nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Soğuk Algınlığı Belirtileri, Soğuk Algınlığına Tedavisi, Soğuk Algınlığına Dikkat
Universal Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akça, üstteki solunum yolu hastalıkları, dikkat edilmesi gerekenler ve doğru çare yöntemleri hakkında bilgiler verdi
Sonbaharla birlikte özellikle mektep çocuklarının topluluk olduğu yerlerde üst solunum yolu hastalıkları da daha sık görülüyor Çoğu zaman da soğuk algınlığı griple karıştırılıyor Halbuki ikisi bambaşka virüs mikroplarıyla oluşan, ayrı lakin benzer belirtileri olan hastalıklardır
“Gırtlakta yer alan ses tellerimizi hudut olarak alacak olursak, bu bölgenin altı, alt solunum yollarını teşkil eder, üst kısım ise üstteki solunum yollarını kapsar Buraya açılan sinüsler ve orta kulak boşluğu ile birlikte yutak, bademcikler ve geniz dokusu hep bu alan sınırları içindedir İşte bu bölgenin dağıtılmış mikroorganizmalar virüs ya da bakteri vs ile meydana gelen hastalıklarına üst solunum yolu enfeksiyonları diyoruz ancak en sık nedeni virüs dediğimiz mikroplar, daha az çoğunlukla çocuklarda sık duyulan beta bakterisi gibi bakterilerdir Akut yani aniden oluşan soğuk algınlığı veya millet dilinde nezle, grip, bademcik ve yutak enfeksiyonu, sinüzit, kulak iltihabı gibi hastalıkları sonbahar mevsiminden itibaren sık görmekteyiz
Birçok süre soğuk algınlığı tablosunun reel griple karıştırıldığına dikkat çeken Dr Asuman Akça bunların ayrı virüs mikropları ile meydana gelen, bambaşka fakat bazıları aynı belirtileri olan iki rahatsızlık olduğunu belirtiyor Akça, soğuk algınlığı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Soğuk algınlığına niçin olabilecek takriben 200 farklı virüs mevcuttur ancak bunlar içinde en sık rhinovirüsler soğuk algınlığına neden olur (nadiren bazı bakteriler de benzer tabloyu ortaya çıkarabilirler) Rhinovirüsler akut bir şekilde en sık güz ve kış aylarında çocukları epeyce sık (bir kış sezonunda 5 8 kere) hastalandırır Hatta üstteki solunum yolu enfeksiyonu denince her zaman bu tablo akla kazanç çünkü en sık görülen akut solunum yolu hastalığı budur Çoğunlukla burun tıkanıklığı, burunda sulu transparan akıntı, hapşırık, bazen hafif alev boğazda yanma ve öksürük gibi bulgularla başlar Dinç olan ve alta yatan bir hastalığın bulunmadığı çocuklarda soğuk algınlığı genelde problemsiz seyreder, ama minik bebekler burun tıkanıklığı sebebiyle huzursuzdur Besin bozulur, hatta ara sıra solunum sıkıntısı görülebilir Buna rahatsızlık nedeniyle iştahsızlık ve geceleri uyuyamama da eklenince annelerin de huzuru kaçar 3 4 gün sonradan burun akıntısı koyulaşır
Soğuk algınlığında geveze antibiyotik kullanmamak gerekir
Universal Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akça, soğuk algınlığı durumlarında gerek görülmedikçe antibiyotik kullanılmaması gerektiğini bilhassa belirterek şunları söyledi:
“Soğuk algınlığında ateş varsa genellikle üç günde düşer, özel bir tedavi gerektirmeden bir haftada iyileşme oranı çok yüksektir Nadiren bir takım bronşial aşırı duyarlılığı olan, alerjik ve hassas çocuklarda hışıltılı öksürüğe neden olarak astım gibi bir tablo oluşturabilirse de, bu şart fazla sık görülmez (Halk Müziği aralarında ‘nezlesi göğsüne indi ’, tabiri bu durumu iyi yansıtmaktadır) Üç gün daha sonra her tarafta ateş olursa kulak iltihabı, bronşit, zatürree gibi durumlar aranır, bu tür komplikasyonlar olmadıkça antibiyotiklerin nezlede katiyen yeri yoktur Gereksiz antibiyotik kullanımı ayrıca dirençli bakterilerin oluşmasına neden olacak ayrıca de komplikasyonları oluşmadan önlemek gibi bir durum yaratmayacaktır Patavatsız hap kullanımının ulusal servet kaybı ve çocuğun vücuduna olan bağlı etkileri ve bağırsak, yutak gibi yerlerde yer alan fazla yardımsever probiyotik bakterileri imha etme gibi olumsuz durumlara yol açtığı da akıldan çıkarılmamalıdır Koyulaşan burun akıntıları ve öksürük telaşa ve yine antibiyotiğe başvurmak gibi bir hataya yol açabilmektedir 7 10 günden fazla süren koyu akış, 10 günden fazla ve gelişen öksürük ve ateşin tekrarlaması durumunda ama hekim antibiyotik başlayacaktır Tedavide burun açıklığını karşılamak nedeniyle serum fizyolojikli damlalar fazla abartmadan ve beslenmeden 15 20 dakika önce kullanılabilir, alınan sıvıyı çoğaltmak, alev varsa ateş düşürücü uygulamak tatmin edici olur Ev ortamında sigara içilmemeli, odanın nemi uygun olmalıdır
“Grip, soğuk algınlığı ile karıştırılmamalı
Universal Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akça, gribin de soğuk algınlığı gibi başladığını belirterek, iki rahatsızlık arasındaki farklılıkları belirginleştirmek nedeniyle şu bilgileri verdi:
Grip, tıp dilindeki adıyla influenza, influenza virüslerince oluşturulur, üstteki solunum yollarında başlayıp, bilhassa yüksek risk gruplarında (akciğer hastaları, astım, müzmin bronşit ve yürek rahatsızlığı olan hastalar, müzmin böbrek hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, AIDS, kanser, organ nakli üretilmiş kişiler, şeker hastaları, üç ayın üstündeki gebeler, altı ayın üstündeki bebekler, yüksek riskli hastalarla temasta olan kişiler) daha sık olmak üzere daha aşağı solunum yollarını da hastalandırarak bronşit ve zatürre yapabilir Toplumsal ve bazen kıtalar arası salgınlara neden olabilen bir hastalıktır Soğuk algınlığı gibi akut başlar fakat yüksek alev, baş ağrısı ,keskin bir bitkinlik şehvetli, üşüme, titreşim, en tipik özelliklerinden biri olan yaygın kas ağrıları ve gitgide gelişen öksürük gibi bulgularla seyreden çok daha ağır bir tablodur
Soğuk algınlığından bambaşka olarak aşısı olan bir hastalıktır En çoğunlukla a ve b tipi influenza virüsleri tabloyu meydana getirir Topluluk yaşam (kışla, kreş, mektep, iş merkezleri, hastane ve sağlık birimleri gibi) bulaşmayı hem kolaylaştırır ayrıca de arttırır
“Gripten korunma ve tedavi konusunda bilinçlenmek önemli
Tehlikeli gruplar ve sağlık durumu çalışanlarının mevsimlik grip aşısı olmaları, gribe aleyhinde korunmak açısından tartı taşıyor Aşı için en yerinde süre ise Eylül –Ekim ayları Hastalık enfeksiyonu alan kişilerden solunum yolu ve doğrudan doğruya temasla geçer ve kuluçka süresi 2 3 gündür Çoğu zaman yatak istirahatine lüzum duyulur, bu da iş gücü kaybı ve mektep devamsızlığına neden olur Tekrar soğuk algınlığından öbür olarak rahatsızlık seyri sırasında sinüzit, kulak iltihabı, zatürre ve bronşit gibi komplikasyonlar daha fazla görülebilir ve ayakta değil genelde yatarak atlatılır Dinç kişilerde bir haftada geçirilir Soğuk algınlığı gibi, viral bir rahatsızlık olduğundan bunda da gerekmedikçe antibiyotik kullanılmaz
Yatak istirahati ve bol değişken, taze meyve ve uygun gıda desteği, gerektiğinde doktor göre önerilmişse öksürük ilaçları, ateş varsa ateş düşürücüler, aslında gerekli ise ve komplikasyon varsa doktor tavsiyesi ile yerinde antibiyotikler gibi ilaçlar kullanılabilir Her iki hastalık da bir kış sezonu her tarafında sık görülebilir ve bilhassa soğuk algınlığı ansızın fazla defa geçirilebilir Çünkü ikisi de daimi bir bağışıklık oluşturmaz Bulaşmayı önlemek için el yıkamaya itina kullanmak etkili bir yöntemdir Bebekleri en az bir yıl anne sütü ile beslemek, odaları sık havalandırmak, sigaraya asla müsade vermemek, yaz aylarında çocukların deniz ve güneşten en fazla faydalanmasını temin etmek, Omega 3 desteği (balık yağı), kefir, doğal ve katkısız gıda ve yetişkin çocuklara spor yaptırmak gibi önlemler, her iki hastalıktan korunmayı ya da çok hafif atlatmayı mümkün kılabilir *
