nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
A
ABDOMEN:Karın,batın
ABORTUS:Çocuk düşürme,düşük
ABSANS:Kısa süreli şuur kaybı
ABSE:Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi irin ile dolu oluşum
ABSORBSİYON:Emilme, örnsindirim, gıdaların barsaklarda absorbsiyonudur denilebilir
ADRENALİN:Böbreküstü bezlerinin iç kısımları göre salgılanan bir hormondur Tabiatta bu hormonun görevi, organizmayı acele harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve bu vesile ile acele bir güç kaynağı sağlanması biçiminde gösterir
AFAKİ:Favori, lensin olmaması
KONUŞMA YITIMI:Beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, tavır veya konuşulanı anlayış yeteneğinin kaybı Disfazi, benzer durumun daha hafif bir formudur
AFRODİZYAK:Cinsi arzuyu artırıcı maddeler, ilaçlara verilen isim
AFONİes kaybı Kısmi ya da bütün olabilir Afoni sebepleri, genel olarak tavır kaslarını denetçi sinirlerin hastalığı ya da zedelenmesi, boğaz, gırtlak hastalıkları ya da nörozdur Histerik afoninin nedeni, şuuraltı, hiç konuşamamak veya özel bir durumda konuşmamamk arzusudur
AGLÜTİNASYONıvı bir süspansiyonda, minik cisimciklerin bir araya gelip birbirlerine yapışmasıdır
AÇIK ALAN KORKUSU:Geniş, açık bir sahada yalnız kalınca hissedilen, denetim edilemeyen bir korkudur
AJİTASYON:Kişinin etrafa saldırganlığı, aşırı aktivitesi ile karakterize şart
AJİTE:Rahatsız, huzursuz, taşkınlık yapan
AKNE:Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir cilt hastalığıdır En fazla 1420 yaşlar aralarında görülür ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilceler, gençlerin bu en alıngan devirlerinde genel olarak psikolojik rahatsızlıklara yol açar Yağ bezlerinin kanalında bir tıkaç oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır Ara Sıra, kanal tıkalı olduğu halde, kumaş yağ salgılamaya devam eder ve böylece içi yağ dolu bir kist oluşur Siyah noktalara tıpta komedon adı verilir
AKONDROPLAZİ:Tedavisi olmayan, sebebi meçhul kalıtsal bir cücelik tipidir Vücut bayağı büyüklüte olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden büyüktür
AKOMODASYON:Gözün optik sisteminin değişik uzaklıklara uyum yaparak net görmenin sağlanması
AKROMEGALİ:Beyin tabanında yer alan hipofiz bezinin ön bölümünün aşırı çalışmasına alt bir durumdur Artma tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda baş gösterirse jigantism adı verilen dev dış görünüş oluşur Bozukluk çoğaltma çağının bitiminden daha sonra baş gösterirse, el ve ayakların genişlemesi, çene ve burnun büyümesi ve sesin kalınlaştığı görülür
AKUSTIK SINIR:İşitme siniri
AMBLİYOPİ:Favori açıklanmış bir bozukluk olmaksızın oluşan görme tembelliği
HAFIZA KAYBI:Hafızanın kısmen ya da tamamen kaybolması
AĞRI KESICI:analjezik
KANSIZLIK:Kısaca, halk arasında anemi olarak bilinen kansizlik, alyuvarların sayı olarak eksik olması ve alyuvarların içerisinde yer alan hemoglobin adı verilen maddenin miktarının azlığıdır
BETI BENZI KAÇMIŞ:Kan değerleri düşük olan, yani kan sayımında eritrosit sayıları ve hemoglobin miktarı düşük olan birey
ANERJİ:Özel bir antijene yanıt verilmemesi hali Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması
ANESTEZİoktorlar, ameliyat esnasında ağrı duymaması için, ameliyattan önce hastaya bir iğne yapar ya da solunum aracılığıyla bir gaz verirler Hastanın bilincini yitirerek uykuya geçmesine narkoz, bu nedenle vücudundaki ağrıları duyamayacak duruma gelmesine anestezi, bu duyu yitimine yol açan maddelere de anestezik denir
ANKSİETE:İç sıkıntısı, iç daralması
ANOSMİ:Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bölgesindeki patolojilerde de görülebilir
