Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Vücudumuzda Sistemler Konusu

Vücudumuzda Sistemler Konusu
0
91

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Vücudumuzda Sistemler Konusu,
Vücudumuzdaki Sistemler ,


VÜCUDUMUZDA SİSTEMLER

TAKVIYE VE HAREKET SİSTEMİ:

İnsanların ve hayvanların vücuduna şekil veren dik durmasını ve kaslarla birlikte hareketi karşılayan sisteme iskelet sistemi denirİki değişiklik iskelet tipi vardır

1 Dış İskelet: Vücudun dış kısmında birtakım organik ve inorganik maddelerden oluşmuş cansız bir yapıdırMidye salyangoz ve hamamböceği gibi hayvanların iskeleti dış iskelettirDış iskelet;
*Hareketi engeller büyümüyeyi sınırlar
*Su kaybedilmesine engel olur(bilhassa karada yaşayan canlılarda)
*Büyüme esnasında ara sıra değiştirilir
*Kaslar iskelete doğru bağlanır

2 İç İskelet:
Vücudun içinde bulunurOrganik ve inorganik maddelerden oluşmuşturOmurgalı hayvanların iskeletidir

*Kemik ya da kıkırdaktan oluşmuştur(Köpekbalığı iskeleti iyice kıkırdaktır)
*Hareketi engellemez büyümeyi sınırlamaz
*Kaslar iskelete dışarıdan bağlanır
*Üstünde deri kıl tüy gibi yapılar vardır

İNSANDA İSKELET SİSTEMİ:

İnsan vücudundaki iskelet sistemi takriben 207 kemikten meydana gelirBebekken iskeletteki kemik sayısı daha fazladırBüyüdükçe bir takım kemikler birleşir ve kemik sayısında azalma olur
İnsan iskeleti baş beden ve üyeler(kollar ve bacaklar) elde etmek üzere üç bölümde incelenir




BAŞ iSKELETİ: Bu bölümdeki kemikler birbirlerine kaynaşmışlardırOynamaz eklemlerle bağlıdırlar Sadece daha aşağı çene kemiği oynar eklemdir

CESET İSKELETİ: Göğüs kafesi omurga ve kalça kemerinden oluşurSırt omurları göğüs kemiği ve 12 çift kaburga göğüs kafesini meydana getirirGöğüs kafesi bir uçtan bir uca yürek ve akciğerler korunur
Omurga omur denen kemiklerden oluşmuşturOrtasında omurga her tarafında omurilik uzanırOmurga 33 omurdan oluşur

Boyun ( 7)
Sırt (12)
Bel ( 5)
Sağrı ( 5)
Kuyruk Sokumu (4)

ÜYELER İSKELETİ:
Kol ve bacaklar kemik köprülerle bağlanmışlardırKol kemikleri omuz kemeri ile etap kemikleri kalça kemeri ile gövdeye bağlanır

İskelet:
1 Dik durmamızı sağlar
2 Vücudumuza şekil verir
3 İç organlarımızı korur
4 Hareketimizi sağlar(Kaslarla birlikte)
5 Mineral ambar eder
6 Kan hücresi üretir



İskelet sisteminde bulunan kemikler 3'e ayrılır

1 Uzun Kemikler:İki ucu şişmiş silindirik yapılı kemiklerdirİki uçta yer alan büyük bölümlere baş denirBaş kısımlarda süngerimsi kemik dokusu ceset bölümü ise sert kemik dokusundan oluşurKemik uçlarında kırmızı ilik gövdedeki kanalın içinde uzunlamasına sarı ilik bulunur
Kol ve ayak kemikleri uzun kemiklere örnektir

2 Kısa Kemikler:Boyu ve genişliği birbirine yakın olan kemiklerdirOmurgadaki omurlar el ve etap bileklerinin kemikleri kısa kemik örnekleridir

3 Yassı Kemikler:Genişliği fazla olan kemiklerdirİçlerinde sarı ilik bulunmaz Kafatası kaburga kürek ve kalça kemikleri yassı kemiklere örnektir
KEMİĞİN YAPISI



Kemikler yapı olarak incelenirse; canlı kemik hücreleri(osteosit) ile cansız olan ara madde(osein)den oluştuğu görülürAna maddenin yapısında magnezyum potasyum sodyum bikarbonat vardır
Bütün kemikler periost adı bahşedilen bir kemik zarı ile örtülüdürPeriost kemiğin enine büyümesini beslenmesini ve onarılmasını sağlar
Kemikler yapısal olarak ikiye ayrılır
1 Sert kemik(sıkı kemik):
Kemik zarının anında altında bulunur ve kemiğe sertlik verirUzun kemiklerin yassı bölümünde yassı ve kısa kemiklerin de dış kısmında bulunurBoşluğu olmayan pürüzsüz bir yapısı vardır

SARI İLİK:Sadece uzun kemiklerin içindedirYağ depolarKırmızı ilik yetkisiz kaldığında ak yuvar üretir

2 Süngerimsi Kemik:İçinde gözenekleri olan bir yapıdırBoşluklar kırmızı ilik ile doludurUzun kemiklerin baş kısmı ile yassı ve kısa kemiklerin iç kısmında bulunur

KIRMIZI İLİK:Süngerimsi kemik dokusunda bulunurKan hücresi üretir

* Kemiklerin başlarında kıkırdak doku bulunurHareket ederken kemiklerin aşınmasını önlerAyrıca kemiğin boyuna büyümesini sağlar

* İskelet vücudumuzun kalsiyum deposudurVücuttaki kalsiyumun yaklaşık %99'u iskelette bulunurGeride kalan % 1'lik birim kandadırKanda kalsiyum azalırsa kemiklerden kana kalsiyum geçişi olur

Kemik Oluşumunu Etkileyen Faktörler

a)Kalıtımsal faktörler
b)Hormonlar
c)Mineraller(kalsiyum fosfor) Mineraller kemiğe sertlik vermesinin yanısıra kemik erimesinde miktarı azaltır
d)VitaminlerKemiğe esneklik verirVitamin eksikliğinde raşitizm hastalığı ortaya çıkar

EKLEMLER

Kemiklerin aralarında bulunan kemikleri birbirine bağlayan ve hareketi sağlayan noktalara eklem denirHareket yeteneklerine kadar eklemler 3 bölüme ayrılır

1 Oynar Eklemler: (hareketli eklemler)
Hareket yetenekleri fazla olan eklemlerdirEklemi oluşturan iki kemiği bono doku ve eklem bağları birleştirirEklem boşluğunda kaygan bir değişken vardırBu sıvı gizli hareketi sağlar ve kemiklerin aşınmasını önler
Örnek: Kol ve etap eklemleri

2 Oynamaz Eklemlerhareketsiz eklemler)
Hiç hareket etmeyen eklemlerdir
Misal: kafatası yüz eklemlerileğen kemiği ve kalça eklemleri

3 Güya Oynar Eklemleraz hareketli eklemler)
Hareket yetenekleri kısıtlıdır
Örnek: Omurgadaki omurlar arasındaki eklemler


* Kemikler ve eklemler kendiliğinden hareket edemezler

KASLAR

Kaslar vücuda genel şeklini verir ve hareket etmemizi sağlarKasılma ve gevşeme yeteneğine sahip olan ipliksi yapılardırLif demetleri halindedirlerKas demetleri TENDON adı verilen yapılarla kemiklere bağlanırlar
Kasların hareket edebilmesi için enerjiye gereksinim vardır
Kaslar kasılıp gevşemek için beslenme ve oksijene gereksinim duyarlarKaslar ne kadar çok çalışırsa öyle çok beslenme ve oksijen gerekirArtı hareket ettiğimizde kaslara taşınan oksijen beceriksiz kalır ve tatmin edici enerji üretilemezBunun sonucunda kaslar yorulurYorgunluk süt asiti birikimesi sonucunda olurKasın kasılması sırasında;
Oksijen ve besin miktarı azalır
Karbondioksit miktarı artar

Kasların çalışması sinirler tarafından yoklama edilirSinir uyartısının kesin bir düzeyin üzerinde olduğu takdirde kaslar harekete geçerUyartının gerçekleştiği asgari dikkat şiddetine eşik şiddeti denir

Kaslar çalışma biçimine ve bulundukları yere tarafından farklılık gösterirVücudumuzda üç çeşit kas vardır

