Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin püf noktaları

Toplumsal hayatımızda değerli bir bölge oluşum eden Ramazan ayında diyaneti bir vecibeyi bölgesine getirmek için oruç tutulmakta ve bununla birlikte bireylerin günlük yaşantılarında ve beslenmesinde değerli değişiklikler olmaktadır. Oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile kâfi ve istikrarlı beslenmenin sağlanması esas olmalıdır. Ehliyetli ve istikrarlı beslenmenin ramazan ayında da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan kısmında en az üç öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerekir.

Sahurda yalnızca su içerek niyetlenmenin yahut gece yatmadan evvel yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Zira bu beslenme biçimi yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun tersine şayet sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma suratı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme suratı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle sahura kesinlikle kalkılmalı ve bu öğünde süt, yoğurt, peynir üzere besinlerden oluşan bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, zerzevat yemeklerinden oluşan bir öğün tercih edilmelidir.

İftarda ise dikkat etmemiz gereken yaklaşık 17 saatlik açlıktan sonra tıkanırcasına yememeliyiz. İftarımızı su yahut hurmayla açıp çorbayla başlayabiliriz. Çorbadan sonra 15 dakika ufak devir dilimi beklemeliyiz bu vadeyi akşam namazını kılarak geçirebiliriz. Sonrasında ana öğüne geçebiliriz. İftardan yarım saat sonra başlayarak her saat başı birer bardak su içerek su gereksinimimizi karşılamalıyız. Suzsuzluğu artıracağından ötürü meyve suları üzere şekerli ve çay, kahve, gazlı içecekler kafeinli içeceklerin tüketilmesinden kaçınılmalı. Çok yağlı yiyecekler ve işlenmiş besinlerden uzak durulmalıdır. Tatlı tercihlerimizi sütlü tatlılardan yapalım ölçüsünü ihtiyacımızdan fazlasını tüketmemeye dikkat etmeliyiz.

Iyi ramazanlar.