Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Ta'dil-i Erkan [ISLAM TIM]

Hoş geldin! zeiko tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Ta'dil-i Erkan [ISLAM TIM]
0
117

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Namazda rükû, rükûdan sonra ayakta durma, secde ve iki secde arasındaki oturmanın hakkını vererek, tam bir sukûnet içinde ve yerli yerinde mutmain olarak yapmak

Ta'dîl, düzeltmek, kuvvetlendirmek demektir (İbn Manzûr, Lisânü'lArab, XI, 432) Erkân ise rüknün çoğuludur Kelime anlamlarıyla ta'dîli erkân, rükünlerin yerli yerinde yapılmasını ifade etmektedir

Allah Teâlâ Kur'an'da, Hz Peygamber (sas) de hadislerinde namazların gerektiği gibi kılınmasını özellikle belirtmiştir Kur'an, namaz kılmayı ifade için namaz kılmakanlamına gelen sallâfiili yerine ekamefiilini tercih etmiştir ki, bu kelime hakkını vererek yapmakanlamına gelmektedir Hz Paygamber de pek çok hadisinde bu konuyu işlemiştir

Ebû Hureyre (ra)'ın rivâyetine göre bir gün Hz Peygamber (sas) mescide girdi O arada bir adam daha mescide girdi ve namaz kıldı Sonra Hz Peygambere gelerek selâm verdi Bunun üzerine Hz Peygamber: Dön ve namazını kıl; çünkü sen namaz kılmadınbuyurdu (Buhârî, Eymn, 15; Tirmizî, Salat, 110, İsti'zân, 4; Nesâî, İstiftâh, 7, Tatbîk, 15, Sehv, 67; İbn Mâce, İkâme, 72) Bir başka hadisinde Hz Peygamber: Rükû ve secdeleri tamamlayın buyurmuştur (Buharî, Eymân, 3; Müslim, Salât, III; Nesâî, Tatbîk, 16, 60) Diğer bir rivâyette de Rükû ve secdelerinizi güzel yapın(Ahmed b Hanbel Müsned, II, 234, 319, 505) buyurulmuştur

Teberanî'nin elKebr'indeki bir hadise göre Hz Peygamber (sas) namaz kılarken rükûyu tam yapmayan, secdeye de yatıp kalkan bir adamı görünce: Şu adam bu hali üzere ölse Muhammed milleti dışında ölmüş olurdubuyurdu Huzeyfe (ra) rükû ve secdelerini tam yapmayan bir adamı gördü ve adam namazı bitirince, namazının olmadığını, eğer ölmüş olsa, sünnet üzere ölmeyeceğini; bir başka rivâyette de, Hz Muhammed (sas)'in yaratıldığı fıtratın dışında bir fıtrat üzere ölmüş olacağını hatırlattı (Buhârî, Ezan 119; Nesâî, Sehv, 66; Ahmed b Hanbel, Müsned, V, 384) Ayrıca Hz Peygamber ahirette kişinin ilk sorguya çekileceği ibadetin namaz olduğunu haber vermektedir Eğer namazı düzgün ise felah bulmuş, kurtulmuştur Eğer namaz konusunda başarısız olmuş ise, hüsrana uğramıştır (Tirmizî, Salât, 188; Ebû Dâvud, Salât, 145; Nesâî, Salât, 9, Tahrîm, 2; İbn Mâce, İkâme, 202; Darimı, Salât, 91,)

Delâleti zannî olsa da, bu hadîslerin bütünü ele alındığında, neredeyse delâleti kat'î gibi görünmektedir Bu nasslardan yola çıkan İmam Mâlik, İmam Şâfiî, Ahmed b Hanbel, İmam Ebû Yûsuf gibi fukahanın çoğunluğu ta'dîli erkanın farz olduğu görüşündedirler İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed'e göre ise, ta'dli erkân vâciptir Muhakkîk fukaha da bu görüşü tercih etmiştir Bir gruba göre de ta'dîli erkan vacibe yakın sünneti müekkededir (Ali elKâr, Risâle fi'lhâs alâ ta'dîli'lerkân fi'ssâlât, Süleymaniye ktp, Es'ad Efendi, nr 1690, vr 127b; Tahtâvî, Hâşiye alâ Merâkı'lfelâh, İstanbul 1985, s 202)

Ancak İbnü'lHümâm'ın naklettiğine göre, İmam Muhammed ve Ebû Hanîfe'nin bu konudaki görüşlerinin Ebû Yusuf'un görüşüne benzediğini bildiren bir rivâyeti vardır Nitekim İmam Muhammed'e rükû ve sücûdda i'tidâlin terki sorulduğunda namazın câiz olmadığından korkarımdiye cevap vermiştir (Ali elKârî, age, vr 128a) Tercih edilen ve muteber olan görüş, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre ta'dîli erkânın vacip olduğu olduğudur (Tahtâvî, Haşiye alâ Merâkı'lfelâh, İstanbul 1985, s 201)

Ta'dli erkân'ın farz olduğunu söyleyen fukahaya göre, bunun terki halinde namaz bâtıl olur ve ta'dîli erkâna riayet ederek yeniden kılmak gerekir (Ali elKârî, age, vr 127b,128a) Vacip olduğunu söyleyenlere göre ise sehv secdesi gerekmektedir

Ta'dli erkân'a riayet'in ölçüsü rüknler arasında Sübhânallah diyecek kadar durmaktan ibarettir (Ali elKârî, age, vr 128a; Tahtâvî, Hâşiye alâ Merâkı'l felâh, İstanbul, 1985, s 201) Buna göre, meselâ rükûdan doğrulduktan sonra dimdik ayakta durup, en az sübhânallah diyecek kadar beklemek ve daha sonra secdeye gitmek, secdeler arasında da en az sübhânallah diyecek kadar oturmak gerekmektedir

Hanefilerden bazıları rükû ve secdelerde i'tidâle riayet etmeyenin namazını iade etmesi gerektiği görüşündedir Diğer bazısı da ta'dîli erkânın sehven terki halinde sehiv secdesi, kasden terki halinde ise namazın iadesi gerektiği görüşündedir (Ali elKârî, age, vr 128a, 130ab)

Ta'dîli erkâna riayet etmeksizin kılınan namaz, sıfatındaki noksanlık sebebiyle kâsır (eksik) edâdır Kasır eda ile ödenmiş yükümlülükteki eksiklik, misli varsa misliyle telâfi edilir Eğer yoksa noksan olanın hükmü sâkıt olur ve noksanlıktan dolayı günah terettüp eder Ta'dili erkânın misli olmadığından misli ile telâfisi mümkün değildir (Şâşı, elUsûl, Beyrut 14021982, s 150)

Namazda, özellikle rükûdan sonra ayakta durma ve secdeden sonra oturma konusunda dikkatli olmak gerekmektedir Çünkü bunlar hafif olarak hemen geçiştiriverilen yerlerdir Buralarda hiçbir şey okunmasa dahi, bir tesbîha miktarı susarak durulmalıdır Bu kadar durulmaz ise, namazı bozulmamakla beraber kişi günahkâr olur (Tahtâvî, age, s 201)

Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 
858,506Konular
983,090Mesajlar
33,116Kullanıcılar
TrsweozZSon üye
Üst Alt