1 Kırmızı (kaplı) kaslar
2 Beyaz (düz) kaslar
3 Yürek kası

Kırmızı Kaslarçizgili adale iskelet kası)
İskeleti saran ve isteğimizle çalışan kaslardırHücreleri lif şeklinde uzamıştır ve birden pozitif çekirdeğe sahiptirHızlı ve kısa süreli çalışırlarKol ve bacaklarda gözkapağında dilde bulunurlarHücrelere yeterli oksijen gitmediği durumlarda oksijensiz solunum yapabilirler

Beyaz Kaslar (düz kas):
Hücreleri uzun ve mekik şeklindedirTek çekirdeğe sahiptirİsteğimiz dıştan çalışırYavaş uzun süreli ve ritmik çalışırlar ivedi yorulmazlarBağırsak mide gibi iç organların duvarlarında bulunurlar

Yürek Kası:
Kalbin yapısında yer alan kırmızı renkli özel bir kastırhücreleri çok çekirdeklidirSürekli ritmik ve seri çalışır Yorulmaz



KASLARIN ÇALIŞMASI:

Hareket için kasların birbiri ile uyumlu bir şekilde çalışması gerekirBu da kasların sinirlerle bağlantısını gerektirirKaslar sinir sisteminin uyarısı ile çalışırAncak kasların bu uyarıya cevap vermesi için dikkat eşik şiddetinin üstünde olmalıdırEğer uyarı eşik şiddetinin altında ise kaslar buna cevap vermez
Kasılıp gevşeme yeteneğine sahip olan kaslar kasılırken kas boyu küçülür eni artarHacmi değişmezGevşeme durumunda adale boyu uzundur
Kemiklerin hareket ettirilmesi için müşterek iki kasın ters olarak hareket etmesi gerekirÖrneğin; kolun ön yüzyinde bulunan bir adale kasılırken arkadaki tarafta bulunan kas gevşer ve hareket gerçekleşirBu alıcı çalışan kaslara ters etkin kaslar denir


Buruşuk Kasın Çalşma Modeli
*Kaslar kasıldıklarında boyları kısalırBu yüzden uzun vakit futbol oynayan şahısların boyları kısa olur

HAREKET SİSTEMİNİN SAĞLIĞI

Hareket sisteminin sağlığı için
Dengeli beslenmeliyiz
Kalsiyum fosfor protein ve D vitamini içeren besinler almalıyız
Yaşımıza ve vücudumuza uygun spor yapmalıyız
Ağır önem taşımaktan kaçınmalıyız
Kambur durmamalıyız
Yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınmalıyız
Fazla kilo almamalıyız


SOLUNUM SİSTEMİ

Canlılar gelişmek gelişmek ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için enerjiye muhtaçtırEnerji organik besinlerin hücre içinde yakılması ile elde edilirYanma olayının olması için oksijen gereklidir
Besinlerin hücresel içinde oksijenle parçalanarak enerji açığa çıkması olayımna hücreli solunum denir
Solunum sistemi gözenekli olan solunum için gereken oksijenin dışarıdan alınarak kana verilmesi hücre solunumda oluşan karbondioksit gazının da dışarı atılması işlemini gerçekleştiren sistemdir
DIŞ SOLUNUM:Oksijenin solunum organları yolu ile dışardan alınarak karbondioksitin dışarı atılması olayıdır
HÜCRESEL SOLUNUM:Besinlerin hücrelerde oksijen yardımı ile yakılıp enerji üretilmesidirOluşturulan enerji metabolizmamızın dağıtılmış faaliyetleri için kullanılır

Solunum sırasında aşağıdaki tepkime meydana gelir

Bir Takım canlılar oksijen kullanmadan besinleri parçalayıp enerji elde ederlerBu solunuma oksijensiz solunum ( fermantasyon) denirFermantasyon ile elde edilen enerji miktarı azdır

Solunum enzimler ile gerçekleşir

Tek hücresel canlılarda solunum hücresel yüzeyi ile gerçekleşirAma çok gözenekli olan canlılarda solunum için özel organlar gelişmiştirSolunum bu organlarla olur

İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ

İnsanda solunum organları; burun yutak gırtlak soluk borusu ve bronşlar akciğerlerdir

BURUN: Ayrıca solunum keza de koku alma organıdırAyrıca aldığı havayı temizler ve ısıtır Burnun içindeki kıllar hava ile gelen toz parçalarını tutarBurundaki özel burun salgisi(mukus) da havayı nemlendirir Burunda yer alan kılcal damarlar alınan havayı ısıtırBöylece hava akciğerlere gitmek için temizlemiş ve ısıtılmış olurBu nedenle ağızdan yok burundan nefes alınması gerekir
Solunum burunla başlar

