Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Süt İçer misin Dede ?

Süt İçer misin Dede ?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Hadi kızım hadi, Allah versin !

Şeyyy kırpıntı alır mıydınız Dede ?

Hadi dedik uzatma! Çık dışarııı !

Ne süre galerinin kapısını dilenci veya mağdur bir satıcı aralasa böyle bağırırdı Plazasında koltuğuna yaslanıp, bundan başka piposunu yaktı mı, ufak dağları yaratmışçasına gurura kapılır, görenlere heybet salardı

Yirmi dörder daireli iki blok apartmandan aldığı kiralar, hipermarket açtığı giriş katı ve kendine ayırdığı oto galeri ile şehrin hatırı sayılır simalarındandı Cami derneği veya kurs temsilcileri makbuzla yanında gelse, senetler ve borçlarından dem vurarak ağlar, artı para vermemek için bin bir kılığa girerek kelimelere takla attırırdı Onlar gidince: 'Kardeşim memlekete okul gerekli, bunlar manâsız buldukları yere cami inşaatı başlıyor' diye mırıldanır fakat hiçbir okul davetine icabet etmemeyi de ustalıkla başarırdı

Kiracılardan biri ödemeyi iki gün geciktirse dünyanın hakaretini saydırır, yanında gelen her misafire aklını iyi kullanmanın, kimselere muhtaç olmamanın altın prensiplerini sıralayarak babacan edalarla tavsiye ederdi

Şehrin dışında yeşille bezeli, göle nâzır yamaca yaptırdığı villada akşamları havuz başı sefaları düzenler, viski çekerek saatlerce gurubun suya akseden pırıltılarına dalarak şezlonga sızar; lakin kesin çevreleri kaybetmemek için çarşı camiinin en ön safında Cuma namazı kılmaktan da geri kalmazdı

Yoksul, sıcacık gelirli ve maaşa talim edenlerin tümü aptaldı ona tarafından Zeki adamın mutlaka bol parası olurdu

Özel siparişle İtalya'da yaptırdığı yatağına gömülerek uzanınca, kazanma ve elinde olanı kaybetmeme hırsı, uykuda da yakasını bırakmaz, her gece mallarını talan eden hırsızların başrol oynadığı karabasanlar görür, deliksiz bir uykunun hasretini çekerdi

Kavurucu Ağustos sıcağı, şehri yaşanmaz kılarken; orman içindeki villasında olmanın huzuru ile derin bir uyku çekmek istiyordu O akşam erkenden çekildi odasına

Süre gece yarısını geçmişken dehşetengiz bir nefret edilen şey ile açtı gözlerini Yerin altından o güne dek hiç duyulmamış garip uğultular geliyor, yapı kuvvetle sarsılıyor, odayı dolduran billur avizenin kristal taşları şakırşakır birbirine vuruyordu Eksik daha sonra elektrikler de kesildi Kuvvetbela kendini bahçeye attığında saatler 0302 yi gösteriyordu Sarsıntı 45 saniye sürmüş, ancak yaşayanlara bir ömür dek uzun gelmişti Eksik sonra, hiçbir lüksten kaçınmaksızın ithal malzemelerle yapı ettirdiği saray yavrusu villa sarsıntıya yenik düşüp, moloz yığınına dönüşüyordu

Ansızın şehir merkezindeki gayrimenkulleri aklına düştü Derhal otomobiline atlayıp, gaza yüklenirken her şeyinin tükenmesi endişesi içini kemiriyordu Caddeler; siren sesleri, canhıraş feryatlar ve belirsiz bir şekilde koşuşturmalarla mahşerî bir keşmekeşi yaşarken aracını açık araziye park edip, koşmaya başladı

Gece, siyah elbisesini aydınlığa doğru soyunurken yıkıntılar arasından zorlukla dükkanına ulaştı Galeri yerinde yoktu Koca apartman bloklarından biri ast yatmış, diğeri de olduğu yere öylece çakılmıştı Insanlar içeride kalan yakınları için ağlaşarak çırpınırken, bodrumzemin ve birinci katın toprağa gömülmüş olduğunu, ikinci katın zemin seviyesine geldiğini hayretle müşahede etti

Olduğu yere çöküverdi Her şeyi elinden gitmişti bundan böyle Kiracılarından biri koluna girerek: Biz belediye çadırına çorba almaya gidiyoruz, hadi sen de gel dediğinde dilini yutmuş gibi sessizce bakakaldı

Bir taşın üzerinde çorbasını yudumlarken kurtarma birlikleri, belediyeler, sağlıkçılar ve askerlerin yanı sıra topluluk bir medya ordusu da şehre akın ediyordu Genç bir kameraman mikrofonu uzattığında ağlamaklı cümlelerle şöyle konuştu :

Aha, şu taraftaki iki blok benimdi Birinin altındaki oto galeride demin yeni aldığım 6 mercedes, 5 BMW ve bir pek da Reno araba toprağın dibine gitti Market de değil Kira aldığım daireler de yerle yeksan oldu

Daha artı konuşamadı Hıçkırıklara boğuluyordu Muhabir kızın aşevi hizmeti hakkında sorusuna şöyle karşılık verdi :

Bir gün bu kuyruktan çorba alacağım söylense hakaret sayardım Tümü boşmuş Servetin de işe yaramadığı gün çağrıda bulunmak ancak bugünmüş Dayanamıyorum, daha fazla konuşamayacağım

Onu yormamak için röportaja devam etmediler Etrafa süzgün gözlerle bakıyordu Dilencidar gelirlizenginkonut sahibikiracı hepsi benzer kuyrukta çorba bekliyordu Başını, ağarmakta olan gökyüzüne çevirdi 'Yoo, sancılar içinde bu kadarı da pozitif Meğer her şey seninmiş; ben yanılmışım, kendimin sanmışım ey Allah'ım!' diyerek el açtığında gözyaşları avuçlarını ıslatıyordu

Derin düşüncelerin komasında, parmaklarını ağaran saçlarına doğru sokarak başını ellerinin arasına alırken sükûtu bölen bir sesle irkildi:

Süt içer misin Büyükbaba?

Sesin olduğu yöne doğru gözlerini çevirdiğinde aleyhinde duran kız çocuğunu gözü bir yerlerden ısırıyordu Daha üç gün önce kâğıt kırpıntı satış için dükkâna gelen ve gürleyen azarlamasıyla, korkup kaçan; önlüğü eski, ayakkabısı yırtık ilkokul öğrencisi sübyandan başkası değildi bu Bir cep harçlığını esirgediği küçük yavru, onu büyükbaba bilerek Kızılay'dan aldığı süt şişesini paylaşmak istiyordu O lahza içinden bir şeylerin koptuğunu hissetti İnsanlığından utanmıştı Geriye Doğru dönmek, her yerde iyi insan elde etmek için süre fazla geçti bundan böyle
*
 
858,506Konular
983,079Mesajlar
33,114Kullanıcılar
moleqySon üye
Üst Alt