iltasyazilim
FD Üye
sandalyede namaz kılmak hangi hallerde caiz, mazereti olanların sandalyede namaz kılması
Camilerde sandalye üzerinde namaz kılınıyor Bazıları buna caizdir, bazıları da değildir, diyor Hasta, özürlü ve yaşlıların yere oturarak kılmaları ile sandalye üstüne oturarak kılmalarına nasıl bakmalıyız?
Sandalye hangi hallerde caiz olabilir?
Cevap: Müminlerin namazlarını güçleri yetiyorsa ayakta, yetmiyorsa oturarak, ona da güçleri yetmiyorsa yanları üstüne yatarak dokundurma ile kılmaları gerektiği hususu, ayrıca ayet hem de hadislerle en ilk olarak açıklama edilmiş, yakın tarihe gelinceye değin da bu tarif uygulanarak bir ihtilaf da laf konusu olmamıştır Yani geçmiş devrin özürlüleri de zemine oturarak ibadetlerini yapagelmişlerdir Ancak son devrelerde sandalyeye oturarak kılmanın yaygınlaşması üzerine, konuya bakan alimlerimiz bambaşka yorumlara yönelmişlerdir Bazı yorumcularımız diyorlar fakat:
Lüzum Resulüllah vaktinde, gerekse daha sonraları ashabı kiram devrinde sağlamların da, hastaların da koltuk ya da sandalye üzerinde namaz kıldıklarına dair bir kayda rastlamadık ve görmedik Böyle bir misal de yoktur! Özürlüler daima yere oturarak kılmışlardır! Hayrettin Karaman Hocaefendi gibi yorumcularımız ise konuya daha olumlu ve kolaylaştırıcı bakıyorlar Bu bakışı da şöyle özetleyebiliriz:
1 Allah kulunu gücünün yetmediği, ona baskı gelen, ızdırap veren, canını acıtan, hasta eden, hastalığını artıran, sağlık durumu veya hayatını tehlikeye sokan… bir vazife ile yükümlü kılmamıştır Bu sebeple yere oturamayan, oturduğu vakit acı ve sancı çeken ya da yeniden kalkamayan, bu yüzden de kıyam ve rükû vazifelerini yerine getiremeyecek olan kimseleri yere oturmaya mecbur edenler, Allah ’ın muradını, dinin temel kurallarını bütün anlamamış olurlar
2 Geçmişte mazeretleri sebebiyle hayvandan inemeyenler (inerlerse bitmiş binememekten ya da hastalıklarının artmasından, ağrı ve acı çekmekten korkanlar) hayvan üzerinde oturarak namazlarını kılabildiklerine tarafından, yere oturdukları takdirde hastalıklarının artması veya sızı ve acı çekmeleri ihtimali ile karşılaşanların da, ya ayakta veya oturabildikleri bir şeyin (sandalyenin) üzerinde namaz kılmaları caiz olacaktır
Biz bu iki yorumu şöyle özetleyebiliriz
1 Mazereti olanlar yere oturarak kılmakta zorlanıyorlarsa, yani acıları artıyor, huzurları bozuluyor, namazın rükuunu, kıyamını tamamen yapmakta güçlük çekiyorlarsa sandalye üzerinde kılabilirler Çünkü sandalyede acıları azalıyor, huzurları çoğalıyor, namazın kıyamını, rükuunu daha sağlam olarak yapabiliyorlar…
2 Şayet böyle bir zorlukları yok da sandalye üstünde oturmak daha rahat oluyor diyerek sandalyeyi tercih ediyorlarsa, bunlar zemine oturmayı tercih etmeli, mecburiyetleri olmadan sandalyeye yönelmemelidirler! Koşul böyle olunca denebilir ama: Her insan kendi bahane ve yükümlülük derecesini kendisi başkasından iyi bilir Böylece ise bu ölçüler içerisinde kendi mecburiyetini kendisi tespit etmeli…
Soru: Seyahate çıkıyorduk Bindiğimiz vasıta hemen şimdi şehirden çıkmadan ezan okundu Biz şüpheye düştük Namazımızı seferi olarak mı kılacağız? Yahut şehirden ayrılmadığımız için seferilik hükümleri demin başlamadı diyerek bütün mı kılacağız?
Cevap: Doksan kilometreden eksik olmayan uzaklıkta yola çıkanların seferilikleri kendi beldelerinin belediye sınırlarını çıkınca başlar Geri dönünce de aynı sınırda biter Bu itibarla yolculukta kendi belediyesinin sınırları içinde iseler seferilik az önce başlamadı diyerek bütün kılmalı, kendi oturdukları belde belediyesinin sınırlarını çıkmışlarsa başladı diyerek dört rekatlı farzları iki kılmayı seçim etmeliler
neten seçme parça *
Camilerde sandalye üzerinde namaz kılınıyor Bazıları buna caizdir, bazıları da değildir, diyor Hasta, özürlü ve yaşlıların yere oturarak kılmaları ile sandalye üstüne oturarak kılmalarına nasıl bakmalıyız?
Sandalye hangi hallerde caiz olabilir?
Cevap: Müminlerin namazlarını güçleri yetiyorsa ayakta, yetmiyorsa oturarak, ona da güçleri yetmiyorsa yanları üstüne yatarak dokundurma ile kılmaları gerektiği hususu, ayrıca ayet hem de hadislerle en ilk olarak açıklama edilmiş, yakın tarihe gelinceye değin da bu tarif uygulanarak bir ihtilaf da laf konusu olmamıştır Yani geçmiş devrin özürlüleri de zemine oturarak ibadetlerini yapagelmişlerdir Ancak son devrelerde sandalyeye oturarak kılmanın yaygınlaşması üzerine, konuya bakan alimlerimiz bambaşka yorumlara yönelmişlerdir Bazı yorumcularımız diyorlar fakat:
Lüzum Resulüllah vaktinde, gerekse daha sonraları ashabı kiram devrinde sağlamların da, hastaların da koltuk ya da sandalye üzerinde namaz kıldıklarına dair bir kayda rastlamadık ve görmedik Böyle bir misal de yoktur! Özürlüler daima yere oturarak kılmışlardır! Hayrettin Karaman Hocaefendi gibi yorumcularımız ise konuya daha olumlu ve kolaylaştırıcı bakıyorlar Bu bakışı da şöyle özetleyebiliriz:
1 Allah kulunu gücünün yetmediği, ona baskı gelen, ızdırap veren, canını acıtan, hasta eden, hastalığını artıran, sağlık durumu veya hayatını tehlikeye sokan… bir vazife ile yükümlü kılmamıştır Bu sebeple yere oturamayan, oturduğu vakit acı ve sancı çeken ya da yeniden kalkamayan, bu yüzden de kıyam ve rükû vazifelerini yerine getiremeyecek olan kimseleri yere oturmaya mecbur edenler, Allah ’ın muradını, dinin temel kurallarını bütün anlamamış olurlar
2 Geçmişte mazeretleri sebebiyle hayvandan inemeyenler (inerlerse bitmiş binememekten ya da hastalıklarının artmasından, ağrı ve acı çekmekten korkanlar) hayvan üzerinde oturarak namazlarını kılabildiklerine tarafından, yere oturdukları takdirde hastalıklarının artması veya sızı ve acı çekmeleri ihtimali ile karşılaşanların da, ya ayakta veya oturabildikleri bir şeyin (sandalyenin) üzerinde namaz kılmaları caiz olacaktır
Biz bu iki yorumu şöyle özetleyebiliriz
1 Mazereti olanlar yere oturarak kılmakta zorlanıyorlarsa, yani acıları artıyor, huzurları bozuluyor, namazın rükuunu, kıyamını tamamen yapmakta güçlük çekiyorlarsa sandalye üzerinde kılabilirler Çünkü sandalyede acıları azalıyor, huzurları çoğalıyor, namazın kıyamını, rükuunu daha sağlam olarak yapabiliyorlar…
2 Şayet böyle bir zorlukları yok da sandalye üstünde oturmak daha rahat oluyor diyerek sandalyeyi tercih ediyorlarsa, bunlar zemine oturmayı tercih etmeli, mecburiyetleri olmadan sandalyeye yönelmemelidirler! Koşul böyle olunca denebilir ama: Her insan kendi bahane ve yükümlülük derecesini kendisi başkasından iyi bilir Böylece ise bu ölçüler içerisinde kendi mecburiyetini kendisi tespit etmeli…
Soru: Seyahate çıkıyorduk Bindiğimiz vasıta hemen şimdi şehirden çıkmadan ezan okundu Biz şüpheye düştük Namazımızı seferi olarak mı kılacağız? Yahut şehirden ayrılmadığımız için seferilik hükümleri demin başlamadı diyerek bütün mı kılacağız?
Cevap: Doksan kilometreden eksik olmayan uzaklıkta yola çıkanların seferilikleri kendi beldelerinin belediye sınırlarını çıkınca başlar Geri dönünce de aynı sınırda biter Bu itibarla yolculukta kendi belediyesinin sınırları içinde iseler seferilik az önce başlamadı diyerek bütün kılmalı, kendi oturdukları belde belediyesinin sınırlarını çıkmışlarsa başladı diyerek dört rekatlı farzları iki kılmayı seçim etmeliler
neten seçme parça *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.