ANOREKSİ:Anorexia Nervosa, bilhassa genç kadınlarda görülebilen, yemek yemek yememek, çok eksik uyumak, buna rağmen fazla etkin olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur Bu koşul genelde kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir zaman daha sonra gerçekten değil olur ve zayıflama alışılagelmiş ölçüleri aşar
ANSEFALİT:Beyin iltihabı
ANTİENFLAMATUAR:İltihabi reaksiyonu önleyen madde, ilaç
ANTİSEPTİK:Mikropları, yani insan, hayvan ve bitkilerin dokularına yerleşerek hastalığa yol açan bakteri, virüs, mantar gibi tek hücresel asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir Antiseptik, antibiyotik ve dezenfektan gibi öbür adlarla anılan birçok madde bu amaçla geliştirilmiştir Lakin genel olarak mikropöldürücüler denen tüm bu maddelerin bir takım özellikleri ve kullanımları farklıdır
ANTİSEPTİKLERİN TARİHİ:Insanlar, mikrop kuramınınbulunmasından yüzyıllarca önce neden ve nasıl tesir yaptığını bilmeksizin antiseptikleri kullanıyorlardı Mesela ham etin bol tuz ve baharatla yoğrularak sucuk biçiminde saklanması, sebzelerin yoğun bir tuzlu ve limon ya da sirke çözeltisi içinde bekletilerek turşu yapılması, bakterileri büyük ölçüde yok ederek bu besinlerin bozulmasını önlüyordu Bugünkü antiseptikler ise Louis Pasteur'ün değerli çalışmalarının ürünüdür
ANTİSEPTİKLER NASIL TESIR YAPAR?Kimyasal antiseptiklerin mikroplar üzerinde nasıl etkin oldukları bütün olarak açıklanamamıştır Bu maddeler direkt mikrop hücresine girerek hayati işlevlerini engelleyebileceği gibi, mikrop hücresinin dış zarını eriterek de yok edici tesir gösterebilir Ne var oysa birçok antiseptik olağan hücreler üstünde de ayn etkiyi yapar Bu yüzden bu maddelerin özenli kullanılması gerekir Bazı antiseptikler ağızdan alındığında veya vücuda enjektör edildiğinde ağır sonuçlara, hatta ölüme yol açabilir
ANTİSPAZMODİKpazm çözücü, daha fazla iç organlardaki düz kasların kasılmalarını çözen ilaç grubuna bahşedilen ad
ANTİSTATİKtatik elektrik birikimini önleyen madde
ANTİTOKSİK:Toksin giderici
ANTİTÜSSİF:Öksürük giderici
ANTİVİRAL:Virüslara etkin, virusların zararlı etkilerini önleyen
ANÜLER:Halka biçiminde
ANÜRİ:İdrar çıkaramama
ANÜS:Makat, sindirim kanalının bitiş kısmı
AORTA:Kalpten meydana çıkan, vücudun en büyük damarı, kalpten çıktıktan sonraki kavisli bölümüne arcus aorta, göğüs kafesi içersinde seyreden kısmına torasik aorta ve karın içersinde seyreden bölümüne de abdominal aorta denir
AORTİK ANEVRİZMA:Aort damarının her hangi bir bölümünde görülen genişleme
APANDİSİT:Âmâ barsak (apendiks) iltihabı
KAYITSIZ:Çevre ile anormal derecede umursamazlık, tarafsızlık, aldırmazlık
APEKS:Kutup, tepecik, boy
APİROJEN:Alev yükselmesine niçin olan herhangi bir madde taşımayan
APNEolunumun geçici bir süre içinde durması
APOPLEKSİ:Felç, inme
ARAKNOİD:Beynin üzerinin örten ince çeper
ASETABULUM:Uyluk kemiğinin başının, kalça kemiği ile eklem yaptığı çukurluk
ASETİLSALİSİLİK ASİT:Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı
ASİDOZ:Organizmanın asit baz dengesinde asit istikametinde deformasyon sonucu ortaya meydana çıkan entoksikasyon tablosu
ASO: Antistreptolizin Oiçin kullanılan kısaltma Streptolizin, Hemolitik Streptokokadı bahşedilen bakterilerin salgıladığı toksinin adıdır Bu toksinin varlığını tespit için yapılan tetkike de özet olarak ASO adı verilir ASO, romatizma gibi bazı Hemolitik Streptokok enfeksiyonlarında yükselir bu açıdan tanı te ASO değerleri tartı taşır
AŞİL TENDONU:Baldır arka kısmındaki adale grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini karşılayan inşa(kiriş)
ATROPİN:Belladonna (Hoş Avrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir Tıpta fazla değişik tatbik alanları vardır Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üstteki solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır *
ABDOMEN:Karın,batın
ABORTUS:Çocuk düşürme,düşük
ABSANS:Kısa süreli şuur kaybı
ABSE:Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi irin ile dolu oluşum
ABSORBSİYON:Emilme, örnsindirim, gıdaların barsaklarda absorbsiyonudur denilebilir
ADRENALİN:Böbreküstü bezlerinin iç kısımları göre salgılanan bir hormondur Tabiatta bu hormonun görevi, organizmayı acele harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve bu vesile ile acele bir güç kaynağı sağlanması biçiminde gösterir
AFAKİ:Favori, lensin olmaması
KONUŞMA YITIMI:Beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, tavır veya konuşulanı anlayış yeteneğinin kaybı Disfazi, benzer durumun daha hafif bir formudur
AFRODİZYAK:Cinsi arzuyu artırıcı maddeler, ilaçlara verilen isim
AFONİes kaybı Kısmi ya da bütün olabilir Afoni sebepleri, genel olarak tavır kaslarını denetçi sinirlerin hastalığı ya da zedelenmesi, boğaz, gırtlak hastalıkları ya da nörozdur Histerik afoninin nedeni, şuuraltı, hiç konuşamamak veya özel bir durumda konuşmamamk arzusudur
AGLÜTİNASYONıvı bir süspansiyonda, minik cisimciklerin bir araya gelip birbirlerine yapışmasıdır
AÇIK ALAN KORKUSU:Geniş, açık bir sahada yalnız kalınca hissedilen, denetim edilemeyen bir korkudur
AJİTASYON:Kişinin etrafa saldırganlığı, aşırı aktivitesi ile karakterize şart
AJİTE:Rahatsız, huzursuz, taşkınlık yapan
AKNE:Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir cilt hastalığıdır En fazla 1420 yaşlar aralarında görülür ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilceler, gençlerin bu en alıngan devirlerinde genel olarak psikolojik rahatsızlıklara yol açar Yağ bezlerinin kanalında bir tıkaç oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır Ara Sıra, kanal tıkalı olduğu halde, kumaş yağ salgılamaya devam eder ve böylece içi yağ dolu bir kist oluşur Siyah noktalara tıpta komedon adı verilir
AKONDROPLAZİ:Tedavisi olmayan, sebebi meçhul kalıtsal bir cücelik tipidir Vücut bayağı büyüklüte olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden büyüktür
AKOMODASYON:Gözün optik sisteminin değişik uzaklıklara uyum yaparak net görmenin sağlanması
AKROMEGALİ:Beyin tabanında yer alan hipofiz bezinin ön bölümünün aşırı çalışmasına alt bir durumdur Artma tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda baş gösterirse jigantism adı verilen dev dış görünüş oluşur Bozukluk çoğaltma çağının bitiminden daha sonra baş gösterirse, el ve ayakların genişlemesi, çene ve burnun büyümesi ve sesin kalınlaştığı görülür
AKUSTIK SINIR:İşitme siniri
AMBLİYOPİ:Favori açıklanmış bir bozukluk olmaksızın oluşan görme tembelliği
HAFIZA KAYBI:Hafızanın kısmen ya da tamamen kaybolması
AĞRI KESICI:analjezik
KANSIZLIK:Kısaca, halk arasında anemi olarak bilinen kansizlik, alyuvarların sayı olarak eksik olması ve alyuvarların içerisinde yer alan hemoglobin adı verilen maddenin miktarının azlığıdır
BETI BENZI KAÇMIŞ:Kan değerleri düşük olan, yani kan sayımında eritrosit sayıları ve hemoglobin miktarı düşük olan birey
ANERJİ:Özel bir antijene yanıt verilmemesi hali Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması
ANESTEZİoktorlar, ameliyat esnasında ağrı duymaması için, ameliyattan önce hastaya bir iğne yapar ya da solunum aracılığıyla bir gaz verirler Hastanın bilincini yitirerek uykuya geçmesine narkoz, bu nedenle vücudundaki ağrıları duyamayacak duruma gelmesine anestezi, bu duyu yitimine yol açan maddelere de anestezik denir
ANKSİETE:İç sıkıntısı, iç daralması
ANOSMİ:Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bölgesindeki patolojilerde de görülebilir