YUTAK:soluk borusu ve yemek yemek borusunun birleştiği yerdirYutağın üst kısmında minik dil bulunur Lokmanın yutulması sırasında küçük dil yukarı çekilerek solgun borusunu kapatırLokma yemek borusuna geçerYutma sırasında solunum dururDiğer zamanlarda nefes borusu açıktır

GIRTLAK:Yutaktan sonradan gelen benzi atmış borusunun genişlemiş kısmıdırYutaktan gelen hava soluk borusuna iletilirKıkırdaktan yapılmıştırGırtlağın içinde epitel dokudan yapılmış ses telleri vardırSolgun verme sırasında ses telleri titreşir ve ses oluşurSesler ağızda dişler dil dudak ve damak yardımı ile konuşmaya dönüşür



NEFES BORUSU:Gırtlaktan akciğere değin uzanan boğumlu bir organdır25 cm genişliğinde 10 cm uzunluğundadırÜstüste dizilmiş C biçiminde kıkırdak halkalardan yapılmıştırBu yüzden büzülmez
Bitik borusunun iç yüzü nemli ve kaygandırBurada titrek tüyler bulunur(siller)Siller benzi atmış borusuna giren toz ve mikropları dışarı atar
nefes borusu arkadaki kısımda sırt omurunun ( 4 omur ) hizasında iki kola ayrılırBu kollara bronş denirBronşlar iç kısımlarda dallanır ve bronşçukları oluşturur Bronşçukların uçlarında ise alveol denen hava kesecikleri bulunur




bronş ve bronşçuklar

ALVEOLLER: Akciğerlerin içindeki hava kesecikleridirTek katmanlı epitel dokudan yapılmıştırAlveollerle akciğer kılcal damarları aralarında gaz değişimi olur(okijenkarbondioksit)

AKCİĞERLER: Göğüs kafesinin içinde bulunurDiyafram kasının üstünde yer alan bir çift organdır(sağ akciğer sol akciğer)Açık pembe renkte ve süngerimsi bir tapıdadır
Sağ akciğer üç parçalı (lob) sol akciğer iki parçalıdırSol akciğer kalbe yer açmıştır böylece sağ akciğerden daha küçüktür
Akciğerlerin etrafı çift zarla çevrilidirBu zara pleura denirİçlerinde ise alveoller bulunurBir akciğerde yaklaşık 300 milyon alveol bulunurAlveollerin sayısının artı oluşu akciğer yüzeyinin solunum yüzeyinin genişlemesini sağlarHer bir alveolun etrafı kılcal damarlarla sarılmıştır



SOLUK ALIP VERME

Bitik alıp verme omurilik soğanı tarafından yoklama edilirDiyafram adı verilen yassı adale göğüs boşluğunun altını kapatan bir kastırAyrıca diyafram ayrıca göğüs kasları soluk alıp vermeye muavin olurDiyafram kasılıp gevşeyerek akciğerlere hava girip çıkmasını kolaylaştırırGöğüs kası ise kaburgaların arasının açılıp kapanmasını sağlar
Benzi Atmış alırken;
Diyafram aşağıda çekilerekkasılır düzleşir
Gögüs kasları kasılır kaburgalar yukarı kalkar
Akciğerler genişler hava alveollere gider
Göğüs boşluğu genişler
Alveollere gelen havanın içindeki oksijen kılcal damarlara geçer ve bütün vücuda dağılır
Benzi Atmış verirken;
Diyafram yukarı doğru şişkinleşir
Göğüs kasları gevşer kaburgalar altında iner
Akciğerler daralır iç basınç artar
İç basınç dış basınçtan yüksek olduğundan hava akciğerlerden dışarı atılır
Vücutta kirlenmiş olan kanın içindeki karbondioksit kılcal damarlar doğruca alveollere geçer ve solukla dışarı atılır

* Solunum hızını beyindeki solunum merkezi yönetir
* Solgun alıp verme dakikada takriben 1618 defa olur
* Solunum ile alınan oksijen kılcal damarlarla hücrelere gider ve hücredeki glikozun parçalanması için kullanılırSolunum mitokondride gerçekleşir



*
 
858,475Konular
981,253Mesajlar
29,553Kullanıcılar
yk393939Son üye
Üst Alt