iltasyazilim
FD Üye
ES SELAM
VERİLDİYSE ÖZÜR DİLERİM
SABIR VE ŞÜKÜR!!!
Medine'nin kadınları hem güleryüzlü, hem de güzeldirler Ancak Hifa Hatun başka güzeldir ve bambaşka gülümser Öylesine sıcakkanlı ve öylesine samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler Oğlu, abisi, erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkar, hatta bazıları beylerine
ister Onu ciddi ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup, izaç teklif ederler Hifa Hatun'un methi hızla yayılır ve çoook uzaklara gider Bırakın hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer Ancak o Necaşi gibi bir İmparatoru bile reddeder sadece ve sadece Allah'ın
rızasını diler Ama taliplerin ardı arkası kesilmez Kimi ayaklarına halılar serer Kimi eşiğine cevahirler döker Yüz kızıl tüylü deveyi getirip kapısına bağlayanları mı sorarsınız, yoksa saray anahtarlarını önüne
atanları mı? Hifa Hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile, Efendimizin huzuruna çıkıp Ey Allah'ın Resûlüder, bana cennete götürecek bir şeyler
öğretseneDoğrusu o, Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) 'gündüzleri oruç tut' ya da 'geceleri namaz kıl' gibi bir tavsiyede bulunacağını sanır ama Serveri Kâinat Önce evlenmen lâzımbuyururlar zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın!Hifa, büyük bir
teslimiyetle boynunu büker ve siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyımder Mâlum, o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğin de özelolması gerekir Lâkin Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne kimseye ümid verir, ne de kimsenin ümidini kırar Her zamanki gibi basit Ve pratik bir çare bulur yarın sabah mescide ilk gelenle evlen
buyururlar Bu teklifi herkesin hoşuna gider, talipler erken kalkmak için
tedbirler düşünür, kendilerince hazırlık yaparlar Bu haberi elbette Hazreti Suheyb de duyar ama dikkate almaz
Zira o fakir ve kimsesiz biridir Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur Kah ağaç altlarına uzanır, kâh mescid gölgelerine kıvrılır Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki, rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır Ama bakın şu işe ki o gece Allahü teâlâ bütün sahabelere derin
bir uyku verir, Hifa Hatun'un talipleri gözlerine çöken ağırlığa yenilirler Resulullah
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) her zamanki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer Resulullah Efendimiz namazdan sonra Hifa Hatunu çağırtıp neticeyi
bildirir Hazreti Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akidlerini
yaparlar Sonra şanslı sahabeye döner Ey Süheybbuyururlar, şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götürSuheyb Radıyallahu anh ellerini çaresizlikle iki yana açar İyi amadiye mırıldanır, benim ne bir dirhem gümüşüm, ne de sığınacak evim varHifa Hatun kocasının boynunu büktürmez, ona içinde on bin dirhem
gümüş olan süslü bir heybe gönderir ve filanca yerdeki
köşkümü sana hediye ettimder Alemlerin Efendisi çok hislenir onlara hayır dualar ederler Süheyb, o gün Medine sokaklarında dolanır durur, akşama doğru utana sıkıla konağa sokulur Kendisi için hazırlanan muhteşem sofradan ya bir, ya iki hurma alır ve Ya Hifader, biliyorum sen benim için bulunmaz bir nimetsin, ben ise senin için sadece mihnetim Ben şükretsem gerek,
sen sabretsen gerek İster misin şu geceyi taat ve ibadetle geçirelim zira
Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) Cennette yüksek bir çardak vardır Orada yalnız şükredenlerle sabredenler otururlar
buyurdular Ve öyle de yaparlar Seccadelerini gözyaşları ile ıslatır,
kalplerini zikr ile aydınlatırlar Cebrail Aleyhisselam olup biteni Resulullah Efendimize anlatır ve onları Allahü teâlânın cenneti ve cemaliyle müjdeler Ertesi sabah, namazdan sonra Efendimiz Suheyb'i yanlarına oturtur Ey Süheybbuyururlar geceki halini sen mi anlatırsın ben mi anlatayım?Süheyb gözlerini kucağına indirir, zor duyulan bir sesle Allahın Resulü
en iyisini bilircevabını verir Efendimiz onlara ne mutlu sizegibilerinden bakar, İkiniz de
cennetliksinizbuyururlar, ve Allahü teâlâyı göreceksiniz!Süheyb derhal secdeye kapanır ve Ya Rabbi!diye yalvarır, o ki beni mağfiret ettin, günahlara
bulaşmadan canımı al!
Allahü teâlâ bu yanık duayı kabul eder, Suheyb, secdede kalakalır Mescidde bulunanlar ağlamaklı olurlar Resulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Size daha şaşılacak bir şey söyliyeyim mi? Şu anda Hifa Hatun da ruhunu Hakka teslim ettibuyururlar Namazlarını, yüzü suyu hürmetine yaratıldığımız o yüce Server kıldırır İkisini yanyana toprağa bırakırlar Baş uçlarına küçük bir tahta çakar Birine şükredenlerden Suheybyazarlar, öbürüne sabredenlerden Hifa!
Allah (cc) o peygamberin ve ashabının yolundan ayırmasın Amin!
http:img350**************img350271ata4drth
http:img343**************img3434265roket5irth
http:img350**************img3502318yanansey9oygif
ES SELAM
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
VERİLDİYSE ÖZÜR DİLERİM
SABIR VE ŞÜKÜR!!!