Universal Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akça, üstteki solunum yolu hastalıkları, dikkat edilmesi gerekenler ve doğru çare yöntemleri hakkında bilgiler verdi
Sonbaharla birlikte özellikle mektep çocuklarının topluluk olduğu yerlerde üst solunum yolu hastalıkları da daha sık görülüyor Çoğu zaman da soğuk algınlığı griple karıştırılıyor Halbuki ikisi bambaşka virüs mikroplarıyla oluşan, ayrı lakin benzer belirtileri olan hastalıklardır
“Gırtlakta yer alan ses tellerimizi hudut olarak alacak olursak, bu bölgenin altı, alt solunum yollarını teşkil eder, üst kısım ise üstteki solunum yollarını kapsar Buraya açılan sinüsler ve orta kulak boşluğu ile birlikte yutak, bademcikler ve geniz dokusu hep bu alan sınırları içindedir İşte bu bölgenin dağıtılmış mikroorganizmalar virüs ya da bakteri vs ile meydana gelen hastalıklarına üst solunum yolu enfeksiyonları diyoruz ancak en sık nedeni virüs dediğimiz mikroplar, daha az çoğunlukla çocuklarda sık duyulan beta bakterisi gibi bakterilerdir Akut yani aniden oluşan soğuk algınlığı veya millet dilinde nezle, grip, bademcik ve yutak enfeksiyonu, sinüzit, kulak iltihabı gibi hastalıkları sonbahar mevsiminden itibaren sık görmekteyiz
Birçok süre soğuk algınlığı tablosunun reel griple karıştırıldığına dikkat çeken Dr Asuman Akça bunların ayrı virüs mikropları ile meydana gelen, bambaşka fakat bazıları aynı belirtileri olan iki rahatsızlık olduğunu belirtiyor Akça, soğuk algınlığı ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Soğuk algınlığına niçin olabilecek takriben 200 farklı virüs mevcuttur ancak bunlar içinde en sık rhinovirüsler soğuk algınlığına neden olur (nadiren bazı bakteriler de benzer tabloyu ortaya çıkarabilirler) Rhinovirüsler akut bir şekilde en sık güz ve kış aylarında çocukları epeyce sık (bir kış sezonunda 5 8 kere) hastalandırır Hatta üstteki solunum yolu enfeksiyonu denince her zaman bu tablo akla kazanç çünkü en sık görülen akut solunum yolu hastalığı budur Çoğunlukla burun tıkanıklığı, burunda sulu transparan akıntı, hapşırık, bazen hafif alev boğazda yanma ve öksürük gibi bulgularla başlar Dinç olan ve alta yatan bir hastalığın bulunmadığı çocuklarda soğuk algınlığı genelde problemsiz seyreder, ama minik bebekler burun tıkanıklığı sebebiyle huzursuzdur Besin bozulur, hatta ara sıra solunum sıkıntısı görülebilir Buna rahatsızlık nedeniyle iştahsızlık ve geceleri uyuyamama da eklenince annelerin de huzuru kaçar 3 4 gün sonradan burun akıntısı koyulaşır
Soğuk algınlığında geveze antibiyotik kullanmamak gerekir
Universal Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akça, soğuk algınlığı durumlarında gerek görülmedikçe antibiyotik kullanılmaması gerektiğini bilhassa belirterek şunları söyledi:
“Soğuk algınlığında ateş varsa genellikle üç günde düşer, özel bir tedavi gerektirmeden bir haftada iyileşme oranı çok yüksektir Nadiren bir takım bronşial aşırı duyarlılığı olan, alerjik ve hassas çocuklarda hışıltılı öksürüğe neden olarak astım gibi bir tablo oluşturabilirse de, bu şart fazla sık görülmez (Halk Müziği aralarında ‘nezlesi göğsüne indi ’, tabiri bu durumu iyi yansıtmaktadır) Üç gün daha sonra her tarafta ateş olursa kulak iltihabı, bronşit, zatürree gibi durumlar aranır, bu tür komplikasyonlar olmadıkça antibiyotiklerin nezlede katiyen yeri yoktur Gereksiz antibiyotik kullanımı ayrıca dirençli bakterilerin oluşmasına neden olacak ayrıca de komplikasyonları oluşmadan önlemek gibi bir durum yaratmayacaktır Patavatsız hap kullanımının ulusal servet kaybı ve çocuğun vücuduna olan bağlı etkileri ve bağırsak, yutak gibi yerlerde yer alan fazla yardımsever probiyotik