Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Sigarayı hep bırakmak istedim ve bıraktım.. Bırakmak isteyen içeri buyursun..!

Sigarayı hep bırakmak istedim ve bıraktım.. Bırakmak isteyen içeri buyursun..!

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
FİZİK VÜCUT

FİZİK VÜCUDUN YARATILIŞI

Allah’u Tealâ insanı 3 vücutla yaratmıştır Fizik Vücut, Nefs, ve Ruh Önce Fizik vücudu yaratmayı dilemiş ve ona kuru bir balçıktan şekil vermiş


15 HİCR26: ve lekad halaknel’insâne min salsâlin min hamein mesnûn
Andolsunki biz insanı şekillenebilen kuru bir balçıktan yarattık

İnsanın fizik vücudu tiyn adındaki çamurdan yaratılmıştır


32 SECDE7: elleziy ahsene külle şey’in halakahü ve bede’e halkal’ insâni min tıyn
O herşeyi ahsen yaratandır ve insanı yaratmaya çamurdan (tiyn’den) başlamıştır

38 SAD71: iz kaâle rabbüke lilmelâiketi inniy hâlikun beşeren min tıyn
Hani o zaman Rabbin meleklere ben balçıktan (tiyn’den) bir insan yaratacağım dedi

Allah’u Teâlâ fizik vücudu balçıktan yarattıktan sonra, nefsi dizayn ediyor ve ruhu da üfürerek insanı 3 vücutla yaratma işlemini tamamlamış oluyor
Allah’u Tealâ 3 vücuduyla ilk İnsanı (Adem As) yarattıktan sonra
Cin ve meleklere Adem’e secde edin diye emir buyuruyor
İsra Suresi 61 Ayeti kerimede iblis bu emre itaat etmiyor

17 İSRA61: ve iz kulnâ lilmelâiketiscüdû liâdeme fesecedû illâ ibliys, kaâle e’escüdü limen halakte tıynâ
Ve biz meleklere Ademe secde edin dediğimiz zaman hepsi secde ettiler İblis hariç Rabbimize; Ben O senin çamurdan yarattığına mı secde edeceğim?dedi

17 İSRA62: kaâle ere’eyteke hâzelleziy kerremte aleyye lein ahharteni ilâ yevmilkıyâmeti leahtenikenne zürriyyetehü illâ kaliylâ
Benden üstün tuttuğun şuna bak, eğer benim ömrümü kıyamete kadar uzatırsan göreceksin ki, onun zürriyetini, pek azı hariç yoldan çıkaracağım, ve kendime tâbi kılacağım

İblis insanın fizik vücudunu gözönünde bulundurarak gururlanıyor İnsanı 3 vücutla yaratan Rabbine isyan ediyor


7 ARAF11: ve lekad halaknâküm sümme savvernâküm sümme kulnâ lilmelâiketiscüdû liâdeme fesecedû illâ ibliys , lem yekün minessâcidiyn
Sizi yarattık, sonra size suret (ruh ve nefs) verdik Sonra e, Adem’e secde edin dedik İblis’den başkası secde ettiler O secde edenlerden olmadı

7 ARAF12: kaâle mâ mene’ake ellâ tescüde iz emertük, kaâle ene hayrün minh, halakteniy min nârin ve halaktehü min tıyn
Allah “sana secde etmeyi emretmiş iken, seni ondan ne men etti, dedi İblis; “Ben O’ndan hayırlıyım, Sen beni ateşten yarattın, O’nu ise çamurdan yarattın dedi

7 ARAF13: kaâle fehbit minhâ femâ yekûnü leke en tetekebbere fiyhâ fahrûc inneke minessâgiriyn
Allah, oradan in çünkü sen orada kibirlenmeye layık değilsin Sen aşağılananlardansın buyurdu

7 ARAF 14: kaâle enzırniy ilâ yevmi yüb’asûn
(Şeytan) Ba’s gününe kadar bana müsaade ver, dedi

7 ARAF 15: kaâle inneke minelmunzariyn
(Allah) sen müsâade verilenlerdensin, buyurdu

7ARAF16: kaâle febimâ agveyteniy leak’udenne lehüm sırâtekelmüstekıym
Beni azgın kılmana yemin ederim ki, onlar için senin Sırâtı Müstakimine oturacağım

7 ARAF17: sümme leâtiyennehüm min beyni eydiyhim ve min halfihim ve an eymânihim ve an şemâilihim , velâ tecidü ekserehüm şâkiriyn

Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından ulaşacağım Sen onların çoğunu şükredici bulmayacaksın

Allahla İblis arasında geçen bu olayı Sad suresinde de görüyoruz

38 SAD72: feizâ sevveytühü ve nefahtü fiyhi min rûhıy feka’û lehü sâcidiyn
O’nun yaratılışını tamamlayıp tarafımdan O’na ruh verdiğim zaman derhal secdeye kapanın

38 SAD73: fesecedelmelâiketü küllühüm ecma’ûn
Bunun üzerine bütün melekler toptan secde ettiler

38 SAD74: illâ ibliys istekbere ve kâne minelkâfiriyn
Yalnız iblis kibirlenmiş ve kâfirlerden olmuştu

38 SAD75: kaâle yâ ibliysü mâ mene’ake en tescüde limâ halaktü biyedeyy estekberteem künte minel'âliyn
Allah “Ey iblis bizzat kudretimle yarattığıma seni secde etmekten men eden nedir? Böbürlendin mi? Yoksa yücelerden mi oldun? buyurdu

38 SAD76: kaâle ene hayrün minh, halakteniy min nârin ve halaktehü min tıyn
İblis “Ben onden daha hayırlıyım Beni ateşten yarattın onu çamurdan yarattın dedi

38 SAD77: kaâle fahruc minhâ feinneke reciym
Allah buyurdu ki; “Hemen çık cennetten Sen artık kovuldun

38 SAD78: ve inne aleyke la’netiy ilâ yevmiddiyn
Ve muhakkak ki hesap gününe kadar lânetim üzerindedir

38 SAD79: kaâle rabbi fe’enzırniy ilâ yevmi yüb’asûn
İblis “ Ey Rabbim! O halde insanların dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver dedi

38 SAD8081: kaâle feinneke minelmunzariyne ilâ yevmilvaktilma’lûm
Allah “Sen bilinen güne kadar mühlet verilenlerdensin buyurdu

38 SAD8283: kaâle febi’ızzetike leugviyennehüm ecma’ıyne illâ ıbâdeke minhümülmuhlesıyn
İblis “Senin kudretine andolsun ki ben de halis (ihlâs sahibi) kulların hariç onların hepsini muhakkak azdırıp, saptıracağım

38 SAD84: kaâle felhakku velhakka ekuûl
Allah “Bu doğrudur İşte gerçeği söylüyorum

38 SAD85: le’emle’enne cehenneme minke ve mimmen tebi’ake minhüm ecma’ıyn
“Sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım buyurdu