Medine'nin kadınları hem güleryüzlü, hem de güzeldirler Ancak Hifa Hatun başka güzeldir ve bambaşka gülümser Öylesine sıcakkanlı ve öylesine samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler Oğlu, abisi, erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkar, hatta bazıları beylerine
ister Onu ciddi ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup, izaç teklif ederler Hifa Hatun'un methi hızla yayılır ve çoook uzaklara gider Bırakın hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer Ancak o Necaşi gibi bir İmparatoru bile reddeder sadece ve sadece Allah'ın
rızasını diler Ama taliplerin ardı arkası kesilmez Kimi ayaklarına halılar serer Kimi eşiğine cevahirler döker Yüz kızıl tüylü deveyi getirip kapısına bağlayanları mı sorarsınız, yoksa saray anahtarlarını önüne
atanları mı? Hifa Hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile, Efendimizin huzuruna çıkıp Ey Allah'ın Resûlüder, bana cennete götürecek bir şeyler
öğretseneDoğrusu o, Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) 'gündüzleri oruç tut' ya da 'geceleri namaz kıl' gibi bir tavsiyede bulunacağını sanır ama Serveri Kâinat Önce evlenmen lâzımbuyururlar zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın!Hifa, büyük bir
teslimiyetle boynunu büker ve siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyımder Mâlum, o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğin de özelolması gerekir Lâkin Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ne kimseye ümid verir, ne de kimsenin ümidini kırar Her zamanki gibi basit Ve pratik bir çare bulur yarın sabah mescide ilk gelenle evlen
buyururlar Bu teklifi herkesin hoşuna gider, talipler erken kalkmak için
tedbirler düşünür, kendilerince hazırlık yaparlar Bu haberi elbette Hazreti Suheyb de duyar ama dikkate almaz
Zira o fakir ve kimsesiz biridir Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur Kah ağaç altlarına uzanır, kâh mescid gölgelerine kıvrılır Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki, rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır Ama bakın şu işe ki o gece Allahü teâlâ bütün sahabelere derin
bir uyku verir, Hifa Hatun'un talipleri gözlerine çöken ağırlığa yenilirler Resulullah
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) her zamanki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer Resulullah Efendimiz namazdan sonra Hifa Hatunu çağırtıp neticeyi
bildirir Hazreti Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akidlerini
yaparlar Sonra şanslı sahabeye döner Ey Süheybbuyururlar, şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götürSuheyb Radıyallahu anh ellerini çaresizlikle iki yana açar İyi amadiye mırıldanır, benim ne bir dirhem gümüşüm, ne de sığınacak evim varHifa Hatun kocasının boynunu büktürmez, ona içinde on bin dirhem
gümüş olan süslü bir heybe gönderir ve filanca yerdeki
köşkümü sana hediye ettimder Alemlerin Efendisi çok hislenir onlara hayır dualar ederler Süheyb, o gün Medine sokaklarında dolanır durur, akşama doğru utana sıkıla konağa sokulur Kendisi için hazırlanan muhteşem sofradan ya bir, ya iki hurma alır ve Ya Hifader, biliyorum sen benim için bulunmaz bir nimetsin, ben ise senin için sadece mihnetim Ben şükretsem gerek,
sen sabretsen gerek İster misin şu geceyi taat ve ibadetle geçirelim zira
Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) Cennette yüksek bir çardak vardır Orada yalnız şükredenlerle sabredenler otururlar
buyurdular Ve öyle de yaparlar Seccadelerini gözyaşları ile ıslatır,
kalplerini zikr ile aydınlatırlar Cebrail Aleyhisselam olup biteni Resulullah Efendimize anlatır ve onları Allahü teâlânın cenneti ve cemaliyle müjdeler Ertesi sabah, namazdan sonra Efendimiz Suheyb'i yanlarına oturtur Ey Süheybbuyururlar geceki halini sen mi anlatırsın ben mi anlatayım?Süheyb gözlerini kucağına indirir, zor duyulan bir sesle Allahın Resulü
en iyisini bilircevabını verir Efendimiz onlara ne mutlu sizegibilerinden bakar, İkiniz de
cennetliksinizbuyururlar, ve Allahü teâlâyı göreceksiniz!Süheyb derhal secdeye kapanır ve Ya Rabbi!diye yalvarır, o ki beni mağfiret ettin, günahlara
bulaşmadan canımı al!
Allahü teâlâ bu yanık duayı kabul eder, Suheyb, secdede kalakalır Mescidde bulunanlar ağlamaklı olurlar Resulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Size daha şaşılacak bir şey söyliyeyim mi? Şu anda Hifa Hatun da ruhunu Hakka teslim ettibuyururlar Namazlarını, yüzü suyu hürmetine yaratıldığımız o yüce Server kıldırır İkisini yanyana toprağa bırakırlar Baş uçlarına küçük bir tahta çakar Birine şükredenlerden Suheybyazarlar, öbürüne sabredenlerden Hifa!
Allah (cc) o peygamberin ve ashabının yolundan ayırmasın Amin!
http:img350**************img350271ata4drth
http:img343**************img3434265roket5irth
http:img350**************img3502318yanansey9oygif
ES SELAM
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız