağırsağı delinmeleri oluşup, ivedi cerrahi teşebbüs gerekmekte, bu evrede de ameliyat edilmezse peritonit (karin zari iltihabi) ile olum görülebilmektedir
Çare:
Mide ic yuzune zararli etkenlerin kesilmesi ( ağrı kesiciromatizma ilaçları,sigara gibi) ,psikososyal sorunlarin giderilmesi, varsa baska vucutsal hastaliklarin tedavisi ve H pylori adli mikroorganizmaya karsı çare uygulanmaktadırPsikoterapi ile hastanın kendini, çevresini ve hayatı algılayışı olumlu bir yöne çevrilmekte, streslere karsı savunmaları güçlendirilmekte ve dengelenmiş ortamı oluşturulması hedeflenmektedir
c İltihabı bağırsak hastalıkları:
Bu gruba Crohn hastalığı ve ulseratif kolit girmektedir Amerika'da yapılan araştırmalara göre Crohn hastalığı yüz bin kişide 37; ulseratif kolit ise yüz bin kişide 315 aralarında görülmektedir Rahatsızlıklar kadınlarda ve genç erişkinlerde daha çok görülmektedir
Crohn hastalığı ağızdan anüse değin sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü tutabilmekte , iç yüzeyde ülserler, diş yüzeyden Apseler , delinmeler, diğer organlara yapışmalar yapabilmektedir Ulserztif kolit ise bağırsağın iç yüzeyinde görülmektedir Her iki rahatsızlık ta da ishal, karnin sağ daha alçak kısmında kramp seklinde sızı, kilo kaybı ile seyretmektedir Ulseratif kolitte makattan kanama görülebilmektedir
Hastaların % 10 kadarında ayrıca bağırsak dişi organlarda da belirtiler ( alev, kansızlık, eklem sertlikleri arterit,karaciğer hastalıkları, deride iltihabı döküntüler) gelişebilmektedirUlseratif kolitlilerde ileri donemde bağırsak kanseri gelişebilmektedir
Hastaların daha çok obsesif kompulsif , bağımlı, narsistik tipte şahsiyet yapıları vardır Kişiler şehvetli acıdan olgun olmayıpayrılmalara fazla duyarlı ve belirgin tiryakilik gereksinimleri olan , sürekli çevreden istekleri olan,çevrelerinden gelen mesajları reddedilme olarak algılayıp, duyarlılık bildiren kişilerdir Bu kişilerdeki manâlı ayrılıklar hastalığın şiddetini arttırabilir
Hastalıkta buhran ve endişe artmıştırBu artış hastalığın şiddeti ile içten orantılı olarak artmaktadır
Hastaların 23 ünde en düşük bir defa işlem gerekmektedirUlseratif kolitlilerin 15 inde tüm kalın bağırsağın çıkarılması ameliyatına gidildiği gözlenmiştir
Tedavi:
Hastada zorunlu cerrahi girişimlerin yapılması, damardan gıda, iltihabı durumla çaba için uygun ilaç tedavileri yanında psikiyatrik tedavi ( gelişebilecek bunalım , psikoz ve suyüz denge bozuklukları nedeniyle delirium denen durum nedeniyle) uygulamak gerekmektedir
özel baskı *