Gerçekten de Sebe Suresi 20 Ayette kıyametten bir kesit veriliyor İnsanların çoğunun iblisin adımlarına tâbi olduklarını görüyoruz

34 SEBE20: ve lekad saddaka aleyhim ibliysü zannehü fettebe’ûhü illâ feriykan minelmü’miniyn
Şeytan insanlar üzerindeki vaadini yerine getirdi Mü’minlerden ibaret bir tek fırka hariç hepsi iblise tâbi oldular

34 SEBE21: ve mâ kâne lehü aleyhim min sultânin illâ lina’leme men yü’minü bil'âhıreti mimmen hüve minhâ fiy şekk, ve rabbüke alâ külli şey'in hafiyz
İblisin onlar üzerinde bir yetkisi (nüfuzu) yoktu Ancak Ahirette inananlar Basamakta Allah’ı zikretmeye başlayan kulunun kalbine Allah rahmetin sızmasını sağlar ile şüphe edeni ayırd edebilmek için yaptık Senin Rabbin her şeyi muhafaza eder

Burada ifade edilen ahiret günü, kıyamet günü değildir Yani Bas’ül Badel Mevt değildir Buradaki gün ölmeden önce
ruhumuzu sıratı mustakim üzerinden Allah’a ulaştırdığımız gündür Ölmeden evvel Allah’a ulaşmaya inanan insanlar Ahiret gününe inanan insanlardır
Allah ahiret gününe inananlarla şüphe edenleri ayırıyor Ahirete inananlar mutlaka kurtuluşa ulaşıyorlar İnanmayanlar şeytanın adımlarına tabî olarak cehennemi dolduracak olanlar Eğer bugünkü insanların fikirlerine göre Ahiret öldükten sonraki hayat olsaydı, insanların çoğu kurtulurdu
Dünya üzerinde ölümden sonraki hayata inananlar inanmayanlardan çok daha fazladır
Bu gerçeği aşağıdaki ayetlerde de net olarak görebiliriz

30 RUM8: evelem yetefekkerû fiy enfüsihim, mâ alakallahüssemâvâti vel’arda ve mâ beynehümâ illâ bilhakkı ve ecelin müsemmen ve inne kesiyren minennâsi bilikaâi rabbihim lekâfirûn
Nefislerinde tefekkür etmiyorlar mı ki, Allah, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri neden yarattı? Ancak hak ile belli (belirlenmiş) bir vade ile ve muhakkak ki, insanlardan çoğu Allah’a mülâki olmayı (dünya hayatında, Allah’a ulaşmayı) inkâr ederler

Allah’a ulaşmaya, mülâki olmaya inanmamak konunun başlangıcını oluşturuyor Rum 8’de Allah’a mülaki olmayı dilemeyenlerin insanların çoğu olduğunu belirtmiş Sebe suresi 20 ayette olduğu gibi

Yunus Suresi 7 Ayeti Kerime;

10 YUNUS 7: innelleziyne lâ yercûne likaâenâ ve radû bilhayâtiddünyâ vatme’ennû bihâ velleziyne hüm an âyâtinâ gaâfilûn
Onlar ki bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allaha ulaştırmayı) dilemezler, dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır, onlar ayetlerimizden gafil olanlardır

Allah’a ulaşmayı inkâr edenlerin sonuna bakalım

10 YUNUS 8: ulâike me’vâhümünnârü bimâ kânû yeksibûn
İşte bunların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer cehennem’dir

İnsanların çoğu Allah’a ulaşmayı dilemiyor (Ahiret gününe inanmıyor) Dilemediği için İblise tâbî oluyor
İnsanların çoğu iblise tâbî oldukları için, Allah insanların çoğu ile cehennemi dolduruyor
“Biz insanların ve cinlerin çoğunu cehennem için yarattık buyuruyor Neden? Çünkü onlar ahiret gününe, ölmeden evvel ruhlarını Allah’a ulaştırmaya inanmadıkları için

7 ARAF179 : ve lekad zere'nâ licehenneme kesiyren minelcinni vel'insi lehüm kulûbün lâ yefkahûne bihâ ve lehüm a'yünün lâ yubsirûne bihâ ve lehüm âzânün lâ yesme'ûne bihâ, ülâike kel’en’âmi belhüm edall, ülâike hümülgaâfilûn
Biz insanların ve cinlerin çoğunu cehennem için yarattık Onların kalpleri(nde fuad) vardır, onunla fıkıh etmezler, onların gözleri vardır onunla görmezler, kulakları vardır onunla işitmezler, onlar hayvanlar gibidir Hatta (hayvanlardan) daha çok dalâlettedirler Onlar gafillerdendirler

Ve Araf 179’da yukarıda anlatılan insanların çoğunun Allah’a mülaki olmayı dilememesi sebebiyle Allah insanların çoğu için cehennemi yaratıyor

36 YASİN 62: ve lekad edalle minküm cibillen kesiyrâ, efelem tekûnû ta’kılûn
Ve andolsun ki sizden çoğunuz dalâlettesiniz Halâ akıl etmezmisiniz?

36 YASİN 63: hâzihî cehennemülletiy küntüm tû’adûn
İşte bu sizlere vaadedilen cehennemdir

Bütün bu ayetler şeytanın vaadini yerine getirdiğinin delilleridir Ve kıyamette insanlar iblise tâbî oldukları için iblisi suçladıkları zaman iblisin cevabını İbrahim Suresi 22 Ayeti Kerimede buluyoruz

14İBRAHİM22: ve kaâleşşeytânü lemmâ kudıyel'emrü innallâhe ve'adeküm va’delhakkı ve ve'adtüküm feahleftüküm, ve mâ kâne liye aleyküm min sultânin illâ en deavtüküm festecebtüm liy, felâ telûmûniy ve lûmû enfüseküm, mâ ene bimusrihiküm ve mâ entüm bimusrıhıyy, inniy kefertü bimâ eşrektümûnimin kabl, innazzâlimiyne lehüm azâbün eliym
Şeytan emir olup bittiği zaman der ki; muhakkakki Allah size hak vaadde bulunmuştu Ben de size vaad ettim Fakat vaadimden caydım Sizi davet etmemin dışında üzerinizde hiçbir nüfuzum yoktu Siz hemen davetime icabet ettiniz Artık beni kınamayın kendi nefsinizi levm edin, kınayın Ben sizin yardımınıza gelecek değilim Siz de benim yardımıma gelemezsiniz Muhakkakki daha evvel ben Allah’a ortak koşmanızı tanımadım Muhakkak bu zalimler için elim bir azab vardır

Yaratıldığımız üç vücudumuzdan biri olan fizik vücudumuz için Allah’ın muradı fizik vücudumuzu Allah’a kul etmemizdir Allah’ın yasaklarına ve emirlerine uymaktır Allah’u Tealâ yalnız fizik vücudumuzdan değil diğer 2 vücudumuzdan da O’na kul olmasını istiyor Ve her üç vücudun kulluğunu birbirine sımsıkı bağlıyor
İnsanı 3 vücutla yaratan Rabbimiz 3 vücudunun birbirine paralel olarak O’na kul olmasını ister
Ruhun Allah’a kulluğu; Ruhun Allah’a ulaşmasıyla gerçekleşir
Bu ilk kulluktur
Fizik vücudun Allah’a kulluğu; Fizik vücudumuzun Allah’ın
emirlerine ve nehiylerine %100 itaat ettiği zaman gerçekleşir Bu ikinci kulluktur (Ekber kulluk) Ruh Allah’a kul olduğu zaman fizik vücudumuz da Allah’a kul olmaya başlamıştır

Ama ruh Allah’a ulaştığı zaman henüz fizik vücut Allah tam olarak kul olmamıştır Daha birsüre velâyet makamlarında ilerleyerek 4 Velayet makamına ulaştığı zaman Allah’a teslim olacak ancak o zaman Allah’a kul olacaktır
Nefsin Allah’a kulluğu; Nefsin kalbindeki karanlıkların yok olup
Allah’ın fazıllarının kalbin içini tamamen doldurması halinde gerçekleşir Bu da üçüncü kulluktur (Azim kulluk) Fizik vücut Allah’a kul olduğu zaman, Allah’a teslim olduğu zaman nefs teslime doğru çok yol katetmiştir Ancak fizik vücudun teslim olduğu an nefs henüz Allah’a teslim olmamış, karanlıklardan tamamen kurtulmamıştır Velayetin 6 Makamına gelen insan, nefsini de Allah’a kul eder


FİZİK VÜCUT KUL OLMA YEMİNİNİ (AHD) KENDİSİ YERİNE GETİREBİLİR Mİ?

İnsan üç vücudu için verdiği yeminlerini kendisi yerine getiremez
Ruhunu Allah’a ulaştırabilmesi için Allah’ın tayin ettiği resûle tâbi olması gerekmektedir( bak; Ruh )
Nefsini Allah’a ulaştırabilmesi için Allah’ın tayin ettiği resûle tâbi olması gerekmektedir( bak; Nefs )
Fizik vucudunu Allah’a kul edebilmesi için Allah’ın tayin ettiği resûle tâbi olması gerekmektedir
Bu Kur’an gerçeğini ayetlerle açıklayalım
Rabbimiz Nahl suresi 36 da Fizik vücudun şeytana kul olmaması için resuller beas ediyor


16NAHL36: ve lekad be’asnâ fiy külli ümmetin resûlen eni’büdullahe vectenibûttâguût, feminhüm men hedallahü ve minhüm men hakkat aleyhiddalâleh, fesiyrû fiyl’ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetülmükezzibiyn
Ve andolsun ki biz bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûller be’asettik, (hayata getirdik, vazifeli kıldık) taguttan kurtulsunlar ve Allah’a kul olsunlar diye Onlardan bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu (Resûllere tâbî olanlar hidayete erdi, tâbî olmayanların ise üzerine dalâlet hak oldu) Yeryüzünde gezin yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğunu görün

Ayette görüldüğü gibi eğer kişi Allah’ın tayin ettiği resule tâbi olmazsa dalalet onların üzerine hak oldu buyuruluyor Ama Allah’ın resulüne tâbi olan için, onlar hidayete erdiler diyor Çünkü resul onların fizik vücutlarını şeytandan kurtarıp Allah’a kul etmek üzere görevlidir


KUL OLMA EMRİ

51 ZARİYAT56 : ve mâ halaktülcinne vel’inse illâ liya’büdûn
Biz insanları ve cinleri başka bir şey için değil bize kul olsunlar diye yarattık

3 âli imran64: kul yâ ehlelkitâbi te'âlev ilâ kelimetin sevâ’in beynenâ ve beyneküm ellâ na'bude illallahe ve lâ nüşrike bihî şey'en ve lâ yettehıze ba'dunâ ba'den erbâben min dûnillah Fe in tevellev fe kûlûşhedû biennâ müslimûn
De ki “Ey kitap ehli, sizinle bizim aramızda müsavi (eşit) olan bir kelime’ye gelin (şöyle ki) Ancak Allah’a kul olalım, O’na hiç bir şeyi ortak koşmayalım, bir kısmımız, bazılarını Allah’dan başka Rabb’ler edinmesinler Buna rağmen, eğer yüz çevirirlerse, artık (şöyle) deyin: “Şahid olun ki hiç şüphesiz biz Allah’a teslim olanlarız

3 âLİ İMRAN51: İnnallahe rabbi ve rabbiküm fa’büdûh Hâzâ sırâtun müstakîm
“Allah; Hiç şüphesiz benim de Rabbim sizin de Rabb’inizdir O halde (öyleyse) O’na kul olun İşte bu SIRATI MÜSTAKÎM’dir

2 BAKARA21 : ya eyyühennasü'büdü rabbekümüllezi halâkaküm vellezine min kabliküm lealleküm tettekun
Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kul olun Umulur ki; (böylece) takva’ya ulaşırsınız (takva sahibi olursunuz)

21 ENBİYA92: inne hâzihî ümmetüküm ümmet’en vâhıdeten ve ene rabbüküm fa’büdûn
İşte sizin ümmetiniz tek bir ümmettir Ve ben sizin Rabbinizim O halde (yalnız bana) kul olun

Bütün Allah’ın resûlleri insanları Allah’a kul olmaya davet ederler Acaba insanlar bu daveti işitebilirler mi?
Bütün insanlarda Allah’ın davetcisini davetini işitebilmesini ve idrak etmesini engelleyecek engeller mevcuttur
Allah’ın bu davetini yapan resûllerini işitebilmek için insanın
işitmesini engelleyen engellerden kurtulması gerekmektedir Allah’u Teâlâ insanı bu engellerle yaratmıştır


İNSANDAKİ ENGELLER

41FUSSİLET 5: ve kaâlû kulûbünâ fiy ekinnetin mimmâ ted’ûnâ ileyhi ve fiy âzâninâ vakrun ve min beyninâ ve beynike hıcâbün fa’mel innenâ âmilûn
Onlar; bizi kendisine davet ettiğin şeyden kalplerimiz örtüler içerisindedir Kulaklarımızda bir ağırlık ve bizimle senin aranda bir perde vardır (hicabı mesture) O halde senin dinince hareket et Bizde şüphesiz dinimiz üzere hareket edeceğiz dediler


(Kulaklarda ağırlıkvakra irşad makamıyla aralarında perde kalbte ekinnet var)

7ARAF 198: ve in ted’uhüm ilelhüdâ lâ yesma’û, ve terâhüm yenzurûne ileyke ve hüm lâ yubsırûn
Eğer onları hidayete çağırırsanız işitmezler Onları sana bakar görürsün halbuki görmezlerde

(İşitmezler görmezler)

7 ARAF179 : ve lekad zere'nâ licehenneme kesiyren minelcinni vel'insi lehüm kulûbün lâ yefkahûne bihâ ve lehüm a'yünün lâ yubsirûne bihâ ve lehüm âzânün lâ yesme'ûne bihâ, ülâike kel’en’âmi belhüm edall, ülâike hümülgaâfilûn
Biz insanların ve cinlerin çoğunu cehennem için yarattık Onların kalplerinde fuad vardır, onunla fıkıh etmezler, onların gözleri vardır onunla görmezler, kulakları vardır onunla işitmezler, onlar hayvanlar gibidir Hatta (hayvanlardan) daha çok dalâlettedirler Onlar gâfillerdendirler
(Kalpleriyle anlamazlar gözleriyle görmezler kulaklarıyla işitmezler)

17 İSRA45: ve izâ kara’telkur’âne ce’alnâ beyneke ve beynelleziyne lâ yü’minûne bil’âhıreti hicâben mestûrâ
Sen Kur'anı okuduğun (onlara anlattığın) zaman seninle onların arasına, ki onlar ahirete inanmazlar, gizli (örtülü) bir perde koyarız (hicabı mesture)

(Gizli bir örtü var)

17 İSRA46: ve ce’alnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhü ve fiy âzânihim vakrâ, ve izâ zekerte rabbeke fiylkur’âni vahdehü vellev alâ edbârihim nüfûrâ
Onların kalpleri üzerine ekinnet koyarız ki onu Kur'anı (senin söylediklerini) anlamasınlar (idrak, fıkıh edemesinler) Ve onların kulaklarına vakra (isminde bir engel) koyarız (seni işitmelerine mani oluruz) Sen Rabbini Kur'an'da tek olarak zikrettiğin zaman onlar nefretle arkalarını dönerler

(Kalplerde ekinnet Kulaklarda vakra var)

17 İSRA 97: ve men yehdillâhü fehüvelmühted ve men yudlil felen tecide lehüm evliyâe min dûnih, ve nahşürühüm yevmelkıyâmeti alâ vücûhihim umyen ve bükmen ve sümmâ, me’vâhüm cehennem, küllemâ habet zidnâhüm sa’ıyrâ
Allah kimi kendisine ulaştırırsa o zaman o kişi hidayete erer ve kimi de dalâlette bırakırsa o takdirde o kişi için O'ndan (Allah'tan) başka bir dost bulunmaz ve onlar kıyamet günü yüzleri üzre sürüklenirler sağırlar, körler ve dilsizler olarak Onların yeri cehennemdir Onların ateşini arttıracağız

(Sağırlar dilsizler körler)

45 CASİYE23: efere’eyte menittehaze ilâhehü hevâhü ve edallehullahü alâ ilmin ve hateme alâ sem’ıhî ve kalbihî ve ce’ale alâ basarihî gışâveh, femen yehdiyhi min ba’dillâh, efelâ tezekkerûn
Hevalarını (nefslerini) kendilerine ilâh edinenleri görmedin mi (habibim), Allah onları bir ilim üzere dalâlette bırakır, onların kalplerindeki sem'i (işitme) hassasını ve kalplerini (kalpteki idrak hassasını) mühürler ve onların kalplerindeki basar (görme) hassasının üzerine gışavet (isimli bir perde) çeker Öyleyse (artık) Allah’tan sonra kim bu kişiyi hidayete erdirebilir? Halâ düşünmez misiniz?


(Kalplerinde mühür var Görme hassasının üzerinde gışavet adında perde var ve işitme hassası ve kalbinde mühür var)

18 KEHF 57: ve men azlemü mimmen zükkire biâyâti rabbihî fea’rada anhâ ve nesiye mâ kaddemet yedâh , innâ ce’alnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhü ve fiy âzânihim vakrâ ve in ted’uhüm ilelhüdâ felen yehtedû izen ebedâ
Kendisine Rabbinin ayetleriyle nasihat edildiği halde, onlardan yüz çeviren ve önceden yaptığı günahları unutan kişiden daha zalim kim olabilir? Biz onların (Kur’anı) idrak edememeleri için muhakkak ki
kalplerine perdeler gerdik (ekinnet) ve kulaklarına vakra koyduk Sen onları hidayete çağırsanda, bu halde ebediyen onlar hidayete eremezler

(Kalplerinde perdeler, kulaklarında vakra var)
İşte Allah’u Tealâ’nın insandaki bu engelleri ortadan kaldırmayı dilemesi gerekir ki insan Allah’ın davetini işitebilsin Resûl’e itaat edebilsin Fatır Suresi 22 de Ancak Allah dilediğine işittirir buyuruyor

35FATIR22: ve mâ yesteviyl’ahyâü ve lel’emvât, innallahe yüsmi’u men yeşâ’, ve mâ ente bimüsmi’ın men fiylkubûr
Dirilerle ölüler bir olmaz Şüphesiz ki Allah kimi dilerse ona(davetini) işittirir Sen, mezarda bulunanlara işittirecek değilsin

Allah konumuzun başında da anlattığımız gibi Ahiret gününe inananlara, Allah’a ulaşmayı dileyen bütün kullarına işittirmeyi diliyor Ve ancak işitenler O’nun davetine icabet ediyor Çünkü Allah insanda mevcut olan engellerin hepsini kaldırıyor

6EN’AM36: innemâ yesteciybülleziyne yesme’ûn, velmevtâ yeb’asühümullâhü sümme ileyhi yürce’ûn
(Allah'a) Davete sadece işitenler (kulaklarındaki vakra alınmış olanlar) icabet ederler Allah ölüleri hayata getirir Sonra O'na (Allah'a) döndürülürler

Bu davete icabet edenler, resule tâbî olarak önce ruhlarını Allah’a kul ederler, ikinci olarak fizik vücutlarını Allah’a kul ederler Son olarak nefslerini Allah’a kul ederler Ve böylece Silm’e girerler İslâm olurlar

2BAKARA208: yâ eyyühellezine amenûdhulû fissilmi kâffeten, ve lâtettebi’û hutuvâtişşeytan İnnehü leküm adüvvün mübin
Ey! Amenu olan (iman eden) kimseler; hepiniz birden SİLM (teslim olma dairesi) içine girin şeytanın adımlarına (izlerine) tâbi olmayın Hiç şüphesiz o, sizin için apaçık bir düşmandır


Demek oluyor ki 3 vücudun da Allah’a kul olması sonucunda insan Allah’a tam olarak teslim oluyor ve islâm oluyor
Genel olarak konuyu kısaca açıkladık Şimdi ruhun tesliminden sonra ikinci sırada gerçekleşen fizik vücudumuzun kulluğunu, teslimini ele alacağız