ANOREKSİ:Anorexia Nervosa, bilhassa genç kadınlarda görülebilen, yemek yemek yememek, çok eksik uyumak, buna rağmen fazla etkin olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur Bu koşul genelde kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir zaman daha sonra gerçekten değil olur ve zayıflama alışılagelmiş ölçüleri aşar
ANSEFALİT:Beyin iltihabı
ANTİENFLAMATUAR:İltihabi reaksiyonu önleyen madde, ilaç
ANTİSEPTİK:Mikropları, yani insan, hayvan ve bitkilerin dokularına yerleşerek hastalığa yol açan bakteri, virüs, mantar gibi tek hücresel asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir Antiseptik, antibiyotik ve dezenfektan gibi öbür adlarla anılan birçok madde bu amaçla geliştirilmiştir Lakin genel olarak mikropöldürücüler denen tüm bu maddelerin bir takım özellikleri ve kullanımları farklıdır
ANTİSEPTİKLERİN TARİHİ:Insanlar, mikrop kuramınınbulunmasından yüzyıllarca önce neden ve nasıl tesir yaptığını bilmeksizin antiseptikleri kullanıyorlardı Mesela ham etin bol tuz ve baharatla yoğrularak sucuk biçiminde saklanması, sebzelerin yoğun bir tuzlu ve limon ya da sirke çözeltisi içinde bekletilerek turşu yapılması, bakterileri büyük ölçüde yok ederek bu besinlerin bozulmasını önlüyordu Bugünkü antiseptikler ise Louis Pasteur'ün değerli çalışmalarının ürünüdür
ANTİSEPTİKLER NASIL TESIR YAPAR?Kimyasal antiseptiklerin mikroplar üzerinde nasıl etkin oldukları bütün olarak açıklanamamıştır Bu maddeler direkt mikrop hücresine girerek hayati işlevlerini engelleyebileceği gibi, mikrop hücresinin dış zarını eriterek de yok edici tesir gösterebilir Ne var oysa birçok antiseptik olağan hücreler üstünde de ayn etkiyi yapar Bu yüzden bu maddelerin özenli kullanılması gerekir Bazı antiseptikler ağızdan alındığında veya vücuda enjektör edildiğinde ağır sonuçlara, hatta ölüme yol açabilir
ANTİSPAZMODİKpazm çözücü, daha fazla iç organlardaki düz kasların kasılmalarını çözen ilaç grubuna bahşedilen ad
ANTİSTATİKtatik elektrik birikimini önleyen madde
ANTİTOKSİK:Toksin giderici
ANTİTÜSSİF:Öksürük giderici
ANTİVİRAL:Virüslara etkin, virusların zararlı etkilerini önleyen
ANÜLER:Halka biçiminde
ANÜRİ:İdrar çıkaramama
ANÜS:Makat, sindirim kanalının bitiş kısmı
AORTA:Kalpten meydana çıkan, vücudun en büyük damarı, kalpten çıktıktan sonraki kavisli bölümüne arcus aorta, göğüs kafesi içersinde seyreden kısmına torasik aorta ve karın içersinde seyreden bölümüne de abdominal aorta denir
AORTİK ANEVRİZMA:Aort damarının her hangi bir bölümünde görülen genişleme
APANDİSİT:Âmâ barsak (apendiks) iltihabı
KAYITSIZ:Çevre ile anormal derecede umursamazlık, tarafsızlık, aldırmazlık
APEKS:Kutup, tepecik, boy
APİROJEN:Alev yükselmesine niçin olan herhangi bir madde taşımayan
APNEolunumun geçici bir süre içinde durması
APOPLEKSİ:Felç, inme
ARAKNOİD:Beynin üzerinin örten ince çeper
ASETABULUM:Uyluk kemiğinin başının, kalça kemiği ile eklem yaptığı çukurluk
ASETİLSALİSİLİK ASİT:Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı
ASİDOZ:Organizmanın asit baz dengesinde asit istikametinde deformasyon sonucu ortaya meydana çıkan entoksikasyon tablosu
ASO: Antistreptolizin Oiçin kullanılan kısaltma Streptolizin, Hemolitik Streptokokadı bahşedilen bakterilerin salgıladığı toksinin adıdır Bu toksinin varlığını tespit için yapılan tetkike de özet olarak ASO adı verilir ASO, romatizma gibi bazı Hemolitik Streptokok enfeksiyonlarında yükselir bu açıdan tanı te ASO değerleri tartı taşır
AŞİL TENDONU:Baldır arka kısmındaki adale grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini karşılayan inşa(kiriş)
ATROPİN:Belladonna (Hoş Avrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir Tıpta fazla değişik tatbik alanları vardır Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üstteki solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır *