Dünyada ve Türkiye’de turizm sektörünün gelişmesiyle birlikte insanların seyahat etme nedenleri de değişmiş, buna bağlı olarak birbirinden farklı birçok turizm şekli ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de sağlık turizmidir. Sağlık turizmi, sağlığına kavuşmak için ikame ettiği ülkeden başka bir ülkeye herhangi bir nedenle tedavi amacıyla gidilmesidir (1). Sağlık turizmi Antik Yunan’dan bu yana yapılagelmektedir. Yunan hastaların o dönemlerde Epidauria adlı kasabaya akın ettikleri kayıtlarda bulunmaktadır. İlerleyen yüzyıllarda da şifa arayan hastalar SPA yada sanatoryumların bulunduğu yerlere seyahat etmişlerdir.
Gelişmiş ülkelerde nüfusun giderek yaşlanması ve yaşlılıkla beraber kronik hastalıkların artması, buna bağlı olarak artan tedavi harcamaları hem ülke sosyal güvenlik sistemlerini hem de tedavi hizmetlerini kendi gelirleriyle karşılayan kişileri zorlamaktadır ve maliyetlerin daha ucuz olduğu ülkeleri tedavi olmak için seçmelerine neden olabilmektedir. Uzun bekleme süreleri, kozmetik sebeplere bağlı cerrahi müdahalelerin sağlık güvenlik kurumları tarafından karşılanmaması bu ülkelerde yaşayan insanları yurt dışında tedaviye olmaya sevk edebilmektedir. Ayrıca kök hücre tedavisi gibi kendi ülkelerinde bulunmayan ya da bazı etik konularla sınırlanan tedaviler yada bazı hastalarda cinsiyet değişimi, plastik cerrahi gibi mahremiyet gerektiren konularda yurtdışında gözlerden uzak bir ortamda tedavi edilmeyi tercih edebilmektedirler.
Tüm bu sebeplere rağmen seyahat edenlerin çoğunluğu en ileri teknolojiyi, daha iyi kalitede hizmeti aramakta ve sağlık hizmetine daha hızı ulaşmayı istemektedirler. Sağlık turizmi pazarında doğru ve güvenilir bir veri tabanı oluşturmak için, Mc Kinsey 20 den fazla sağlık turizmi merkezinde çalışma yaptı. Analizleri sonucunda sağlık turizminin en sık sebeplerini sırasıyla en gelişmiş teknoloji arayışı, gerekli tedaviden daha iyi olana erişim, gerekli tedaviye daha hızlı erişim, gerekli tedaviye daha az maliyetli erişim ve keyfi olarak istenen tedaviye daha az maliyetli erişim olarak rapor etmişlerdir (2).
Görüldüğü üzere medikal turistlerin en büyük segmentini %40’lık oran ile dünyadaki en ileri teknolojiyi arayan hastalar oluşturmaktadır. Bu kişiler araştırmalarını yüksek kalitede sağlık hizmeti bulmak için yaparlar ve potansiyel destinasyonun yakınlığına veya tedavinin maliyetine çok daha az önem verirler. Bu hastaların dağılımı şu şekildedir; %38 Latin Amerika ülkeleri, %35 Orta Asya ülkeleri, %16 Avrupa ülkeleri ve %7’si de Kanada’dandır ve genel olarak Amerika’ya seyahat etmektedirler.
Medikal turistlerin %32’si ile ikinci büyük segmenti oluşturan grubu ise yaşadıkları ülkedeki tedaviden daha iyi bir tedavi arayan seyehatçilerdir ve bunlar genellikle gelişmekte olan ülkelerden gelmektedirler. Bu gruptaki hastalar destinasyon seçerken maliyet, uzaklık ve farklı kültürler gibi unsurlara karşılık alacakları tedavinin kalitesini tercih ederler. Ayrıca hastaların bir kısmı belli bir seviyeye kadar maliyetleri göz ardı edebilirken diğer bir kısmı daha yüksek kalitede hizmeti en iyi fiyata almaya çalışırlar.
Üçüncü büyük segment ise ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetine daha hızlı ulaşmaya çalışan insanlardan oluşur, özellikle de kendi ülkelerinde ortopedi, genel cerrahi ve kardiyoloji dallarında uzun bekleme süreleri olan kişilerdir bunlar.