FİZİK BEDENİN KULLUĞU
(İKİNCİ KULLUK, EKBER KULLUK)

Fizik bedenimizin Allah’a kulluğu; Zahiri aleme ait olan fizik bedenin Allah’ın bütün emirlerini yerine getirmesi, yasak ettiği hiç birşeyi yapmaması halinde gerçekleşir Allahla insanın arasındaki 28 basamaktan 25 Basamak insanın fizik bedenini Allah’a teslim ettiği basamaktır İnsanın Fizik vücudunun Allah’a kul olduğu bu makama Muhsinler Makamı denir Muhsinler Makamı velayetin 4 Makamıdır

İnsanın Fizik bedeninin başlangıçtaki durumu; Fizik beden akıl tarafından verilen emirlere itaat eder Diğer iki vücudumuz akla tesir etmeye çalışır Aklı nefs ikna ederse fizik vücut nefsin isteklerini yerine getirmesi sebebiyle günah işler ve insan derecat kaybeder Ama aklı ruh ikna ederse, o zaman fizik beden ruhun istekleri doğrultusunda hareket ederek sevap işler Derecat kazanır Çünkü Allah’u Tealâ nefsi 19 afetle yaratmıştır 19 afet insana hep şerri emreder
Aklı hep şer istikamette ikna etmeye çalışırlar Ruh ise 19 hasletle yaratılmıştır 19 haslet aklı ikna ederek sevap işlenmesini ister Bu aşamada nefsle ruh başlangıçta tamamen birbirine zıttır Ruh neyi isterse nefs onu reddeder Fizik vücut aklın emrindedir Eğer akıl nefs tarafından ikna edilmişse Fizik beden nefsin istekleri doğrultusunda hareket eder
Allah’ın bütün yasaklarını çiğner Emirlerini yerine getirmez Ruh bu sırada fizik vücudu terkeder Onun günahlarına ortak olmaz Ama daha sonra gelerek fizik bedene işlettiği günahlardan dolayı nefse azabeder Fizik bedenin Allah’a kul olmasını ister Bir gün nefsteki 19 afetin yerine fazıllar geçecek ve nefste Allah’a teslim olacak Ruhla çatışmayacak ve aklı hasletlerle ikna edecek Böylece akıl hep fizik bedeni Allah’ın istediği istikamette kullanacak Fizik beden asla günah işlemeyecek, hep sevap işleyecek Ancak nefsin teslimi fizik vücudun tesliminden sonra gerçekleşmektedir Ve fizik vücut Allah’a teslim olduğu zaman nefs afetlerden tamamen kurtulmamıştır Son kalan afetlerle aklı ikna etmeye çalışacaktır

Insan fizik vücudunu Allah’a nasıl teslim (kul) edecek, abd olacak?

Başlangıçta İnsanın fizik bedenini şerden kurtarabilmesi kendisinin halledebileceği bir konu değildir Çünkü nefsi ona hep şerri emrederken ibliste onu bu konuda ikna edecektir Nefsle iblisin telkinleri birleşince aklı ikna edecek ve fizik beden ister istemez şerre alet olacaktır

12 YUSUF53: ve mâ überriü nefsiy, innennefse le’emmâretün bissûı illâ mâ rahime rabbiy, inne rabbiy gafûrün rahiym
(Yarabbi) Ben nefsimi ibra edemem (temize çıkaramam) çünkü nefsim bana sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder Ama Rabbimin rahim (esmasıyla tecelli ettiği nefsler) hariç Muhakkak ki Rabbim mağfiret eder (günahları sevaba çevirir) ve rahiymdir (Rahmet gönderici, rahmetiyle nefsleri tezkiye ve tasfiye edicidir)

Allahû Tealâ kendisine ulaşmayı dileyen kuluna rahim esmasıyla tecelli ederek ondaki bütün engelleri kaldırıyor Bu dünyada görevli kıldığı resûlüne insanı ulaştırır Ve o resûlden insanı Allah’a kul etmesini ister, İnsanı şeytandan kurtarmasını ister

16NAHL36: ve lekad be’asnâ fiy külli ümmetin resûlen eni’büdullahe vectenibûttâguût, feminhüm men hedallahü ve minhüm men hakkat aleyhiddalâleh, fesiyrû fiyl’ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetülmükezzibiyn
Ve andolsun ki biz bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûller be’asettik, (hayata getirdik, vazifeli kıldık) taguttan kurtulup Allah’a kul olsunlar diye Onlardan bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu (Resûllere tâbî olanlar hidayete erdi, tâbî olmayanların ise üzerine dalâlet hak oldu) Yeryüzünde gezin yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğunu görün

Görüyoruz ki;
İnsanın fizik bedenini Allah’a kul edebilmesi Allah’ın resûlüne tâbi olmasına bağlıdır
O’nu Allah’a kul olmaya davet eden resûlü işitmesine ve O’na tâbi olmasına bağlıdır
Allah’u Teâlâ, kendisine ulaşmayı dileyen kulunu kendisine ulaştırmayı diler İnsandaki görmesini, işitmesini, idrak etmesini engelleyen bütün engelleri ortadan kaldırır Daveti işitmesini sağlar Ve o sözlerin Hakk’tan inen sözler olduğuna iman etmesi için kalbine ihbat koyar Allah’u Teâlâ bundan sonraki kalp şartlarını o insanın kalbinde oluşturur Kalbi kendisine döndürür Göğsünden kalbine bir nur yolu açar
Bu nur yolundan kalbin içine Allah’ın rahmetinin girmesini sağlar Ve Kalpte huşuyu meydana getirir İşiten idrak eden insan Allah’tan onu resûlüne ulaştırmasını ister Bu istek özel bir istektir Kur’anı Kerimde “İstiane olarak geçmektedir

1 FATİHA5: iyyake na’büdü ve iyyake nestain
Allahım ! Yalnız Sana kulluk eder, ve yalnız Sen’den İSTİANE isteriz

Bakara 45, Bakara 153 istianenin nasıl gerçekleştiğini anlatıyor

2 BAKARA45: veste'ınu bissabri vessalât Ve inneha lekebiratün illâ alel haşi'ın
(Allah'tan) sabırla ve namazla yardım (istiane) isteyin…Fakat muhakkak ki bu, (hacet namazı ile kişiyi Allah’a ulaştıran Mürşidi sormak ) huşu sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir

2 BAKARA153: Yâ eyyühellezine âmenüsta’ınü bissabri vessalât İnnallahe meassâbirin
Ey iman edenler! Sabır ve namazla istiane isteyin Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir

Böylece Allah insanı resûlüne ulaştıracaktır…
Ve insanı şeytan dan kurtarıp kendisine kul edecek olan resûlüne ulaştırır

