Simdi daha iyi anlıyorum yok devam değil bunu anladım, yüzüme bir üzüntü çökmüş fakat senelerdir o hüzün gitmek bilmedi tersine yıllar geçtikçe daha fazla hüzünleştim, kendimi hayattan kopmus sözde şu dünyada bir tek ben yaşıyormuşum etrafımda kimse yokmuş gibi hissediyorum bundan böyle, ola ki bazılarınız benimle aynı dertte belki de bazılarınız geçer diyeceksiniz ama bu geçmiyor bu tarifi imkansız bir duygu, ne yaparsam yapayım olmuyor bir türlü bundan kurtulamıyorum, güya her yanımı sarmışlar kıpırdayamıyorum şayet bu maddiyatsızlığın verdiği bıkkınlık ola ki de yılların verdiği üzüntünün kırıklığın sonucu oluşmuş koca bir çukur bende o çukur öyle derin ama dolmuyor kapanmıyor bir türlü ve gitgide derinleşiyor, uzaklaşıyorum her şeyden, herkesten elimde olmadan derler oysa çık dolaş hava al kendine meşgale bul fakat olmuyor içimden gelmiyor ne dışarı çıkmak, ne gülmek, ne ağlamak sözde donuğum donmuş gibiyim, hicbir sey bana etki etmiyor, şunu anladım oysa bu hayatta kime deger verdiysem iyi günde her zaman yanımdaydılar fakat kötü günümde her zaman uzakta oldular ne ailem beni anlıyor ne başkası özlediğim herkes gün geçtikçe uzaklaştı benden o istek o kadar büyüdü o kadar büyüdü oysa bundan böyle ben bile tanıyamaz oldum kendimi, aynaya baktığımda gece yatarken sabah uyandığımda düşünceler peşimi bırakmaz oldu, yıllarca hep üzülen üzgün sıkıntıya can sıkıntısı katan ben olmuşum meğer simdi daha iyi anlıyorum ölüden ayırt edilemez hissediyorum kendimi bilirim ancak öldükten sonra başlar yaşam fiilen daima bir seylere bagımlı etmisim kendimi, onlar icin o şeyler için kendimi avutmusum lakin gördüm oysa onlar bir bir değil olunca ben her zaman yalnızmışım bazen dusunuyorum da bu benim kaderim miymiş bence alın yazısı bu değin yalnız bırakmaz insanı, bu ağırlık inanılmaz ağırlaştı, kaldıramaz oldum her laf her fikir beni incitir oldu, güvenim kalmadı ne kendime ne kimseye kim ister kendi kendini imha etmek, aslında biz değiliz kendimizi yok eden, acıtan inciten kim ister ki canını sıkmak yok yere cocukken uzuldugum seyler simdi birer hiçmiş meğer ne boşmuş keşke hic büyümeseymişim kücükken daha mutluymuşum meğer en minik seyden mutlu olmalı insan, pozitif dusunmeli, hayatla savasmali derler ya, inanın melekler ben beceremıyorum hicbir süre da beceremedim kendimi yorgun, durgun, bıkmıs, mutsuz, zevksiz ve daha nice sayamadigim ne değin negatif kelime varsa o sekilde hissediyorum diyeceksiniz oysa bir uzmandan yardım al belki depresyondasin bana faydali gelecegini sanmiyorum bu sey bambaska dedigim gibi tarifi imkansiz ifadesi olmayan bir sey, iri bir bosluk ve dolmak bilmeyen sona ermek bilmeyen duygular dusunceler deryası bu koşul bana böylece işlemiş ki hayatta duyguya, dusunceye dair herseyi kaybetmis gibiyim, bu yuzden ne iliskilerim saglam oluyor ne de kendime dair hayatım hayatta artik kimseyi suclamiyorum, cümbür cemaat kendisinden sorumludur insan ne yaparsa kendine yaparmıs ya bunu daha iyi anlıyorum bazen dusunuyorum keske erkek dogsaydim, keske bu kadar hissi dusunmeseydim hersey icin, biliriz ki erkeklerin dogasinda duygusallik degil mantik yatar tekrar tekrar özenirim bu yuzden erkek arkadaslarima hayatta benzeri hicbir sey olmamis gibi yasayabilen, uzuntusu de olsa gözyaşı dökmek da istese bunu cok belirli etmeyen erkek dunyasi belki kusur bende kendime her zaman birseyler aramısım bunca sene, iyi olmak icin mutlu olmak icin, olmayınca daralıp sıkılmısım uzuntuye bogulmusum, negatif dusuncelere sahip olmusum, bilmemisim hicbir zaman bolluk icinde mutsuz olacagina, mutlu ol yalnız ol felsefesini Simdi daha iyi anlıyorum, her gecen güzel günün kıymetini ancak mutsuzluk hatırlatır bizlere İçimden gecenleri kâğıda dökmek ola ki azıcık rahatlatır diye dusunuyorum, ama sadece yazıyorum, icimden fiilen hicbir sey gecmiyor