Medikal seyahatçilerin sadece %9’luk kısmı daha düşük maliyet arayan hastalardan oluşmaktadır ve büyüme potansiyeli en yüksek olan segmenttir. Yapılan tedavilerin ücretlerinin dünyanın değişik ülkelerinde ciddi farklılıklar göstermesi nedeniyle hastalar yapılacak işleme de bağlı olarak ciddi anlamda tasarruf edebilirler. Bu grubun %99’ unu Amerika’dan gelen hastalar oluşturmaktadır. Bu gruptaki hastaların %30’u ortopedik tedavi ve 16%’ sı genel cerrahi için seyahat etmektedirler.
Sağlık Amaçlı Seyahatların Gruplandırılması ve Uygulanan Tedaviler
Literatür sağlık amaçlı seyahatları üç gruba ayırmaktadır:
Termal ve SPA-welness: Kaplıca suları veya otelcilik hizmetleriyle birlikte medikal masaj, peloid gibi bazı tamamlayıcı tıp uygulamalarının yapıldığı sağlık turizmi.
İleri yaş ve engelli turizmi: Yaşlı ve engellilerin bakım, rehabilitasyon ve medikal tedavilerinin bir arada olduğu sağlık turizmi türü.
Medikal turizm: Uluslararası hastaların tedavi ve rehabilitasyon amaçlı sağlık kurumlarından hizmet alması şeklinde olan sağlık turizmi şekli.
Medikal turizm kapsamında uygulanan tedaviler;
Kozmetik cerrahi
Diş Hekimliği
Kardiyoloji/kalp ameliyatı
Onkoloji tedavileri
Ortopedik cerrahi
Obezite cerrahisi
Doğurganlık/üreme sistemi
Organ, doku ve hücre transplantasyonu
Göz ameliyatı
Teşhis ve check-up
Başlıca Sağlık Turizmi Destinasyonları
Hindistan, Tayland, Singapur, ABD, Brezilya, Malezya, Almanya, Meksika, Güney Afrika, Kosta Rika medikal sağlık turizminde başı çeken ülkelerdir. Daha sonra gelen ülkeler ise Macaristan, Kosta Rika, Polonya, Suudi Arabistan, İsviçre, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Çin, İspanya, İngiltere, Avustralya, Küba, Fransa, Panama, Filipinler, Belçika, Karayipler, Almanya, İsrail, Japonya, Monako, Yeni Zelenda, Güney Kore, Tayvan, Tunus.
Türkiye’nin Sağlık Turizmindeki Durumu
Medikal Turizm:
Türkiye son dönemlerde medikal sağlık turizminin en gözde destinasyonları arasında yer almaktadır. Özellikle son yıllarda gerek kamu hastaneleri gerek özel sektör gerekli altyapı yatırımını yapmış, hastaneleri hem fiziki şartları açısından hem de teknolojik düzeyde iyiletirmişlerdir. Yetişmiş doktor ve sağlık personeli açısından da gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmıştır. Son yıllarda dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıdaki hastanın tedavi için Türkiye’yi tercih etmektedir.
Türk doktorlarının başarıları da azımsanmamalıdır. Özellikle beyin cerrahisi ve plastik cerrahide yapılan başarılı ameliyatlar dünya tarafından da izlenmektedir. Ancak ülkemize tedavi için gelen hastaların büyük bir kısmı göz cerrahisi için gelmektedir.
Kalp hastalıkları, estetik ve diş operasyonları kapsamında da çok sayıda hasta gelmektedir. Başta İngiltere ve Almanya olmak üzere, Belçika, Hollanda, Rusya ve İsrail’den bu sebeplerle gelen turistler hem tatil yapmakta hem de tedavi olmaktadır.
Türkiye’ye Gelen Sağlık Turistlerinin Ülkelere Göre Dağılımı:
Bünyesinde Türk nüfusu barındıran ülkeler (Fransa, Hollanda, Almanya)
Altyapı ve hekim eksikliği nedeniyle yeterli tıbbi hizmet alamayan gelişmekte alan ülkeler (Balkan ülkeleri, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri)
Sağlık hizmetlerinin pahalı olduğu ve sigortaların kapsamadığı hizmetleri talep eden hastaların bulunduğu ülkeler (Amerika, İngiltere, Almanya)
Uzun bekleme sürelerinin olduğu ülkeler (İngiltere, İrlanda, Hollanda, Kanada)
İkili anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’ye belirli sayıda ücretsiz hasta gönderen ülkeler (Libya, Kazakistan, vb) (2).