25 FURKAN70: illâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan feülâike yübeddilullahü seyyiâtihim hasenât, ve kânallahü gafûren rahıymâ
Ama (Mürşidin önünde) tövbe eden ve (Mürşidin önünde tövbe etmek suretiyle kalbine iman yazıldığı için) mü’min olan ve (aynı sebeple) nefsi islah edici ameller işleyen kişinin Allah günahlarını sevaba çevirir Ve Allah günahları sevaba çeviren ve rahmet gönderendir

İnsanı mü’min kılan tövbe; Resûllerin önünde yapılan tövbedir
25 FURKAN71: ve men tâbe ve amile sâlihan feinnehü yetûbü ilallahi metâbâ
Kim tövbe eder ve islâh edici amel (nefs tezkiyesi) işlerse muhakkak ki o Allah'a tövbeleri kabul edilmiş olarak ulaşır

Bu tövbe merasimi resûlün önünde O’nun eli öpülerek ve O’nun sözleri tekrar edilerek gerçekleştirilir

48 FETİH10: innelleziyne yübâyi’ûneke innemâ yübâyi’ûnallah, yedüllahi fevka eydiyhim, femen nekese feinnemâ yenküsü alâ nefsih, ve men evfâ bimâ âhede aleyhullahe feseyü’tiyhi ecren azıymâ
Muhakkak ki onlar sana biat ettikleri zaman Allah’a biat etmiş oldular, onların ellerinin üzerinde (Allah senin bütün vücudunda tecelli ettiği için ellerinde de tecelli etmiş olduğundan) Allah’ın eli vardı Kim (derecesini nakısa) düşürürse, muhakkakki o nefsi sebebiyle (Allah’a verdiği yeminleri, ahdleri yerine getirmediği için) derecesini nakısa düşürmüştür Kim de Allah’a olan ahdlerini (yeminini, misakını ve ahdini) yerine getirirse ona büyük mükafat (ecir) verilecektir (Cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir)

Resûl’e tâbî olup Allah’ın yoluna girenler mü’min olur ve mağfiret sahibi olur Çünkü her devrin imamı (Halifesi) Allah’ın tecellisindedir

40 MÜ’MİN7: elleziyne yahmilûnel’arşe ve men havlehü yüsebbihûne bihamdi rabbihim ve yü’minûne bih, ve yestagfirûne lilleziyne âmenû, rabbenâ ve si’te külle şey’in rahmeten ve ilmen fagfir lilleziyne tâbû vettebe’û sebiyleke vekıhim azâbelcahiym
Arşı tutan melekler ve oradaki kişi (arşta bulunan zamanın halifesinin ruhu) Rabblerini hamd ile tesbih ederler (zikrederler) ve ona iman ederler ve amenu olanlar için Allah'tan mağfiret (onların günahlarını sevaba çevirmesini) dilerler Rabbimiz derler, senin rahmetin ve ilmin herşeyi kuşatmıştır Kim tövbe eder de (Mürşidin önünde tövbe eder de) senin yoluna (Sıratı Mustakiym'e, sana ulaştıran yola) tâbi olursa o taktirde onlara mağfiret eyle (onların günahlarını sevaba çevir) Onları cehennem azabından koru

3 âLİ İMRAN 31: Kul in küntüm tuhibbünallâhe fettebi’uni yuhbibkümüllahü ve yağfirleküm zünûbeküm Vallahü gafûrun rahîm
De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız, o zaman bana tâbi olunki; Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı bağışlasın (sevaba çevirsin) Allah GAFÛR’ur RAHÎM’dir

Resûl’e tâbî olup Allah’ın mağfiretine ulaşan insan buna bağlı olarak salih amel işlemeye başlar

5 MAİDE9: va’adallahülleziyne âmenû ve amilûssâlihâti lehüm magfiretün ve ecrün aziym
Allah, (Allah’a ulaşmayı dileyenlere) amenü olanlara ve nefsi ıslah edici ameller işleyenlere (amilüssalihat yapanlara) mağfiret ve büyük mükâfat vaadetmiştir

28 KASAS 67: fe'emmâ men tâbe ve âmene ve amile sâlihan fe'asâ en yekûne minelmüflihıyn
Fakat tövbe eden (mürşidin önünde tövbe eden) ve (bu sebeble) iman sahibi olan ve (bu sebeble) ıslah edici ameller işleyen kişi o zaman felaha ulaşanlardan olmaya hak kazanır (onların arasında olur)

Allah’ın resûlünün önünde tövbe edilip mağfiret dilenir Resûlün de mağfiret dilemesiyle bütün günahlar sevaba çevrilir Salih amel işlenmeye başlanır Çünkü kalbe iman yazılmıştır Salih amel, kalbe yazılan iman kelimesinin etrafına Allah’ın fazıllarının gelip yerleşmesi halidir Allah’ın fazılları zikir sebebiyle rahmet tarafından kalbe taşınır Nefsin kalbinde tezkiyenin başlaması Allah’ın nurlarıyla kalbin aydınlanmaya başlaması demektir Nefsteki afetlerin tesiri kalp aydınlandıkca azalır
Böylelikle fizik bedeni idare eden akıl hergeçen gün ruhun taleplerini daha çok öne geçirir Çünkü aydınlıklar karanlıkları yok etmeye başlamıştır İnsanın fizik bedeni böylece yavaş, yavaş Allah’ın emirlerine ve nehiylerine uymaya başlar Kul olmaya başlar Kalbe imanın yazılmasıyla birlikte kul olmaya ilk adım atılır Bu insan ile Allah arasındaki 28 basamağın 14 Basamağını teşkil eder

1 Basamakta içinde bulunduğu Allah’ın dizayn ettiği olayları yaşayan insan,
2 Basamakta olaylar hakkında tefekkür eder Allah’ı dilemez Ve ikinci basamakta kalır Kim Allah’a ulaşmayı dilerse o üçüncü basamağa ulaşır
3 Böylece 3 Basamağa ulaşır Bu dünya hayatında Allah’a ulaşmayı diler
4 Basamakta o kuluna Rahim esmasıyla tecelli eder
5 Basamakta Allah Resûlüyle kulu arasındaki en büyük engeli, “Hicabı Mestureyi kaldırır
6 Basamakta Allah Resûl’ünün sözlerinin işitilmesini engelleyen kulaklardaki “Vakrayı kaldırır
7 Basamakta Allah Resûlünün söylediği Hakk’tan inen sözlerin idrak edilmesini engelleyen insanın kalbindeki “Ekinneti kaldırır Ve Allah kulunun kalbine imanı arttırmak için “İHBAT koyar
8 Basamakta sünnetullah nefsin kalbine ulaşır
9 Basamakta Allah kalbin nur kapısını kendisine döndürür
10 Basamakta Allah göğsünden nefsin kalbine nur yolu açar
11 Basamakta Allah’ı zikretmeye başlayan insanın kalbine Allah rahmetin sızmasını sağlar
12 Basamakta Allah kulunun kalbinde huşunun meydana gelmesini sağlar
13 Basamakta Allah hacet namazıyla Resûlünü O’ndan soran kuluna Resûlünü gösterir
14 Basamakta insan Allah’ın onun için tayin etmiş olduğu Resûlüne ulaşır , ve tövbe alır Mü’min olur

