universitede aşk!!

universitede aşk!! Özgürlük süre değerlendirmesi gibidir üniversite aşklarıVe defalarca iktisat kantinlerinde tanışılırÇay sırasında beklemek, onun omuzlarına omuzlarının değmesi yakınlaşmak adını alır ve yanına sebepsiz bir kibarlık Çoğu üniversite kantini self servistir ve ileri günlerde sevgili olacak iki insan da aynı anda bırakır nehir fişlerini çay alınan bölümeGelen birincil nehir daima öteki bir insana verilir, verilmek istenir nedenseİşte burada başlar her şey ve bu onur kırıcı bir umutturBu kibarlığı belirten o kibar sandığınız insan gerçekten küçük düşürücü bir umuda sahip olan bir zavallıdır piyasa kurallarına alt dünyasındaO anda seçerler birbirleriniİkisi arasındaki hitabe, benzeri aylarca sunulmaya çalışılmış bir seminer gibi bir soruyla başlar: Hangi bölümdesin? Ceset eğitimi bölümündekiler aptaldır ve bizim insanımızın o her şeyi adı gibi bilen akıllarındaki daima kafası yerine bedenini çalıştıran insanlardır, fenedebiyat inektir, eğitimciler solcu, iktisat oportunist piyasa kurbanları Her ne olursan ol, iktisattaysan seni kendilerinden sayarlarVe onların 510 tane klasik soruları vardırSaçını nerde yaptırdın?Kotun çok güzelmiş markası ne?İstanbul’da hangi mekanlara takılıyorsun?falan gibiSohbetin bitişi hiçbir vakit başlayacak bir ders için değil, telefon numaraları alındığı içindirTelefon numarasını edinmek, güveni ele almaktırTelefon numarasını kaydetmek, bir tuşla onu bulabileceğinin güvencesini ele almaktırVe eve dönerken yapılacak ilk meslek kontör almaktır konuşmaktan çok fotoğraf çekmeye yarayan makinelereEve dönüldüğünde ise yapılacak işlerin başında telefonu bolca çok miktar etmek kazanç Yalnız, bu tek taraflı değildirBunca emeğin kazancıdır iki gün daha sonra beraber edinmek!Bir aylık kamp başlar Kamp yeri: Kampüs Program: Cafeler gezilecek, barlarda içilecek, yatakta (ya da tercihe tarafından) sevişilecek ve veda konuşması Süre: 4 hafta Anekdot: Batmış doymuş yaşa! İki tarafta en hoş kıyafetlerle çıkarlar yola ve en fazla prim yapan cafeler buluşma noktasıdırBiraz daha akıllı davranan gençler içerde bekler tabiİlk bir hafta baştan başa o cafe senin, bu cafe benim, bir bir gezilir ve tanışmaya vesile olan çaylar içilir her zamankonuşulanlar ezberedir, sevilmeyen şeyler sevilir o anda, sevilenler sevilmezya da hiç sevilmemiş gibi gösterilir! İkinci hafta programa tarafından barlar ve içki girer devreyeİyifena varsa bellekte şiir, kendine bağlama hırsıyla kulaklara fısıldanırArtık gündüzler uyku sersemi ve manâsız, hatta azıcık da gece nasılsa buluşulur güvenliği içinde umursamaz; geceler enerjik, alkole ve sohbete dayanıklı, hatta birazcık da sahiplenme havasında geçer Ve gelelim üçüncü haftayaEn nefes nefese geçen haftadırÇünkü ikinci haftada yaşananlar toplanarak yetkisiz kalana dürüst yol alınırTüketim haftasıdırKontörler alınır, şarj etmekten telefonlar patlayacak ayla kazanç, cafelerde nehir, barlarda içki kusarlar ve sohbetle koyulaştıkça her mekanda ve cihazlarda, ruhlar birbirini fazla tanışmış gibi tenleri tanımaya yol alırlarÜçüncü hafta uykusuzluk ve dermansızlık haftasıdırBünye onca yemeğe, çaya, alkole dayanamamaktan bitkin ve bu yorgunluğu başka bir bedene taşımaktan uykusuz düşer! Evler birbirine karışır, bir gün bayanda, bir gün bayda kalmaktanEvin öteki elemanlarıyla kavgalar başlar oysa bu ilişkiye yansır anında İstense kontör alabileceği halde alınmıyor, param değil, dersim var yalanları söyleniyorsa dördüncü haftadadırlarBir zamanlar değil sayılan arkadaşlara, dostlara geri dönüş başlar! Mesajlar, konuşulanlar ve yaşananlar deşifre edilir piyasa kurallarına yan kantinlerdeÖzgürlük vakit değerlendirmesinin en son aşamasıdır değerlendirilen vakit! Yolculuk duygusu işler ruha, beynine ve tenlere Başlandığı yere dönülürVe nehir sırasına son defa girilir, sebepsiz kibarlık yoktur bundan böyle, çaylar alınır ve masaya geçilirVeda konuşmasını ilk başlatan daima hileli sayılır, iki taraf da istese de ayrılığıSevip de sevmiyorum isteyip de istemiyorum dediği şeyleri, gerçekten sevmiş ve istemiş olduğundan başlar kavgaKavga çözülmesi gereken sorunlar için değil, ayrılık içindirVe sabırsızlıkla biri diğerini bekler bittidemesi için!dobra dobra söylemedikleri gibi, dolaylı yolardan da hissettirmeyi de beceremezler Sanki ayrılmak istemiyorlarmış gibi suçu çözülmeyen sorunlara atarlar ve nokta masayı ter ederek konmuş olur İşte böyle sona erer kamp! Fiilen hayalimdeki özet şudur: İkisi de birincil gün aldıkları o sıcak çayı unutarak, birbirlerine kanıp çayı yarım bırakmış bir halde ayrılırlar oradan el eleVe bir vakit sonradan yeniden yarım bıraktıkları çayın olduğu masaya dönerler geri tamamlanmamış o soğuk, o zevksiz acı ve tadını yitiren çayı yudumlarlar; ve onun verdiği tatla kalkıp giderler masadan ayrı ayrı yollara