Ülkemizin sağlık turizmi potansiyeli açısından avantajlarını sıralayacak olursak;
Dünya coğrafyasındaki yeri; doğrudan ulaşımda kolaylık sağlaması
Vize uygulamalarındaki kolaylıklar
Hekim, hemşire ve insan kaynağı kalitesi
Hastanelerimizin dünya standartlarındaki teknolojik donanımı ve kalitesi (JCI sayısı)
Fiyatlarımızın gelişmiş ülkelere göre rekabet gücü sağlaması
Mevcut potansiyelinin ve kültürel mirasın sağlık hizmetlerine yansıması
Avrupa’da yaşayan ve sağlık hizmetini Türkiye’de almayı tercih eden vatandaşlarımız
Türk hizmet anlayışı
Arap ve İslam ülkeleri açısından İslam ülkesi olması
İstatistiklerle Türkiye’de Sağlık Turizmi
Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) verilerine göre yurt dışından kamu ve özel hastanelerine tedavi amaçlı gelen turist sayısı 2008 yılında 74 bin 93 kişiydi. Bu rakam 2013 yılında 4 katına çıkarak 300 bin seviyesine ulaştı. Bu rakamlara turistik amaçlı gelip saç ekimi, estetik müdahale gibi operasyonlar geçirenler eklendiğinde 300 binden 480 bine yükseliyor.
Yurt dışından Türkiye’ye tedavi amaçlı gelenlerin illere göre dağılımına bakıldığında turizm bölgelerinin öne çıktığı ve Antalya’nın ilk sırayı aldığı görülüyor. 2012 yılı itibariyle Antalya’ya gelenlerin sayısı 87 bin 162 iken, İstanbul 68 bin 842 kişi ile 2. Sırayı alıyor. İzmir, Muğla ve Aydın üst sıraları paylaşan illerimiz arasındadır.
Medikal turistler en çok Libya, Almanya ve Irak’tan, turistin sağlığı kapsamında hizmet alan hastalar ise en çok Rusya, Almanya ve İngiltere’den gelmektedir. Genel olarak bakıldığında uluslararası hastaların en fazla geldikleri ülkelerin Almanya, Libya ve Rusya olduğu rapor ediliyor.
Medikal turizm kapsamında gelen hastaların kliniklere göre dağılımına bakıldığında göz hastalıklarının ilk sırayı aldığını görüyoruz. Her 7 hastadan birinin göz için geldiği kaydedilmektedir. Sağlık Bakanlığı raporunda alt birimlere göre değerlendirme yapmadığını rapor ediyor, ancak alt birimler dikkate alındığında onkoloji, kardiyovasküler ve estetik cerrahinin ön planda olduğu bilinmektedir.
Joint Commission International (JCI):
Sağlık hizmetleri alanında ABD’deki en eski ve en büyük standart belirleme ve akreditasyon kurumudur ve 20.000’den fazla kurumu değerlendirerek bu kurumlara, güvenli ve etkin bakımda mükemmeliyete ulaşma konusunda ilham vermektedir.
Sağlık hizmetlerini, güvenirliği son derece yüksek bir endüstriye dönüştürmek için çalışan bu merkez, dünyanın dört bir yanındaki önde gelen hastaneler ve sağlık sistemlerinden oluşan katılımcılarına, sağlık bakımının en kritik önem arz eden güvenlik ve kalite alanlarında gelecekte kaydedilecek iyileştirmeleri dokümante etmek, analiz etmek ve tetiklemek amacıyla rehberlik etmektedir.
Sağlık Bakanlığı raporuna göre 4 uluslararası hastadan 1’inin JCI tarafından akredite edilmiş olan hastaneleri, 3 uluslararası hastadan 1’inin ise 3 veya daha fazla hastaneden oluşan grup hastaneleri tercih etmektedir.
Sağlık Bakanlığı Hedefleri
TÜRSAB raporuna göre Türkiye’de 2023 yılında 2 milyon uluslararası hasta tedavi edilmesi planlanıyor. Bu nedenle hem turizmciler hem de sağlık sektörü çalışmalarını sürdürmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın bugün itibariyle 32 bin yatak kapasiteli hastane inşaatı halen devam etmektedir. Ayrıca kamu-özel sektör ortaklığıyla yapılan inşaatlar bulunmakta ve bunların 2016-2017 yıllarında devreye girmesi planlanmaktadır. Altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra sağlık turizmden gelir beklentisi 2017-2018 yıllarında 9-10 milyar dolar, 2023 yılında da 20-25 milyar dolardır.
Doğru adımlar atılırsa 2023 yılı için hedeflenen 2 milyon uluslararası hasta ve 20 milyar dolar sağlık turizmi geliridir.
Geliştirilmesi Gereken Turizm Politikaları ve Pazarlama Stratejileri
Sağlık turizmi nereden bakılırsa bakılsın önüne geçilemeyecek ve geçilmemesi gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkeler arası işbirliği ve ortaklıkların artması, bireyin sınır ötesi seyahat özgürlüğü, sınırların kolay aşılması ve vize gibi bunu önleyici engellerin azalması, sağlık turizminin ülkelerin gelirlerinde ciddi artışlara sebep olması, gezi ve tatil turizminin bıraktığı gelirlerin (ortalama 650 Dolar) kişi başına sağlık turizminden elde edilen gelirlere oranla çok düşük kalması pek çok ülkenin sağlık turizmini bir politika olarak ele almasına ve bu alanda ciddi yatırımlar yapmaya yönelmesine sebep olmuştur.
Ancak Türkiye’de sağlık turizmi için yapılmış milyarlarca dolarlık yatırıma rağmen talep yeterli ve henüz istenen düzeyde değildir. Bunun nedeni de konuyla ilgili olarak yurt dışında tanıtımların az olması ve etkili satış ve pazarlama ağının kurulamamış olmasıdır. Sağlık alanında hem nitelikli insan gücü hem de sağlık altyapısı ve teknolojisiyle öne çıkan Türkiye’nin medikal turizmde yerini daha da güçlendimesi için özellikle tanıtım ve pazarlamaya odaklanması gerekiyor (2). TÜRSAB bünyesinde faaliyet gösteren 22 İhtisas Komitesi’nden biri olan Sağlık Turizmi Komitesi de bu alanda çalışmalarını sürdürüyor. Komite son olarak yüksek sayıda hasta gelen Azerbaycan’ın Sağlık Turizmi Birliği ile işbirliği anlaşması yapmıştır.
Sağlık Turizminin geliştirilmesi konusunda sağlık bakanlığı önemli adımlar atmış ve birimler oluşturmuştur. Kasım 2014’de Kalkınma Programı yayınlayarak bir eylem planı belirlemiştir. Bu eylem planının ana bileşenlerini ve bileşenlerin sorumlularını şu şekilde özetlelenebilir:
Sağlık turizmine yönelik kurumsal ve hukuki altyapının geliştirilmesi
Sağlık turizmi alanında fiziki ve teknik altyapının iyileştirilmesi
Sağlık turizmi hizmet kalitesinin artırılması
Sağlık turizmi alanında etkin tanıtım, pazarlama yapılması ve uluslararası işbirliğinin artırılması
Medikal turizm aynı zamanda o ülkenin vatandaşlarının üzerinde potansiyel bir etki oluşturmakta ve bu ülkelerdeki sağlık hizmetlerinin de geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Yabancı hastalara sunulan sağlık tedavi ve hizmetlerine karşılık gelişmekte olan ülkeler tarafından elde edilen bu gelirlerin bu ülke yurtdaşlarına sunulan sağlık hizmetlerinin de gelişmesine ve bu gelirlerin bu ülke yurttaşlarına sunulan sağlık hizmetlerinin gelişmesine ve bu hizmetlerin kendi yurttaşları için daha erişilebilir olmasına katkı sağlamaktadır.
Kısa bir geçmişi olmasına rağmen, sağlık turizmi giderek büyüyen bir sektördür ve sektörün tüm paydaşlarını içerir. Bu fırsatların değerlendirilmesi ve ülke ekonomisine kazandırabileceklerini göz önüne alarak bu alanda gerek akademik, gerekse kamu ve özel sektörün ilgini canlı tutmak önemlidir.