İnsan Allah’a verdiği ahdini, Fizik vücudunun yeminini yerine getirmeye başlamıştır İnsan oğlu ezelde Allah’u Tealâ’ya 3 vücudu için de yeminler vermiştir
Ruh; Allah’a ulaşacağına dair misak vermiş
Fizik Beden; Allah’a kul olacağına dair ahd vermiş
Nefs; Tezkiye olacağına dair yemin vermiş
Fizik vücut ahdini yerine getirmesiyle birlikte Allah’a abd olacaktır


FİZİK VÜCUDUN AHDİ

İnsanoğlu fizik bedenini Allah’a kul edeceğine dair ezelde Rabbine yemin ediyor Bu yemini Ahd adı altında gerçekleştiriyor

36 YASİN60: elem a’had ileyküm yâ beniy âdeme en lâ ta’büdüşşeytân, innehü leküm adüvvün mübiynün
Ey ademoğulları ben sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı, muhakkak ki o (şeytan) size apaçık bir düşmandır

36 YASİN61: ve eni’büdûniy, hâzâ sırâtun müstekıym
Ve ben sizden bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı) bu da Sıratı Müstakiym (üzerinde bulunmak) dır

Fizik vücudumuzun vermiş olduğu ahdi Allah’u Teâlâ insanın üzerine farz kılıyor

2 BAKARA21 : ya eyyühennasü'büdü rabbekümüllezi halâkaküm vellezine min kabliküm lealleküm tettekun
Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kul olun Umulur ki; (böylece) takva’ya ulaşırsınız (takva sahibi olursunuz)

6 EN’AM152: ve lâ takrebû mâlelyetiymi illâ billetiy hiye ahsenü hattâ yeblüga eşüddeh, ve evfûlkeyle velmiyzâne bilkıst, lâ nükellifü nefsen illâ vüs’ahâ ve izâ kultüm fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi’ahdillâhi evfû, zâliküm vassâküm bihî le’alleküm tezekkerûn
Yetimin malına ahsen olanın dışında bulûğa erinceye kadar yaklaşmayın Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın Hiç kimseye gücünden fazlasını yüklemeyiz Şahitlik ettiğiniz zaman akrabanız olsa dahi adaleti yerine getirin Allah ile olan ahdlerinizi (Allah'a verdiğiniz nefsinizin yeminini, ruhunuzun misakini, vechinizin ahdini) yerine getirin İşte bu Allah’ın sizi bağladığı (taahhüt altına koyduğu) şeydir Umulur ki böyle tezekkür edersiniz

5 MAİDE7: vezkürû ni’metallahi aleyküm ve miysâkahülleziy ve esekaküm bihî iz kültüm semi’nâ ve eta’nâ vettekullah, innallahe aliymün bizâtissudûr
Allah'ın üzerinizdeki nimetini zikredin ki ve O'na verdiğiniz misakinizi zikredin ki O misakinizle sizleri bağlamıştı (yeminlerinizi üzerinize farz kılmıştı) o zaman (elestü bi rabbiküm günü) işittik ve itaat ettik demiştiniz Ve Allah'a takva sahibi olun, muhakkakki Allah sinelerdekini bilir

İnsanoğlu Fizik Bedeni için Allah’a vermiş olduğu ahdini 14 Basamakta Allah’ın tayin etmiş olduğu Resûl’e ulaşarak yerine getirmeye başlar
Bundan sonraki 7 basamakta ruh fizik vücut ve nefs birbirine bağlı olarak, o kişinin zikir sayısını arttırmasına paralel Allah’a olan kulluklarını arttırırlar Ruh 7 gök katını geçerken, nefs 7 kademede tezkiye olur Ruh misakını yerine getirirken, nefs tezkiye yeminini gerçekleştirir Ve otomatik olarak fizik vücutta Allah’a verdiği Ahdini yerine getirmiş olur
İşte bu durumda Allahu Teala Fizik vücuda ;

89 FECR29 : fedhuliy fiy ibâdiy
(ey fizik vücud) o zaman, (nefsini tezkiye ettiğin ve ruhunu Allah’a ulaştırdığın zaman), (bana kul olursun) kullarımın arasına gir

89 FECR30 : vedhuliy cennetiy
ve cennetime gir
emrini verir

İnsanoğlu 21 Basamakta Allah’a kul olmayı başarmıştır Hangi açıdan? Ruh açısından Ruh Allah’a ulaşarak Allah’a kul olmuştur Ve Allah insanın ilk kulluğa ulaşmasının mükafatını verir Onu cennetin sahibi kılar Artık Allah kuluna dost olmuştur O’nun mevlâsı olmuştur İnsanın evliya olmasıyla birlikte Allah’da insanın mevlası oluyor

10 YUNUS62: elâ inne evliyâallâhi lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yahzenûn
O Allah'ın evliyası varya onlara korku yoktur Onlar mahzun da olmazlar

10 YUNUS63: elleziyne âmenû ve kânû yettekuûn
Onlar amenûdurler ve takva sahibi olmuşlardır

Ruhun Allah’a ulaşmasıyla birlikte Ahdini yerine getireren fizik vücut Allah’a kul olmanın ilk adımını atar İlk kulluğa ulaşan insan için Allah’u Tealâ takvaya ulaştığını söylüyor Bu takva henüz birinci takvadır

3 ALİ İMRAN76: Belâ men evfâ biahdihi vettekâ fe innallahe yuhibbül müttekîne
Hayır (öyle değil); kim (Allah ile olan) ahdini yerine getirir de TAKVA’ya ulaşırsa, muhakkak ki Allah takva sahiblerini sever Ruh Allah’ın ona emrettiği, farz kıldığı sorumluluklarını yerine getirerek görevini 21 Basamakta tamamlıyor Ancak Fizik vücut için henüz yerine getirilmesi gereken görevler bitmemiştir Allah bütün insanların fizik bedenlerini Allah’a teslim etmelerini istemektedir

4 NİSA125 : ve men ahsenü diynen mimmen esleme vechehü lillâhi ve hüve muhsinün vettebe'a millete ibrâhiyme haniyfâ, vettehazallahü ibrâhime haliylâ
O kişiden vechi, (fizik vücudu) dinde daha ahsen kim vardır? O kişi ki vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim etmiş ve muhsinlerden olmuştur Ve hanif olarak Hz İbrahim'in dinine tâbi olmuştur Ve Allah Hz İbrahim’i dost ittihaz etmiştir

