iltasyazilim
FD Üye
TELAFİSİ OLMAYAN PİŞMANLIK
Kafir, dirildiği andan itibaren yaptığı kahredici hatanın farkına varır Bu onarılmaz hatanın verdiği pişmanlık dalgası tüm vücudunu kaplar Büyük bir yıkım yaşar, pişmanlığın etkisiyle kendini yer bitirir
Dünyada yaptıkları inkarcılara gösterildiğinde, gaflet içinde geçirdikleri hayatlarını telafi etmeye karşı onulmaz bir hasret duyarlar Geri dönmeyi, kendilerine bir şans daha verilmesini isterler Dünyada iken birlikte gaflete daldıkları dostlarını, sevgililerini bir daha görmek istemezler Tüm dostluklar, tüm sevgiler, tüm bağlar kaybolmuştur Dünyada iken kurmuş oldukları yaşam, yaptıkları işler, evleri, arabaları, eşleri, çocukları, şirketleri, örfleri, gelenekleri, savundukları dünya görüşü, herşey, ama herşey artık değersizleşmiş, yok olmuştur Herşey yok olurken, yerine de bir tek azap gelmiştir Ayetlerde, o günkü yıkımın yarattığı ruh hali şöyle tarif edilir:
Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydıkHayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere şüphesiz yine döneceklerdir Çünkü onlar, gerçekten kafirlerdir Onlar dediler ki: Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur Ve bizler diriltilecek değilizRablerinin karşısında durdurulduklarında onları bir görsen: (Allah Bu, gerçek değil mi?dedi Onlar: Evet, Rabbimiz hakkı içindediler (Allah Öyleyse inkar edegeldikleriniz nedeniyle azabı tadındedi (Enam Suresi, 2730)
Bu arada kafir, içindeki bu büyük yıkıma rağmen, bir yandan da hala kibiri bırakmamakta ve ayetin ifadesiyle azabı görünce pişmanlığını gizlemektedir (Yunus Suresi, 54) Bu kibirin canlı kalması, onun için ayrı bir azap kaynağı olacak, cehennemde karşılaşacağı aşağılanma, söz konusu kibir nedeniyle ona tarifsiz acılar verecektir
Kafir, dirildiği andan itibaren yaptığı kahredici hatanın farkına varır Bu onarılmaz hatanın verdiği pişmanlık dalgası tüm vücudunu kaplar Büyük bir yıkım yaşar, pişmanlığın etkisiyle kendini yer bitirir
Dünyada yaptıkları inkarcılara gösterildiğinde, gaflet içinde geçirdikleri hayatlarını telafi etmeye karşı onulmaz bir hasret duyarlar Geri dönmeyi, kendilerine bir şans daha verilmesini isterler Dünyada iken birlikte gaflete daldıkları dostlarını, sevgililerini bir daha görmek istemezler Tüm dostluklar, tüm sevgiler, tüm bağlar kaybolmuştur Dünyada iken kurmuş oldukları yaşam, yaptıkları işler, evleri, arabaları, eşleri, çocukları, şirketleri, örfleri, gelenekleri, savundukları dünya görüşü, herşey, ama herşey artık değersizleşmiş, yok olmuştur Herşey yok olurken, yerine de bir tek azap gelmiştir Ayetlerde, o günkü yıkımın yarattığı ruh hali şöyle tarif edilir:
Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydıkHayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere şüphesiz yine döneceklerdir Çünkü onlar, gerçekten kafirlerdir Onlar dediler ki: Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur Ve bizler diriltilecek değilizRablerinin karşısında durdurulduklarında onları bir görsen: (Allah Bu, gerçek değil mi?dedi Onlar: Evet, Rabbimiz hakkı içindediler (Allah Öyleyse inkar edegeldikleriniz nedeniyle azabı tadındedi (Enam Suresi, 2730)
Bu arada kafir, içindeki bu büyük yıkıma rağmen, bir yandan da hala kibiri bırakmamakta ve ayetin ifadesiyle azabı görünce pişmanlığını gizlemektedir (Yunus Suresi, 54) Bu kibirin canlı kalması, onun için ayrı bir azap kaynağı olacak, cehennemde karşılaşacağı aşağılanma, söz konusu kibir nedeniyle ona tarifsiz acılar verecektir