bakterileri imha etme gibi olumsuz durumlara yol açtığı da akıldan çıkarılmamalıdır Koyulaşan burun akıntıları ve öksürük telaşa ve yine antibiyotiğe başvurmak gibi bir hataya yol açabilmektedir 7 10 günden fazla süren koyu akış, 10 günden fazla ve gelişen öksürük ve ateşin tekrarlaması durumunda ama hekim antibiyotik başlayacaktır Tedavide burun açıklığını karşılamak nedeniyle serum fizyolojikli damlalar fazla abartmadan ve beslenmeden 15 20 dakika önce kullanılabilir, alınan sıvıyı çoğaltmak, alev varsa ateş düşürücü uygulamak tatmin edici olur Ev ortamında sigara içilmemeli, odanın nemi uygun olmalıdır
“Grip, soğuk algınlığı ile karıştırılmamalı
Universal Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr Asuman Akça, gribin de soğuk algınlığı gibi başladığını belirterek, iki rahatsızlık arasındaki farklılıkları belirginleştirmek nedeniyle şu bilgileri verdi:
Grip, tıp dilindeki adıyla influenza, influenza virüslerince oluşturulur, üstteki solunum yollarında başlayıp, bilhassa yüksek risk gruplarında (akciğer hastaları, astım, müzmin bronşit ve yürek rahatsızlığı olan hastalar, müzmin böbrek hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, AIDS, kanser, organ nakli üretilmiş kişiler, şeker hastaları, üç ayın üstündeki gebeler, altı ayın üstündeki bebekler, yüksek riskli hastalarla temasta olan kişiler) daha sık olmak üzere daha aşağı solunum yollarını da hastalandırarak bronşit ve zatürre yapabilir Toplumsal ve bazen kıtalar arası salgınlara neden olabilen bir hastalıktır Soğuk algınlığı gibi akut başlar fakat yüksek alev, baş ağrısı ,keskin bir bitkinlik şehvetli, üşüme, titreşim, en tipik özelliklerinden biri olan yaygın kas ağrıları ve gitgide gelişen öksürük gibi bulgularla seyreden çok daha ağır bir tablodur
Soğuk algınlığından bambaşka olarak aşısı olan bir hastalıktır En çoğunlukla a ve b tipi influenza virüsleri tabloyu meydana getirir Topluluk yaşam (kışla, kreş, mektep, iş merkezleri, hastane ve sağlık birimleri gibi) bulaşmayı hem kolaylaştırır ayrıca de arttırır
“Gripten korunma ve tedavi konusunda bilinçlenmek önemli
Tehlikeli gruplar ve sağlık durumu çalışanlarının mevsimlik grip aşısı olmaları, gribe aleyhinde korunmak açısından tartı taşıyor Aşı için en yerinde süre ise Eylül –Ekim ayları Hastalık enfeksiyonu alan kişilerden solunum yolu ve doğrudan doğruya temasla geçer ve kuluçka süresi 2 3 gündür Çoğu zaman yatak istirahatine lüzum duyulur, bu da iş gücü kaybı ve mektep devamsızlığına neden olur Tekrar soğuk algınlığından öbür olarak rahatsızlık seyri sırasında sinüzit, kulak iltihabı, zatürre ve bronşit gibi komplikasyonlar daha fazla görülebilir ve ayakta değil genelde yatarak atlatılır Dinç kişilerde bir haftada geçirilir Soğuk algınlığı gibi, viral bir rahatsızlık olduğundan bunda da gerekmedikçe antibiyotik kullanılmaz
Yatak istirahati ve bol değişken, taze meyve ve uygun gıda desteği, gerektiğinde doktor göre önerilmişse öksürük ilaçları, ateş varsa ateş düşürücüler, aslında gerekli ise ve komplikasyon varsa doktor tavsiyesi ile yerinde antibiyotikler gibi ilaçlar kullanılabilir Her iki hastalık da bir kış sezonu her tarafında sık görülebilir ve bilhassa soğuk algınlığı ansızın fazla defa geçirilebilir Çünkü ikisi de daimi bir bağışıklık oluşturmaz Bulaşmayı önlemek için el yıkamaya itina kullanmak etkili bir yöntemdir Bebekleri en az bir yıl anne sütü ile beslemek, odaları sık havalandırmak, sigaraya asla müsade vermemek, yaz aylarında çocukların deniz ve güneşten en fazla faydalanmasını temin etmek, Omega 3 desteği (balık yağı), kefir, doğal ve katkısız gıda ve yetişkin çocuklara spor yaptırmak gibi önlemler, her iki hastalıktan korunmayı ya da çok hafif atlatmayı mümkün kılabilir *