Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Tifo ve Paratifo

Tifo ve Paratifo

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Karahumma ve Paratifo

Bir diğer adı da enterik ateş olan karahumma ve paratifo hastalıkları hemen hemen aynıdır; tek farkları hastalıkları oluşturan mikroplardır Bilinç bulanıklığı, düşmeyen alev, baş ağrısı, karın ağrısı ile karakterize hastalık; kirli besinler ve sularla ağız yolundan bulaşır, bir takım ülkelerde ara sıra salgınlar yapar, çare edilmezse ölümle bile sonuçlanabilir


Tanım:

Tifo, Styphi ; paratifo ise Sparatyphi A, B, C isimli basil türü bakterilerin niçin olduğu hastalıklardır Bilinç bulanıklığı, düşmeyen ateş, baş ağrısı, karın ağrısı, (ateşin yükselmesine rağmen) nabız sayısının azalması, dalakta artış,kandaki lökosit hücrelerinin sayısında azalma, göğüskarın cildinde gül kurusu renginde lekeler ile karakterize, insanlara özgü sistemik infeksiyon hastalıklarıdır Daha çok benekli besinler ve sularla ağız yolundan bulaşan, bazı ülkelerde ara sıra salgın yapan, çare edilmezse dağıtılmış komplikasyonlar ile ölümle sonuçlanabilen hastalıklardır

Etkenler:

Styphi ve Sparatyphi A, B ve C sadece insan infeksiyonlarından sorumludur, insaninsan bulaşı laf konusudur, mikrobun yaşadığı tek canlı insandır Başlıca hasta insanın basil yüklü çıkartıları yoluyla mikrobun bulaştığı gıda ve sularla bulaşırHastalığın su yoluyla sakgın yapması nadir değildir Hastalar dışkı ve idrarlarıyla bolca basil çıkardıkları gibi, öteki çıkartılarında da (solunum yolu salgıları, kusmuk vs) bulunabilir Taşıyıcılar fazla fazla sayıda bakteri yayarlar, bu kişilerin dışkılarının 1 gramında 1,000,000,000100,000,000,000 tifo basili olduğu saptanmıştır

Hastalığın meydana gelişi:

Bakteriler dinç ve duyarlı birey göre ağız yolundan alındıktan sonradan mideye gelir Salmonellalar mide asidine duyarlıdır ve burada ölürler, ancak besinlerle veya bol akışkan ile alındığında bu etkiden korunabilirler Öteki yanlamasına mide asiditesinde bozukluk olduğu (aklorhidri, gastrektomi, antiasid kullanımı gibi) durumlarda bu engeli kolayca aşarlar Bakterinin alınan miktarı rahatsızlık oluşma olasılığını etkiler Ağız yolundan alınan bakteri miktarı 109 kadarsa %95 muhtemelen hastalık gelişir

Klinik:

Enterik ateşin kuluçka süresi sıradan 1014 gündür; 35 gün gibi kısa olabileceği gibi 60 güne dek da uzayabilir Alınan bakteri miktarı arttıkça inkübasyon süresi kısalmaktadır Hafif belirtilerle, akşamları 37538oC ateşle kendini belirten gribe benzer şekilde seyredebilir Ara Sıra fazla ağır seyir gösterebilir Ara Sıra de sekiz haftayı geçen sürelerde devamlı klinik şekilleri olabilir Tipik bir enterik ateşin seyrinde ise hastalığın süresi sıradan dört haftadır

1 Hafta: Çoğu Kez 12 gün süren kırıklık, iştahsızlık, ürpermeler, baş ağrısı gibi yakınmalarla başlar Her gün 120C yükselen vücut ısısı bu haftanın sonunda 3940 0C ’ye ulaşır İştahsızlık, yorgunluk, cisim ağrıları, alında pozitif almak üzere künt, aralıksız baş ağrısı, uykuya eğilim ateşe eşlik eder, öksürük ve burun kanaması görülebilir Karın ağrısı ve karında rahatsızlık hissi vardır Deri sıcak ve kurudur Sıkça terleme olmaz Bu haftada hastalar daha fazla kabızlıktan yakınır, bazen ishal yakınması da olabilir

2 ve 3 Hafta : Bütün belirtilerde şiddetlenme olur, ateş 395400C bazen 4142 0C ’ye çıkar, devamlı bir hal alır Hastanın genel durumu bozuktur, ağır hasta görünümündedir Sık Sık zeka faaliyetleri durmuş, bakışlar sabit, donuk olup hastanın mimikleri kaybolur Hastanın etrafıyla ilgisi kesilmiştir Kendine verilen gıda ve içeceğin farkında değildir

Karın üstteki kısmında ve göğüs cildinde ciltten şişkin, basınca solan, birkaç mm çapında, gül kurusu (pembe) renkte döküntüler belirir, 23 gün sürer Fazla halsizlik, bilinçte küntleşme, bir takım hastalarda çılgınlık hali görülür Karında hastalık duygusal, şişkinlik artar Karaciğer ve dalaktaki artış saptanmaya başlar Bu haftada ishal yakınması kabızlığa tarafından daha fazladır Dışkıda kan bulunabilir Bir Takım hastaların parmakları ritmik hareketlerle örtüleri toplar; bu sinyâl bir belirtidir

4 Hafta: Komplikasyon görülmezse üçüncü haftadan daha sonra alev düşmeye başlar, yavaş yavaş düşerek dördüncü haftanın sonuna içten beden ısısı normale döner Beşinci hafta nekahat dönemidir

Teşhis:

Belirlenmiş tanı; kan, kemik iliği, dışkı ya da idrardan etkenin üretilmesi ile konur Hasta antibiyotik kullanmadan önce bu örneklerden pat diye pozitif kültür yapılması bakterinin üretilme şansını artırmaktadır Ülkemizde ise hastalar çoğu kez antibiyotik kullanarak hekime başvurduğu için kan kültürlerinde bakterinin üretilme şansı azalmaktadır

1 haftada ………………………… Kan kültürü

2 haftada ………………………… Öncelikle dışkı kültürü, kan kültürü de (+) olabilir

3 haftada ………………………… Ilk Kez idrar kültürü, dışkı kültürü de (+) olabilir

4 hafta ve sonrasında …………Ilk Önce safra kültürü, dışkı kültürü de (+) olabilir


Bu müşteri özgül tanı yöntemleri yanında diğer bir takım laboratuvar testleri enterik ateş tanısına asistan olabilir Hemogram,akyuvar formülü, sedimantasyon yapılır

Komplikasyonlar:

Enterik ateşin komplikasyonları çok çeşitlidir, başlıcaları şunlardır: Endotoksik şok, mide kanaması, barsak delinmesi, safra kesesi iltihabı, sarılık, damar iltihabı, deliryum (delilik hali), havale, zatürre, bronşit, böbrekkaseklem iltihapları, tromboflebit (bir çeşitlilik damar iltihabı), menenjit


Bağışıklık :

Tifo hastalığı geçiren kişilerde bağışıklık gelişir Birey, ikinci kez tifo basili ile karşılaştığında genelde yeniden hastalanmaz, ancak antibiyotik tedavisi erken başlanan hastalar ikinci defa karahumma geçirebilir


Prognoz: :

Komplikasyonlardan önemli şekilde etkilenir Antibiyotik öncesi dönemde vefat oranı % 15 civarında iken, çare gören hastalarda % 12 ’ye düşmüştür Ölüm nedeni genelde ağır toksemi (mikrobun ürettiği zehirli toksinlerin kana karışması) , dolaşım yetmezliği, barsak delinmesi, mide kanaması ile zatürredir


Tedavi:

Tifoda mikroba aleyhinde yapılan tedavide birincil kullanılacak ilaç kloramfenikoldür Alev çoğunlukla 35 gün içinde düşer Ölüm oranıda % 20 ’lerden % 1 ’e düşmüştür Kinolon grubu ilaçlar paratifoda birincil seçenektir Tifoda da etkin biçimde kullanılmaktadır Ateş üç gün içinde teftiş altına alınmaktadır Diğer bir seçenek, 3 kuşak sefalosporinlerdir Çocuklarda, gebelerde, süt veren annelerde seçim edilir

Tedaviye yanıt alınamayan ağır toksemik hastalarda steroid kullanılabilir Perforasyon durumunda 46 saat içinde cerrahi müdahale gerekmektedir

Alev düşürücü ilaçlardan bilhassa Aspirin ateşi anormal şekilde aşırı düşürebileceğin kullanılmamalıdır Ateşi düşürmek amacı ile ıslak kompres yapılmalıdır Kabızlık için hap ve lavmanlar kullanılmaz

Kronik (süregen) taşıyıcılarda da ampisilin, amoksisilin ya da kinolon grubu antibiyotikler kullanılır


Korunma:

En etkin usul içme ve faydalanma sularının gerekli temizleme sistemlerinden geçirilerek temiz su temini ve dinç bir atık giderim sisteminin kurulmasıdır Tifolu hastaların kullandığı tuvaletler dezenfekte edilmelidir Bireysel hijyen önemlidir

Tifodan korunmada diğer etkin bir yöntem de aşılamadır Bir gün ara ile üç doz biçiminde alındığında koruyuculuğu % 4396 arasındadır


Alıntı *
 
858,475Konular
981,228Mesajlar
29,547Kullanıcılar
sonertSon üye
Üst Alt