3 âLİ İMRAN 20: Fe in hâccûke fe kul eslemtü vechiye lillâhi ve menittebe’an Ve kul lillezine ütül kitâbe velümmiyyîne e’eslemtüm Fe in eslemû fe kad ihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belag Vallahü basirun bil’ıbâd
Eğer, seninle tartışmaya kalkarlarsa, o zaman de ki: “Ben ve bana tâbi olanlar vechi’mizi (fizik vücudumuzu) Allah’a teslim ettik… O kitab verilenlere ve ümmîlere de ki: “Siz de (fizik vücudunuzu Allah’a ) teslim ettiniz mi? Eğer teslim ettilerse; o zaman (onlar) andolsun ki hidayete ermişlerdir Eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen (görev) ancak tebliğdir Allah kullarını Basir’dir (görendir)

2 BAKARA112 : Belâ men esleme vechehü lillâhi ve hüve muhsinun fe lehü ecruhü ınde rabbihî , ve lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yehzenun
Hayır… (öyle değil) Kim vechini (fizik vücudunu) Allah’a teslim ederse; O muhsin’lerden (olur) Artık onun mükâfatı Rabb’inin katındadır Onlara (onların üzerine) korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır

Ruhun Allah’a ulaşmasıyla birlikte 3 vücudun Allah’a verdiği yeminler de yerine getirilmiş oluyor Ruh Allah’a ulaşıyor Nefs tezkiye oluyor Fizik beden abd oluyor 21 Basamaktan sonra sıra 3 vücudun Allah’a teslim olmasına gelmiştir
Bundan sonraki ilerleme velayet makamlarında teşekkül eder İlk velayet makamı ilk teslimin yapıldığı Fena Makamıdır Ruh Allah’a teslim olur 4 Velayet Makamı fizik vücudun Allah’a teslim olduğu Muhsinler Makamıdır Nefsin Allah’a teslim olduğu 27 Velayet Makamı İhlas makamıdır Bütün bu velayet kademelerinde Kur’anın 7 ruhuna girilir

21 Basamakta ruhunu Allah’a ulaştırarak 22 Basamakta ruhunu
Allah’a teslim eden insan bundan sonraki vazifesi fizik
vücudunu da Allah’a teslim etmektir
21 Basamaktan sonraki basamaklar Velayet kademeleridir

Velayet kademelerine olgunlaşma kademeleri denilebileceği gibi
yücelme kademeleri de denilebilir
21 Basamağa kadar Kur’anı kerim’in lafzını öğrenen insan bundan
sonraki velayet kademelerinde Kur’an’ın ruhuna girecektir
22 Basamak (Fena Makamı) Kur’anın 1 Ruhuna girilir
23 Basamakta (Beka Makamı) Kur’anın 2 Ruhuna girilir
24 Basamakta (Züht Makamı) Kur’anın 3 Ruhuna girilir
25 Basamakta (Muhsinler Makamı) Kur’anın 4 Ruhuna girilir
26 Basamakta (Ulul Elbab Makamı) Kur’anın 5 Ruhuna girilir
27 Basamakta (İhlas Makamı) Kur’anın 6 Ruhuna girilir
28 Basamakta (Salah Makamı) Kur’anın 7 Ruhuna girilir

Böylece velâyetin 7 makamının her birinde Kur’anı Kerimin bir ruhuna girilmektedir
Velâyet makamlarının diğer önemli özelliği ise; 21 Basamağa kadar insan Allah’a İlm’el yakîn hasıl etmiştir
Velâyet makamları ile birlikte İlm’el Yakîn’den Ayn’el Yakîn’e geçiş başlamıştır Velayetin 5 ve 6 makamları kesin olarak Ayn’el Yakînin yaşanmaya başlandığı hikmet kademeleridir Velayetin 7 makamında Hakkül yakîne ulaşılır
Fizik vücudun teslimi velayetin 4 Makamında gerçekleşecektir İnsanın bu makamlardaki yücelmesi de zikir sayısını arttırmasına bağlıdır Her kademede %10 zikir artışı sağlanarak nefs kalbi karanlıklardan temizlenmeye devameder Fizik vücut da her gün Rabb’ine daha çok teslim olur
İnsanın bu kademelerde zikir artışıyla birlikte Allah yolunda nefsiyle cihadetmesi gerekiyor
Allah’u Teâlâ insanları malları, evlatları ile sınar Onları çeşitli musibetlerle imtihan eder Onlara infak etmeyi öğretir Onlara başka insanları kendilerinden öne geçirmeyi öğretir Sabrı öğretir Onlara itaatetmeyi öğretir Rabbimiz bu olgunlaşmayı kuluna Resûlü vasıtasıyla ulaştırır Resûle itaatın olgunlaşma kademelerindeki önemi en az başlangıçtaki kadar büyüktür
Allah’u Teâlâ kulunu dener
 

Similar threads

ALLAH KAİNATI NİÇİN YARATMIŞTIR ? Allahû Teâlâ buyuruyor ki: Bütün göklerde ve bütün arzlarda yarattığımız her şeyi katımızdan sizlerin emrine musahhar kıldık, ey insanlar 45 CASİYE 13: Ve sehhare leküm mâ fiyssemâvâti ve mâ fiyl’ardı cemiy’an minh, inne fiy zâlike leâyâtin likavmin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
57
17 YALAN, TEKZİB Bu konudaki Âyeti Kerîme'ler aşağıdadır Fentekamnâ minhüm fenzur keyfe kâne âkibetülmükezzibîn 43Zuhruf25 Bunun üzerine biz onlardan öç aldık, yalancıların sonunun nasıl olduğuna bir bak Ya eyyühellezine âmenû lime tekûlûne mâ li tefalûn Kebüra melden indellâhi en...
Cevaplar
0
Görüntüleme
237
Bakınız Allahû Tealâ Ali İmran Suresinin 7 âyeti kerimesinde ne diyor: 3ÂLİ İMRÂN7: Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmellezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe...
Cevaplar
0
Görüntüleme
82
İnsanın bu kademelerde zikir artışıyla birlikte Allah yolunda nefsiyle cihadetmesi gerekiyor Allah’u Teâlâ insanları malları, evlatları ile sınar Onları çeşitli musibetlerle imtihan eder Onlara infak etmeyi öğretir Onlara başka insanları kendilerinden öne geçirmeyi öğretir Sabrı öğretir Onlara...
Cevaplar
0
Görüntüleme
78
VELAYET MAKAMLARI 22 Basamak 1Fena Makamı Ruhumuz Allah’ın Zat’ında yok olduğu zaman 22 basamaktayız Velâyetin birinci makamı olan Fena makamındayız Allah’ın Zat’ında ifna olduğu an ruhumuz Allah’a teslim olmuştur ve Evliyaullah’ın birinci mertebesi olan birinci makamı olan Fena makamına...
Cevaplar
0
Görüntüleme
66
858,496Konular
981,835Mesajlar
29,883Kullanıcılar
Ss42ssSon üye
Üst Alt